• 377
    bi tarafları tutuşmuş kulüp.

    *saha kapattırmak istediler olmadı.
    *keita'ya ceza verilmesini istediler olmadı.
    *üzerine baktılar şimdi de 28 mart 2010 galatasaray fenerbahce macina türkiye'nin en objektif ve gördüğünü çalan hakemi atandı diye ağlıyorlar.

    ulan dürzü adama demezler mi sen değil miydin "hakemlerin arkasındayız" diyen, sen değil miydin "federasyon'a destek veriyoruz" diyen diye.
    şimdi çıkıp ağlamak niye.
    alıyorum sadece seni tiye...***

    ayrıca kendilerinin resmi sitesi kulüp başkanı kontrolünde olan ve bilgi vermek yerine laf atmak ve yalanlamak üzerine kurulmuş bir sitedir.

    duruşlarını yansıtan sadece siteleri değildir.

    dereyatağına yapılan ve deniz arazisinde görünen bir stadyuma türlü oyunlarla geçersiz sayılan bir ruhsat çıkartmış ve üzerine galatasaray'ın kısa vaadede zarar ettiği bir seyrantepe arazisine "devletten yardım alıyorlar" diye laf atmışlardır. üstelik bir de "neden bizim stadyumumuz euro 2016 aday listesinde yok yeaa" diye zırlamışlardır.

    riva'yı zar zor ve emek harcanarak ruhsat çıkartan adnan polat'ı iş çevirmekle itham ederlerken kendi başkanlarının kendi yaptırdığı villaları fenerbahçe spor kulübüne sattığını unutmaktadırlar.

    bir de üzerine gidip işadamlarının yalakalık olsun diye 400-500'er şekilde aldıkları ve eşe dosta dağıttıkları kombinelerin gelirleriyle hava atmaya çalışmaları artık kendilerinin geldiği son noktadır.
  • 378
    özhan canaydın ile ilgili söyledikleri "kalbimizdesin, büyük başkansın" falan gibi birtakım laflar tamamen ama tamamen 6-0'lık galibiyetlerinde özhan bey'in başkan olması ile alakalıdır. bu bir art niyet arama değildir. tamamıyle olayın iç yüzüdür. hangi fenerliye özhan canaydın'a gösterdikleri saygıyı sorsam muhabbetin sonunda "eah ne de olsa 6 yediğinizde başkan oydu" gibi bir cümle duyuyorum. dolayısıyla fenerbahçe ve taraftarı ile ilgili en ufak bir sempati uyanmıyor içimde. yapacakları olası pankart ve tezahürat tamamen art niyetlidir. ve benim onlardan nefretimi bir kat daha artırmaktadır. nokta.
  • 380
    bütün bir camia olarak bir sezon içinde sadece 2 maç için hazırlanan camia. başkanı , futbolcusu , taraftarı ve bilmem nesi olarak bütün sene için tek amaçları galatasaray yenmek olan bu kulüp , sırf bu yüzden bile defalarca şampiyonluk kaybetmiş ve hatta sezonu büyük başarısızlıklarla kapatmıştır.

    hatırlayacak olursak ; galatasaray şampiyon olurken ligi 6. sırada bitiren fenerbahçe , galatasaray'ı ali sami yen'de yenmiş ve sanki şamypiyon olmuş gibi sevinmişti. yine meşhur 6 kasım zamanı da sezonu 6. sırada bitirirken bütün sene o maçı konuşmuş , 6. olmalarını mevzu bahis bile yapmamışlardı.
    bundan 1 sene önce lig 5.si olmaları normal gelirken ali sami yen'de berabere kalmaları onlar için başarı olmuştur. zaten ilginç olan da bu ; kimse çıkıp "olum siz ne içiyorsun , nasıl bi dünyanız var lan ? rezil oldunuz hala galatasaray maçını kazandık diyorsunuz" demiyor. ha sorsan o seneleri , o sezon sonlarını hatırlamazlar ama galatasaray maçları ve skorları hep akıllarında bulunur.

    işte bu tarih baz alınırsa sevgili renkdaşlar ; bunu moral yahut avuntu olarak söylemiyorum ama bu sezon sonu yine bir destan bizi bekliyor olabilir. ha olmayadabilir ama ben olabileceğini düşünüyorum zira fenerbahçe'nin çok kötü bir fikstürü , buna rağmen çok az gücü var. bu rehavet , bu "başarı" onlar için bir doyum noktası olacaktır ve "2/2" yapmış olan bu camia bu sezon yine hüsran yaşayacaktır. ve umarım onlar hüsran yaşarken , topu poposu ile durduran volkan demirel * sezon sonu "hindi" muhabbeti ile karşı karşıya kalacaktır.
  • 381
    her türlü duygudan sıyrılarak bakıyorum ve helal olsun diyorum. adamlar yeniyor abi, adamlar senin stadına geliyor, cehennem gibi sami yen'de babasının çiftliği gibi at koştursa da alıyor, yayla da yayılan öküz gibi yayılsa da yeniyor. biz nasıl ki beşiktaş'ı havada karada, iyi günümüzde kötü günümüzde her daim avlıyorsak, onlar da bizi yeniyor abi. hiç şimdi leo meo demiyelim, onun hobisi gol yemek zaten, burda bir problem yok. 1 yiyorsan 2 at, 3 at. ben napayım pozisyona girip atamamayı? gol abi gol, futbol netice oyunu. istersen 28 tane net pozisyonun olsun, o top filelerle buluşmuyorsa yemişim baskı kurmayı, top tutmayı falan filan.

    derbi bir psikolojik harp ve fenerbahçe bunu çok iyi başarıyor. çatır çatır yeniyorlar
    her maça galatasaray'la oynayacak kadar hırs yapıp çıksalar her sener şampiyon olurlar.
    bize karşı bu ne dolmuşluk, bu ne hırs, kazanma şevki anlamış değilim arkadaş.
    herhalde, tek bir şey yap, ama onu en iyi sen yap mantalitesine gönül vermişler.
    zira derbi kazanmak hariç başka bir icratlarını göremedik.
    yahu bizi yenmeye harcadıkları potansiyeli, avrupa maçlarında harcasalar cl şampiyonu olurlar
    vizyonunuza tüküriym ben sizin laa..

    edit: önce helal olsun deyip, sonra da giydirmişim. evet, kendi vizyonuma da tüküreyim.
  • 382
    zerre umrumda değil bu takıma yenilmek. biliyorum ki bu oyunun adı futbol, bir gün onlar kazanacak bir gün biz.
    28 mart 2010 galatasaray fenerbahce macinda oyun olarak bizden daha iyi olmalarına rağmen, bizim kadar pozisyona giremediler. ancak hatice ne olursa olsun, neticede bizi yendiler. en yakınımdan en alakasızına kadar bugün bana maçtan bahseden bütün fenerbahçelilerin elini sıktım ve tebrik ettim. biz haketmedik bu maçı, onlar daha istekli ve daha akıllı oynadılar. sonucunda da kazandılar. elbet bizimde hakedeceğimiz ve kazanacağımız derbiler olacaktır. kimse düşmanım değil, kimse suçluda değil. bu oyunun adı futbol top yuvarlak, bugün onlar sevinir yarın biz. hani özhan canaydın'ın vasiyeti diyorduk ya; keşke maçta susup, maçın ardından asıp kesceğimize; bu takımın taraftarını tebrik etseydikte özhan canaydın'ın vasiyetini yerine getirseydik.
  • 387
    hani "söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" denilesi bir kulüp. yok öyle küçümsediğim bir kulüp/camia değil, aslında birçok kulübe nazaran daha çok ciddiye alıyor, rakip olarak görüyorum fenerbahçe'yi. ya ne olacağıdı değil mi? adamlar bizi içerde dışarda çatır çatır yenerken, ciddiye almayıp ne mi yapacaktık? yok yok rakip olarak görme sebebim başka benim. bir kere aynı şehrin, bizden birkaç yıl sonra kurulmuş, binlerce sevdalısı olan, ezeli rakibimiz, her tarih destanlarca başarı ile dolu olmak zorunda değildir, bu yüzden kimse fenerbahçe'nin tarihi olmadığını iddia edemez. neyse velhasıl kelam, sinir de olsak, bazen tiksinti seviyesine de gelse istanbul'un ikinci büyük kulübü fenerbahçe.

    ben ne zaman sadece galatasaray üzerinden prim yapmaya başladılar bilmiyorum, hatırlamıyorum. aslında bu ciddi ciddi masaya oturtulması gereken bir konu. acaba taraftar mı kulübü galatasaray üzerinden oynamaya itti, yoksa artık futbol alanındaki üst üste gelen kötü kararların, yönetimlerin, sonuçların etkisini azaltmak için kulüp mü bu yolu seçiyor? bence ikincisi...

    taraftar sitelerinde her şey yazılıp çizilir. bizim aramızda da "şampiyon olmayalım ama fenerbahçe'yi yenelim" diyen oldukça fazla sayıda taraftar mevcut. artık çok da eleştirimiyorum bu insanları. sadece fenerbahçe kulübünün gündem haline getirdiği, birçok şeyden daha önemli olarak gösterip koskoca bir sene yatan futbol şubesini bir (ya da iki) maçla alkışlatma politikasının içinde buldular kendilerini, hatta bulduk diyelim. buradan sakın ola, fenerbahçe maçları diğerleri gibidir vs çıkarımı yapılmasın, bilakis derbileri dört gözle bekleyenlerden biriyim ben, her fenerbahçe maçından önce de ortada futbol göremeyeceğimi bile bile heyecanlanırım. ama sorun bu değil, artık derbi adı altında savaş izlemek, derbi adı altında eziklik izlemek, derbi adı altında gerginlikten susmuş kalmış tribünler görmek, derbi adı altında taraftarların birbirleri ile didiştiğini görmek, bu derbinin oyuncuların psikolojisine astronomik boyutta etki ettiğini, ellerini ayaklarını bağladığını görmek. yani açıkcası derbi filan görmemek canımı sıkan...

    derbi meselesinin fenerbahçe boyutunaa gelince. evet her şeyini tek maça bağlamış futbolcular var o yakada. taraftar baskısı, yönetim baskısı, kulüp yönetiminin medyaya baskısı, baskı da baskı. futbol kimin umrunda? geçen önce bizi kadıköy'de 4-1 yendikleri maçta çok yakın bir fenerbahçeli bayan arkadaşımdan "eğer takım yenilse idi, ordan ceset çıkardı" cümlesini duydum. işin boyutunu varın siz hesaplayın. e ne yapacaklardı, takım haftalardır kötü gitmiş, yeni nesil taraftar zaten "sadece" derbi odaklı (bizde de çok, bizde de ne yazık ki), eh galatasaray'ı yenince dertler tasalar unutuluyor. bir önceki cümledeki "sadece" kelimesi önemli, yoksa kimse derbileri önemsemeyelim demiyor. bu 4-1 lik maçtan sonra ne oldu? feneriumlarda "4 alana 1 bedava" kampanyası yapıldı. dikkat çekmek lazım fenerium fenerbahçe'nin "resmi", "lisanslı" mağazası, henüz gs store'da böyle bir şey görülmemiştir, umarım hiçbir zaman da görmeyiz. o ara bir baktık ki, aylardır takımına küsen taraftar feneriumlara saldırdı, takımı kucakladı. biz o sırada ne yapıyorduk? aslında fenerbahçe'den çok iyi durumda olmamıza rağmen, ertesi haflarada takımımızı protesto ediyor, tribünlere çağırmıyorduk. zararlı çıkan kimdi dersiniz? sami yen'e geldiklerinde galip gelebilsek, ligi üst sıralarda tamamlayabilirdik ama ortam gerildi, rakibin psikolojik baskısına boyun eğildi. zararlı çıkan kimdi dersiniz? o maç 0-0 bitti... hani sinir stres yapıyoruz da, bari işe yarasa, halbuki "dozunda" önemsemeyi becerebilsek zaten üstünlük de kuracağız.

    bu sene ne oldu? kadıköy'de 3-1'lik bir galibiyetleri... onun ardından da "ard arda 10 kez" tshirtleri gördük. bir baktık ki fenerbahçe'nin teknik sorunlar yine unutuldu, gitti. sami yen2de ne oldu, 1-0 yenildik. her taraftar gibi isyan ettim, küstüm, niye oynamıyoruz ki dedim. bence de artık taraftar düşünülerek şu maçlara ayrı bir asılmak gerekiyor, ama asılmak gerekiyor, gerilmek değil. adamlar bu kez de 1-0 ile ilgili tshirtlerini "resmi" web sitelerinden tanıttılar.

    kadıköy'deki statlarında kocaman "6-0 tarifesi" yazar. evet evet bu da bildiğiniz gsm operatörü ile anlaşmalı "taraftar" tarifeleri.

    yani her propagandası ama her propagandası mı galatasaray üzerinden olur bir kulübün? halbuki övünebilecekleri şeyler var. mesela ben bir fenerbahçeli olsaydım* amatör branşlarımızla gurur duyardım. fenerbahçe basketbol, voleybol, masa tenisi vs. alanlarda ne güzel yatırımlar yaptı son senelerde, oldukça başarılı sonuçlar da aldı? bunlarla övünseler ya? hatta komik bile olsa, oynadıkları şampiyonlar ligi çeyrek finali ile bile övünebilirler, bu bile çok daha mantıklı. bize "uefa kupası mazi oldu be" derken, 8 (yazıyla sekiz) sene önceki 6-0'ı önümüze koymaları ne yaman bir çelişkidir. bu şekilde söylediğinizde "biz karşı başarınız değil bu" derler. hayır efendim bir ülkeyi avrupa'da temsil ediyor olmak aynı zamanda kendi ligindeki diğer takımlara üstünlüğü ifade eder. ülkeni avrupa'da temsil etmen için ligi belli bir sırada bitirebilmen gerekir çünkü, eş zamanlı maçlar yapman, iki kulvarda aynı anda koşman gerekir, bu da bariz bir üstünlük göstergesidir.

    bu yüzden bu kulübe üzülüyorum, keşke doğru şeylerle övünmeyi başarabilseler de günü kurtarma/taraftarı gazlama operasyonlarını bir yana bıraksalar, belki türk futbolu bir adım öne giderdi.

    fenerbahçe için özet tanım: taraftarın ve yönetimin tutunacakları tek dal olan galatasaray'a dört elle sarıldığı kulüp.
  • 392
    bu sene popüler sporlarda bizden daha iyi olan takım. futbol değil de futbolun dışındaki branşlarda bir şekilde bizim önümüzde yer alıyorlar. bu da benim zoruma gidiyor.
    www.galatasaray.org adresinde, sağ tarafta bulunan ajanda bölümüne bakın. sırasıyla, futbol, basketbol ve voleybol alanlarına girin. voleybol ve basketbol da bayan puan durumuna da göz atmayı unutmayın. tekrar diyorum bu çok zoruma gidiyor, fakat ajandadaki her dalda puan olarak üstümüzdeler.
  • 394
    bu hafta bayanlar voleybolda türkiye kupası'nı, erkekler voleybolda lig şampiyonluğunu kazanmış kulüptür. cracks'ın dediği gibi birlikte yarıştığımız neredeyse tüm dallarda sıralamada önümüzde yer alıyorlar, ama asıl sorun bu değil, aldıkları her kupayı sanki türkiye'de ilk defa kazanılmış gibi inanılmaz bir şekilde allayıp pulluyorlar, etraftaki çoğu fenerbahçeli arkadaşım bu branşlardan haberdar değilken ve normal koşullarda herhangi başka bir takım (örneğin eczacıbaşı, arkas ya da ibb) voleybolda türkiye kupası ya da lig şampiyonu olduğunda bu gazetelerde ve televizyon kanallarında yer bulmazken, fenerbahçe şampiyon olunca deyim yerindeyse çarşaf çarşaf yayın yapılıyor. ardından da dünyanın en büyük spor kulübüyüz diye yeni bir yalan ortaya atıyorlar, sonra da hep beraber buna inanıyorlar, düşünün dünyanın en başarılı spor kulübü, ama başarıları türkiye ligi ve kupası şampiyonlukları, bir de futbol ve erkek voleybolda kazandıkları balkan kupaları, ne kadar ilginç değil mi?
  • 397
    herkesin bildiği meşhur çirkef yöntemlerini kullanarak, medyanın sulu ve kokulu bir salatalık misali desteğini de yanına alarak 20 sene üst üste şampiyon olsa zerre gocunmayacağım kulüptür.

    yani alt tarafı boklu turkcell süper lig kupası için bu kadar da dondurma yalanmaz arkadaş. alın, sevin, okşayın o kupayı eğer sizin olursa. hatta demircide eritip bilimum deliklere dökün eryiğini, daha iyi hissetmek için şampiyonluk coşkusunu.

    denecek çok şey var da işte...
  • 398
    onu bunu bilmem de, bu akşamki maçta * kendilerinin yerinde galatasaray olsaydı, ilk dakika öne geçseydik, o maç asla 1-0 bitmezdi. o penaltıyı da çimlere kuyu dahi kazılsa yerdik. ne şanssız takımız arkadaş! bir hesaplayın adamların 1-0 kazandıkları kaçıncı maç oldu bu? son dakikalarda nden hep biz yiyoruz? tamı tamına 8 puan kaybetmişiz. bizim dışımızda ilk 4'te olup da, 89'dan sonra gol yeyip puan kaybeden başka bir takım yok.

    büyü var üzerimizde, okutalım bir şey yapalım !!

    ya da son dakikalarda çok fazla geriye yaslanıyoruz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın