• 23
    bir futbolcu düşünün :

    -ilk geldiği sezon defansif ortasaha olmasına rağmen 10 gol barajını geçip şampiyonluğun mimarlarından oluyor
    -tüm galatasaray taraftarlarının nefret ettiği volkan “the bear” demirel’e malum yeriyle gol atıyor.(jr. melo)
    -beşiktaş’ın kocası olup, sahaya atlatıyor.
    -türk futbol tarihinin en nefret edilen futbolcusuna türk futbol tarihinin en büyük ayarını veriyor.(emre beleşoğlu)
    -tüm türkiye’nin nefret ettiği fedarasyon başkanı olan tüpçüye ayar veriyor.
    -hırsıyla, yüreğiyle taraftarın sevgilisi oluyor.
    -rakiplerin korkulu rüyası oluyor.
    -galatasaray formasıyla 3 lig, 2 süper kupa, 2 türkiye kupasının yanı sıra şampiyonlar liginde çeyrek final gibi başarılar elde etti.

    fernando büyük oyuncu, başkomutanımız ama bu karşılaştırma olmamalı. melo galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırdı, fernando’nun önünde daha uzun bir yol var.

    felipe “fucking” melo!
  • 120
    benim için cevabı duraksamadan melo'dur.

    fernando da gayet güzel anılar bıraktı ancak melo çok daha komple bir oyuncu idi son senelerinde defans yönü çok daha öne çıkmış olsa da ilk senelerinde selçuk'la birlikte ataklara da bolca katılırdı.

    ayrıca melo'nun oyunculuğu dışında rakiplere çirkeflik yapması benim için onun tercih edilmesine bir sebep daha. melo tinercileri tribünden sahaya indirmiş, rakipleri çılgına döndürmüş bir futbolcuydu. yeri her zaman ayrı, efendilik isteyen fernando'yu seçsin.*
  • 24
    melo hem sahada, hem saha dışında tüpçüsü, tosunu, tinercisi, şikecisi alayını üst üste koyardı. fernando sadece topunu oynuyor.

    melo risk alarak oynardı. fernando daha sade oynuyor.

    melo daha atlet, yırtıcı ve agresifti. fernando sakin ve teknik.

    melo da dikine giderdi lakin fernando'nun oyun görüşü ve pek çok pas opsiyonunu aynı anda değerlendirmesi daha pozitif.

    melo çok gol atardı, fernando henüz tek gol attı.

    ikisinin de orta alandan kanatlara adrese teslim pasları şahanedir.

    melo derbi canavarı ve psikolojik üstünlüktü; caydırıcı, hatta cezalandırıcıydı. fernando'da henüz bunu göremedik.

    melo sanki sokak çocuğuydu, kardeşlerini döven çakalları yakalayıp sokakta tek tek s*ken... fernando da abi ama takım elbisesiyle gelip kardeşlerini sokaktan alıp jeepine bindirip götüren...

    ikisini de çok seviyorum ve gs forması altında görmek mutluluk veriyor ama melo'nun hastasıyım. melo, ite it diyen bir efsanedir. bir bağımlılıktır hem de adrenalin bağımlılığı. "tekmeye kafa sokasım, çimleri yiyesim geliyor" diyen bir rahatsızdan bahsediyoruz. hem de kafayı sadece tekmeye değil kaşıntısı olan herkese sokan...
  • 34
    felipe melo vs ile ilgili tüm başlıkların kapatılması gerek diye düşünüyorum. çünkü melo sadece bir futbolcu değildi galatasaray için. aynı zamanda bizim konuşamadıklarımız, yapamadıklarımızdı. o dönemde takımda bulunan tüm futbolculardan daha fazla takımı sahiplenen bir adamdı melo. haksızlık gördüğü zaman gereğini yapandı. melo adaletti.
  • 125
    melo, galatasaray'a gelmesi için üst üste kötü sezonlar geçirmesi gereken bir oyuncuydu. fernando ise kulübü yerine daha iyisini aldığında alabildiğimiz bir oyuncuydu. melo'yu bahsettiğim kondisyonda bile önce kiraladık sonra zor bela bonservisini aldık. melo, bu ülkeye gelmiş ve benim canlı canlı izlediğim appiah'la birlikte en iyi savunmaya dönük orta saha oyuncusuydu. fernando ise bu klasmanın bir tık altında.
  • 66
    felipe melo'nun iyi oynadığı bir maçta rakibin gram top oynayamadığını gördük. adam bir başlıyordu oynamaya; o ne kayarak müdahaleler, onlar ne uzun paslar, ikiye birler, dikine yardırmalar... felipe melo oynadığı zaman, rakibi oyunun her alanında çaresiz bırakabilen bir futbolcuydu tek başına.

    fernando, galatasaray kariyerinde melo ile kıyaslanabilecek hiçbir şey yapmamıştır henüz bana kalırsa. futbolculuk olarak da ele aldığım zaman, fernando çok iyi oynadığı bir maçta hissedeceğim şey güven olur. fernando beni felipe melo kadar heyecanlandırmaz, sadece rahatlatır. örneğin, videosunu çok arayıp da bulamadım fakat, felipe melo'nun yanılmıyorsam sneijder'e yaptığı bir asist vardır. ceza sahasına fişek gibi girip çizgiye inip topu çevirip boş kaleye attırdığı. onu fernando'dan bekleyemem.

    aslında çok da yazılacak bir şey yok. görüyorsunuz anlatmaya gerek yok. * felipe melo ile kıyaslanabilmek için fernando'nun önünde çok yol var daha. ki ayrıca bence fernando henüz taraftarla çok sıcak bir bağ kuramadı, zaten uzun süre sakattı.

    şu videoyla gözyaşlarımızı serbest bırakalım...

    https://www.youtube.com/watch?v=9bUKLRoSzT0
  • 59
    ikisini de çok seviyorum da tartışmasız melodur. fernando önce ilk şampiyonluğunu alsın beyler soluklanın hele. melo tartışmasız çok büyük bir galatasaray efsanesidir, daha senesi dolmayan bir futbolcunun melo'nun üstüne çıkması imkansız.

    melo galatasaray formasıyla defalarca kupa kaldırmış, real madrid'e, juventus'a, united'a, schalke'ye koymuş takımın bel kemiğidir.

    fener'e, beşiktaş'a bizzat koymakla kalmayıp, fener'e çüküyle gol atmıştır amk.

    0-0'lık kadıköy'de kupa kaldırdığımız maçta 50 bin kişiye galatasaray formasını kaldırarak suratlarına suratlarına göstermiştir şampiyonun formasını diğer futbolcular içeri koşma kavgasındayken.

    melo çok büyüktür çok. torunuma anlatacağım bir futbolcudur melo.

    fernando seni de çok seviyorum aslanım da, daha yolun başındasın.
  • 20
    saf potansiyelleri ve zirve noktalarını kıyaslarsak felipe melo çok daha öndedir.

    melo çift yönlü orta saha tanmına daha fazla uyan bir oyuncu. temposu daha iyiydi. son senesi hariç ağır değildi, hücum konusunda hem daha cüretkar hem daha yetenekliydi. juventus'un melo'yu bu sebeble, dominant bir merkez orta saha oyuncusu olmasından ötürü transfer etti. o günün juventus'u ve piyasası için çok ciddi bir yatırımdı ama farklı sebeblerden olmadı. iyi ki de olmadı yolu böylece bizimle kesişti.

    fernando'nun ise daha iyi olduğu noktalar bence fundementali, zekası ve oyun bilgisi. melo'nun kariyeri inişli çıkışlı iken fernando'nun daha stabil sorunsuz bir kariyeri var. bunu maç performansına da indirgeyebiliriz. fernando'nun basit hata yapma olasılığı daha düşük. konsantrasyon vb mental konularda daha iyi -ki city'de fernando'yu rol oyuncusu yapan bu özellikleriydi.

    mesela 3 orta sahanın derininde birini kullanacaksan fernando reges. iki merkez oynayacaksan kesinlikle felipe melo'yu alırsın.

    galatasaray açısından bakarsak şu an itibariyle kıyaslama yapmak çok doğru değil tabi. melo, son 15 senenin tartışmasız en iyi orta sahası. fernando henüz yolun başında ama melo'nun tutkusu, ateşi, manyaklığı sebebiyle tribünle oluşturduğu bağı fernando'nun o düzeyde kurma ihtimali yok çünkü böyle biri değil. ondan bunu talep etmek de saçma olur. fernando daha avrupalı futbolcu profiline yakınken, melo tam latin amerika çocuğudur. tribünle var olan adamdır. bu yüzden o tribünle olan enerjisi de hep özlenecektir. toni kroos gelse oynasa bile yine melo'yu özlersin yani. öyle bir adamdı.
  • 122
    felipe melo'ya hakaret versus. melo her anlamda fernando'dan üstün bir oyuncuydu. üstelik fernando'nun bulunduğu tudor'un galatasaray'ı hiçbir büyük maçı kazanamamış, fenerbahçe maçı hariç bütün zorlu maçlarda tokatı yemiştir. sadece fernando'yu suçlamıyorum ama fernando varsa büyük maçları kazanırsınız, orta sahayı domine edersiniz gibi bir yaklaşım doğru değil. kendisinin ofansif gücü çok düşük. topsuz alanda çok iyi bir oyuncu olmasına rağmen zaman zaman silik kalabiliyordu. oynadığı dönemde çok küçük alanlara hapsoluyorduk ve zaman zaman koşmuyordu. sevilla performansı ile galatasaray performansı arasında ciddi bir fark vardı. iki takımda da farklı oynuyordu ve bunun sadece sistem takımı olmakla alakalı olduğunu düşünmüyorum. bu yüzden melo gibi dominant bir orta sahayla kıyaslanamaz. ben 2020 yılı taylan'ı fernando'ya tercih ederim mesela. fernando'nun galatasaray'da çok da iyi bir performans gösterdiğini düşünmüyorum. ondan beklentiler çok daha fazlaydı.
  • 75
    felipe melo'nun fersah fersah önde olduğu karşılaştırma. melo'nun oynadığı bir takımda deplasman fobisi gibi bir saçmalık yaşamadığınız gibi kulağınıza dahi çalınmaz.

    melo'nun 22 a, fernando'nun 3 brezilya genç milli forma sayısı da açıkça ortaya koyuyor.

    edit: ayrıca çok süper bir yetenek olmadığınız takdirde brezilya milli takımında zaten yüksek forma sayılarına ulaşamazsınız felipe melo'nun bu forma sayısı kariyerinin en verimli çağında milli takımdan aforoz edilmiş halidir.
  • 96
    şimdi çıkıp size desem ki;

    biri sarıdır, diğeri kırmızı.
    biri amatör ruhtur, biri profesyonellik.
    biri gençliğin içindeki ateşi temsil eder diğeri tecrübeyi, olgunluğu.
    mesela;
    biri anadolu yakasıdır diğeri avrupa yakası.
    biri sneijder'in volkana attığı ilk goldür, diğeri ikinci goldür.
    biri hasan kabze'nin beşiktaş'a attığı ilk goldür, diğeri de bir kaç dakika sonra attığı ikinci goldür.
    biri biri popescu'nun penaltısıdır, diğeri jardel'in altın golü.

    farkettiyseniz her okuduğunuz karşılaştırma cümlesinde ikisinide herhangi bir yere yakıştırıyorsunuz.

    sözün özü;

    ikisi de galatasaray'ın yani bir bütünün parçalarıdır. ikisi de ayrı ayrı çok değerlidir. ve ikiside iyiki bu formayı giymiştir.
  • 132
    ikisini aynı terazi tartmaz.

    fernando iyi oyuncuydu, bize de çok faydalı oldu, oyun aklı çok üst düzeydi vs. yalnız melo benim nazarımda potansiiyeline ulaşamamış bir oyuncudur. melo'nun yeri real madrid'di barcelona'ydı, munih'ti. öyle bir teknik, oyun görüşü, fiziksel özellikleri, top kapma becerisi vs. vs. vardı. sadece bunu her zaman sahaya yansıtmakta sıkıntı yaşıyordu. şimdi taraftar pek hatırlamıyor ama melo galatasaray tribünlerince bile ıslıklanmış bir adamdır bir ya da iki maç özelinde bile olsa. sezon başı hazırlık kampına geç gelirdi, kilo sorunu olurdu, geç form tutardı vs.

    melo'nun oynadığı bazı maçlar vardır ki dünyada o bölgede o seviyede oynayabilecek oyuncu sayısı benim nazarımda 15 20 falandır zaten. oyunun iki yönünde de bu kadar dominant bir defansif orta saha çok zor denk gelir. melo'nun kariyeri çok daha parlak olabilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın