resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 1601
    galatasaray tarafından bonservisi alınmayacak futbolcu.

    duyduğuma göre bu tarz olayları* ilk değilmiş. daha öncede takımda birkaç oyuncuyla tartışmış ama basına sızdırılmamış. bu olayın* basına sunulması,hatta üstünden bikaç saat geçince resmi siteden tüm detaylarıla duyurulması bonservisi alınmadığı zaman taraftarın tepkisini önlemek için.

    benim düşüncem o ki; felipe melo ve albert riera'nın kavga etmesi olayının resmi siteden ayrıntılarıyla beraber verilmesinin sebebi sene sonunda bonservisi alınmadığı zaman taraftar baskısı olmamasını istemeleri. böylece sene sonunda bonservisi alınmadığı zaman kimse ses yapamayacak. takımın düzenini bozduğu için, takım arkadaşlarıyla iyi geçinemediği için bonservisi alınmamış olacak. hatta yerine alınan futbolcu kötü çıkarsa, isteneni veremezse kimse ''melo olsaydı böyle olmazdı'' falan diyemeyecek.

    sonuçfatih terim'in bir bildiği vardır mutlaka. onun olması güven veriyor. takımın en iyi, en verimli oyuncularından birini gönderiyorsa bile bir bildiği vardır ve terim ne yapacağını bilir.
  • 1602
    gönderilsin, kalsın süper final de oynasın ya da oynamasın diye yorum yapmaya gerek yok sonuçta karar mercii fatih terim. ama şu gerçek melonun yerini en azından playoff da dolduramayacağımız kesin kesinlikle alternatif bir isim bile yok. oynamadığı maçlarda savunma olarak da hücum olarak da ne kadar zor duruma düştüğümüzü gördük zaten istatistikleri de ortada adamın.
    türkiye de en az 50 tane adam varmış onun gibi, birisi sezon başında söylese de onlardan bir kaç tane aslaydık ama yıllarca onlardan hiç birisi bize denk gelmedi.

    bunun yanında etik olalım s..tir edelim gitsin diyen renkdaşlarım olası sampiyonluk kaybı hatta sampiyonlar ligi kaybı sonunda acaba giden yılın ve tüm sezonun emeğinin üzüntüsünü yaşamayacaklar mı?
    gerçekci olalım kimse bize melo yu kovduk diye kupa vermeyecek ya da şampiyonlar liginden gelen milyon dolarları. keşke madrid gibi bir kadromuz olsa o yoksa su var desek ama yok.
    konu arda caner olduğunda hiç konuşulmadan kapandı kimse de ağzını açmadı şimdi ikisi de başka takımlar da. melo nun suçu sağlam çakmaksa birşey diyemem.

    sonuç olarak politik ve akıllı olup playoff un bitmesini bekleyelim sonrasında durum neyse karar verelim diye umuyorum
  • 1603
    kendisi hakkında "gönderilsin, bonservisi alınmasın" tarzı entry'ler giren sözlük yazarlarına soruyorum. bu adam giderse orta sahaya aranızda para toplayıp essien'i mi getireceksiniz arkadaş?

    2011'e kadar rezalet oyunculardan oluşan bir orta sahaya adeta "cuk" diye oturmuş bir adamdan bahsediyoruz. selçuk inanla beraber takıma çağ atlatmasına da mı tepkisiz kalacaksınız.
  • 1604
    twitter'da, orada burada, fenerliler ve beşiktaşlılar tarafından hakkında "melo yine köpeklik yaptı, geçmiş olsun riera, haydi fatih sıkıyorsa yollasana melo'yu, melo'nun yaptığı etik değil hemen yollanmalı!!11" gibi söylemlerde bulunulan futbolcumuz.
    adamların göt korkusuna bak... bazı arkadaşlar da bu çakalların oyununa geliyor ya... pes!
  • 1605
    bir futbolcudan hem savaşçı olup hem de yerine göre uysal olmasını bekleyemezsiniz. hee dersen ben beklerim aga, bu çok büyük hayal olur. zaten öyle adam gibi futbolcu varsa adı da bülent korkmaz olur, melo falan olmaz.

    felipe melo da böyle bir adam. sahaya çıkarken zırhını giyiyor ve duygularını soyunma odasında bırakıyor. biz onu öyle sevdik zaten. umarım takımda kalır ve daha da faydalı olur galatasarayımıza. kendisini tt arena da canlı canlı izlemek büyük haz. nice taraftarlarımız umarım bu hazdan mahrum kalmaz.
  • 1607
    8 nisan 2012 manisaspor galatasaray maçında bile eksikliği hissedildi. aslında ilk yarıda hissedildi. selçuk'a çok yük bindi. hem defans yapıp hem de rakibin kilidini çözmekte çok uğraştı. play off'ta oynamaması demek topuğumuza sıkmak demektir. selçuk beyniyle oynuyor ama melo hem beyinle hem de aşırı hırsla oynuyor. özellikle o varken selçuk çok defansın içine girmiyor.
  • 1608
    belki kafasında kurmuştur gideyim bi kavga edeyim juventus'a sabıkalı görüneyim bonservisimde zorluk çıkarmasınlar burda takılayım bu ihtimal de var.

    2 kişinin arasında yaşanmış olayla ilgili yorum yapmak için doğruları o kişilerden dinlemek gerek. taraftar bence tarafsız olmalı ne melo'ya saydırmalı ne riera'yı korumalı, işin gerçeğini öğrenince zaten her şey yerine oturacak, fatih terim de cezasını verir ikisine de sonra da performanslarına göre play off'a ekler büyütmeye gerek yok, biz ne kavgalar gördük taraftar döveni, söveni, taraftardan dayak yiyeni diğerinin kız arkadaşını, sevgilisini ayartanı, grup yapanları ama iş galatasaray olunca fenerli medya şike muhabbetinin acısını çıkarıyor, şampiyon olana kadar devam edecek bu muhabbet o yüzden play offtan önce karar verilmeli ceza ise ceza, para, uyarı ne olursa ama iş uzamaması için hemen yapılmalı.

    not: kesinlikle melo'yu koruma derdim yoktur, aksine olay öğrenilip ceza hemen verilsin istiyorum, riera'nın suratını görüp de içi cız etmeyen adamın ciğerine tükürmek lazım.
  • 1609
    yerini doldurabilecek adamı bulmanın çok zor olduğu kiralık futbolcumuz. ulan adama "kiralık" derken bile içim cız ediyor. o kadar benimsedik kendisini. keşke yalandan da olsa öpüşüp barıştırılsaydı riera'yla da şu kodumunun play-off'u öncesi karnımıza kramplar girmeseydi. neyse olan oldu artık. bundan sonra denecek tek şey:

    (bkz: ben bilmem terim bilir)
  • 1610
    kesinlikle gönderilmesinden yana olmadigim futbolcu ancak daha önce oynadigi kulupler nasil melo'nun yerini doldurduysa, galatasaray da dolduracak gucte bir takimdir. herseyden önce melo, galatasaray takimina ve fatih terim karakterine tam olarak uyum saglamis bir futbolcudur ve dolayisiyla kariyerinin en iyi sezonunu gecirmistir.

    kendisinin vazgecilmez olup olmadigina kanaat getirmek icin gecmisine söyle bir göz atarsak eger, 2004 yilinda gremioformasini giyerken takimi ligden dusmus ve taraftarlar tarafindan bu dusus felipe melo'nun kötu performansina baglanmistir. melo 2003 yilindan 2009 yilina kadar oynadigi 6 takimdan sadece birinde* iki sezon gecirmis. o iki sezonda da 49 maca cikmis 2 sezonda toplam 2 kirmizi kartgörmustur. bu iki sezonun ilkinde hemen hemen her macta görev almasina ragmen ikinci sezonunda aradigi forma sansini bulamamis ve almeria'nin yolunu tutmustur. racing santander'deki forma sansi buldugu ilk sezonunda takimi ligi 16nci, daha az forma sansi buldugu ikinci sezonunda ise takimi 10ncu sirada ligi tamamlamistir. almeira formasini giydigi dönem, melo'nun kariyerine basladigi 2001 yilindan 2008 yilina kadar en iyi dönemi olmus ve ligi 8nci bitiren almeria'ya 7 golluk performansla katkida bulunmustur. bu kulupte de bir yil gecirdikten sonra yine bir yil gecirdigi bir baska kulup olan fiorentina'ya 13 milyon euro'ya transfer olmustur. seri a'da ciktigi ilk macinda kirmizi kartla oyun disinda kalsa da butun sezon boyunca baska kirmizi kart görmemistir. buradaki performansi ile italyan devi juventus'un yolunu tutmus ve juventus takiminda her iki sezonda yeterli forma sansi bulsa da kendisine ödenen 18.5 milyon euronun hakkini teslim edememistir.

    2003 yilinda takim arkadasi alex de souza ile birlikte formasini giydigi cruzeiro takimi, kendisinin kariyerindeki ilk ve tek lig sampiyonlugudur. bu sezon geldigi galatasaray ile sampiyonluk yasarsa eger, 9 yil sonraki ikinci sampiyonluk sevincini tadacaktir.

    felipe melo her ne kadar göze agresif ve saldirgan bir futbolcu gibi görunse de, bölgesinde oynayan her normal futbolcunun görebilecegi kadar kirmizi ve sari kart görmustur. yani "kasap" diye tabir edilen futbolculardan degildir. kariyerinde, saha icinde ufak tefek tartismalari haric cok ciddi bir olay cikarmamistir. kendisinin o alistigimiz hareketleri ve coskusunu oynadigi her takimda göstermistir. gol sevincleri, basarili bir hareketten sonra yumruklarini sikip bagirmasi vs. karakterinde olan ve galatasaray'a özgu olmayan bir tutumudur. albert riera ile girdigi siddetli kavga belkide kariyerindeki en kötu olayidir. cunku bugune kadar haksizliga ugramadigi veya onuruyla oynanmadigi surece sakin kalmis ve görevini yapmistir. dolayisiyla melo'yu son yasadigi kavga nedeniyle karaktersiz olarak tanimlamak dogru bir önerme degildir.

    riera ile olan kavgasina gelince, kendisini bu denli saldiracak konuma getirmek icin albert riera'nin cok ciddi bir seyler söylemis veya yapmis olabilecegini dusunuyorum. babasi gibi sevdigi fatih terim'i ve galatasaray durusunu ezip gececek bir noktaya geldiyse mutlaka ciddi bir konu söz konusudur. yine de kariyeri belli olan, ispanya milli takiminin formasini terletmis bir futbolcunun kasi acilacak sekilde hirpalanmasi hos degildir. ancak, isi bu noktaya getiren sebeplerin de arastirilmasi gerekmektedir.

    serbest kalma bedeli olan 13 milyon euroya en az kendisi kadar etki yapacak veya kendisinden daha iyi futbolcular bulmak mumkun olsa da*, galatasaray'i bu denli benimsemis ve katkisi ortada olan melo'nun yerine futbolcu arama riskine girmeye degmez. özellikle fatih terim'in sevdigi bir futbolcu tipi olmasi ve uzun suredir hasret kaldigi taraftar destegini galatasaray'da bulmasi nedeniyle bu sezon kariyerinin en iyi sezonunu gecirmistir. kendisi koluna yaptirdigi ve hz. isa'nin aslani olarak tanimladigi dövmesi ile taraftarin gözunde sevgisini daha da artmistir. hem oynadigi futbol hem de adaptasyon sureci yasamamasi, kendisini takimdan göndermek gibi zamansiz önerilerin önune gecmelidir.

    yine de hakkinda en dogru karari, kendisini ve karakterini herkesten iyi bilen fatih terim verecektir. fatih terim, galatasaray'a zarar verecek bir karar almayacak kadar zeki bir teknik direktordur ve alacagi her karar galatasaray'in gelecegiicin atilmis dogru bir adimdir.

    sike yapanlarin federasyon baskani oldugu, sikeci takim taraftarlarinin galatasaray'i bozmak icin elinden geleni yaptigi ve teknik direktörumuzun kafasini yarip ustune bir de dalga gectigi dönemde, felipe melo gibi bir silahin super final öncesi takimdan uzaklastirilmasi, bu dibine kadar leşe batmis turk futbolunu parmaginda oynatanlarin ekmegine yag surmekle es degerdir. kaldi ki albert riera da takimin önemli bir kozudur...
  • 1611
    yaptığı vahşete sessiz kalinmayip, suç duyurusunda bulunulması gereken futbolcu. vay arkadaş ne yaptınız yahu? stadyum'da reyting uğruna yapılanlara kizmamak lazım, içimizde böyleleri varken. tamam ciddi bir yanlıştır yaptığı ama sabıkalı bir oyuncunun böyle temiz bir sezonundan sonra kendini affettirme şansı hiç mi yok? bu kadar kolay adam harcamayın. playoff ilk maçında tribünde sahip çıkmamız gerekir.

    ayrıca hemen gönderilmesin de sezon sonu gönderilsin diyenlerin (tahmin değil temenni) samimiyetine de inanmıyorum.
  • 1612
    klasik türk psikolojisidir, ezilenin garibanın yanında yer almak.

    ortada bir kavga var, nedenini bilmiyoruz, kimin suçlu olduğunu bilmiyoruz, nasıl bittiğini bilmiyoruz. iki tane aynı boyda aynı cüssede adam bir sebepten kavga ediyor, ve melo attığı yumrukla rieranın gözünü morartınca suçlu melo oluyor. riera melonun gözünü morartsaydı o zaman riera'yı mı gönderecektik takımdan. yani gözü moraran garip ve masum, ama daha güçlü olan suçlu, öyle mi? ben bunu kabul etmiyorum işte.

    bir de olayın terim boyutu var. olayın iç yüzünü bilen terim, ne olup ne bittiğini bilen terim, kararı verecek olan terim, ama bizim taraftar şimdiden meloyu asıp kesti. taraftar osurursa stadyum ve ersin düzen gibi adamlarda sıçar. pitbull kan döktü diye ortalığı karıştırır durur. bir fenerli oyuncuya bunu yapabilirlermiydi peki? mümkün değil. başta aziz sonra taraftar ağızlarına sıçardı. ama bizde ise rahat rahat yapabiliyorlar, çünkü bizim kendi taraftarımız destek veriyor.

    maç seçmek, sakatım diye oynamamak, soğukta kötü zeminli deplasmanlara gitmemek, maç kaybedilirken umursamamak gibi onlarca şey sayabilirim. bunların hepsi yakın zamanda galatasarayda oynayan yabancı oyuncuların yaptığı şeylerdi. bunları yapanlara tapıldı.

    melonun geldiği günden beri ilk ciddi vukuatı, riera'yla yumruklaşması.

    hadi gelin melo'nun ağzına sıçalım. ne adiymiş.

    bu arada playofflarda fenere koyarsa sakın sevinmeyin, ne de olsa armaya yakışmıyor dimi?

    6 hafta sonra şampiyon olduğumuzda kimse bu kavgayı hatırlamayacak, ama melo affedilmez de fener şampiyon olursa, işte o zaman bu kavga tarihe geçer.
  • 1615
    hakkında ne düşüneceğimi karar veremediğim futbolcumuz. takım için önemi vs. tartışılmaz hatta gitmesi şampiyonluğa mal olabilir. bir yandan da rieranın suratını gözümün önüne getiriyorum yaptığı olacak iş değil. tabi olayın kahramanlarından birinin riera olması hepimizin yorumlarını etkiliyor. mesela aynı şeyi selçuk'a, muslera'ya falan yapsa burada kimse melo'yu korumazdı. bu da aslında kafaların ne kadar karışık olduğunun ve çifte standardın göstergesi. allah fatih terim'e kolaylık versin, böyle bir karar vermek çok zor.
  • 1616
    play off'da olmaması kendisinin değil galatasaray'ın cezalandırılmasıdır.
    play off'da oynamayan bir futbolcunun sezon sonunda galatasaray'da kalması mümkün değildir. galatasaray'da kalmayacak brezilyalı bir futbolcu için şampiyonluğun kaybedilmesi neredeyse hiç önemli değildir.
    play off'da takımda ki yerini almalı sonra uygulanması gereken disiplin yaptırımı neyse uygulanmalıdır.
    felipe melo'yu cezalandırmak adına belki de felipe melo hariç tüm galatasaray'ı cezalandırmak yapılabilecek en yanlış tercih olur.

    p.s: ayrıca ne olursa olsun kendisini çok sevdirmiştir. kazanmak için ne gerekiyorsa yapılmalı
  • 1617
    play off da tamamiyle medya pofpoflamasından başka bir şey olmayan galatasaray'dan kimse büyük değildir geyiğine kurban edilmesi bindiğimiz dalı kesmekten ve super finalde işimizi aşırı derecede zorlaştırmaktan başka bir şey değildir. artık bir an evvel gereken yapılmalıdır tarihi bir para cezası mı verilir napılırsa yapılsın artık.. hem melo nun bize hemde bizim melo'ya ihtiyacımız var.
  • 1618
    bu sezonun mükemmel geçmesini sağlayan futbolcularımızdan bir tanesi. bu güzel ortamı bozmaya yeltenmesi hem takım arkadaşlarının emeğine hemde kendi emeğine saygısızlık olarak görüyorum. çok kritik bir süreçte böyle aptalca bir harekette bulunması kendisine yakışmadı. eskiden kendisine yakışabilirdi ama bize geldikten sonra çok değişmişti.
    hakkındaki en doğru kararı fatih terim verecektir. buraya kadar derse üzülmeye sızlanmaya gerek yok. biz bir aileysek bu ailenin düzeninin bozulmamasını sağlamalıyız. bu düzen bozulursa herşey üst üste gelir ve yine dibe doğru gideriz.
  • 1619
    albert riera'yı pataklaması yüzünden dehşet derecede eleştirilen insan evladı. sanarsın ki kendisini eleştirenler hayatları boyunca ya siyah ya beyaz mantığıyla yaşadılar, hiç gri olmadılar.

    gereksiz gurur yapmanın, kasılmanın bir anlamı yok. bu kadar önemli bir dönemde gereken en ağır maddi ceza verilerek takıma tekrar döndürülmeli. ha akıllanmıyorsa o zaman postalarsın.
  • 1620
    sanki ilk kavga eden futbolcu kendisiymiş gibi davranılan oyuncumuz. dünyanın her yerinde oluyor bu tür vakalar. burada önemli olan medyanın baskı kurmaya çalışıp tarftarı etkisi altına almak istmesi, üzerinde durmak gereken. kimsenin gazına gelmeden mantıklı düşünmek gerekiyor. melo'ya süper final*'de ihtiyaç var arkadaş. bu adamı bir çırpıda kenara atamazsın. rakibin çirkefliğin nirvanasını yaşıyor. senden gelecek habis habere ellerini açmış bekliyor vaziyetteler arkasındaki medya gücü ile birlikte. zaten şampiyon olmuşken bir de önüne sikimsonik bir icat çıkarmışlar başkalarının pisliğini örtmek için. vaziyet buyken sen tam kadro karşılarında durmak zorundasın fire verme gibi bir lüksün yok. zaten çok geniş kadron da yok. melo'da takımının kilit oyuncularından biriyse eğer duyguları bir kenara bırakıp profesyonel davranacaksın.
  • 1622
    birçok kişi gibi ben de albert riera ile playoff'taki yerini almalı, ondan sonra yapılacak neyse yapılmalı diyorum. bu adamlara ceza verelim derken şampiyonluktan olmamak lazım. takımın orta sahasını seviye atlatan iki isimden biriydi bu adam. fenerbahçe'ye gol attığında herkes onun adını haykırmadı mı ? tamam, galatasaray herkesten büyük ama bu adama ceza verelim derken galatasaray'a ceza vermemek lazım diye düşünüyorum ben de.
  • 1623
    nasıl yapılır, ne yapılır bilmem ama süper final'de gereklidir.
    fakat dikkat derim sinirleri elinde gezen oyunculara.
    uyanık rakipler bu yumuşak karnınıza çalışacaktır.
    soyunma odası arkadaş kavgası halledilebilir ama önümüzdeki maçlardan birinde manasız bir kırmızı yakar adamı.
    engin'im sana da söylüyorum ha.

    sonuç; melo oynamalı bence. "bir suça iki ceza varsa, sanığın lehine olan kullanılmalı" kıvamında cümlelerle olur bu iş.
    ille de kumar oynamak isteyen varsa buyursun....
App Store'dan indirin Google Play'den alın