özellikle bu sezonun son haftaları hakikaten gösterilecek çok sayıda kartı görmemiş olan futbolcu. buarada hepimiz aynı görüşe sahibiz sanırım.( ki ben hayret ediyorum bunca kamuoyu baskısına, bu basının yarattığı baskıya rağmen nasıl görmedi)
fakat bence burada düşünülmesi gereken birkaç şey olduğunu düşünüyorum. evet kırmızı görmeliydi ama görmedi. bunu hepimiz söylüyoruz/biliyoruz. ama bu adam bunları neden yapıyor? neden bu duruma geliyor melo? bir deli, sapık yahut sadist olduğu için mi? sanmıyorum. öncelikle melo her zaman sertti. hep mücadeleciydi. yeri geldiğinde yine rakiplerine çift dalardı. ama bu sezonun bir bölümünü belinden sakat olarak oynadı. sonra adamın fıtık olduğunu daha fazla bu halde oynayamayacağını öğrendik. adam ameliyat oldu. mucize sürede geri döndü. herhalde dünya üzerindeki hiçbir futbolcu bel fıtığı ameliyatından formunun en üst seviyesinde dönemez. hele ki o'nun gibi erken döndüğünü düşünürsek. peki biz ne yaptık? kardeşim sen biraz daha dinlen, daha yavaştan al, daha sağlıklı çalış, antrenman mı yap dedik? hayır. takım şampiyonluğa gidiyordu. ihtiyacımız vardı. oynamak zorundaydı. o da kaçmadı. sorumluluk aldı. kendine iyi baktı ve döndü oynadı, gözünü budaktan sakınmadan. böyle bir operasyondan dönen adamın formda olmadığını da düşünürsek pozisyonlarda zamanlama hataları yapmasından daha doğal ne olabilir bilmiyorum. ama bu oyun tarzınını benimseyen bir adamsan eğer saniyelik gecikmede bileğe basarsın, ayağa basarsın.
evet yapmamalıydı. çift dalmamalıydı, sert olmamalıydı, sivrilmemeliydi. peki ne yapmalıydı? çokça söyleniyor melo ilk iki sezon böyle değildi vs. diye. iyi güzel de mesela melo'nun ilk oynadığı sene gölge selçuk inan da pek bugünkü gibi de değildi diye hatırlıyorum. mesela o takımın beki de telles değildi. o takımda forvet olsa bile ne derece defansif katkı yaptığı hepimizce bilinen bir elmander vardı. burak değil. %90'ımızın beğenmediği kazım, engin baytar defansif anlamda çok şey verirdi takıma. ( buradan yola çıkarak melo'nun neden kat ettiği mesafenin
* düştüğünü de görebiliriz. bu sayede sık sık ileri toplu topsuz kat eder. goller atardı. şimdi ise stoperlerin arasında 3. bir stoper gibi oynuyor. selçuk 11 km mesafe kat ediyor gözüküyor çünkü daha serbest, zaten defansif anlamda hiç sorumluluk almadan geziyor.) şuanda takımda stoper oynayan semih-hakan balta bile (iyi-kötü ayrımı yapmıyorum) yumuşak futbolcular. ee bu takımın sertliğini kim sağlayacak? kart görmüyor. faul yapmıyor be takım. bu kadar yumuşacık bir takım nasıl başarılı olacak? ben bir takımın bu kadar yumuşak olmaması gerektiğini düşünüyorum. melo biraz da bu sebepten dolayı bu kadar sert oynamak durumunda kalıyor. (ben bir oyuncunun bu sertliği verip sivrilmemesi gerektiğini de düşünüyorum. bunu tüm takım paylaşmalı.)
dolayısıyla sonuç üzerinden hepimizin bildiği, gördüğü şeyleri paylaşıp tekrara düşeceğimize bunun sebebi üzerine kafa yoralım. umarım ilgili kişiler de bu nedenleri araştırıp ona göre yabancı sınırının kalktığı önümüzdeki sezonda mücadeleci, istekli, kalite bir takım oluşturabileceğimiz takviyeler yapar takımımıza.