• 35
    ben egoları doğal karşılarım.. hele hele fatih hoca gibi dünya'nın sayılı teknik direktörlerinden birinde güçlü bir ego olması da çok doğaldır..
    ve yerine göre doğrudur..

    ancak burada itiraz ettiğim bir kaç nokta var;

    hani geyiğe vurduğumuz, telefonları açmama ve mesajlara geri dönmeme mevzusu mesela..

    şimdi olayı çok basite indirgiyorum, hayal edin.. arkadaşınızı bir kaç defa aradınız, olmadı mesaj attınız, arkadaşınız size hiç bir şekilde geri dönmedi..
    ve hatta, geri dönmeyişinde bir kastilik bile sezdiniz..

    arkadaşınıza içten içe kızmaz ya da kırılmaz mısınız?

    bakın, bahsettiğim sadece 2 normal arkadaş durumu..
    şimdi olayı, koskoca galatasaray spor kulübü başkanı'nın yaşadığını, itibar ve saygınlığın ayaklar altına alındığını, üstüne üstlük "benle konuşacaksa yardımcılarıma ulaşsın" cevabını aldığını düşünün..

    bir dakika beyler..
    bu ego değil, farklı bir durum..

    fatih hoca değil de başka bir teknik direktör bunu yapsaydı, ben eminim ki yazarların çoğu burada hocaya söverdi, ayıplardı.. ve başkana destek çıkardı..

    demek ki fatih hoca'nın gönlümüzde çok büyük bir yeri var.. bu tip davranışları bile hoş görülebiliyor..
    iyi ama, ya galatasaray zarar görmeye başladığında neler olacak? hala hoca'nın ego patlaması yaşayan davranışlarını savunup, başkana hakaret mi edicez?

    ben o safta değilim..

    başarılı insanların egolarını kabul edebilirim, ama bu egolar, psikolojik ve davranışsal boyutta camiaya zarar vermeye başlamışsa, gereken yapılır..
    ki yapıldı da zaten..

    gönül isterdi ki hoca biraz o muhteşem egosunu galatasaray için dizginleyebilseydi..

    bu güne kadar, italya'daki kulüpleri de dahil olmak üzere, istisnasız bütün başkanlarla problem yaşadı hoca..
    en büyük başarıları gördüğümüz dönemdeki faruk süren bile hoca'nın sıkıntılı bir çalışma yaşamı olduğunu ifade etti..
    şu sıralarda da ünal aysal ile maçları izliyor, destek veren sözler söylüyor..

    özetle, fatih hoca büyük bir egoyu hak ediyor..
    ancak, madem aslolan galatasaray, o halde kendini biraz dizginlemeyi bilecekti..

    malesef yapamadı..
    artık başkana sövmek yerine, hoca'yı da karalamak yerine, önümüzdeki maçlara bakma zamanıdır..
  • 37
    kesinlikle ve kesinlikle basit argümanlar ile yüzeysel bir şekilde yaklaşılmaması gereken bir olgudur. keyfi olarak galatasaray'a zarar vermeye başladığı, veya daha da büyük zararlar vereceği öngörülebilir hale geldiği zaman şapkayı öne koyup düşünme sebebidir.

    "başarı, başarı, başarı" düsturu ile yola çıkmış ve çok ciddi yatırımlar için elini taşın altına koymuş pragmatik birisi bu ego uğruna yok yere koca sezonu heba etmeyi göze dahi alamaz, ki almadı da...

    2 başarılı sezondan sonra bir kez daha tüm dikkatini ve mesaisini galatasaray'a, hatta her şeyden önce sadece futbola vermiş fakat şu veya bu sportif sebepten ötürü başarısız bir sezon geçirmiş fatih terim'i göndermek istikrara çomak sokmaktır ve yanlış bir idari hamledir. böyle bir durum olsaydı doğru olan bence bir şans daha vermek olurdu lakin ortada o kadar da ölümlü kalımlı bir mesele yokken, dahası galatasaray'a ciddi zararlar vermek pahasına milli takım yoluna baş koyup bir zamanlar kanlı bıçaklı olduğu yıldırım demirören ile kader arkadaşlığı yapmak tam bir fatih terim egosudur, daha fazla kişisel başarı için, milli kahraman olmak için "asıl olan galatasaray'dır" sözünü tozlu raflara kaldırmaktır. şimdi bu durumu siyasi baskı olarak nitelendirenler var, ne diyelim o zaman fatih terim ezikliği mi demeliyiz ki koskoca imparator "hayır" diyememiş bu çapsızlara? ünal aysal ayaklarına kapanıp "ne olur gitme :(" mi demeliydi? koskoca adamı prangaya vuracak hali yok ya, elbette kendi fikrini belirtti ve son kararı fatih hocaya bıraktı. hoca bir karar aldı ve aldığı karar kısa sürede takım üzerinde oldukça olumsuz sinyalleri fazlasıyla verdi. doğru düzgün top oynamadığımız gibi tarihi bir hüsran yaşadık. bunun üzerine başkan da bir karşı karar aldı ve konu şimdilik kapandı. benim açımdan mevzu budur. fatih terim'in tercihleri(u: ki ben bunu kendi içimde bizi "satması" olarak değerlendiriyorum) ne kadar yanlışsa ünal aysal'ın kendisini yollama şekli de o kadar yanlıştır ve bu açıdan durum bana göre beraberedir.

    "fatih terim'in elbette egosu olacak yææ". tamam, bu devirde herkesin bir egosu var, bu durum değil sportif her şeyden önce insani bir gerçek ama üzülerek belirtmeliyim ki biz, galatasaray taraftarları artık takıma zarar vermeye başlamış, daha da fazla zarar vereceğini açık açık ortaya sermiş bu egoya sonsuza dek tahammül etmek mecburiyetinde kesinlikle değiliz. fatih terim'in egosu kendisini " ben hem milli takımı hem de galatasaray'ı aynı anda çalıştırıp başarıya ulaştırırım" moduna soktuğundan beri bir galatasaray taraftarı olarak fatih terim'e de, egosuna da ayrı ayrı kırgınım, öfkeliyim.

    tek işin biz olalım, istersen küme düşür ama böyle keyfi, sallapati işe de "hı" demek olmaz. yoksa yaptığımız dalkavukluk olur, tapınmak olur. ben galatasaraylılığımı kendisine borçlu olmama rağmen şahsen hiç de o kafada değilim. kimseye karşı olacağımı da sanmam.
  • 40
    vardır böyle bir şey, evet. fatih terim'i imparator yapan, grande yapan bu yüksek egosu, özgüvenidir. geri gelelim, bu ego asla ve asla galatasaray'a zarar vermemiştir, vermeyecektir de. fatih terim yaptığı onca hataya rağmen, bir konuda asla eksiye düşmemiştir : 'galatasaraylılık'

    fatih terim, laf olsun diye konuşmaz, biz hocamızı biliriz, onu babamız gibi severiz, herkesten de iyi tanırız. biz fatih terim'le büyümüşüz, yüreğimizi saran galatasaray aşkının alevlenmesinde en büyük pay sahibi kendisidir. onun dik duruşu ve egosu sayesinde biz de yıllarca başımız dik gezdik, galatasaray yerel rakiplerinin fersah fersah önüne geçti her konuda. peki bu ego galatasaray'a zarar verdi mi? asla! real madrid'ten fatih terim'in egosu yüzünden 6 yedik demek vicdansızlıktır. aynı mantıkla kazanılan bütün büyük zaferleri de hocamızın egosuna mal etmek gerekir ki bu da yanlış.

    elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin ey galatasaraylı kardeşlerim, fatih terim egosuyla galatasaray'a zarar veriyordu diyen güzel arkadaşlarım! bu nasıl bir egodur ki bütün ulusal basında ve dış kaynaklarda hep 'kovuldu, kovuldu, kovuldu! diye haber yapılan, 5 yaşındaki veledin bile diline düşen 'fatih terimi kovmuşlar' lafı bu kadar gündemdeyken, üstelik 2 sene üstüste takımı yoktan var edip şampiyon yapmış, çeyrek final oynatmış, yani 'haklı ve güçlü' konumda olan bu adam kendisi hakkında 'kovuldu' haberleri yapılıyorken çıkıp tek kelime kendisini savunmuyor, hiç kimseye bir şey söylemiyor? bu nasıl egodur arkadaşlar? ulan ben fatih hocamın yaptığının onda birini yapsam 'siz kimsiniz ulan beni kovacaksınız ibnetorlar, ben kendim bırakıyorum sizi, ne haliniz varsa görün' diye manşetlere çıkar; taraftarın kahir ekseriyeti benim ağzımdan çıkacak tek kelimeye bakıp yönetimi asacak bir halet-i ruhiyedeyken bir sitem eder yönetimi de, başkanı da kaçacak delik aramaya iterdim. fatih hocamız bu 1 haftalık süreçte de yine ne kadar büyük bir galatasaraylı olduğunu ispatlayıp, galatasaray'ımızı kaosa sürükleyecek tek bir eylemin de, söylemin de içine girmemiştir. bu kadar kibirli(!), kendini beğenmiş(!), egosu yüksek(!) bir adam olmasına rağmen üstelik.
  • 41
    erkekliğin şanındandır ya hani bizim toplumda, daha el kadar çocuğun pipisiyle övünmeler başlar ailede. sonra o çocuk büyür, çok güzel bir kızla birlikte olur, sevişir kızla. egosu yüksek adamı bir kenara bırak, en mütevazısı gelse anlata anlata bitiremez şöyleydi böyleydi diye.

    e amına koyayım sonra demezler mi adama sen bir kızla sevişmenin verdiği özgüvenle kendini yere göre sığdıramıyorsun. adamın yıllardır ağzına vermediği rakibi kalmamış, kral benim diyeni amuda kaldırıp sikmiş.

    tamam egosu da olmasın da, illa birilerinin egosu olacaksa fatih terim'in olsun.
  • 42
    kesinlikle manciniye ödenecek tazminatin yaninda devede kulak kalacak egodur. milli takim uzerinde dem vuran arkadaslara da neremle gulsem bilemedim. milli takım olayı başbakan sifatli en kisa sürede cehennemi boylamasini istedigim kisi tarafindan emredilmistir. cok sevdigini baskaninizin buzugu yemeyip reddedemeyince bir şey yok, fatih terim'e paslayip hoca da reddedemeyince "fatih terim egosu" oluyor. ya bi gidin de cay koyun bi zahmet.
  • 45
    "ben ders almam ders veririm" sözünü şiar edinen sevgili hocamızın en büyük düşmanıdır bu.

    takımı 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı'nda da selçuk inan ile başlatması kimilerine göre doğru, kimilerine göre ise yanlıştır, bunu tartışırız ama;

    bence, selçuk'la başlayarak hata yaptığını kabul etmek yerine, sırf bu ego yüzünden, selçuk yerine jean michael seri'yi çıkarttığına inanıyorum maçta. einstein'ın aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar bekleyenler için söylemiş olduğu söz, gecenin bir vakti dilime geliyor istemsizce ama yakıştıramıyorum hocaya.
  • 47
    maçta* saha kenarında olmayan adamda olduğu iddia edilen ego. sen 1 asırlık futbol tarihinin avrupa'da takım çalıştıran tek hocası ol. ülkenin futbol dalında en büyük başarılarını elde et. bir ülkenin kaderini belki de tek başına değiştir, sonra bu adamdan mütevazı olmasını bekle. ben sizi bilmiyorum ama kendimde bunu göremiyorum, hoca yine iyi durumda, ben böyle şeyler yapsam küçük dağları ben yarattım modunda takılırım.
  • 49
    sinsi sinsi takımın tökezlemesini bekleyip fatih terim düşmanlığını su yüzüne çıkaranların ilk başvurdukları klişe. türk futbolunun kaderini değiştiren adamın egosu da olur, kibiri de, prensipleri de. kaldı ki kendisi hatasından dönen yanlışını düzeltmekten gocunmayan biridir. bu camiaya bir buçuk yıldız, uefa kupası, ve daha nicelerini kazandırmış, en önemlisi milyonların baba sevgisiyle eş değer sevdiği adam bilge kraldır, padişahtır, imparatordur. bu haliyle kimse istemez diye alay edenlerin son iki sezonda söke söke alınan şampiyonluklarla övünmeye hakkı da yoktur. ayrıca not; demekki en formsuz hali üç kupa kaldırıyor. allah kerim fatih terim. rahatsızlığı olan gidip udinese sözlüğe üye olabilir.
  • 50
    son dönemlerde gene kendi etki alanının sınırlarını test etmektedir.

    “fatih terim türk futbolu’nda gelmiş ve gelecek tüm futbolculardan da (dolayısıyla arda turan’dan da), gelmiş ve gelecek tüm galatasaray başkanlarından da üstündür.” cümlesi türkiye cumhuriyeti anayasası metnine girmedikçe emri hak vaki olana kadar bu testlerin psikolojik ceremesini çekmeye devam edeceğiz gibi görünüyor. hep sevinecek halimiz yok ya, bu da bizim çilemiz olsun...
App Store'dan indirin Google Play'den alın