sevgili hocam,
senin futbol bilginle benim futbol bilgim tabi ki bir değil. hatta herhangi bir teknik direktör illa benden daha bilgilidir. mesele burada futbol bilgisi değil. mesele geçmişte yaşattığın başarılar da değil. bize çok büyük başarılar, sevinçler, heyecanlar yaşattın. hepsi için sana minnetarım. zaten her zaman
galatasaray efsanesi olarak anılacaksın bu yüzden.
ben düz bir
galatasaray taraftarı olarak takımımın başarılı olmasını istiyorum. ben bununla sevinip, tersi durumda üzülüyorum, sinirleniyorum, kendimi hırpalıyorum. senin de bir galatasaray taraftarı olduğunu biliyorum. hiç mi üzülmüyorsun takımın bu durumuna diye sormayacağım o yüzden. eminim sen de en az benim kadar üzülüyorsundur. ancak artık farklı bir şeyler deneme zamanı gelmedi mi?
ben bilmiyor olabilirim, görmüyor olabilirim. aydınlat beni hocam. bu takımın hücum planı, savunma planı ne, genel olarak oyun planı ne? ben sahada hücümda ne yaptığını bilen bir takım göremiyorum. top stoperlerimizin arasında geziyor ve içeri devrilen kanat oyuncularımızla buluşturulmaya çalışılıyor. sonrası ne peki? sonrası yok mu? oradan itibaren doğaçlama mı takılmalarını istiyorsun? ne bekler bindiriyor, ne de göbekten ikiye birlerle, çalımlarla, şutlarla rakip defans delinmeye çalışılıyor. bir kısır döngü ile top kaybı yapılıyor. bizim takım pas yapmaya çalışıyor ama pas yapacak oyuncuların ne doğru düzgün pas atmaya hali var, ne de bir pas atınca boşa çıkıp tekrar pas isteyecek eforu. en ufak bir darbede top kaybetmeleri de cabası. böyle bir oyuncu grubu ile hala pas oyunu oynamanın amacı ne? bu oyuncularla hızlı futbol hiç oynanmaz dediğini duyar gibiyim de o zaman oynama bu oyuncularla. başka bir şeyler dene. sen fatih terim'sin,
imparatorsun. cesaretli olman lazım, yeni şeyler denemen lazım. biliyorum, bu oyuncular takımı maaş yükünün büyük bir bölümünü oluşturuyorlar ama sırf bu yüzden de takımı hiç etme pahasına bu oyuncularla oynanmaz ki, değil mi?
takımın bütün savunma gücü iki stoperi. ne doğru düzgün alan kapatma görebiliyorum sahada, ne de ikili üçlü sıkıştırmalar. kanat oyuncuları ve forvetin zaten takım savunmasına katkısı yok. allah'tan sağlam iki stoper var da sırtlarına bindik gidebildiğimiz kadar gidiyoruz. kısacası genel manada bir oyun planı yok takımın. kanattan, göbekten delme yok; kısa paslar, uzun paslar yok; yalan söylemeyeyim şimdi arada bir savunma arkası koşularını stoperlerimiz beslemeye çalışıyor da bu mudur yani? çok problem var takımda, say say bitmez teknik taktik manada ama benim en çok kafama takılan konu şu. oyun planımız zayıf olabilir, oyuncularımız yeteneksiz de olabilir ama bizim oyuncularımız özellikte türkiye'de rakipten yavaş, rakipten güçsüz olamaz, olmamalı. rakipten yavaş ve rakipten güçsüz olursan rakibi nasıl hataya zorlayabilirsin ki? hataya zorlayamadığn rakibe nasıl gol atacaksın ve maç kazanacaksın? futbolun teknik ama fiziken zayıf oyuncularla oynandığı dönemler bitti hocam. artık ilk şart zımba gibi olmak. üstüne de az bir yetenek koyunca zaten iyi takım oluyorsun. bitik, sönmüş, çakma yıldızlarla ne türkiye'de, ne de avrupa'da büyük takım olmaya izin yok artık. bunu eminim benden daha iyi biliyorsun. peki neden hala bu emeklilere şans veriyorsun?
rakiplerle kora kor mücadele eden, yetenek olarak üst düzey değil ama oyun planı olarak üst düzey, disiplinli, zımba gibi bir takım istiyorum. rakibi döve döve, eze eze oynayan bir takım istiyorum. kazanıp kaybetmesi önemli değil. ancak kaybettiği zaman bile senin de dediğin gibi gurur duyacağım bir takım istiyorum. mıy mıy paslaşan, bir zamanların yetenekli, şimdilerin ise emekli futbolcularını sahada görmek istemiyorum. çok mu şey istiyorum bilemiyorum.
saygılarımla
