750
santraforla oynamak takımlar için çok bir bir avantaj olsa da modern futbolda hocalar eğer ellerinde çok üst düzey santraforları yoksa santraforsuz oynamayı tercih ediyorlar. bu sebeple ancelotti'nin ilk tercihi hiçbir zaman joselu olmuyor. koeman'ın weghorst'la, geçen sene bayern'in chupo moting'le başlamaması da diğer örnekler olarak verilebilir. günümüzde zaten kaç tane takım gerçek santraforla oynuyor ki? montella'nın elinde prime burak yılmaz vardı da yedek mi bıraktı?
751
reyisi cumhur da en son istikrar diyerek arkasında durduğunun sinyalini verdi dolayısıyla sergen yalçın gibi kendisinden teknik direktörlük becerileri kat kat geride olanlar ikinci bir bahara kadar avucunu yalayabilir.
her şeye rağmen gayet güzel ve heyecanlı bir turnuva izledik sayesinde. onun taktik görüşü olmasa avusturya'yı da hayatta yenemezdik.
umarım bizi dünya kupasına da götürür. uzun bir aradan sonra milli takımı herkes benimsediyse onun da büyük katkısı var.
752
elinde bir icardi olsaydı kesinlikle santraforlu bir oyun oynatacak olan teknik direktör. 85 milyonluk bir ülke olarak kalkıp eline santrafor olarak cenk tosun verirseniz o da alternatif bir sistem yaratır.
753
servet yardımcı başkan seçildiğinde kendisiyle devam edilmeyeceğini düşünüyorum. kendisine karşı diğer camialardan çok büyük tepkiler var. bu nedenle bay servet diğer camialara yardımcı olacaktır.
bence de turnuvada santraforlu sistemle başlamasa bile maçların bazı anlarında daha erken geçilebilirdi. özellikle topu sıkça kaybetmeye başlayıp skoru tutma gereksinimimizin olduğu zamanlarda. buna ek olarak kerem'in daha fazla süre alması gerekirdi ve bence geniş kadro seçimi tekrar elden geçebilirdi.
emekleri için teşekkür ederim ben de. yıllar sonra ilk kez bize bu heyecanı yaşatan hoca oldu. hatta uzun bir süre yarı final hayali de kurduk.
754
kendisine olan tepki aslında büyükekşi'ye olan tepkidir. ilk defa grup lideri olarak bir stres yaşamadan bir turnuvaya katıldık lakin sırf tff ile kuşların kavgası var diye turnuva öncesi bu adama saldırılar başladı. semih semih diye zırlayan camia 34 yaşındaki bir italyan'ı transfer etti semih'in önüne.
755
elindeki 11 oynatabileceği tek santrfor enes ünal'dı, o da sakatlandı. evet semih kılıçsoy vardı. hocasına beni sol kanada at, tek başına santrfor oynayamam diyen semih yani. ancak onun da dakikaları azdı, üstelik ortalama her takımdan 2 yaş daha genç bir takımdan bahsediyoruz. semih'i de oynatsaydı ileri hattın yaş ortalaması 19,5 falan oluyor. varsa dünyada bunun bir örneği bilelim. çocuk eğlendirmeye gitmiyor kimse sonuçta turnuvalara. sonuca bakarsak kaldı ki oradaki toy oyuncu sadece arda güler 'den ibaret olmalıymış. kenan bile fazla geldi bize. cenk tosun koşmaktan aciz bir futbolcu. gol attığı maçta bile en az 3-4 topu hantallığından ezdi. asıl orayı hak eden futbolcu enis destan'dı, bakınız o bile sonradan oyuna girer. montella da bu kadar yarım santrfordan bana tam adam çıkmaz dedi, gayet de haklı olabilir.
büyük turnuvada çeyrek final yapmış, bu başarıyı en son 16 sene önce tekrarlamış bir takımdan bahsediyoruz. başarısızmış, hadi oradan! senin derdin üzüm yemek değil ki. almanya ev sahibi haliyle çeyrek finalde elendi, muhtemelen hocasıyla devam edecek. sana ne oluyor?
756
benim için turnusol görevi gören teknik direktör. başarısız olduğunu iddia eden benim gözümde futboldan anlamıyordur.
hiçbir türk teknik direktörün girişemeyeceği 3lu savunma, santraforsuz oyun gibi modern futbol trendlerini başarıyla uygulamış ama biz beğenmeyiz tabii. neyse getirin oradan bir türk hoca 4-2-3-1 oynatsın dünya kupası elemelerinde elenelim. maceraya gerek yok.
