resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 24101
    yaptığı rotasyona gram kızmadığım hocamız. ama maalesef iyi bir oyuncu gurubu olmadan hiç bir şekilde iyi futbol izletemiyor bize. değişiklik konusu zaten akıl alır gibi değil, daha iyi oynayacağımıza daha kötü oynuyoruz yapılan değişikliklerle. bir de iki maçtır oyuncu hazırlanıp, taktik alıp, oyuna girene kadar 7-8 dakika geçiyor. bugün de ömer de oldu, ben girdi sanıyordum, baktım hala taktik alıyor. herkes rotasyon yapıyor ama bir şekilde bir oyun planında oynuyor. biz bırak gol atmayı, pozisyona giremiyoruz. çok seviyorum başarılar kendisiyle gelsin istiyorum ama maalesef ne zamandır iyi bir futbola hasret kaldık. ikinci devre bir kıpırdanma oldu diye seviniyoruz ama o maçlarda da 90 dakika değil, en fazla 40-50 dakika futbol oynuyoruz ve son dakikaları hep diken üstünde izliyoruz. şimdi de muhtemelen şans verdiği oyuncuların bu şansı iyi değerlendiremediğini düşünecektir ve bunu beyan edecektir. bugün izlediğim maçta resmen spontane takıldık. herkes kafasında doğru bulduğunu yaptı. ya biliyorum şimdi çıktı yarasalar diyeceksiniz, takım kötü oynayınca çıkıyorlar diyeceksiniz ama ben hala iyi futbol göremiyorum. takımının maçlarını izlemekten zevk alan, hafta sonunu bile iple çekerken hafta içinde maç var diye ekstra sevinen ben maç bitse kurtulsak şu ızdıraptan dedim bugün. sorun kaybetmekte değil defalarca yazıyorum. sorun pozisyona giremememizde ve iyi oyun oynayamamamızda.
  • 24102
    bugün oynanan maç özelinde çıkardığı kadroyu değerlendirmek gerekirse orta sahaya kadar problem yok. elde olanlarla çıkarabileceği bu. orta sahadan itibaren ise maçı ciddiye almama ya da oyuncuları forma sokmaya çalışma ya da siz ne demek isterseniz hatalar silsilesi var hocanın. onyekuru ve taylan tercihine lafım yok, doğru tercihler ama jesse'nin forvet oynaması çok saçmaydı. tamam adem ve andone pek de sağlam değil ama erencan gibi fizikli bir oyuncu bu maçta oynasa bir şey kaybetmezdik, yine en fazla 2-0 olurdu. böylece jesse de sağ açığa geçerdi. jesse'nin sağ açığa geçmesi demek, jimmy'nin boşa çıkması demekdi ki bence bu da önemli. jimmy yazın oynanan hazırlık maçlarında beğenildiğinde orta dahada oynuyordu. jimmy yine orta sahada oynayabilirdi ki çok daha faydalı olurdu. böylece hocanın tabiriyle ruh hastasından kurtulurduk. lemina'yı da riske etmek çok sağlıklı değildi. donk daha riske edilebilir sanki. hem donk sağlam, ona bir şey olmaz. artık ciddiye mi almadı maçı, yedekleri forma sokmaya mı çalıştı ya da hazırlık mı yapmadı maça bilemem ama berbat bir performanstı. yakışmadı.
  • 24103
    her zaman kazanamayız hocam biliyoruz. her zaman kazanamazsın sen de biliyorsun. ama bizim kabullenemediğimiz şey kazanamamak değil hocam bizim kabullenemediğimiz böyle kaybetmek.

    sıradan bir kaybedişin ötesine geçti bu artık. kazanırken bile kaybediyoruz. bazen şansla kazanıyoruz ama asla şansla kaybetmiyoruz. öyle çirkin öyle manasız bir futbol oynuyoruz ki bu oyunla kazanmamız zaten tamamen şans.
  • 24105
    hocam istedikleri kadar çıldırabilir şımarık galatasaray taraftarı. sezon başından beri yok linnes yok taylan yok jimmy diyen adamlar bunlar.

    forvetsiz çıktın maça evet. çünkü elinde hepimizin bildiği gibi 2.5 santrafor var 2'si sakat.

    linnes gripmiş, geçmiş olsun.

    emin oynasa şu an emin'i gömen bi tayfa olacaktı burda, ondan da eminiz.

    bu turu istersen geçeceğine, istemezsen de uğraşmayacağına eminiz. elindeki kısıtlı rotasyonla gerçek anlamda zorlu bir ikinci yarıya gireceksin, ama taraftarımız sikimsonik türkiye kupası'nda alanya deplasmanında muhteşem bir futbol bekliyor, o yüzden falcao sakat sakat oynamalıydı, hatta luyindama falan sakat sakat oynasaydı keşke.

    edit: bu arada emin'i gömmezdik diyen taraftar gidip okan kocuk başlığına bakabilir. 24 yaşında kaleci için genç sayılabilecek yaşta olan yedek kalecimiz hani. sabırlı ya taraftarımız.

    edit2: şimdi bu entry kötü bi entry oldu ben de farkındayım, fakat aynı şeyleri anlatmaktan yoruldum.

    sol beksiz oynayan rakiple bi kadro kıyaslaması yapalım;

    -falcao mu muriqi mi? her türlü falcao daha iyi forvet di mi? falcao daha iyi de oynamıyor be abicim nabıcaz onu?
    -babel mi rodrigues mi? kariyer her türlü babel de...
    -soso mu deniz türüç mü?

    bu böyle uzar gider.

    şimdi ben senin ne istediğini merak ediyorum. babel soso belhanda falan oynatınca evlatçı, taylan'ı jimmy'yi niye aldık oluyor.

    taylan'ı jimmy'yi oynatınca kadro seçimi kötü oluyor.

    napsın? ne tam olarak istediğin.

    heh oyun. adamın bi oyun planı var zaten. senelerdir izlediğimiz bi oyun planı var ve bir tek emre akbaba'nın katılması dahi takımı nasıl değiştirdi hepimiz izlemedik mi? sen yok diyorsan sen göremiyor olabilir misin mesela? aslında yapmak istediği ile aldığı performans farklı olabilir mi? daha son lig maçından hemen sonra orta saha oyuncularımızın ceza sahasına koşularından bahsederken bu oyun planını gerçekleştiren emre akbaba'nın takımın yıldızı olmasını algılayamıyor musun mesela?

    oyuncu gönderince 6 ayda bir takım değiştiriyor diyorsunuz, göndermeyince evlatçı diyorsunuz, nasıl yapalım?

    belhanda gitmeyince fatih terim evlatçı olduğundan göndermemiş oluyor, ozan kabak gidince fatih terim gidişine onay verdiği için oluyor.

    tamam da çözümün ne abicim bi anlat bana. teknik adam değişse mi oynayacak tel tel dökülen soso mesela? belhanda gitmeyi mi kabul edecek bir şekilde, ya da çözüm mesela para kazanabileceğin ve senden milyonlarca euro kazanan bu iki adamı kadro dışı bırakmak mı?
  • 24106
    (bkz: 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçı)

    bu maçın kaybedilmesi de taraftara çıkarılmış helal olsun. hoca hangi taktik hangi takımla çıkarsa çıksın suçlu olmuyor. yahu şutun yok pozisyonun yok. ne kadrosu ne yedeği. biz diyoruz ki oyun yok oyun.
    takım taç atamıyor, duran top kullanamıyor haftalar geçmiş.
    demek ki hocanın keyfi isterse turu geçermişiz istemezse geçmezmişiz. buna hoca mı karar veriyor?
    elalem sol beksiz, stopersiz oynuyor bizim kadro derinliğimiz kısıtlı imiş. zaten alanya’nın kadrosu çok geniş bizi rezil etti dar olsa rezil edemezdi herhalde.
  • 24108
    sezon bitmeden yazmak istiyorum. bu sezon şampiyon olamazsak en büyük sebebi kendisidir. her sezon şampiyon olmak zorunda değiliz ama çıktığımız tum maçlardan önce acaba bu maçı kazanabilecek miyiz diyorsam orada cok buyuk bir problem vardır. 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçını kaybetmek bu anlamda benim için süpriz olmadı. sözlükte negatif dili pek kullanmak istemeyen biri olarak yazıyorum bunları.
  • 24109
    takım çok mu iyi oynuyor, hayır. takımda en azından oturmuş ve sürekli işe yarayan bir taktik mi var, hayır. fatih terim 2 senedir şampiyon olurken şansı yaver mi gidiyor, evet.

    ancak, ne hocalar gördük takıma göz zevki katan, belirli dönemler iyi oynatan. hangisi başarısını sistematik olarak sürdürebildi, ligi kazanmamızı sağlayabildi? hiçbiri başaramadı. demem o ki, demek ki farklı bir tarifi var şampiyonluğun, başarının. iyi oyundan, sürekli kazanmaktan farklı şeyler içeren bir tarif. ve her defasında görüyoruz ki fatih terim bu tarife galatasaray için en uygun isim.
  • 24111
    taraftarın istediği oyuncuyu oynatmak değil iyi futbol ve galibiyet almak gibi sorumlulukları olan hocamız.

    dünyanın en kötü futbol örneklerinden birini yaşadığımız aslında klasik bir deplasman galatasaray’ı da sayılabilecek 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçı için faturayı taraftara kesmek kadar aptalca bir iş olamaz sanırım.
    yahu hocaya devre arası gelmiş, elinde bir oyuncu grubu bulmuş gibi davranmayı ne zaman keseceksiniz.
    2 senedir takımın başında olup 5 transfer sezonu geçirdiğinin, bütün kadroyu istediği gibi kurarken ligin transfere en çok para harcayan takımı olduğumuzu ne zaman farkedeceksiniz.
    böyle bir hocayı savunmak için “al bak, senin istediğin oyuncuyu oynattı, hala insanlık tarihinin gördüğü en kötü futbolu ounuyoruz” denir mi?
    e ne yani, neyi savunuyoruz? kaderimiz bu futbol mu çaresi yok mu? o zaman hoca ne işe yarar ki?
  • 24112
    yıllar önce agresif pres, önde baskı ile gegenpres'in öncülerinden birisiydi ve zamanının ötesinde bir futbol oynatıyordu ama yıllar hızla ilerlerken hoca yerinde saydı.

    bunun aksini iddia eden arkadaşların argümanına göre hoca takımı şampiyon yapıyor, dolayısıyla iyi oynuyoruz.

    evet, muhteşem top oynayarak kimsenin kaale almadığı mükemmel ligimizde ezici üstünlüğümüzle şampiyon oluyoruz, haklılar.
    o yüzden zaten avrupa kupaları'nda sürekli paspas edip yolluyorlar bizi.

    biz ligde şampiyon olduğumuzda da kötüydük, kupa maçlarında da kötüydük, avrupa'da da kötüydük.
    ve sen devam ettiğin sürece yine kötü olacağımızdan zerre şüphe duymuyorum.

    yok finansal fair play cezası, yok sakatlıklar, yok geciken transferler, yok tff, yok mhk, yok dış güçler, ieöghhhhhh yani.

    ne demişler, "bahane g.t gibidir, herkeste bulunur".
    isteyen bir sürü bahane bulabilir kötü futbolumuza.
    ben sahada oynanan futbola bakarım.

    3 yıldır denediğimiz halde kötü olmaya devam ediyor isek burada bir terslik var işte.
    bu kadar lükse rağmen galatasaray futbol takımı leş gibi top oynuyorsa sorun hocadadır.

    hocam allah rızası için bu sene bitince bırak artık takımı, sen de en az bizim kadar seviyorsun galatasaray'ı ancak görünen köy de klavuz istemiyor işte.

    hoca gitsin kim gelsin?
    ne bileyim amk, onu da profesyonel yönetici arkadaşlar bilsin.
    birileri gelsin, en azından farklı bir şey denemiş oluruz.

    haa eğer bu kötü futbola rağmen şampiyon olmak sizi tatmin ediyor ise eyvallah, sonsuza dek hocayla devam.
    şahsen ben hiç keyif alamıyorum izlediğim bu ne idüğü belirsiz oyundan.
  • 24113
    1976 avrupa futbol şampiyonası yarı finalinde almanların rakibi ev sahibi yugoslavya'dır. yugoslavlar maçın daha ilk yarısında 2 farkla öne geçerler. almanya'nın başında efsane hoca helmut schön vardır. helmut schön de başka bir efsane sepp herberger'in yanında yetişmiştir ve şimdi helmut schön'ün yanında da ilerde bir alman ve türf futbolu efsanesine döüşecek olan jupp derwall oturmaktadır. "modern türk futbolunun babası" olarak kabul edebileceğimiz derwall, hocası schön'e döner ve "biz dieter müller'i neden kadroya aldık ki" der. o dieter müller oyuna girer ve 2 si normal sürede ve 1'i uzatmada olmak üzere 3 gol atarak almanya'yı finale taşır.

    helmut schön'den bayrağı devralan jupp derwall'de almanya'yı 1980 de avrupa futbol şampiyonluğuna taşıyacaktır. o derwall tüm alman kamuoyunu şaşırtarak 1984 avrupa futbol şampiyonası sonrası bir anda bu topraklara ayak basacaktır.

    prekazi'nin, zincirlikuyu'da tatko'nun toprak sahasında (bugünkü astoria avm'nin bulunduğu alan) deneme antrenmanlarına çıktığı, fatih terim'in helikopterle fenerbahçe stadına jübile için indiği bu günlerde, derwall başkan ile tartışa tartışa antrenman sahalarını, malzemelerini düzeltmeye, galatasaray'a bir futbol ideolojisi kazandırmaya çalışır. 2 yıl şampiyonluksuz geçen bu hazırlık dönemi, sonrasında ve 14 yıl sonra gelen 2 şampiyonlukla taçlanır. o derwall'in yanında hırslı, genç bir teknik direktör oturmaktadır, mustafa denizli...

    mustafa denizli'de o galatasaray'ı alacak bugünkü şampiyonlar liginin selefi, avrupa şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynatacaktır.

    sepp herberger, helmut schön, jupp derwall'le devam eden sistem bu topraklara da uğramış mustafa denizli ile devam etmiş, türk futbolunda bir devrim yaratmıştır.

    örneğin hollanda futbolunda da 1960 yılların ortasına kadar kayda değer hiçbir başarı yokken, jack reynolds, rinus michels ekolü ile johann cruijff dan barcelona'ya devam eden başka başarı hikayeleri de var.

    hocamız fatih terim'de bayrağı, önce bu anlamda ilk hocası olan derwall'den sonra da yardımcılığını yaptığı sepp piontek'ten devraldı. türk futbolunun şerefli mağlubiyetlerden, avrupa hüsranlarından, 8-0'lardan bugüne gelmesindeki silsile hikayesidir biraz da bu.

    peki bu hikaye nasıl devam edecek?

    hocamız bu sene 67 yaşına geliyor. bize ve türk futboluna kazandırdıklarını burada bir yazı ile anlatmak da mümkün değil. peki sonrası ne olacak? kesintilerle 1996 yılından beri yaklaşık 25 senedir teknik direktör olarak galatasaray'ın içinde olan fatih terim'in burada anlatılan geçmiş örneklerden bir tane olsun yetiştirememesi, kendisinin yerine bir karar verici, akıl danışılan bir yardımcı oluşturmaması galatasaray'ın türk futbolunda başlattığı devrimin devamını akamete uğratabilecektir.

    derwall sistemi kurarken, yıllarca süren şampiyonluksuz yıllara rağmen 2 yıl sabredilmeseydi belki de bu hikaye çok başka yazılacaktı. senin zamanın da kredin de var hocam. şimdi görevin galatasaray'ı şampiyonluklara taşımaktan çok, yarınlara, geleceğe taşımak olmalıdır.

    yazı biraz uzun oldu. okuyan herkese sabırları için şimdiden teşekkürler.
  • 24115
    bu takımın başına geçtiğinde büyük maçlarda rencide edilmiş bir takım vardı elimizde. üzerine ndiaye de satıldı. 1.5 senedir kadroda atıl durumda olan ryan donk'u takıma monte etti. fernando da sakattı. yeri geldi selçuk inan ryan donk orta sahası ile oynamak zorunda kaldık. hani şu 1.5 sezon önce ligi 5. mi ne bitirmemize sebep olan orta saha. bu orta saha ile başakşehir ve beşiktaş maçlarında net galibiyetler aldı. kadıköyde maicon'un son dakikalardaki vuruşu direkten dönmese galibiyet alacaktı yine. trabzonspor'u da eze eze yendik. ve travma halinde devraldığı bu takım ligi şampiyon bitirdi.

    sonraki sezon ffp denen bir bela ile karşılaştık. ffp oldu mu zaten kadro mühendisliği yapmak zordur. karşına fırsat transferleri çıkar ve kolay kolay hayır deme şansın yoktur. hele kadron 13 kişi ise hiç yoktur. derken sezona santraforsuz girdik. bu santraforsuz takım sinan gümüş gibi sahada boş boş takılan bir oyuncuya bile istatistik kastırdı ilk haftalarda. hakemler saçma sapan üzerimize gelmeye başlayana kadar ligin mutlak favorisiydik ki fenerbahçe maçındaki hakem hatası ve ardından gelen cezalar da herkesin malumu zaten. şampiyonlar ligine de mükemmel bir giriş yapmıştık. ama emre akbaba'nın sakatlığı ve devamında gelen diğer sakatlıklar zora soktu bizi. devamını getiremedik. ancak ligde o bol cezalı ve sakatlı kriz döneminde 8 puan geriye düşmüş olmamıza rağmen şampiyon olduk. fenerbahçe deplasmanında da galibiyetimiz işgüzar var hakemi tarafından çalındı ki biz o maça 2 as stoperimiz de cezalı bir şekilde çıktık. şu takımı herhangi bir yabancı hoca donk semih kaya ikilisi ile kadıköye götürse fark yer.

    bu sene yine ffp yüzünden fırsat transferleri yaptık. ancak fırsat transferi adam her zaman iyi çıkmıyor. milletin atıl oyuncusunu kiralıyorsun. defosuz adamı kim atıl yapar? maya tutmadı. şampiyonlar liginde de zor bir gruba düştük. özellikle iç sahada psgye karşı çok iyi oynadık. ama bu zorlu grupta, bu zorlu rakiplere iyi de oynasak 1-0 kaybettik. 3 maç 1 puan. psikolojik bir kırılmaya sebep oldu. ligin ikinci yarısı başlarken takım nihayet form tuttu. dinamizm katacak takviyeler yapıldı. maçları net skorla almaya başladık. 4 maçtır çok iyi giden bir takım var ligde. 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçı bazı oyunculara koordinasyon kazandırmak için oynadığımız ve lig daha önemli olduğu için rölanti oynadığımız bir maçtı. rakibimiz fenerbahçe 2. lig takımı ile eşleşip ful yedek oynadı. bizim öyle bir şansımız da yok. ligin en az gol yiyip en çok gol atan organize takımlarından biri ile eşleştik ve sonuç olarak yenildik. yüksek vites oynasak bu sefer sakatlığı var hafta sonuna yorgunluğu var.

    neyse sonuç olarak girilen entryler 2 senedir 1 maçta bile iyi futbol oynamadık? abi sizin iyi futbol anlayışınız ne tam olarak şunu bir açın ya? açın da bilelim. rekora koşan liverpool'un bile kötü oynayarak kazandığı bir sürü maç var. her maç rakibi ezeceğiz, her maç rakibi döveceğiz, guardiola'nın geçen seneki manchester citysi gibi kimseye top göstermeyeceğiz yada psg gibi şubat ayında ligi bitireceğiz falan bunu mu bekliyorsunuz? bunu bekliyorsanız o iş 500.000 euroya kiraladığınız, yada alt ligden 100.000 euroya kaptığınız oyuncularla olmuyor. rotasyon için aldığın adam için bile 30 milyon euroyu gözden çıkartman gerekiyor. onu baştan söyleyelim.
  • 24118
    eski terim olsaydı eğer, belhanda'yı silme gibi bir düşüncesi olduğunda bunu sahada gösterir, memnun olmadığı performansına fazla katlanmadan oyundan alırdı. fakat şimdi öyle değil. basında çıkar böyle belhanda'yı sildi, bir daha forma yüzü göremez gibi haberler, sonra tak, bir bakmışız belhanda kadıköy'de ilk 11'de. daha önce trabzon deplasmanında kırmızı gördüğünde de bir daha bu formayı giyemez falan demişlerdi, adam o hafta şampiyonlar liginde porto deplasmanında ilk 11 başladı yani. demek ki tuttuğu bir oyuncu ve onda gördüğü bir şeyler var ki oynatıyor. saplantı mıdır yoksa bilinçli midir bu tercih, bilemeyiz.
  • 24119
    http://devrimderki.blogspot.com/...l-kesfettik.html?m=1
    piontek sonrası milli takım döneminde türk futboluna sistemsel bir bakış açısını nasıl yerleştirmeye çalıştığını, daha sonra uefa'yı alacak, dünya üçüncüsü olacak kadroların anadolunun dört bir yanında nasıl tarandığını kendi sözleriyle okumak mümkün.

    taktik bilmez, transfer yapamaz, belhandacıdır, ardacıdır, evlatcıdır yazıladurulsun, kendisi türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük futbol adamıdır.
  • 24120
    türkiye futbol tarihinin en büyük teknik direktörüdür. ümit milli takım teknik direktörü iken yaptıklarını, o gencecik çocukları nasıl bulduğunu okurken vay be adam neler yapmış diyorsun. ama taraftarın beklentisi o zaman yaptıklarını şimdi de yapması. bu yaşta o zaman olduğu gibi aylarca evinden uzak kalsın istemiyorum tabi. istese çok iyi bir ekip kurup galatasaray' ın geleceğini inşa edebilir. hem teknoloji o zamana göre kat be kat ilerlemişken bu daha kolay olabilir. inşallah o hırsı, o azmi tekrar gösterirsin hocam.
  • 24121
    şuan eleştiriyoruz ama bundan 50 yıl sonra yaptığı icraatlar ve söylediği sözler galatasaray'lılara ışık olacak.

    50 yıl sonra avrupa'da çok güçlü bir takımla eşleştiğimiz de taraftarlar, hocanın söylediği "galatasaray pes etmez, geri durmaz, kabullenmez" sözünü hatırlayıp havaya girecek. kim bilir? o zamana yetişirsek torunlarımıza gerile gerile onu anlatacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın