*

resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 22701
    kendisi efsanemizdir,

    en iyi türk teknik direktördür,

    galatasaraylıdır,

    kişisel başarıları bir çok kulübün başarısından fazladır,

    4. galatasaray döneminde özellikle 2019-2020 sezonunda bekleneni henüz verememiştir,

    ne olduğunu bilmediğimiz bir çok problemle karşı karşıyadır,

    her insana verilen bir kredisi vardir.

    ve bu kredi benim için 2020 haziran ayıdır. haziran ayına kadar gereken desteği veririm bekleneni karşılayamazsa nazikçe bakın burası çok önemli nazikçe kendisine teşekkür eder kulüp içinde başka pozisyonlarda görev almasını isterim.
  • 22702
    alıştığımız, sahada görmekten memnun olduğumuz, kendisiyle bütünleştiğini düşündüğümüz oyun yapısı olan "gegenpressing" ile oynamamayı tercih eden değil, bunu yapabilmesi için ihtiyacı olan futbolculara sahip olmayan efsanemiz.

    hocadan beklediğimiz oyun sistemi tamamen saha içi parselizasyonu mükemmel yaparak rakibi kendi 1. bölgesinden itibaren alan daraltma ve yoğun presle topu kaybetmeye zorlayan, evvela fizik gücü ve kondisyonu olmazsa olmaz kılan bir oyun sistemidir. peki kalitesine dayanarak gözü kapalı ilk 11'e yazdığımız futbolculardan kaç tanesi sezon öncesi kampına katılmış, yüzde yüz hazır durumda?

    peki rakibi karşılama aşamasında yüksek efor sarf edebilecek profilde (engin baytar, johan elmander) kaç futbolcumuz var? ben cevap vereyim yalnızca mario lemina.

    bir de bunun üzerine hücum organizasyonlarında herkes ayağına top ister, kimse sorumluluk almazsa alışılmış fatih terim futbolu izlememiz rüya olur arkadaşlar.

    fatih hocamın 3. döneminde 4-1-4-1 deneyip olmayınca o lige ambargo koyan sevdiğimiz futbola döndüğünü anımsayan arkadaşlardan bazıları maalesef o dönemdeki gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu, hocanın yakın zamanda 4-4-2'ye dönüp her şeyi toparlayacağını düşünüyorlar ama bence şu an oynadığımız sistem dışında bu kadronun becerebileceği bir sistem yok. umarım bunu kısa zamanda sahada daha iyi uygulamaya başlarız ve hoca sezon sonu şampiyonluk öyküsünü "alışmadığımız sistemle şampiyon olma challange" diye paylaşır.
  • 22703
    benim için fatih terim, galatasaray'dan hemen sonra gelen en önemli değerdir. pek çok galatasaray taraftarı için de durum böyledir. peki bu kendisini eleştirilemez biri yapar mı, yapmaz. ancak kendisini istifaya davet etmek ve sert tepkiler vermek tamamen nankörlüktür. bu taraftarları hiçbir zaman kale almayacağım.

    fatih terim 1. ve 3. galatasaray dönemlerinde oldukça başarılı bir tablo çizmişti bunu 1. döneminde 176 maçta yakaladığı 2.2 ve 3. sezonunda 88 maçta yakaladığı 2.05 puan ile açıklamak oldukça kolay. ancak 2. döneminde 73 maçta sadece 1,82 puan ortalaması tutturabilmişti. bugün yani 4. döneminde ise 82 maçta 1,84 puan ortalamasını tutturabilmiş ve mevcut 2019-20 sezonuna baktığımızda cl, superlig ve kupa dahil 20 maçta yalnızca 25 puan toplayarak 1,25 ortalama yakalayabilmiş, aslında 2. dönemiyle benzer bir manzara ile karşı karşıyayız. hatta bu sezonu baz alırsak hocamızın geçirdiği en kötü sezon diyebiliriz ve eleştirmeye başlayabiliriz.

    ben fatih terim'in oldukça yorulduğunu ve çıkmazda olduğunu düşünmekteyim. bunu en büyük sebebi yaşlanan takım, alamadığı genç isimler, mecbur kalınan kiralık oyunculardır. hadi lan oradan dediğinizi duyar gibiyim ama dursun özbek döneminde kurulan kadrodaki isimleri sayalım belhanda(26), maicon(29), ndiaye(27), fernando(30), mariano(31), feghouli(27), gomis(32), latolevici(31). bu isimlere ödenen bonservis bedeli 42,8 milyon euro ve imza paraları ile ödenen maaşlara girmiyorum bile. sevgili dursun özbek o dönem 42,8 milyon euro ile takıma bir tane bile genç isim katmadığı gibi -gomis'i dahil etmeden- yüksek bedellerle karakteri olmayan oyuncular transfer etti. şimdi de diyeceksiniz ki, bu oyuncular iki yıl şampiyon yaptı. hayır efendim onlar değil fatih terim yaptı. nasıl mı?

    1) geçen sezon gomis yoktu sinan gümüş ile hatta zaman zaman donk ve maicon ile maç kazandı.
    2) belhanda sahada bir var, bir yoktu.
    3) maicon kötü performansı yüzünden kiralandı.
    4) ndiaye atamadığı paslarla, çekemediği şutlarla saç baş yoldurdu.
    5) fernando devamlı sakatlandı, hatta bir ara performansı yüzünden yedek kulübesine mahkum kaldı.
    6) feghouli ligin ilk devresi sahada yoktu. hatta muslera da çok kötüydü.
    7) mariano sezon boyunca pek fazla iyi maç çıkartamadı.
    8) nagatomo milli takımda sakatlık geçirdi ve performansı çok düştü.
    9) serdar aziz sakatlık bahaneleriyle maçlara çıkmadı.
    10) hoca istememesine rağmen ozan kabak'ı sattılar.
    11) iki yeni genç stoper transfer edildi.
    12) alan transferiyle yönetimimiz rezil oldu. istenen genç isimler de transfer edilemedi.
    13) son dakika mecburiyetten diagne'ye 10 milyon euro para verildi, performansı da berbattı.
    14) hoca tarihi cezalar yedi.
    15) hakem hatalarıyla pek çok puan kaybettik.
    16) puan farkı son haftalarda 8'e çıktı.

    yine de o sezon şampiyon olduysak bunun tek sebebi fatih terim'dir. biraz onyekuru, biraz da ikinci yarı performansı ile feghouli ile muslera'dır.

    bu sezon ise hocamız yine genç isimler istedi, bunlardan hatırladıklarım claudio falcao, samatta, guga ve cuellar. ancak bu transferlerde bir ilerleme kaydedilemedi çünkü satabileceğimiz oyuncu da kalmadı, ki gelir elde edip harcayabilelim. velhasıl kelam transfer döneminin son haftalarında kamp bile geçirmemiş yıldız isimler kiralandı. kiralanan bütün isimler düşüşe geçmiş veya sakatlıklar yaşamış, takımlarında düşünülmeyen oyunculardı. yani bu kadro yapılanması fatih terim'in eseri değil, dursun özbek'in galatasaray'a kazığıdır. bazı taraftarcıklar da "hoca da hep ffp'den bahsediyor, makas açılmış onu anlatıyor" diyor. sizin gibiler nankör, dün ne yaşandığını unutan, ne gibi süreçlerden geçildiğinin farkına varamayan taraftarcıklardır.

    berbat bir oyuncu grubu ile karşı karşıyayız. 1 metre öteye pas atamayan seri, koşmayan feghouli, gamsız belhanda, orta açamayan nagatomo fatih terim'in suçu değil, oyuncunun suçudur. siz istediğiniz kadar sistem oluşturun, taktik çalışın eğer sahip olduğunuz oyuncular beceriksiz veya isteksizse hiçbir oyunu oynatamazsınız. hoca ocak, ocak, ocak dese de yine istenilen transferler yapılamayacak. galatasaray zor durumda, tek çıkış yolu altyapı ancak 21 yaşındaki celil bile yedek kulubesine oturamıyorsa altyapının da sorgulanması gerek.

    tabi hoca olsa da oynatmıyor yeaa diyenler de olacak, hayatınız boyunca kaç kere antrenman izlediniz veya bulundunuz. hayatınız boyunca kaç kere oyuncu analiz ettiniz veya kaç kere fatih terim gibi türkiye'ye genç oyuncu yetiştirdiniz. fm açıp erencan ile hatrick yapabilirsiniz ama burası gerçekler, windows penceresi değil.

    ben fatih terim'i ilk defa bu kadar çaresiz, eli kolu bağlı görüyorum. bu oyuncu grubu ile hiçbir şey yapamaz, yapamayacağını da çoktan anladı zaten. çaresizliğinin bir sebebi de galatasaray taraftarına verdiği sözdür ama yönetimin bu kadar berbat transfer süreçleri izleyeceğini bilseydi eminim o sözü vermezdi. benim fatih hoca'yı eleştirdiğim tek nokta mariano-linnes seçimidir.

    neyse hocam allah sana uzun ömürler, sabırlar ve güç versin. başımızdan hiç eksik olma sen.
  • 22704
    takımızızın 22 şampiyonluğunun 8'i fatih terim sayesinde gerçekleşmiştir. olmaz, gitti denilen son 2 şampiyonluk ise; hocanın şapkadan tavşan çıkarmasıyla gerçekleşmiştir. 2010 - 2011 sezonunu da ne çabuk unutuyorsunuz! o sezon 36 puan fark yedik ve ligi 46 puanla 8. bitirdik. fatih terim'in başa geçmesiyle birlikte hoca yüzümüzü güldürdü ve 2 sene şampiyonluk yaşadık. şampiyonlar liginde az daha real'i eliyorduk. hoca'nın sayısız başarıları var, gerekkirse bu sezon feda edilir, gerekirse gelecek sezon da feda edilir ama hoca elbet bir yolunu bulur ve bizi düzlüğe çıkarır. ayrıca sakın hoca eleştirilmez, her şeyi doğru demiyorum, bu sene transfer politikası tamamen yanlıştı, selçuk'u takımda antrenmanlara bile çıkartması yanlış ama lütfen hoca gitsin, istifa etsin diyen arkadaşlarım bu takımın %36 şampiyonluğu fatih terim sayesinde geldi. bu adamın kredisi 1 sezonla sınırlı olmamalıdır. sadece elinizi var ise vicdanınıza koymanızı ve aklınızdan mayıs aylarını geçirmenizi istiyorum. ben 2011 senesinde bedelli askerlik yaparken neler çektiğimi çok iyi biliyorum, sonrasında gelen fatih hoca'nın başarıları sayesinde de neler yaşadığımı iyi biliyorum. çok uzattım biliyorum ama en azından ocak'ı bari bekleyin, benim için hoca'nın kredisi sonsuz ama siz de en azından ocak'ı bekleyin. esen kalın.
  • 22705
    yaşayan en büyük galatasaray efsanesi . bu sene fazlası ile formsuz, oyunu okuyamıyor ama kötü oyunda esas sebep yapılan kadro planlama yanlışı. hızlı oyuncular olmadan maalesef bol pozisyon ve iyi futbol imkansız. hoca sanırım sene başı emre mora güvenip kanat oyuncusu aldırmadı. emre mor en büyük hatamız oldu. hocanın kredisi sonsuz, kalan 3 maç alırsak ligin 2. yarısında fırtına gibi esecez. hocaya hep destek tam destek. yine şampiyon olacagiz fatih hoca ile şüphem yok, bu kadar meyda ve federasyon baskısı varken bizim tamamı ile hocanın yanında olmalıyız.
  • 22706
    galatasaray futbol takımı tarihine damga vurmuş, kulüp tarihinin yaşayan en büyük efsanelerinden biridir.

    ne var ki, futbol takımına 2 yıldan bu yana oynattığı oyunu kimse anlayabilmiş değil. pas oyunu yapmaya çalışıyoruz ama takım öne geçtiği hiçbir maçta oyunu tutma becerisine sahip değil. her öne geçtiğimiz karşılaşmada, "acaba golü ne zaman yiyeceğiz?" diye bekliyoruz. ilginçtir, fatih terim, kendisini var eden özelliklerin hepsini bir kenara atmış gibi görünüyor.

    kişisel olarak herhangi bir teknik direktörün formsuzluk yaşadığına inanmıyorum. teknik direktörler yanlış ve doğru kararlar verir. sadece bu sezon özelinde bile baktığımızda, hocanın verdiği neredeyse tüm kararların yanlış olduğu görülüyor.

    kör topal, ite kaka ilerliyoruz ama galatasaray'a gönül veren taraftarların hiçbiri bu sezonki takımdan memnun değil. bunun baş sorumlusu da fatih terim'dir. en büyük umudum, süreci tersine çevirecek, kararlar alması. çünkü şu aşamada başka bir çare görünmüyor.
  • 22707
    kötü futbol oynatıyor 2019-2020 sezonunda. katılıyorum. bu nedenle eleştiriye de sonuna kadar hak veriyorum.
    fakat anlamlandıramadığım şey sanki bizim takım şampiyonlar liginde özellikle deplasmanda mükemmelmiş de sadece terim zamanında kötüymüş gibi bir algı yaratılıyor ya ona deli oluyorum.
    gelin birlikte bakalım bizim şampiyonlar ligi maceramıza. macera şampiyonlar ligi formatına geçildikten bugüne kadar ki süreyi ve grup maçları ve üst turları kapsıyor.

    1993-1994 sezonu:
    teknik direktör: rainer hollmann
    grup maçları iç saha: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    grup maçları dış saha: 1 beraberlik 2 mağlubiyet

    1994-1995 sezonu:
    teknik direktör: reinhard saftig - müfit erkasap
    grup maçları iç saha: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    grup maçları dış saha: 3 mağlubiyet

    1997-1998 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    grup maçları iç saha: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    grup maçları dış saha: 3 mağlubiyet

    1998-1999 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    grup maçları iç saha: 2 galibiyet 1 beraberlik
    grup maçları dış saha: 1 beraberlik 2 mağlubiyet

    *= bu sezon son maçta athletic bilbao'ya fatih akyel'in saçma hatasıyla gol yiyerek yenilmiş ve grupta juve ile aynı puanda olmamıza rağmen ikinci olarak elenmiştik. evet o zamanlar sadece lider çıkıyordu.

    1999-2000 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    grup maçları iç saha: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    grup maçları dış saha: 1 galibiyet 2 mağlubiyet

    *= bu sezonun sonunu hepiniz biliyorsunuz

    2000-20001 sezonu:
    teknik direktör: mircea lucescu
    1 . grup iç saha maçları: 2 galibiyet 1 beraberlik
    1. grup dış saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    2. tur grup iç saha maçları: 3 galibiyet
    2.tur grup dış saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    çeyrek final: içerde galibiyet dışarda mağlubiyet

    2001-2002 sezonu:
    teknik direktör: mircea lucescu
    1 . grup iç saha maçları: 2 galibiyet 1 beraberlik
    1. grup dış saha maçları: 1 galibiyet 2 mağlubiyet
    2. tur grup iç saha maçları: 2 beraberlik 1 mağlubiyet
    2.tur grup dış saha maçları: 3 beraberlik

    *= bu sezon ikinci grup maçlarındaki rakiplerimiz barcelona, liverpool ve roma idi. galibiyet olmasa da son derece başarılı

    2002-2003 sezonu:
    grup iç saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    grup dış saha maçları: 1 galibiyet 2 mağlubiyet

    2003-2004 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    1 . grup iç saha maçları: 2 galibiyet 1 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet

    2006-2007 sezonu:
    teknik direktör: eric gerets
    1 . grup iç saha maçları: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 3 mağlubiyet

    2008-2009 sezonu:
    teknik direktör: michael skibbe
    ön elemede elendi.

    2012-2013 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    1 . grup iç saha maçları: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 2 galibiyet 1 mağlubiyet

    son 16 turu: içerde beraberlik dışarıda galibiyet
    çeyrek final: içerde galibiyet dışarıda mağlubiyet

    2013-2014 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim - roberto mancini
    1 . grup iç saha maçları: 2 galibiyet 1 mağlubiyet *=galibiyetler mancini döneminde. mağlubiyet real'e terim döneminde
    1. grup dış saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    son 16 turu: içerde beraberlik dışarıda mağlubiyet

    2014-2015 sezonu:
    teknik direktör: cesare prandelli - hamza hamzaoğlu
    1 . grup iç saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 3 mağlubiyet

    2015-2016 sezonu:
    teknik direktör: hamza hamzaoğlu-mustafa denizli
    1 . grup iç saha maçları: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet

    2018-2019 sezonu:
    teknik direktör: fatih terim
    1 . grup iç saha maçları: 1 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 3 mağlubiyet

    2019-2020 sezonu: şu ana kadar:
    teknik direktör: fatih terim
    1 . grup iç saha maçları: 1 beraberlik 2 mağlubiyet
    1. grup dış saha maçları: 1 beraberlik 1 mağlubiyet

    yani şampiyonlar ligi tarihimizde bugüne kadar deplasmanda 6 galibiyet almışız. 5'i terim döneminde 1 tanesi de lucescu döneminde.

    lucescu döneminde efsane sayılabilecek liverpool, roma, barcalı grupta deplasmanda hiç kazanamadık ama yenilmedik de. ha nasıl yenilmedik derseniz o dönemi benim gibi ihtiyarlar hatırlar. muslera'nın şampiyonluk modu var ya hani, o modun iki kat üstünde bir performans gösteren mondi vardı o maçlarda.

    şampiyonlar ligine toplam katılım sayımız 17. bu katılımların 8'i terim'in şampiyon yapmasıyla oluşmuş katılımlar.
    1997-1998, 1998-1999, 1999-2000, 2000-2001, 2012-2013, 2013-2014, 2018-2019, 2019-2020 sezonları.

    evet terim kendini unutmuş gibi oynatıyor takımı. evet takım kötü. evet terim'in kendisine en başta çeki düzen vermesi gerekiyor. fakat terim şampiyonlar liginde deplasmanda galibiyet alamadı diye eleştirmek abesle iştigaldir.

    edit: 2012-2013 sezonu düzeltildi. 2002-2003 sezonu ilave edildi.
  • 22708
    yerden yere vurulmayi kesinlikle hak etmeyen degerimizdir. ne zaman gelse bizi heyecanlandirmis, basaridan basariya goturmustur. hele ki bu son deneminde yine karalara baglamisken, "nerede kalmistik" diye tweet atip, basimiza gecip ortaligi kasip kavurmasiyla (belki cok guzel top oynatamasa da) gurur duymayanimiz yoktur. ancak hic bir zaman elestirilemez oldugunu dusunmedim, dusunmuyorum da. son donemi nezdinde yasananlar gercekten cok garip. bandir bangir oynamasa da iki sene ust uste sampiyon bir takim, yonetimden ortamdan mutlu oldugunu dusundugum bir fatih terim, ustune bu kadar sansasyonel transfere ragmen takim nasil bu kadar kotu top oynuyor bir turlu anlamadim. eger hoca bir gunde tum ozelliklerini sifirlamadiysa ya da yapilan transferler kendine sorulmadan yapilmadiysa bu kadar performans dusuklugu neden gercekten merak ediyorum. sanki doyum noktasina ulasmis gibi. bazen aklima bunun ardinda babasini kaybetmesi yatiyor olabilir diye geliyor.
  • 22709
    bizimle top oynayıp şampiyonluk görmediği yıllara şahit oldu gözlerim. deli dolu, hırçındı ama galatasaraylıydı. şüphesi olan var mı? yok.
    2019- 2020 sezonu en kötü top oynadığımız sezonsa 14 yıl ligi ilk sırada bitiremediğimiz günleri iyi ki görmediniz. ben gördüm. peki niye sabrettim? çünkü hiç bir şey sonsuza kadar devam edemez. devam eden kulüp sevgisidir. dinini değiştirenler bile olmuştur bu 14 yılda ama galatasaray dinden güçlü bir camia. kızıyorum, söyleniyorum içimden hocaya ama bilirim ki o benden daha öfkelidir. bunca yıl şunu öğrendim, o içimizden biri, o bizim gibi biri. daha da ötesi insan. ben ne kadar hata yaparsam o da yapar. hocasız 10 maça çıktık. hocasız.
    anadolu efes 10 maç ergin ataman olmadan euroleague' de maça çıksa bu durumda olur muydu ? peki, son 2 sezon o olmasaydı şampiyon olur muyduk ? igor tudor yapar mıydı bunu ? ya da bir başka hoca. eleştirip, karşı çıkan olabilir ama fatih terim ile galatasaray iilşkisi bir kader haline dönüştü. bizden başka hocamız kiminle kupa kaldırdı, ne başarısı var ? 3 yabancı gencecik takımla avrupa' ya kiminle meydan okudu. kaderimiz yine kesişti. ne zor yıllardan geçtik, kötü futbola da dur denir mutlaka. soruyorum, son iki sezon çok mu iyi oynadık? hayır. ama şapkadan tavşan çıktı.
    daha kötüsünü gördük, pes etmedik. geçmişi unutarak bugünü eleştirmek kolay. her eleştiride iyi ki bu gençler o yılları görmemiş diyorum içimden. yoksa beşiktaş gibi olmaya mahkumduk. ben galatasaraylıyım, türkiye' nin en başarılı yerli hocası benim takımımda oynarken lig şampiyonluğu görmedim. birisi bana çocukken fenerbahçe' ye şampiyonlukta 3 fark olacak dese inanmazdım. demem o ki, kötünün kötüsünü yaşadım bu kulüple o yüzden takım geriye yaslanmış, kalecimiz devleşmiş vız gelir bana. en kötü hatırası dursun özbek olan kardeşlerim, 18 takımlı ligde hocası aynı zamanda taraftarı da, oyuncusu da olan tek takımız, unutmayalım. giderse de bunları unutmadan vedalaşalım.
  • 22710
    merhaba değerli sözlük sakinleri. yeni yazar olarak aranıza katıldım. ilk yazımı bu entry altına yazmak istedim.
    fatih terim yaşayan efsanemiz. 2000 yıllarında yaşattıklarını unutmayız. oynattığı oyun, mantalite, oyuna müdahalesi tartışılmaz. ama bunu hatırlayanlar gün geçtikçe azalmaktadır. yeni nesiller ise o ödemleri belgesel tadında izlemiştir. bir önceki dönemde avrupa da yaptığıda unutulmaz tabiki ama sonuç olarak unutulmaması için elde bir kupa olması gerekir.
    yeni nesillerin anlatabilecekleri başarılar ve tarihe tekrardan not düşmesi için, sevmeme rağmen eleştireceğim fatih terim’in artık kendini yenilemesi gerekmektedir. bir şeyleri sorgulaması gerekir. bu konuda yardımcılarınında kendisine yeterince fayda sağladığını düşünmüyorum. beni en fazla üzen futbolcuların vurdumduymazlığı ve bunuda fatih terim önderliğinde yapmaları. taraftar olarakta göze hoş gelen futbol istiyoruz. trabzon maçında ikinci yarıda yaptığımız gibi.
    galatasaray’ın kaybetmesine değil kötü futbol oynamasına üzülüyorum.
    fatih terim’in gitmesini istemiyorum tabiki yine yaptığı gibi bu durumun altından o kalkacaktır. inancım tam.
  • 22711
    96 yılına dönülse ve fatih hoca galatasaray'da 10 sene çalışacak, 5 lig şampiyonluğu, 2 kere de avrupa kupasında çeyrek final oynatacak deseler herkes kabul ederdi. şu an ki memnuniyetsizliğimizin sebebi ise yine kendisidir. başarıya alıştırdı taraftarı ama biz de salt başarı değil, iyi futbolda istiyoruz haklı olarak. unutulmaması gereken ise hocanın belki de hepimizden çok galatasaraylı oluşudur. biraz sabır, ilk geldiği yılda 4. haftada istifası gündeme gelen imparatorun daha sonraki başarıları ortada. faydalı olamayacağını anladığı anda kulüp menfaatleri için ne gerekiyor kendisi yapacaktır.
  • 22712
    yaşayan en büyük galatasaraylıdır. geriye dönüp baktığımda hayatımdaki en büyük mutluluklarının başrolünde fatih hocanın oldugunu görüyorum. ancak bu sezon kendisini kesinlikle tanıyamıyorum. ligde 14 hafta, şampiyonlar liginde 5 hafta geçmiş kesinle gol atamıyoruz , rakip yari sahada çoğalamıyoruz ve hoca sanki yemin etmiş gibi yeni hiçbir şey denemiyor. artık biz de o kadar kabullendik ki bu ayni tas ayni hamam durumunu hocanın alametifarikasının bu keskin ve radikal degisiklikler oldugunu unuttuk.
  • 22713
    imparator fatih terim, galatasaray'a transfer olduğu 1974/1975 futbol sezonu itibariyle davet aldığı türkiye a milli futbol takımında 54 resmi müsabakada görev almıştır. şimdilerde libero diye anılan, o dönem ise iki stoperin arkasındaki tek oyuncu olarak görev alan imparator, iki golle a milli takıma skor katkısında bulunmuştur. fatih terim'in futbolcu olarak ilk kez milli olduğu müsabaka ise 30 nisan 1975 tarihindeki euro eleme maçı olan isviçre maçıdır.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...spielbericht/2381283
  • 22715
    futbolu kendisini öven ya da eleştiren tüm taraftarlardan daha iyi bilmektedir, bu kitlenin tamamından daha tecrübelidir ve daha iyi galatasaraylıdır.

    galatasaray'ın gelmiş geçmiş en başarılı futbol adamıdır.
    galatasaray'a kendisini öven ya da eleştiren tüm taraftarlardan daha fazla hizmet etmiştir. eğer bir gün teknik direktör olarak artık galatasaray'a faydalı olamayacağını anlarsa, bir an bile gecikmeksizin görevi devredeceğinde şüphe yoktur. kendisi anlamayabilir ama biz taraftar olarak görüyoruz diyenler olacaktır. görüşlerine saygı duymakla birlikte, onlar hakkındaki düşüncem bu yazının ilk paragrafında belirtilmiştir.

    karakteri eleştirilebilir, tavırları eleştirilebilir, kararları eleştirilebilir, futbolculara bakışı ve onlarla ilişkileri eleştirilebilir. tüm eleştirilerde olduğu üzere, üslup doğru olduğu müddetçe bunda da hiçbir beis yoktur. bununla birlikte, geçmiş başarılarını tesadüflere bağlayan, futbol bilgisini küçümseyip; takımı bağırıp çağırıp gazla yönetiyor diyenin mantığından da niyetinden de şüphe duyarım.
  • 22716
    kimse hoca yoksa suçsuz demiyor burada. hata yapmaya payı yok mu? diye soruyor.
    tarihi başarılarımız büyük bir kısmının sahibi adamın kaybetmeye hakkı yok mu? diye soruyor.

    sistemden ve istikrardan bahseden insanlar hocayı niye bu kadar acımasız şekilde eleştiriyor?
    evet bugün bir sistem yok ama bu yine olmayacak anlamına gelmez ki.
    siz uzun yıllar ayni takımda kalmış teknik adamlar kusursuz mu sanıyorsunuz.

    hocanın hem vefa olarak hemde istikrarlı bir süreç adına başarısız olma hakkı var. x ismi 15 yıldır takımın başında bizde niye yok böyle şeyler diyip. hocanın istifasini istemek kendi ile çelişmektir.

    hoca bizi bu buhrandan çıkaracaktır.
    vefa denilen şey ise tek dişi kalmış canavardır.
  • 22717
    şampiyonlar ligi için bir gün acaba olur mu diye düşünebilmemizin sebebi olan "hocamız, imparatorumuz, efsanemiz".

    çok değil 2 yıl önce bugünlerde beşinci günün şafağında doğudan çıkıp gelen gri gandalf gibi takımı şampiyonluğa ulaştırdı. üstelik başta florya'nın derin mahzenlerinden donk'u çıkartırken, tudor bey'in beğenmediği çelimsiz tay rodrigues'i kör yusuf'un karanlık bir ahırda beslediği gibi güçlü bir aygıra dönüştürdü. biz ondan bir ak gandalfa dönüşmesini beklerken, ne olduysa içine saruman kaçmış teoden'e dönüştü. seni kurtaracak bir ak gandalfımız da yok hocam. orclar kapıya dayandı. senin bir an önce kendini ve bizi kurtarman lazım. şu an muslera ve ona sadakat yemini etmiş hayaletler koruyor kalemizi ve takımı, o da düşerse umutlarımız düşer.

    hala umudumuz varsa yine sebebi sensin, umutlarımızı düşürme hocam.
  • 22719
    fatih terim her zaman hırsı ve coşkulu yaşamı ile bugünlere gelmiş tarihe adını imparator diye yazdırmıştır, bu hırs ki onu git-gel toplam 1000 km yol tepip kebapçı basmaya kadar götürmüştür.

    sene başında ali koç ile girdiği savaşta takımının da aynı tepkiyi vermesini bekledi ama herkesin karakteri bir değil, hoca bunu anladığı zaman oyuncularına içten içe sinirlendi ve bir çoğunu sildi, alanyaspor maçı sonrası verdiği röportajda bizim oyun(taktik) sorunumuz yok, oyuncu sorunumuz var diyerek bunu net bir şekilde ortaya koydu.

    ocak ayında 3-4 değişim ile beklenen galatasaray'ı bizlere izletecek ve sonunda alışılagelmiş koltuk altı terli kupa kaldırma sahnesine maruz bırakacaktır.
  • 22720
    hoca canımız ciğerimiz. ayrılıp milli takımla anlaştığı sezon* bir çoğumuz gibi hocaya karşı çok sinirliydim. malum şahıs ile düzenlediği imza töreninden sonra ise nefret edecek konuma gelmiştim. lakin cesare prandelli döneminden itibaren hocaya karşı özlem duymaya başlamıştım. takımı sahiplenişi, bizden biri olduğu duygusunu yansıtması...
    '' galatasaraylı fatih'in '' yuvasına dönüşünü o günlerden beri beklemeye başlamıştım. ahımız var hoca derken yaşanılan başarısızlıklardan sonra hocanın kıymetini daha iyi anlamıştım. tekrardan geldiği gün ise hayatımın en mutlu günlerinden biridir. şampiyonluğu ilan ettiğimiz bir gece gibiydi sanki içimdeki heyecan. sabaha kadar uyumayıp televizyon programlarından hocayla ilgili olan gündemi takip etmiştim. geldikten sonra ise yine bizi şaşırtmadı, zorlu bir süreçte, beşiktaş'ın ligi domine ettiği bir dönemde bizi tekrardan özlediğimiz günlere geri götürdü. bu sezon* başında ise her zaman olduğundan daha fazla umutluyduk. oyuncu kalitesi bakımından son yılların en kaliteli kadrolarından biri elimizdeydi. lakin zaman geçtikçe kadro planlamasının yanlış yapıldığını anladık. bunun en büyük sorumlusu hocadır. daha önce hiç sahip olmadığı yetkilere sahip şu anda. bir çok otoriteye göre de yönetim kurulundan bile daha üst konumda. ki benim için hoca galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en büyük efsanesedir. dikkat edin, yaşayan efsanesi demiyorum. tüm zamanların en iyisi benim için. şahit olduğum her başarıda onun izi var, galatasaray'ı bugün dünyanın her yerinde insanlar tanıyorsa en büyük pay onundur. çağın gerisinde kaldığını da düşünmüyorum, bundan 20 yıl önce kimse bilmezken gegenpressing sisteminin mucidi diyebiliriz kendisine. vakit kaybetmeden florya'ya metin oktay'in yanına ve stadın çevresine heykeli dikilmelidir. hoca hakkındaki düşüncelerim bu şekildedir. ama bu sezon bir sorumlu aranacaksa bu isim de yine hocadır. kadro planlamasını kendi istediği gibi yaptı. ffp gibi bahanelere sığınması da imkansız. bizden çok daha az bütçeyle kadro kurup, bizden kat kat üstün futbol oynayan takımlar var ligimizde, alanyaspor, sivasspor, yeni malatyaspor, göztepe, trabzonspor gibi takımlar sayılabilir. hoca bir an önce topun olduğu yer bizim için pozisyon anlayışına geri dönmeli.
    o yüzden hocanın sorumluğu kabul edip, gerekirse oynatmak istediği futbol anlayışından vazgeçip, önce ocağa, daha sonra sezon sonuna kadar eldeki malzemeden en iyi verimi alması lazım. kendi felsefesinden ödün vermesi gerekse bile bu şart. yoksa şampiyonluğu kaybederiz. şampiyon olsak ne olur avrupa kupalarında bir şey yapamıyoruz demeyin. şampiyonluk demek gelir demek. bilet-kombine satışı, forma satışı, galibet primleri, şampiyonluk, primi, yayın hakları geliri + şampiyonlar ligi'nde 0 çeksek bile 30m € seviyesinde bir gelir. bütün bunları toplayınca ortaya 600m tl seviyelerinde bir gelir ortaya çıkıyor. kulüplerin içinde bulunduğu duruma baktığımızda bu gelir bizim için çok önemli. makası açmak için sürekli gelen şampiyonluklar şart. avrupa ikinci planda olmalı. öncelikle ligde makası açıp, rakiplerimize üstünlüğümüzü kabul ettirmemiz lazım. psg, juventus ve bayern münih gibi ligi uzun yıllar boyunca ligi domine etmeliyiz. bunu sağladıktan sonra avrupada gelecek başarıyı konuşabiliriz. şimdilik önemli olan avrupadan gelen başarı değil, avrupadan gelen gelir ve yerel ligde açılan makas olmalı. bu sezon* genelinde bakarsak, hoca elindeki malzemeye uygun olmayan bir felsefeyle oynamak istiyor, en büyük hatasıysa, bu takımın onun istediği oyunu oynamayacağını göre göre devam etmesi. bundan kolay kolay vazgeçeceğini de zannetmiyorum. hocayı hepimiz iyi tanıyoruz. kendisinden ödün vermez. bunun yerine bu şekilde ocağa kadar idare edecek ve sistemi eldeki malzemeye göre şekillendirmek yerine eldeki malzemeyi değiştirecek. ama her ne şartta olursa olsun 2019-2020 sezonu şampiyonu galatasaray olacaktır. geçen sezon* başakşehir 8 puan fark ile öndeyken de içeride oynayacağımız başakşehir maçında şampiyonluğu ilan edeceğimizi futbol muhabbeti dönen her ortamda söylemiştim. hocayı tabi ki eleştireceğiz ama düşmanlık etmeyeceğiz. bir kez o hatayı yaptık, hocaya sırtımızı çevirdik, bu sefer yapmayacağız. hocayı çakallara yem etmeyeceğiz. ben yine gittiğim her maçta bağırmaya devam edeceğim;
    '' bir günde kral olmadık, bir günde tahttan inmeyiz, imparator fatih terim, ölene kadar seninleyiz! ''
  • 22721
    galatasaray' ın ve türkiye' nin tartışmasız en başarılı teknik direktörü. efsane kelimesinin içi boşaltılmamış karşılığı. seveni çok, sevmeyeni de çok. ben de yaşattığı başarılar için minnetarım. en başarılı anlarımızda da en başarısız ve tarihi yenilgilerimizde de kendisi var ki bu gayet doğal. tekniğe, taktiğe, motivasyona, insan ilişkilerine hiç girmeden ve yüzde vermeden tek gerçek kendisi tarihin en başarılı teknik direktörüdür.
    yalnız ben kendisinin geçmiş başarılarıyla ilgilenmiyorum. acı ama günümüz gerçeği. başarılı olmaya ve çağımızı yakalamaya devam etmeli. taraftar geçmiş başarıya takılır ve hakkıdır ama kendisinin böyle bir hakkı yok bence. sürekli gelişmeli ve başarılı olmalı. tottenham denen sıradan bir takımı son yıllarda çok yukarılara taşıyıp cl finaline bile götüren adamın başına ne geldiği herkesin malumu. işte bu günümüz gerçeğidir. arabesk düşünceden uzak. tottenham belki pochettino kadar başarılı birini bir daha bulamayacak, bir daha cl finaline çıkamayacak ama o an yapılması gerekeni yaptılar. pochettino giderse ölürüz, kapıya kilit vururuz demediler.
    benim ikinci örneğim ise mustafa denizli. çoğu kişi kendisini efsane olarak görmeyebilir ama bence zamanın efsane antrenörlerindendir. ve bence en doğru zamanda üst düzey futboldan kendi isteğiyle elini çekmiştir. bu zor bir durum bunu kabullenmesi takdire şayan. her şeyin ve herkesin maalesef bir zamanı bir limiti var. bizim de öyle. umarım kendisi gelişmeye ve başarılı olmaya devam eder. son zamanlarda öyle görünmese de... eğer artık hem yaşından dolayı hem de doğal insani faktörlerden dolayı bunlar gerçekleşmeyecekse bunu kendisinin anlamasi ve üst düzey yöneticilik yapmaya başlaması daha iyi. zira istifaya zorlanması kalbimi çok kırar.
  • 22722
    4 kez galatasaray futbol takımı teknik direktörlüğünü devralmış ve her seferinde büyük başarılar elde etmiştir. hafızalarımıza nice mutlu anılar yerleşmesine aracı olan adamdır. herkes gibi yanlışları olabilir. kimisi egolu kimisi kaba kimisi taktik bilgisi yok kimisi antrenman yaptırmayı bilmiyor diye eleştirir. kimisi ise ''allah kerim fatih terim'' der sorunlara karşılık. hiç kimsenin fatih terim'den daha fazla kredisi yoktur. şampiyon olamamakla ölçülmemelidir fatih terim'in başarısızlığı. birçoğumuz acaba diyordur ya terim hiç gitmeseydi de hep galatasaray'ın başında kalsaydı neler olurdu diye. şu sıralar galatasaray'ın oynadığı veya oynayamadığı futbolla eleştirilen, bazıları tarafından istifası istenen de fatih terim' dir, taraftarı bu kadar sabırsız hale getiren de. galatasaray'ın başında olmadığı her dönemde en ufak başarısızlıkta ilk aranan adam olan ve her seferinde yuvama döndüm diyen adamdır. galatasaray'a olan desteğini hiç esirgemeyen bu adama uygulanan sistematik, organize kötülüğe karşı ona yeterince destek olmayan da galatasaray taraftarıdır. bu kadar baskıya ve kötülüğe karşı hata yapma lüksü de vardır fatih terim'in. sahadaki takımın da fatih terim'in de asıl ihtiyacı, ilacı transfer ya da para değil taraftarın inancı ve desteğidir. her şeyi zamanla düzelteceğine ve yine bizleri çoşturacak günlere götüreceğine inancımın tam olduğu galatasaray efsanesidir.
  • 22723
    nasıl ki takımın bu duruma düşmesinde kendisini ilk sıraya yazarsam bu durumdan çıkmasında en önemli başrolde de kendisi var.eski formundan bir hayli uzak olsa da kendisine olan inancımı hala yitirmedim.hem o dönemki kadroların kalitesini sahaya yansıtması hem takımdaki uyumun arkadaşlığın üst düzey olması o dönemlerde büyük başarılar elde etmesini sağladı fatih terim'in.taktik olarak üst düzey bir hoca olmasa da içindeki hırsı inancı oyunculara geçirebildiği taktirde az da olsa bir kıvılcım katacaktır oyunumuza.
  • 22724
    bu sözlerim kendisi ile geçirdiğimiz 2019-2020 sezonu için geçerlidir.

    milli takıma gidişi, yıldırım demirören ile o malum pozu gördükten sonra kendi çapımda dargındım ona. fakat döndükten sonra hep destekledim, yine desteklerim. fatih terim'i desteklemekten gocunmam, erinmem. galatasaray efsanesi fatih terim'i kolay kolay silecek değiliz artık.

    ama bir söylesin yahu, niye bu takım oynamıyor? her maç, içeride dışarıda farketmeksizin, niye bir şeyler vadetmiyor? her maç aşağı yukarı şöyle şeyler cereyan ediyor:

    muslera autu mariano'ya pas ile vuruyor.
    mariano ayağının altına aldığı topla şöyle iki üç adım gidip topa tekrar basıyor, yanındaki luyindama'ya dönüyor. gerçi luyindama sakat, artık donk veya ahmet oynuyor. yine de luyindama'dan gidelim.
    ondan marcao'ya, tekrar luyindama'ya.
    en son bi nzonzi ile al ver yapıp tekrar kaleye veya uzaktaki stopere, marcao'ya dönüyor.
    bir şekilde yalancı baskıyı yapan forvetin geldiğini görünce tekrar muslera'ya dönülüyor.
    en son uzun top ileri ve rakip stoper topu vurup arkadaşına kazandırıyor. sonrası yine kalemizde tehlike, şanslıysak auta çıkıyor ya da uzaklaştırabiliyoruz.

    ya şu senaryo o kadar çok yaşandı ki, artık bahis siteleri bu olayı maçta kaç kere tekrarlanır, 9.5 üst-alt diye açacaklar.
  • 22725
    kendisi yaşayan galatasaray efsanesidir. aksi iddaa edilemez. her ne kadar bu yıl kendisinin halet-i ruhiyesini beğenmesemde form geçici klas kalıcıdır. hocamız her daim iyi bir galatasaraylı olmuş ve galatasarayı başarılaradan başarılara koşturmak için var gücüyle çalışmıştır. bu yıl istenilen seviyede olmayışımızda yeni transfer edilen oyuncularla doku uyuşmazlığı olduysa bu suçu tamamen kendisine yüklemek doğru olmaz. umarım en kısa sürede eski formunu bulur ve yeniden başarılardan başarılara koşarız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın