resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 18152
    galatasaray futbol kulübünün başkanıdır. bunu, dillendirilen bâzı olumsuzluklar karşısında yönetimi aklamak için falan söylemiyorum. hocayı suçlamak için de söylemiyorum. yalnızca bir durum tespiti olarak ifâde ediyorum. hocanın yoğurt yiyişi bu. florya'nın anahtarlarının kendisinde olmasını, futbolun tek patronu olmayı seviyor hoca. bu bağlamda, yönetime en sık yöneltilen o mâlûm eleştiride ifâde edildiği gibi yönetim tarafından tüm sorumluluğun hocaya yüklendiğini falan düşünmüyorum ben. hoca, sen istesen de, istemesen de tüm sorumluluğu üstleniyor zâten; hatta bir teknik direktörden ötesi olduğu için, yetki alanı falan diye bir şey de tanımıyor konu futbol olunca. hocanın ismi o kadar büyük ki; böyle bir şeye engel olabilecek kapasite ya da potansiyelde bir yönetici ya da yönetici adayı da yok kulüpte. mustafa cengiz ve ekibi bugün gitsin, yerine x yönetimi gelsin; o serdar aziz yine satılacaktır eğer hoca bunu istediyse, o selçuk'la yine sözleşme uzatılacaktır hocanın talebi buysa, doğru ya da yanlış olmasından bağımsız olarak gomis yine satılacaktır, emre akbaba yine alınacaktır falan filan. tekrar ediyorum; bunları ne yönetimi savunmak maksadıyla söylüyorum, ne hocayı karalamak için. hocanın çalışma tarzı bu ve kendisine denk ya da kendisinden daha güçlü bir yönetici figürü de mevcut değil, hoca teknik direktörlüğü bırakana dek de olmayacak.

    mustafa cengiz'e gelecek olursak... kendisi, hocanın bu dominant yapısından bağımsız olarak zâten tam bir ''profesyonel yönetilen kulüp başkanı'' tipi. futbolla neredeyse hiç ilgisi yok. futbolun fatih terim-abdürrahim albayrak ikilisinin işi olduğunu düşünüyor. kendisi ise kulübün âdeta muhasebecisi ve sanki biraz da organizatörü. bütçeyle ve varsa diğer projelerle ilgilenmesi gerektiği kanâatinde. zâten, forvet transferiyle ilgili ''benim önüme imzaya getirilen bir şey olmadı'' falan demesi de bundan. bunu söyleyerek aslında demiş oluyor ki; ben sâdece imzâ makâmını temsil ediyorum, transferi yapan/yapacak olan adam ben değilim, bunu bir anlayın artık. bu örnek, tablonun aslında ne olduğunu çok açık ortaya koyuyor bence.

    o hâlde bu durumda yapılması gereken nedir? daha profesyonel bir çalışma sistemi tesis etmek adına fatih terim'le yolları ayırmak mı; elbette hayır. futbolu hocaya teslim ettiği için yönetimin istifâsını istemek mi; ona da hayır. bu durumda yapılacak tek bir şey var; hocayı o profesyonel yapıyı bizzat kendisinin kurması için iknâ etmek. yâni, hocanın spor kulübünün değilse de futbol kulübünün başkanı olduğunu resmen teyit etmek. transferler ve mevcut oyuncuların sözleşmelerinin tâkibi konularında hocaya yardımcı olacak, satılacak oyuncuların pazarlanması, alınabilecek oyuncularla bağlantı kurulması ve bu süreçlerdeki pazarlıkların yürütülmesi kapsamında uluslararası bağlantılara sâhip bir ekibin bizzat hoca eliyle ve sâdece hocaya bağlı olarak çalışacak bir biçimde kurulması gerek. mâdem hocayı yalnızca bir teknik direktör olarak göremiyoruz, mâdem hoca da kendisini kulübün sâdece teknik direktörü olarak konumlandırmıyor, o hâlde bunun resmî bir yapıya da kavuşturulması şart ki ikilik ortadan kalksın. meselâ, hoca böyle bir yapı konusunda iknâ edilmiş olsa, yeri doldurulana dek cenk ergün'den istifâde edilmesi düşünülebilir, son dakikaya kalan forvet transferi işi de her ne kadar yeterliliği tartışmalı olsa da en azından uluslararası bağlantıları bakımından cenk ergün'e havâle edilebilirdi. aksi takdirde, sorumluluklar birbirine karışıyor. hoca ''bana iki fovet alınacağı söylenmese ben gomis'in gidişine izin verir miydim'' derken, başkan ''benim önüme imzâ getirilmedi'' diyor.

    puan farkının görünürde 6'ya, gerçekte ise 3'e düştüğü, kadro revizyonunun konuşulduğu ve ötesinde bizzat hoca tarafından dillendirildiği böylesi bir dönemde, benzer sıkıntıların yaşanmaması için önümüzdeki en temel sorunun bu olduğunu görmemiz gerekiyor.
  • 18153
    en yetkin olduğu konulardan biri olan insan yönetiminde son dönemlerde sorunlar yaşayan teknik direktör.

    otoriter ve babacan hoca figürüyle oyuncular üzerinde gönüllülük esasına dayanan mutlak bir disiplin kuran fatih terim'in tahtı sarsılıyor. hakimiyetini tesis etmek için futbolcular üzerinde baskı kurmaya çalışınca ipler kopuyor ya da isteksiz görüntü sergileyen futbolcuların verimi düşüyor. elbette bu genele ilişkin durum, karakter farklılığı sebebiyle birey bazında farklılık gösterebiliyor.

    94 - 96 döneminde fatih terim etrafında kümelenen oyuncu grubu bir yanda, 2016 - 2017 döneminde fatih terim'e açık savaş açan milli takım oyuncuları diğer yanda; 90'lı yıllarda büyük başarılara rağmen fatih terim'in önünde esas duruşta dikilen galatasaray efsaneleri bir yanda, 2018 yılında vasat oyuncuların basit bir özveri talebine ilişkin yanıtları diğer yanda.* son serdar aziz krizi, eren derdiyok ile yaşanan sorunlar, futbolcuların düşen formlarını bu bağlamda okumak mümkün.

    parlak kariyeri ve isminin büyüklüğü nedeniyle futbolcuların kati saygısıyla göreve başlayan fatih terim, ilk dönemlerde iyi bir başlangıç yapsa da zaman ilerledikçe sorunlar baş gösteriyor. ilişki devam ettiği sürece sorunlar büyüyor, kangren haline geliyor.

    temel sorun, fatih terim'in karakter yapısının, yeni kuşak karakter özellikleriyle çatışmaya girmesi. otoriteye saygılı x kuşağının başarılı hocası, özgürlüğüne düşkün y kuşağıyla geçinemiyor.

    http://www.acikbilim.com/...-ve-z-nesilleri.html

    fatih terim'in bu yaştan sonra değişmesini beklemek iyimserlik olur. akan zamanı da durduramayacağımıza göre yakın gelecek için en mantıklı yaklaşım şu olacaktır: "fatih terim şampiyonlar ligi kupasını başkanlık koltuğunda kovalamalıdır."
  • 18154
    hocanın furbolculardan her şartta fedakarlık isteme gibi bir takıntısı var.

    beşiktaşla oynanan ve penaltılara giden bir maç vardı. fatih terim sahada penaltı atacak oyuncu arıyor; önce tugay'a gidiyor ve kinayeli şekilde "sen de mi basamıyorsun ayağına! güzel!" diyor sonra hakan şükür'e "sen de mi atamazsın" diyor hakan da "ayağım ağrıyor hocam ama isterseniz atarım" diyor terim de "yok istemem" diye sonlandırıyor diyalogu.

    hoca biraz tripli bir adam. şartlar ne olursa olsun istediği şeye itiraz gelsin istemiyor. gelirse de bunu unutmuyor ve hemen cezayı kesiyor.

    serdar aziz konusunda da aynı şeylerin yaşandığını düşünüyorum. serdar'dan her şartta oynamasını beklemiştir ama istediği yanıtı alamayınca da amiyane tabirle uyuz olmuştur serdar'a. satılır satılmaz bilemem ama serdar terim ilişkisi net olarak zarar görmüştür. hocaya göre ishal mide bulantısı oynamaya engel değildir. bütün bu haberler çıkmadan önce de düşüncem buydu. hoca her seferinde oynamak isteyen bahane üretmeyen oyuncuları sevdiğini söylemiştir zaten.

    şahsi fikrim serdar aziz iyi oyuncudur. kaybedilmemesi gerekir. fatih hoca da şu takıntılarından biraz vazgeçmelidir. kasığım ağrıyor diyen adama dinlen demelidir. belki de bu kadar sakatlığın sebebi de budur. oyuncuları sakatlıklarını gizleme durumuna getirmemek gerekir.

    bir ekleme yapayım; ozan'a yeni sözleşme teklif edilir ve ozan kabul etmezse onun da üstünü çizer ve yollar. hocamız böyle bir adamdır bunu kabullenelim artık.
  • 18156
    şampiyon olamama, kupadan elenme falan anlık olarak moralimizi bozsa da uzun vadede umrumda değil. milyon eurolar alıp da kulübü parmağında oynatmaya çalışan futbolculardan bıktım(malesef dünyanın her ülkesinde bu gibi örnekler var). sıkıntısı olan varsa kimse bu kulüpte onu zorla tutmaz. zaten biraz karakterliyse de gözden çıkarıldığı bir yerde yatarak para kazanma yerine oynayabileceği bir kulübe gider. fatih terim'in bu kulübün başında olmasını istememin en büyük nedeni de hiç bir futbolcunun veya futbolcu grubunun onu yiyemeyecek olmasıdır.

    ortada doğru mu yanlış mı belli olmayan bilgi kırıntılarıyla, dedikodularla yüzlerce kelime analiz yapan adamlar unutmasın ki fatih terim 7-24 bu kulübün ve futbolcuların içinde. kim bilir neler yaşandı da bazı futbolcuları sildi.
  • 18157
    izinden döner dönmez, hatta dönmeyi beklemeden sezon başında yaptığı gibi belki instagram tv den bir an önce açıklamalar yapması gereken hocamız..

    satılmış basın bilenmiş, sürekli olarak galatasaray aleyhine olacak, gerçekliği bilinmeyen haberler yapıyor.. yönetim açıklama yapmıyor zaten.. taraftar sosyal medyada yangına hazır bekliyor..

    çıkıp ne gerçek ne değil bir an önce açıklaması lazım.. ligden düşen değil biz konuşuluyoruz.. bu kaos uzarsa zarar göreceğiz..
  • 18162
    basında yer alan iddialara göre hasta olduğu için maça* çıkamayacağını belirttikten 12 saat sonra maldivler'e giden serdar aziz'in üstünü derhâl çizen hoca, kulübün 27/12/2018 tarihli resmî açıklamasına göre 4-5 aydır sözleşme yenilemeye yanaşmayan ozan kabak'ı düzenli olarak 11'de oynatıyor ve mustafa cengiz yönetimini gâyet haklı olarak eleştiren ve hatta işi istifâ çağrılarına kadar getiren taraftar bununla ilgili iki kelâm etmiyor. deneyimi ve başarıları itibariyle fatih hocadan on gömlek aşağıda olan ünal karaman dahi ''18 yaşında çocuklar bizim karşımıza menajerle çıkmayacak'' deme irâdesini sergileyebiliyorken hoca bunu diyemiyor, hiçbir şey yapamıyor ve bizim de buna inanmamız bekleniyor. gerek mr sonuçları temiz olmasına rağmen ağrıları olduğunu söyleyerek porto maçında, gerekse ısınma esnasında yine ağrılarının olduğunu söyleyerek fener maçında takımı yalnız bırakan ve genel performansı da rezâlet olan eren, 2018/2019 sezonunun ilkyarısı boyunca her oynayabilecek durumda olduğunda 11'de yer alırken serdar'ın ilk falsosu kadrodışı ile sonuçlanıyor ve 27/12/2018 tarihli açıklamasıyla bence de artık eşeğin şeyine suyu kaçırmış olan, fakat gerçekçi olmak gerekirse hocadan habersiz nefes alma cesâreti dahi bulunmayan yönetim -doğal olarak- hunharca eleştirilirken hocaya kimse gık etmiyor, edemiyor.
  • 18164
    tam tahmin ettigim gibi isler yapmaya baslayan hoca.

    ligin ilk yarisinda tam da oyuncularina en ihtiyac duydugu dönemde kicim basim agriyor diye mac kaciran adamlarin iplerini teker teker cekiyor.

    ligin son macindan sonra yazacaktim ama som agizlilik derler diye yazmamistim.

    su an takimin en iyi 3 oyuncusunu satsa gik demem, cünkü coktan yerine birilerini bulmustur.

    ben yildiz transferi yapacagini düsünüyorum.
  • 18165
    17-18 sezonu en zor şampiyonluğun olmuştu ya hani hocam. 18-19 sezonu daha zor olacak
    başakşehir'de her şey yolunda. bir de üstüne robinho ile güç kazandılar. biz ise serdar aziz, ozan, maicon ne olacak, forvet alınacak mı hala onun derdindeyiz. eğer bu sezonu da şampiyon tamamlarsa kimse kusura bakmayın kendisinin ismini metin oktay'dan önce yazacağım hocadır.
  • 18170
    devre arasında olacakları çok önceden işaret eden teknik adam. böyle hızlı giriş yapmayı beklemiyorduk ama neler olacağı belliydi az çok. takımda ciddi bir değişiklik yaşanacaksa bunun sessiz sedasız olması mümkün değil. geleli bir sene oldu, neşteri vurma fırsatı daha yeni eline geçtiyse sonucunu görene kadar beklememiz gerekiyor.

    ne karar alırsa sonuna kadar arkasındayız lakin bir basın toplantısı düzenleyip olanı biteni tüm ayrıntısıyla taraftara anlatmalıdır. en azından bu kadarını taraftara borçludur.
  • 18171
    fatih hocanın kriz yönetimi genel olarak iyidir.
    96-00 dönemi takımın neredeyse parası ödenmezken, içeride meşhur jip kavgaları yapılırken, takımı hedeften hedefe koşturdu. tüm kupaları süpürdü.

    dönem dönem kriz yönetiminde pek iyi performans sergileyemiyor. 2003-2004 yılları böyleydi mesela. 20'den fazla futbolcu alıp, istediği futbolu oynatamayınca gönderip, yetmeyip, bülent gibi veteranları da takımdan uzaklaştırmıştı. sezonu kaçıncı bitirdiğimizi hatırlamıyorum.

    3. döneminde nispeten daha iyi performans gösterdi. melo-riera kavgası başarıyla aşıldı.

    2016 avrupa şampiyonası'ndaki krizi de iyi yönettiğini söyleyemeyiz. en sonunda görevinden oldu. 2016'dan bu yanaki formsuzluğu devam ediyor gibi görünüyor. mesele serdar-terim, ozan-terim olmamalı. buradaki tek taraf galatasaray'dır. işler galatasaray'ın çıkarına sonlandırılmalı. kimsenin ego savaşını kaldıracak durumda değiliz.

    saha dışı olgulardan, saha içine odaklanamamış terim görüyorum. takım iyi değil. belli ki futbolcularla da arası iyi değil. aldığı her karara evet diyemeyiz. hayat siyah ya da beyaz değildir. gri alanlar da var. terim'in egolarını ya da kişisel problemlerini minimize edip, galatasaray'ın çıkarlarına göre davranması gerekiyor.
  • 18172
    serdar aziz konusu ve devre arası transfer konusunda medyanın ya da yönetimin ne dediği bu kadar bulanıkken hocanın 11 aralık 2018 galatasaray porto maçı sonrası basın toplantısında gerekli açıklamayı vermiş efsane hocamız. alınacak kararların arkasında ekonomik şartlar ve ileriye dönük adımlar söz konusu. açıklamanın olduğu kısmı buraya bırakıyorum: https://youtu.be/eyTUogMRNAg?t=655
  • 18173
    anlaşılan serdar’ın biletini kesen kendisi. hem menajeri hem kulubün açıklamaları bu yönde.
    artık bugün menajeri serdar’a kulüp bulun diye talimat geldiğini açıkladı.
    benin anlamadığım eren gibi göte boka bin tane sebepten maçtan kaçan adama dayanıp serdar’a neden bu kadar taktığı.
    üstelik stoper açığımız varken defansın en sağlam adamını devre arasında kaybetmek akıl alır gibi değil.
  • 18174
    2018-19 sezonunun devre arasına girdiğimizden beri bir sürü olay varken hiç konuşmayan hoca. kendisinden habersiz ne adam satılır, ne transfer yapılır. yönetim hocayı yalnız bırakıyor deniyor. bence tam tersi bir durum var ortada. insan yönetimi olarak da eski sabrı yok gibi. 4-5 aydır pek iyi sinyaller almıyorum kendisinden. umarım yanılırım, en azından saha içi sezonun kalanında farklı olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın