resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 17526
    bir önceki şampiyonlar ligi macerasında elinde top class bir santrafor vardı. (bkz: didier drogba) bu top class santrafora pozisyonlar hazırlayan yine top class bir orta saha oyuncusu vardı. (bkz: wesley sneijder)

    tüm takımı defansta tek başına ayakta tutan melo gibi galatasaray tarihinin en iyi orta saha oyuncusu da bu dönem en formda yıllarını geçiriyordu.

    selçuk, burak, muslera, hamit, eboue ve riera’yı da unutmamak lazım. kariyer zirvelerini yaşadılar.

    futbol, iyi futbolcularla oynanır.

    şimdilerde ise bu takımı sinan gümüş gibi vurdum duymaz bir adamın eline bakmak zorunda bırakanlar utansın, hocam değil.
  • 17527
    malzeme kalitesi konusunda herkesle hemfikirim. ancak kızılyıldız’ın bile belirli bir şablon içerisinde liverpool’u yendiği bir ortamda, galatasaray 32 takımlık ligte koşu mesafesinde sonuncuysa, burada problemi başka yerlerde aramak lazım. takım olduğu gibi düşüşte. bireysel olarak gücünü koruyabilen bir ya da iki oyuncu var. rotasyon çok dar uygulanıyor. üst üste maçlar oyuncuları fiziksel olduğu kadar mental olarak da yıprattı. belli ki takım sene başında bu döneme iyi hazırlanmamış. hocanın saha dışı faktörleri bir kenara bırakıp, teşhisi saha içinde bulması ve düzeltmesi gerekiyor. yoksa 2018/2019 sezonu için linnes berbat, mariano eskisi gibi değil, badou hayal kırıklığı diye çok sayıklarız...
  • 17528
    teknik, taktik, futbol olarak hiçbir şey söyleyemeyeceğim hoca. ama düşüncem şu; hoca da şimdi farkındadır ünal aysal gibi 'vizyon' sahibi bir başkan ve yönetimi ile çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunun. eski defterleri açmaya gerek yok, ki görüşüm malum hadiselerin yaşanmasında hem başkanın hem de hocanın eşit değerde hatalı olduğu yönünde ama, hoca bilse 5 sene sonra başa böyle beceriksiz bir yönetim geçecek ne kadar haklı da olsa gıkını çıkarmazdı, işte buna da hayat tecrübesi deniyor. kimse de demesin ünal aysal yönetiminin yaptığı transferler yüzünden ekonomik olarak bu durumdayız diye. ünal aysal 2 forvet alacağız deseydi 2 forvet 1 de sürpriz isim alınırdı, bugün 2 forvet alacağız diyenler ne bir şey alabildi ne de ortalarda görünüyor.
  • 17529
    rutin sarmalına girmiş teknik direktör. federasyonla, medyayla kavga et; basın aracılığıyla yönetime ve kimi futbolculara göndermeler yap; sürekli artan dozda ofke dili kullan...

    çok geç olmadan 2017 - 2018 sezonunda olduğu gibi sakin, soğuk akılla süreci yönlendirdiği ruh haline geri dönmeli. zira bu sezon fena halde ikinci dönemine benzemeye başladı.
  • 17531
    şeytanın avukatlığını yapıyorum.

    saha dışı konuları ısrarla kaşıyarak deplasmanda beşiktaş ve başakşehir maçlarının da bulunduğu 5 haftalık fikstürde tribünde oturup olası mağlubiyetlerde alınan eleştiriyi yardımcı ekibine mi yıkacak. ''fatih hocam olsaydı kaybetmezdik'' entrylerini görür gibiyim.

    umarım ben yaptığım şeytanlıkla kalırım da beşiktaş ve başakşehir maçlarını kazanırız.
  • 17532
    dünkü basın toplantısında da sezon planlamasından beri yaptığı hatalar yerine oturup tff konuşmuş. gaz almaya devam etmekte. ama unuttuğu bir şey var. o gazı 32 takımın en az koşanı galatasaraydan şampiyonlar liginde aldılar, sonra yetmez uefa’da da alırlar, başakşehir-bjk maçlarında da alırlar. merak etmesin.

    (bkz: 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı)
  • 17533
    kendisi yerine tudor olsa şu an kellesi isteniyordu, tudor bile böyle saçma hamleler yapmazken acımasızca eleştirilmişti, başakşehirden 5 yedik diye öldürülecekti neredeyse fakat bu sene gelen geçen 2 den aşağı atmıyor kendi sahamızda bile. her şeyden öte en üzücüsü maçlar o kadar temposuz,zevksiz ve oyun içerisinde ne yaptığımız o kadar belirsiz ki maçların 20. dakikasından sonra bu maçı kazanamayız diyorsun zaten. takımın asla ve asla bir oyun planı yok tamam kadro kalitesi kötü olabilir fakat plansız ve fizik gücünün yerlerde olmasının kadro kalitesi ile açıklaması yok. ikinci ayrı herkes yürür vaziyete geliyor ne yani bu takıma hiç mi fizik yüklemesi yapılmadı? bu takım ne yapmaya çalışıyor?kadro kalitesi kendisinden bile daha düşük olan takımlara karşı bile oyunu ele alamayan bir takımdan söz ediyorsak burada öncelikli suç teknik heyet ve yönetimdedir. 2-0 öne geçtiğin maçı veriyorsan kusura bakma ama maç sonu saçma sapan hakem falan bahanelerine sığınıp kendi hatalarını görmezden gelmeyeceksin hoca.benim şampiyonluğa dair bir ümidim yok zaten fakat iyi oyun beklentim var ama bunun da olmayacağı artık net.hocanın da hatalarından dönmeye niyeti yok gibi kadroda oynayacak adam kalmasa dahi şu sinan ilk 11 oynayamaz fakat hoca ısrarından vazgeçmiyor, koy genç bir arkadaşı oynasın sinandan eksik ne yapabilir ki beni koy ben bile eksik oynamam sinandan sahada yürüme işini herkes yapabiliyor nasıl olsa.işte asıl can sıkan noktalar bu düzeltilmeye çalışılmayan hatalar ve takımın plansız programsız ve yürüyecek halinin olmaması,kimse hoca istifa etsin demiyor fakat hocanın da artık dönüp kendisine bakması ve suçu başka yerlerde aramaması lazım.
  • 17534
    2011 - 2012 sezonun da ki gibi devre arası ve sezon sonu kadroyu revize etmesi gereken kişi.
    şuan da eminim hepimizden çok üzülüyordur, sadece kendisi de değil tüm teknik kadronun kahrolduğundan eminim.
    işte sırf bu sebeple sonuna kadar arkasında duracağım kişi, bizden, benden.

    devre arası satılabilecek tüm adamlar elden çıkartılmalı, transfer yapamazsak sezonu çöpe atarak alt yapıdan yola devam edebiliriz, ben şahsen razıyım.

    artık doymuş ve aprofesyonel futbolculardan uzak durarak bir kadro kuralım. fidanları ekelim takıma, bırakalım yeşersin.
  • 17535
    kendisini eleştirmek için geldiğim ama eleştirmekten vazgeçtiğim efsane.

    saha içi eleştirülerini okuyorum, yüzde 90 ına da kesinlikle katılıyorum.

    ancak, tüm medyanın harra hurrraaa saldırdığı hocaya görüyorum ki buradaki düşmanları da tekrar hortlamış. fenerli gibi konuşarak ne boktan insanlar olduklarını rahatlıkla tespit edebiliriz. gün bu tarz fitne fesatları ayırma günüdür. yakın zamanda götüm götüm entry silecekleri için tespit edip ortaya çıkmaları açısından bu günler ak koyunu kara koyunu ayırma günü olmuştur hep.
  • 17536
    uyguladığı taktik mevcut oyuncu kadromuz ile olmuyor. sezon başından* bu yana kazandığımız maçlarda bile bu çok bariz. artık taktik anlamda cezalılar ve sakat oyuncuların da müsade ettiği derecede bir değişiklik yapmamız gerekiyor. takımın fiziksel durumunun da iyi olmadığı düşünülürse devre arasına bizi en az hasarla atacak bir sistem gerekli. daha önümüzde beşiktaş ve akbilspor deplasmanları var. bu maçlardan alanıcak kötü sonuçlar dönüşü olmayan yaralar açabilir takımda. bunları öngörerek hareket etmek gerekiyor. gerekirse deplasmanlarda ölümüne defans yapıp en azından 1 puanı cebe koyan bir anlayış ile oynayalım. geçen sene* savunmada rakiplerimizi 4-4-2 gibi karşılar kendi yarı sahamızda beklerdik. zaman zamanda sürpriz baskı ile topu çalıp gole giderdik. şu an bunların hiç birini yapamıyoruz. kadromuz 2 yesek bile 3 atarız kadrosu da değil. o zaman savunmayı sağlamlaştırmak ile başlamamız lazım.

    ancak bir konuda hakkını vermek lazım. sezon başı yedek kaleci çok istedi ama alamadık. bir çoğumuzda ismail çipe ile olur nasıl olsa muslera var dedik. ama muslera'nın bu ölümcül formsuzluğunda gerçekten iyi bir yedek kaleciyi arıyoruz. geçen sene takımda olan carrasso hala takımda olsa eminim mulera'yı 3 hafta falan dinlendirir onu oynatırdı hoca. tabi fatih hocanın yedek yabancı kaleciye karşı olduğunu da burada belirtmek lazım.
  • 17538
    "elinde modric ve kross var da oynatmıyor" diye savunulan teknik direktörümüz. ben kimsenin fatih terim gitsin yerine başkası gelsin dediğini görmedim. insanlar fatih terim'in eleştirilmesini istemiyor "hocam keşke şunu oyuna almasaydın" diye ufacık bir eleştiri getirsen "oooo fatih terim gitsin guardiola'yı getirelim" moduna giriyor.

    eleştirildiği noktalar ortada bu takımın oynaması gereken bir futbol var ona uygun oynatmıyor, 1 sene olacak hoca takımın başına geçeli, şunu biz çok iyi yapıyoruz dediğimiz bir şey var mı takımla alakalı ? yok. sakatlıklardan eli kolu bağlı doğru ama bu sakatlıklar emre hariç rakibin kasaplığından olan şeyler değil. bizzat hocanın takımı hazırlaması ve yükledikleri kondisyonla ilgili. ee biz bunu kabul etmeyip sorunu hala başkalarına bağlıyoruz. nereye kadar ?
  • 17539
    şahsi fikrim kendisi ve ergin ataman hocalık yapmak istediği müddetçe takımlarımızın başında olmalılar lakin hoca bu sene hiç kendisine yakışmayan hatalar yapıyor. bazen çok çabuk kelle alıyor (tugay kerimoğlu'nun ifadesiyle unutuyor)(bkz: sofiane feghouli) bazen de hiç olmayacak adamları kesip atmıyor, itibarını yem ediyor.(bkz: eren derdiyok) kısmen şartlar gereği diyebiliriz ama mevcut durumda astarı yüzünden pahalıya patladı gibi.
    "evlat" kategorisinden çok çekti ama hala sürdürüyor. vefaya tamam ama sınırı var be hocam. vefa göstermeye kalkarken nefret yaratıyorsun o adama(bkz: selçuk inan)
    2017-18 sezonunun yarısında devraldığı takıma çok yerinde dokunuşlar yaptı ve şampiyonluğa giden yolu açtı ama bu sene hala bir oyun şablonumuz yok. "senciyiz, senci" desek bile gerçek bu; oyun şablonumuz yok, oyun olarak geriye giden oyuncumuz çok. 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçından ve 6 kasım 2018 schalke maçından sonra yaptığı açıklamalarla, eskiye yaptığı atıflarla da mevcut formsuzluğa ve oyunsuzluğa konsantre değilmiş gibi düşündürttü. her ne kadar sevsem de maalesef teknik heyetinde hocaya bu durumu belirtecek, hocayı uyaracak biri yok gibi. galatasaray genlerine kazıdığı baskılı oyundan, çok koşan takımdan oldukça uzaktayız. kadro kısıtlılığı engel mi engel ama kesinlikle bu kadar değil. kadroya göre planımız olurdu ki geçen sene sezon ortasında aldığı takımda bariz bir plan oluşturdu. maicon'u kesip denayer'i kullanarak mariano'nun yaratıcılığından faydalanması, gomis'in hemen yanında belhanda ile yaptığımız ön alan baskısı bir örnektir. peki bu sene ne oynuyoruz, planımız ne? ben izlerken anlamıyorum, çevremdeki renktaşlarımla konuşuyorum aynı fikirdeler; bizim oyun planımız, hücum setimiz yok.
    hocanın bilgisi, tecrübesi, hırsı yine bizi buradan çıkarır ama önce hocanın tekrar kendi ayarlarına dönmesi gerek. geçen sene ki sakinliğiyle kendisinden bir parça kaybettiği kesin ama futbol fikri olarak tekrar eski fatih terim'e ihtiyaç duyuyoruz diye düşünüyorum.
  • 17540
    galatasaray ligde ne kadar kötü durumda olursa olsun, kadrosu şu zamankinden bile dar ve kötü olduğu, türlü sorunlarla boğuştuğu dönemlerde bile avrupa maçlarına çıkar ispanyol ,alman, italyan takımlarına karşı kimsenin beklemediği şekilde iyi oynardı. maçı kaybetse bile taraftarlarını umutlandırırdı. şimdilerde bu gelenek kayboldu.bu çok üzücü. üstelik beni maçın skorundan, maç içindeki oyundan ziyade hüsrana uğratan fatih hoca'nın maç sonu açıklamaları oldu. şu minvalde şeyler söylesi.'' ilk yarıda takım iyiydi. topa hükmettik.'' dedi. yapma hocam topa filan hükmetmedik sadece shalke'nin her iki maçta da oyun planı bunun üzerine kuruluydu. topu bize bırakıp önde baskı yaparak takımı hataya zorlamak ve galatasaray bu baskıyı aşarsa eğer orta saha ve özellikle defansı sağlam tutup, kapılacak toplarla hızlı çıkarak ya da araya atılan toplarla maçı koparmaya yönelikti. schalke'nin hocası galatasaray'ın topu kullanmasına izin verdi çünkü galatasaray'ın schalke'nin takım savunmasını aşabilecek set hücum planının olmadığı biliyordu.topu galatasaray'a teslim edip ani baskıyla top kapıp gol aradı adamlar. bunu da başardılar zorlanmadan. en azından şu eksik kadroyla topa sahip olup oyunu domine etme sevdasından vazgeçmek gerekiyor. en azından maçına göre değişse de ''zor'' karşılaşmalarda kontra atağa dayalı oyun planı mevcut duruma daha uygun. gerçi tam kadro ile bile bu dominant oyun planının uygulanması çok zor. hocanın istediği bu oyunu oynayabilecek oyunculardan kurulu değil kadro.
  • 17541
    eğer böyle devam ederse gözümde galatasaray futbol takımını iyi çalıştırmayan formsuz teknik direktör olacak.

    takımın fiziği tüm izleyenlerin malumu olarak yerlerde. bunun iki makul açıklaması var. ya hoca takımı iyi çalıştırmıyor, ya da futbolcuların iş ahlakı yok. iki durumda da faturayı artık hocaya yazacağım. ilk durumda zaten fatura hocada da ikinci durumda da madem bu oyuncular çalışmıyor artık daha fazla kazanmaya çalışmanın manası yok. 11 lig, 4 şampiyonlar ligi, 1 süper kupa finali olmak üzere 16 resmi maç oynadı bu takım. kazanılacak olan kazanılırdı bu süreçte. hala kendisine bakmıyorsa, hala takımı sahiplenip öz verili çalışmıyorsa at yedeğe gitsin hocam. yeter ki senin tepki verdiğini görelim. hadi atamadık yedeğe, yerlerine koyabileceğimiz oyuncular yok. gençler de hazır değil, bir şekilde idare etmemiz lazım diyelim. ama taktik olarak da çok yanlış oynuyoruz. sene başından beri üçlü forvet oynuyoruz. bu üç oyuncuda rakip savunmanın içine ortaya doğru gömülüyor ve hareketsiz şekilde bekliyor. bu şekilde hücum edilmez. akışkanlık olmaz bir kere. tamam bu oyuncular yine harektsiz olsun ama bir şey yapmamız lazım. top ayaklarına gelesiye kadar kıpırdamayan bu oyuncular birbirlerinden uzak olsalar en azından savunmada delikler açma şansımız artar. garry rodrigues sağ kanatta oynasın mesela. orada oynadığı zaman kendini çizgiye atıyor. bu da rakibin savunma yapmasını bir nebze de olsa zorlaştıyor. 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçının biraz top oynadığımız tek kısmı olan ilk yarının son 15 dakikası garry sağ kanattaydı. bunu hoca hiç niye denemiyor hayret ediyorum. ayrıca madem en iyi savunma hücumdur diyerek oynayacağız iki kanat oyuncusu birden açık alan oyuncusu olamaz. bir kanatta garry olacaksa, diğer kanat onyekuru olamaz. bize orada ileride oyun kurma, ayağında top tutma, ince pas atabilme şansı olan bir oyuncu lazım. kendilerini hiç sevmesem de bunu yapabilcek iki oyuncu var kadroda sofiane feghouli ve younes belhanda. belhanda'yı sola atsa hoca ki maçların ikinci bölümlerinde artık sık sık kanada atmaya başladı belhanda'yı sol kanattan daha efektif bir takım olabiliriz. üstelik belhanda'nın kesin olan top kayıplarından da daha az etkileniriz. işin nokta santrafor kısmında ise zaten yetenek olarak bitik durumdayız. en azından bize basan, koşan, ısıran, formayı terleten muğdat çelik'i izletsin artık hoca. gol atmasa da olur. çünkü sinan gümüş ve eren derdiyok ile sinirden kendimi sikmekten bıktım artık. muğdat gol atmayacaksa kim atacak? arkadan gelen bir oyuncu olmalı, gizli forvet olarak. kim yapabilir bunu? sakat olmasa emre akbaba tam aradığımız isim. emre yok iken ise hem pas organizasyonuna katılabilmesi, hem uzaktan şut tehdidi, hem de aralara sızabilme ihtimali olması sebebiyle feghouli oynamalı. 4-3-3 dizilimden vazgeçip, 4-2-3-1 dizilimine geçip hücum hattını bu şekilde kurmalı hoca ki 2017 aralığında ilk geldiğinde feghouli'yi sık sık ortada oynattı. bunlar hep hocanın yaptığı şeyler yani. benim götümden uydurduğum şeyler değil. savunmanın önündeki ikili eldeki üçlüden savunma olarak bize daha çok katkı sağlayacağında fernando reges ve ryan donk'tan kurulmalı. ikisinin de pas yeteneği olarak badou ndiaye'den önde bence. savunmada ve kalede de sakatlık, ceza falan olmadıkça 5 isim belli. hocam şu parça parça yaptıklarını birleştir artık, inadından vazgeç. ölüyoruz.
  • 17542
    takımın bu durumundan sorumlu olan kişidir. takımın fiziği çok kötü. demek ki fizik idmanlar iyi yapılmıyor. hasan şaş kendi koştuğu gibi koşturamıyor futbolcuları, oysa hoca 2 fedai yerine 2 tane kondisyoner alsaydı ekibe takım ayakta durma yetisi kazanabilirdi.
    feghouli meselesi iyi yönetilemedi. 4 milyon maaş verdiğin adamı niye yedek oturtuyorsun? ne kadar kullansan kardır. takımı hoca kurmadı ama onun istediği takımı da kuramayız zaten. hoca elindekilerle en iyisini yapmak zorunda.
  • 17543
    teknik ve taktik konularda, 2018-19 sezonunda bir çok hata yapmıştır. bunlara defalarca değinilmiş zaten.

    ancak; benim kafamı kurcalayan konu sürekli yaptığı açıklamalar ve pfdk'ya sevk edilmesi. hoca, ortada bir yönetim zaafiyeti gördüğü için kulübün ve kendisinin haklarını korumaya çalışıyor. haklı olabilir, belki çoğunda da haksızdır. bunlar tartışılır.

    ancak bir gerçek var; biz, 2018 kasım itibariyle, kadro ve yönetim olarak epey yetersiziz. bir de hocamız ceza vermek için kendisini bekleyenlerle kavga edince, teknik adam olarak da yetersiz olacağız. mevcut sezonda, fatih terim'in alacağı ceza ve takımdan uzak kalması bizi hedefsiz bırakır.

    taraftar olarak ''konuş hocam, aslansın'' modundan çıkmamız gerekir. hocanın da, eskiden olduğu gibi sahada cevap vermesi lazım. vura vura, üst üste koya koya gitmesi lazım.
  • 17544
    en büyük hatası yanlış kondisyonerle çalışmaktı, bu sebeple takım fiziksel olarak fatih hoca'nın hiç beklemediği kadar güçsüz oynadı ve bursaspor'a karşı da, malatyaspor'a karşı da, schalke'ye karşı da ezildi. hoca bunun üzerine uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yaparak tff ve hakemler ile kavga ederek başını belaya soktu. çünkü takımı ateşlemek için bir kavga çıkarıp onları motive edeceğini ummaktan başka bir çaresi kalmadı.

    eğer takımın bu kadar kötü oynayacağını bilse şu bir aylık süreçte "donk'a top şişirin sekenlere muğdat vursun" deyip pragmatist taktiklerle bile mutlaka daha iyi sonuçlar alırdı. ama takımın fiziksel güçsüzlüğünü bir türlü kabul etmedi, hiçbir taktik değişikliğine gitmedi, sakatlananlara "profesyonel yaşamıyorlar" diye laf söyledi, şanssızlıkların hep bizi bulduğunu iddia etti. en sonunda hakemlere sardı ve şimdi birçok oyuncumuza ve hocanın şahsına büyük cezalar gelecek. onun seçtiği kondisyoner yüzünden hala iyileşmeyen sakatlar da cabası. ilk yarının kalan maçları için galatasaray'ı hiç iyi bir tablo beklemiyor.

    fatih terim bu sezona son derece kötü başladı. bu durumu düzeltebilir mi, elbette düzeltebilir ama basit bir kondisyoner mevzusu yüzünden takımı resmen mahvetti. onun bizdeki kredisi bir sezonda bitmez ama övüldüğü kadar büyük hoca olsa böyle amatörce hatalar yapmazdı. mevcut başarısızlıkta yönetimin payı fatih hoca'dan çok çok daha azdır.
  • 17545
    tüm suç kendisinde olmayan hoca.

    elbetteki bir kötü gidiş var ve sorumlu aranıyor. sorumluları baştan aşağı sayarsak işin ucu ünal aysal'a kadar gider. hala takımda onun başımıza açtığı ekonomik problemler var.

    sonraki suçluları da tek tek saymayayım. herkes az çok biliyor. gelelim günümüze.

    terim suçlu mudur, evet. bazı isimlere gereğinden fazla şans verip bazılarını direkt sildiği için, takım yardımcılarını iyi seçmeyip kondisyon bakımından bizi zayıf bıraktığı için, hala sinirlerine hakim olamayıp takımı sahada uzun süre yalnız bırakacağı için vs.

    gelelim terim'i eleştiren arkadaşlara. bu kadroyla az buçuk başarı sağlayabilecek 3 5 hocadan biridir. kadroda forvet yok, forvet. yedekler sınırlı, ilk 11 oyuncularının ise genelde hep bir eksiği var. takımın başkanı pasif ve tecrübesiz.

    bunlardan daha da kötüsü 3 4 yıllık bir sattığın kadar al kuralımız var. bu takımdan parayla kimi satabileceğiz de transfer yapacağız ileriki yıllarda çok merak ediyorum.

    hangi hoca bu kuralla bu takıma gelir? gelen, terim ayarının çok altında olacaktır. hoş çok isimli hocaların da gelip neler yapamadığını gördük.

    şimdilik istifa sesleri yok ama burada bile homurdanmalar attıysa işler o yöne gidiyor gibi. aklımızı başımıza almamız lazım. terim ile de bu ekonomik problemler yüzünden başarılı olacağımızın garantisi yok ama başka hocalara nazaran daha fazla şansımızın olduğu aşikar. iyice adamı psikolojik olarak yıpratıp ipleri koparmak zorunda bırakmamak lazım.
  • 17548
    alacağı olası ceza ile devre arasını kapamış hocamız. şapkadan tavşanları, hayvanları çıkardı ama sihirbazında numaraları bir yere kadar. devre arasına kadar 6 hafta var, puanımız 20. takımın 4 galibiyet alması lazım minimum. 1 de beraberlik çıkarırsak 33 gayet kabul edilebilir duruyor. kendisi yukarıda iken 2 tane zor deplasmana çıkacağız, kadro iyice darlaştı. hakkımızda hayırlısı ancak sezonun mutlu sonla bitme olasılığı bir hayli düşük. bir kez daha yapılanma bizleri bekliyor.
  • 17550
    takımın kötü olmasında en ufak payı bile olmayan efsane teknik direktörümüz.

    adamcağız, stoperden vazgeçtim donk'u falan orada kullanır idare etmeye çalışırım dedi ama gomis olmasına rağmen iki, hadi bilemediniz bir tane daha forvet rica etti. yapılan ortada.

    en kilit oyuncularımız sürekli ve uzun soluklu sakatlıklar yaşıyor. kadro kuramıyoruz. hoca da istemiyor sinan, belhanda, selçuk'larla falan oynamayı ama mecbur.

    kayseri deplasmanından da üç puanla döneceğimizi hiç sanmıyorum. sonrasında da milli ara geliyor. sakatların toparlanması, mental olarak biraz daha düzelmek açısından iyi bir fırsat olabilir. ne yapıp edip ocak ayına kadar kendimizi yarışın içinde tutmak zorundayız.

    bu takım seneye de şampiyonlar ligi oynamak, gelirlerini almak durumunda. başka çaremiz yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın