resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 17276
    sakatlıklar üst üste gelmeden da takımı kötü oynayan hoca. hiç sorumluluğu yok deyip, eleştirilmesini istememek hem kendisine hem takıma zarar verir-veriyor. çözülmesi gereken sorunlar var. bunlar yazılmış zaten uzun uzun. "forvet alınmadı da böyle oldu" gibi bir durumda da değiliz. pozitif hali ve verdiği umut ile takımın hali birbiriyle çelişiyor.
  • 17277
    kadro gömülerek kurtarılmaya çalışılan hoca, aynı isimler geçen sene tudor'u kadroyu göklere çıkartarak itin götüne sokmakla meşguldu. gerçi bu kadroyu gömmek daha geçen sene fatih terim geldiği gibi moda olmuştu.

    şimdi de oyuncuların sakatlanmaları, yönetimin takımı güçlendirmeyişi gibi yan etmenler de sıralanıyor ama bunların hiçbiri fatih terim'in takımının geriye gitmesi gerçeğini değiştirmiyor.

    terim geldikten sonra donk'tan verim alması ve defansif yöndeki toparlanma çok övüldü, övülecek ve övülmesi gereken bir meseleydi de ama geriye giden performanslar konuşulmuyor. yine başa dönülüp, kadro yetersiz, oyuncular kötü moduna giriliyor. bu tarz gerçekleri makyajlama işleri hem bize hem takıma hem de terim'e zarar veriyor halbuki.

    transfer meselesine gelince. gomis ayrıldı, forvet sorunumuz var. önemli de bir sorun ama her şeyi buna bağlamak çok abes. ben de transfer dönemi boyunca forvet meselesi yüzünden bir yangıncı olarak çok da eleştirdim yönetimi ama sorunları doğru saptamak gerekiyor. geçen sene gomis oynarken de bu takım oyunu akıtma konusunda forvete bel bağlamıyordu. pozisyonel olarak forvetin dahil olduğu, top tuttuğu pozisyonlar muhakkak oldu ama diyorum ya forvete bu kadar bel bağlamamak lazım diye işte geçen sene de bu takım cayır cayır top oynarken gomis sadece gol atmakla yükümlüydü, gomis de o gelleri ayağına gelen toplarla attı. hatta birçok kişi de gomis'i sadece gol attığı oyuna fazla katkısı olmadığı yönünde eleştiriyordu. şu an da pek fark yok. biz forvete topu bir şekilde götürüyorduk ve gomis bunları golle sonuçlandırıyordu. ama şu an bu pozisyon işini doğru yapmıyoruz. orta sahada oynadığımız oyun muazzam bir düşüş gösteriyor. geçen sene maç başına 5 yapıyorsak bu sene anca 2 falan yapıyoruz. bunları yine yapalım ama gomis değil de eren olduğu için atmasın ondan sonra forveti konuşalım. bunun için de takımın hücum planları, saha içi yerleşimi, oyun mantalitesi gibi şeylere bakmak gerekiyor ki bu da top çeviren, set oynamaya çalışan bir takım çünkü geçen seneden farklı olarak bu sene bu var. geçen sene rakibi yırtıp geçen bir takım vardı, zorla pozisyon buluyor rakibi zorluyordu. kabul edersiniz ki bunu yapmak için de yüksek fizik gücü gerekiyor ve de haliyle vardı. bu sene de yırtıcı oynamamız lazım. özellikle eren varken daha da yırtıcı oynamamız lazım ki rakip lehine olan takımın statikliğinden kaynaklanan defoları, savunulma kolaylığını bertaraf etmemiz lazım ama bu sene de o eski fizik gücü yok.

    kadronun eksik bırakılması yine önemli, önemsiz değil ama her şeyi transfere indirgemek beyne hakaret olur. neredeyse aynı takıma rağmen bu takım geçen seneki performansın hem bireysel hem takım olarak fersah fersah uzağındaysa, transfer gibi konuları konuşmak abes.

    abes diyorum çünkü transferin bizi ileri götürmesi gerekiyordu ama transfer yapılmaması bu takıma bu denli geri gitme hakkını vermiyor.
  • 17279
    burada fatih terimi eleştirirken veya savunurken, hocaya forvet transferlerinin yapılmadığı için sıkıntılı bir kadro verildiği hep dile getiriliyor ki doğru, yalnız şöyle de bir sorun var ki; takımın forvet haricindeki 10 ilk 11 oyuncusu çok iyi, sistem çok güzel, takım koordinasyona sahip ama gol atmak konusunda sıkıntı yaşıyor diyemiyoruz. hepimizin gördüğü şey, takım oyunundan uzağız, savruk performanslar sergiliyoruz, kondisyon yerlerde. böyle bir durumda, bunu dile getiriyoruz diye hemen hoca rererörörörörö dememek lazım. burada fatih terim düşmanı olan kimse yok. şunu demek zor değil, fatih terim formda değil. şapkadan tavşan çıkartarak bir sezon devam edemez. tamam kabul forvetimiz yok, geri kalanını toparlamamız lazım, toparlanmamız lazım.
  • 17280
    kraldan çok kralcilardan tiksinmişimdir. kendisini çok severim ve bunu uzun uzun anlatmaya lüzum görmüyorum. öncelikle sezon başı gomis'in gideceği ayan beyan ortadayken kalsa bile forvet ihtiyacımız varken emre akbaba'nin alınmasını anlamadım. bana yönetim demeyin abdurrahim albayrak, terim'in istemediği veya öncelik tanıdığı bir şeyi yapar. emre en nihayetinde hocanın onayı ile alındı. sonrasında takımın net bir hücum planının olmaması, defanstan pasla çıkış şablonumuzun olmaması, saha parselizasyonunu rezalet yapmamız, takımda ki 1-2 oyuncu kötü oynar anlarım ama takımda ki her oyuncunun potansiyelinin altında oynaması kusura bakmayın ama hocaya yazar.

    bunları kendisi hepimizden iyi biliyordur ve çözecektir buna şüphem yok ama elde ki oyunculara uygun bir taktik anlayış geliştirebilirdi. neden yapmadı anlamıyorum.
  • 17281
    yumurta tavuk hikayesi gibi; takım formsuzsa doğal olarak hoca da formsuz demektir.

    şunu baştan belirtmekte fayda var; tam kadro iken bile elindeki malzeme kıtken, bir de en kilit 3-4 oyuncunun aynı andaki sakatlığı, hocayı süper ligde bile zor durumda bırakırken şampiyonlar liginde bırakmaması düşünülemezdi zaten.

    ne varki, kalan sağlarla şartlar ne olursa olsun, heleki kendi sahamızda ortaya konan performans (bkz: 24 ekim 2018 galatasaray schalke 04 maçı) da kabul edilebilir gibi değil ne yazıkki.

    takımlar kötü oynar, oyuncular formsuz olur, maç da kaybedebiliriz..... bunlar kabul edilebilir durumlardır zaman zaman, ama schalke 04 maçında beni asıl üzen sahadaki duruşumuz, pozisyom alamayışımız, olmayacak yerde 3 oyuncumuz varken, çoğalmamız gereken yerlerde hiç adamımızın olmaması gibi formsuzluğun ve kadro kalitemizin ötesinde sorunlarımız olmasıdır.

    elbette kendisinin bizdeki sevgisi ve kredisi kolay kolay bitmez, ancak kendimizce gördüğümüz eksiklikleri de uygun bir yazma dili ve üslupla bu platformda paylaşmak gerekir diye düşünüyorum...

    yaşattıklarını yaşatacaklarının göstergesi ve teminatı olarak gördüğümüz, hocalıktan öte bizim gibi galatasaray taraftarı olduğunu bildiğimiz, kötü sonuçlarda bizler ne kadar sinirleniyor ve üzülüyorsak, bizden kat be kat daha fazla üzülüp sinirlendiğinden emin olduğumuz hocamızın, hatalardan ders alarak bu durumu düzelteceğine dair inancım da tamdır...
  • 17282
    cok net ve belli hatalari var kendisinin de. son 6 macta 3 gol atabilmisiz. ve bunlarin hepsi kafayla, bunlarin ikisini de defans oyunculari atmis. cok kaliteli bir kadromuz olmayabilir fakat bu kadro bundan cok daha iyi maclar cikarabilir. hocanin kadro tercihleriyle baslamak istiyorum, bu sezon ligde linnes sadece 1 macta gorev almis, kalan maclarin tamaminda mariano'nun vasatin uzerine cikamayan performansini izledik. hocanin bir lafi vardir oyuncuyu kaybetmek kolay, kazanmak zor diye. kesinlikle kendisine katiliyorum bu noktada fakat bir oyuncuyu kazanmaya calisirken elindeki oynayan oyuncunu kaybetmemelisin. linnes bu sezona en iyi baslayanlardan birisi bence. ama bakiyorsun 1 mac oynamis, biz bu adamdan niye yararlanmiyoruz? gelelim orta sahaya fernando-donk-ndiaye super ligin kagit ustunde uzak ara en iyisi. fakat top cikaramiyoruz, bir problem yok mu sizce de? onde biraz baski gormeyelim, elimiz ayagimiz birbirine dolaniyor. ben yakin zamanda onde basip da bizden puan alamamis pek takim hatirlamiyorum. takimin sorunlari cok acik ve ayni seyleri yaparak bu sorunlarin duzelmesini bekleyemeyiz. umarim bu 2 puan kaybi, 1 aydir suregelen kotu futbolun artik tezahuru olur hoca icin de. daha fazla sabretmez ve gerekli hamleleri yapar.
  • 17283
    transfer dönemi kapandığı günün ertesi yazdığım gibi (bkz: #2501272) bu sezon * başarılı olması imkansızdır.

    hocayı eren'e, denayer varken yüzüne bile bakmadığı maicon'a ya da benzerlerine muhtaç eden zihniyet sayesinde.

    belliydi böyle olacağı. her şey planlandığı gibi. tebrikler.

    canım hocam hala 'ocak'ta hallederiz' diye hayaller kuruyor. umut işte ne yapsın o da.
  • 17284
    mevcut şartlarda hocayı eleştirmek, kolaya kaçmaktır, cahilliktir ve biraz da utanmaz olmak lazım. yahu geçen senelerde küfür kıyamet eleştirdiğimiz eren ve sinan (umudum vardı ama olmayacak gibi) ile gol atıp maç kazanmaya çalışıyoruz. şampiyonlar liginde forvet olarak oyuna muğdat'ı almak zorunda kaldı hoca. maicon'un ne mal olduğunu geçen sene anlamıştı ve oynatmıyordu bu sene mecbur kaldı. eli ayağı düzgün bir emre alındı o da gitti alakasız bir pozisyonda ayağını kırdı.

    ne yapmalı imparator eren'de olmayan futbol aşkını genlerine mi eklesin. muğdat'a yetenek yüklemesi mi yapsın. rodrigues'in durumu ortada iki skor yapınca götü kalktı. ha birde umudumuz sinan var. g.o.r.a.'yı fazla izlediniz zannımca. bu oyuncularla iş görmeye çalışıyor.

    elindeki tek sağlam adam fernando reis de terim sonrası habere sakatlanıyor. yok yok adam yok ...
  • 17285
    ne yapılması isteniyor kendisinden cidden anlamıyorum. eldeki oyuncuların durumu, kadro yetersizliği ve türlü aksaklıklara rağmen iki kulvarda da başarıyı elinden geldiğince zorluyor. ligde lider, avrupa'da da guruptan çıkma ihtimali hala mevcut. dursun-tudor döneminde bize dayatılan "harika bir kadro kuruldu" yalanıyla yaşayanlar var hala. arkadaşlar uyanın artık. mevcut kadromuz sandığınız kadar iyi değil, hele de sakatlıklarla hiç iyi değil.
  • 17286
    türkiye futbol tarihinin en önemli teknik direktörü. grande. imparator.

    24 ağustos 2018 galatasaray schalke 04 maçında bir ara kenara maicon yine adam kaçırıp pozisyonu kalemizde görünce kendisi kulübeye (büyük olasılıkla ümit davala'ya) dönüp ellerini iki yana açıp "başka yok ki ne yapalım" dedi.

    bunu doğrudan televizyondan görmüş, o anı izlemiş birisiyim.

    şimdi kaldırıp da "kendisinin de hataları var emre akbaba alınmasaydı forvet eksiği varken" falan yazmanın bir anlamı yok. emre akbaba eksik değil diyorsanız eğer ki younes belhanda yeterli diyorsunuzdur. burada en çok tartıştığımız konu da zaten bu, belhanda yeterli mi yoksa değil mi? ama şu anda transfer dönemi değil bir şey değil, elimizde kalmış ve emre sakatlanmışken belhanda normal tercih. e hadi emre'ye gerek yoktu diyelim; onyekuru yerine genç, tam bir forvet kiralanamaz mıydı? onu konuşan yok ama.

    schalke maçından önceki bursa maçında iç sahada vereceğimiz üç kaybı kim düşündü? feghouli hadi neyse diyemiyorum bile çünkü onyekuru zaten sakat döndü. onun yokluğunda feghouli'den de olabildiğince yararlanmamız lazım derken o da gitti.

    yahu fernando reges'in sakatlığına kadar hepsine "ya şu var bu olur kurulur kadro sıkıntı olmaz schalke maçında" diyordum televizyon karşısında. 39'da fernando reges de sakatlanınca "hah işte şimdi bittik biz" dedim.
    fernando reges'in takımın hem defans hem ofans (hiç bir şey yapmasa sadece top çıkarma tek başına yeter) oyununda ne kadar önemli olduğunu bilmeyen - görmeyen varsa zaten tartışmayalım başka bir şey onunla.

    ne yapsın bu adam? elinde messi var da oynatmıyor mu? ronaldo var da kenarda oyuna mı almıyor? mbappe'yi oynatsa yenerdik schalke'yi de oynatmadı işte falan mı diyelim? ne yapalım?

    bir yazar arkadaşımız daha bahsetmiş önceki bir entry'sine referans vererek sihirbaz değil ki dokunduğu bu üçü gibi olup çıkıp sahada inanılmaz iş yapsın. yok yani ne yapalım, yok. bu işi buraya getiren yönetici kafalarını, futbol finansından anlamayan geçmiş yönetimleri, kadro mühendisliğini "11 futbolcu bulalım gerisini hallederiz" zanneden cenk ergün ve igor tudor'un yaptığı kadroyu görmeden hocaya "hatası var" demek problem değil mi?

    abi gomis gitti. eren var sinan var muğdat var forvet oynayabilecek. belki biraz da onyekuru. başka yok. takviye lazım mıydı, evet. takviye hoca tarafından istendi mi, evet. kendisi açıkladı adamın ya. ya siz hocayı dinlemiyorsunuz ya çok çabuk unutuyorsunuz.

    adamın eline iki tane yumurta vermişiz "bize sahanda yumurta yapma da portakallı pekin ördeği yap" diyorsunuz. yumurtalar ördek yumurtası olsa hadi belki neyse, bildiğin tavuk yumurtası lan. ne yapsın?

    kenara dönüp de ümit davala'ya "başka yok ki" demekten başka ne yapsın?

    daha iyi biliyorsunuz ya kendisinden, hadi buyrun dinleyelim sizi de. öneriyse öneri.

    şu durumdaki en suçsuz olan kişi hocadır. şapkadan çıkarabileceği kadar tavşanı çıkarmış bir adamdan bahsediyoruz. şimdi suç şapkadaki tavşanları çeken sihirbazda mı yoksa bu tavşanları bulmayan - almayan yönetimde mi?

    allahı var, çok destekledim ve seviyorum mustafa cengiz'i. hele ki hayri kozak'a "sen başkan mısın" kapağını yaptığında yanımda olsa alnından öperdim herhalde. abdurrahim albayrak da aynı şekilde. ama bu adamlar eksik. bu adamlar hatalı iş yaptı. onların hatasından ve dünyanın bana sorarsanız en saçma uygulaması olan uluslar ligi projesinden dolayı tavşan kalmamış elde, siz sihirbaza "tavşan çıkaramadı" diye kızıyorsunuz.

    o sihirbaz ki süper ligde karşısına gelmiş - gelecek - gelebilecek herkesi testereyle ikiye bölüp birleştirir kimsenin ruhu duymaz ruhu. bu adam 7 kere şampiyonluk gördü, 1 uefa kupası aldı, 2008'de avrupa kupasında kimsenin ona şans vermemesine rağmen yarı finali gördü. burada "hatası var ama" yazdığınız zaman yönetimin hataları kendisinin hatası olmuyor sayın arkadaşlar.

    bu sakatlar atlatılınca (inşallah tekrarlamaz bu salak saçma uluslar ligi projesi yüzünden) hoca alıp yürüyüp 8. şampiyonluğunu aldığında, bizi 22. kez şampiyon yaptığında da "hataları var ama" yazacak mısınız çok merak ediyorum.
  • 17287
    sezon başından beri oynanan kötü oyunun sebebini sakatlara ve yapılamayan transferlere bağlamak yanlış. hatta teşhisi koyamadığımız için çok da tehlikeli.

    fatih terim'in her zaman savunduğu bir şey vardır;

    "kötü oynayabiliriz ama kötü mücadele edemeyiz."

    takım uzun zamandır mücadele etmiyor çünkü koşamıyor. hala şampiyonlar liginin en az koşan takımıyız. topun bizde bu kadar az kaldığı maçlarda bile az koşuyorsak bir problem vardır.

    öte yandan fatih terim'in sezon öncesinden ziyade devre arasını takıma yükleme yapmak için daha çok tercih ettiğini biliyoruz. şampiyonlukların sezonun 2. yarısında kazanıldığının farkında. geçmişte hep böyle oldu ama eskiden devre araları daha uzundu. şimdi izinler vs derken takım 10 gün çalışıp 2. yarıya başlıyor nerdeyse. haliyle kondisyon yüklemesi de yapılamıyor. yine de ben takımın sezonun 2. yarısında daha iyi olacağını düşünüyorum. ama tek şartla; fatih terim takımın koşmadığının farkında olmalı ve buna çare üretmeli.
  • 17288
    fernando, onyekuru, feghouli, emre akbaba, serdar ve nagatomo'dan sonra eren derdiyok da sakatlanmiş.

    http://img.sabah.com.tr/...9A09B4DAF754BC0r.jpg

    http://cdn.ntvspor.net/...;h=626.6666666666666

    kendimden çok fatih hoca'nin ruh halini düşünüyorum. adam şu son 2 hafta yüzünden yaşlanacak diye korkuyorum.

    https://i1.imgiz.com/...36-11500_854x480.jpg

    ah yönetim ah, bir forvet transferi yapamadin? hala eren'le falan uğraşiyoruz.
  • 17289
    kasımpaşa'nın bile hücum hattı, elindeki takımın hücum hattından nitelik ve nicelik olarak daha fazladır. hocaya hiçbir suç bulmuyorum. yönetime de bulamıyorum, malum ffp nedenlerinden ötürü. sebebi belli, zeytinyağı tenekesi suratlı eski yönetimin başındaki zat.

    ayrıca bu takıma kendisinden başka hiçkimsenin oynatmaya bile cesaret edemeyeceği bir çocuğu as oyuncu olarak kazandırmıştır. yani dolaylı olarak da olsa transfer dönemi bitmişken bile bir transfer kazandırmıştır.
  • 17291
    futbolun doğrularını biliyor olmak elinizdeki her malzemeye bu doğruları yaptırabiliyor olmanız anlamına gelmez.

    eminim burada kendisini eleştirmek için yazılanların hepsini hocamız bizlerden çok daha iyi biliyor. eren ile olmayacağını da görüyor, muğdatın yetersizliğini de görüyor, maicon'nun ağırlığını da biliyor, kadro zaafiyetini de görüyor, nicelik ve nitelik olarak eksikliklerimizi de görüyor biliyor, forvet lazım iken emre akbaba'nın alınmamasını da biliyor vs vs. yani yıllardır galatasaray'ı başarıdan başarıdan koşturmuş bir teknik adamın bunları bilmeme ya da görmeme ihtimali var mı sizce?

    maç içinde eren'in nereye koşup nerede durması gerektiği de çalışılıyor, maicon'un rakibi nasıl karşılaması gerektiği de çalışılıyor vs vs. fakat daha önce söylediğim gibi yapılması gerekenleri biliyor olmak bunları yönettiğiniz kişilere şartlar ne olursa olsun yaptırabileceğiniz anlamına gelmez. şurada şut çek dersin adam çekemez, arkadaşın burada iken sen şuraya kademe gir dersin futbolcun giremez veya yahu bana forvet lazım dersin bırakın şimdi emre akbabayı dersin önceliğimiz değil dersin yönetim biraz da gövde gösterisi uğruna hocam alalım emreyi sana söz forvet alacağız hatta iki tane alacağız der alamaz. siz doğruları gösterirsiniz ama uygulamada sıkıntılar çıkar yani.

    şimdi biz hocamızdan ne istiyoruz. bu kendi elinde olmayan aksilikler, plansızlıklar, aksamalar yüzünden küsüp şenol güneş gibi her maç sonrası basın toplantısında şikayet ederek, yüzü düşmüş bir şekilde demeçler vererek yok çimdi yok rakiplerdi yok başkandı yok basındı serzenişte bulunup camianın enerjisini yerle bir etmesini mi? ve ardından mağlup olunan maçtan sonra tribünlerden kendisini alkışlatmasını mı? ki en kolayı bu.

    yoksa eldeki imkanlara göre sızlanmadan, şikayet etmeden, eldeki tüm futbolculardan alabileceği maksimum yararı almaya çalışarak, mümkünse genç oyuncular yetiştirerek, galatasaray'ın geleceğini de düşünüp çılgınca para harcamadan bizi mümkün olan her kulvarda yarışın içinde tutmasını mı? belki de hiç güvenmediği belhanda'ya bile maç öncesi destek çıkarak ondan yarar sağlamaya çalışmasını mı? bunca sakatlıktan şikayet etmeyip eldeki sağlam kalan bir kaç futbolcuyu onöre de ederek mücadelesine devam etmesini mi?
    bence bunları düşünmeliyiz.
    ben hocamla gurur duyuyorum. eskiden hataları olmuş olabilir. zaman zaman kadro tercihlerinde yanlışları olabilir. ama duruşu, tavırları, öyle büyük bir boşluğu dolduruyor ki ben o eksiklere bakmaya zaman bulamıyorum.
    başımızda mesela yabancı herhangi bir teknik direktör olsaydı başlarım yapacağınız işe diyip çoktan kendini kovdurup tazminat almanın peşindeydi. basiretsiz bir yerli teknik direktör olsaydı hemen her gün ağlak bir ses tonuyla basında demeç verip futbolcularımızın motivasyonunu yerle bir edip kendi kariyerini kurtarma telaşı içinde olacaktı bence.

    şu zor zamanlarda başımızda fatih terim'in bulunuyor olması bence galatasaray'ın bugünü ve özellikle geleceği için en büyük şansımız.
  • 17294
    (bkz: 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçı)

    hocanın çıkardığı kadro ile baştan puan kaybedeceğimiz o kadar belli ki.

    malatya takımı tipik önde basan bir rakip ve bizimkiler de klişe risk almadan oynayan oyuncular.

    90 dakika boyunca sürekli 2 stoper, 1 kaleci ve 1 defansif orta saha kendi aralarında saçma sapan top çeviriyor.

    topu ayağında tutup 2-3 kişi set hücumu yapacak, vücut çalımı atacak bir tane oyuncumuz yok.

    her hafta aynı senaryo, aylardır şu futbolu izliyoruz. bunu gördüğü halde bir kez de risk alayım da şu boş beleş tiplerin yerine genç oyuncu koyayım demiyorsun hocam.

    öyle de kaybedeceğiz böyle de. bari yeni bir şey izlemiş oluruz.

    edit: beklenen oldu golü yedik.
    şimdi maç sonunda hocanın açıklaması belli.
    "sakatlıklar bizi çok yordu, bazı oyuncularımız beklenen performansı veremiyor, fizik gücümüz yetersiz vs vs..."

    hocam bize hikaye okuma, her hafta aynı hataları yapıp farklı bir sonuç görmeyi mi bekliyorsun?
    younes belhanda sakatlandıysa alacaksın oyuna atalay babacan'ı, kusura bakma şu halinle sen de galatasaray'da kalmayı haketmiyorsun, senin de kendini toparlaman şart.
App Store'dan indirin Google Play'den alın