resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 956
    bana galatasaray taraftarının edilgen/pasif teknik direktörlerden ne kadar sıkıldığını kanıtlayan efsane ismimiz. kendisinden sonra gelen bütün teknik direktörler ya futbolcu eksenli sistem nedeniyle ya da yöneticilerin saçmalamalarıyla koltuklarından oldular. bu anlamda(bende dahil) herkes terim'in kendisine yanlış yapıldığını gördüğü anda sinmek yerine karşılık vereceğini ve büyük bir ihtimalle de bu karşılıkla sorunun üstesinden geleceğini biliyoruz.

    benzetme bazılarını rahatsız edebilir ama dünya savaşı sonrası italya mussolini'ye nasıl sarıldıysa, almanya hitler'i nasıl "kurtuluş yolu" olarak belirlediyse bizim de içinde bulunduğumuz bu "kaos" ortamında sarılabileceğimiz, bizi taşıyabilecek bir adam var.

    doğru veya yanlış yeri geldiğinde basına ayar verecek *, yönetimin aymazlarına karşı çıkacak, kaba etine feetlerce(fit) yükseldikten sonra ulaşılabilen futbolcularımıza s.ktiri çekecek bir adam lazım bize.

    bize demokratik bir imparator, herkesi anlayabilen bir senyor lazım.

    bilmem anlatabildim mi?
  • 960
    2003 yılında 0-0 biten beşiktaş-galatasaray derbisinde,kızına ve kendisine ağır küfürler eden beşiktaş seyircisine şu hareketi yapmıştır;

    http://www.besiktaspostasi.com/...tih-terim-manset.jpg

    hocanın doğrusu beşiktaş'la işi olacağını zannetmiyorum.üstelik galatasaray bu karanlık tablodayken şu an..hoş demirören bu hareketi sineye çekip getirmek ister imparator'u..vaktinde "mustafa denizli bu kulübün kabısından içeri giremez" dedikten sonra takımın başına getirmişti hepimiz iyi biliyoruz.
  • 963
    takımdaki bu kadar molozun hepsini birden gönderemeyeceğimize göre onların hepsini sadece bakarak adam edebilecek olduğundan dolayı yerinde bir anlaşma olur diye düşünüyorum.
    takımdaki kerestelerin yanısıra geniş geniş galatasarayın içine etmeye cüret edenlerden gaz alan yav.akların da önünü alabilecek tek adamdır grande terim.

    eğer geldiyse hoş gelmiştir.

    not: ama hala istediğim adam erik geretsdir sözlük dayanamıyorum istiyorum.*
    http://img1.loadtr.com/b-552966-erik_gerets.jpg
  • 964
    bir fatih terim hikayesi;
    sene 1996, rüya adam gheorge hagi’yi transfer etmiş, adrian knup, adrian ilie, iulian filipescu ile güçlenmiştik. terim’in adı duyulmamış türk futbolcu transferi konsepti ile bu sene tanışmıştık. gerçekten de; 96 avrupa kupasında bile kadroya aldığı vedat inceefe ve ümit davala son derece faydalı olmuştur.
    fenerbahçe joachim low ile başladığı sezona iyi başlamış, bizde ise çatlak sesler çıkmaya başlamıştı. kadıköy’de fenerbahçe’den 3 ya da 4 gol yemiş, terim’in galatasaray kariyeri tartışılmaya başlamıştı bile; hoş o zamanlar medya şimdiki kadar yaygın değil ve bu kadar çok adam konuşmuyordu.
    ne olduysa oldu takım her geçen hafta daha güzel oynamaya başladı.
    o sezon hayrettin faciası olmasa belki de dönemin formda ve meşhur takımı paris saint germain’i eleyecek, avrupa’da daha fazla başarı elde etmiş olacaktık.
    uefa kupasını alana kadar aralar kopuk bende, maçları hatırlar ama hangisinin hangi seneye denk geldiğini çıkartamam… ondan sonraki yıllarda her geçen hafta daha iyi olmaya başlıyor, saftig’in jokeri arif erdem ilie’nin gidişinden sonra hakan şükür’ün gerçek partneri oluyordu.
    emre diye bir çocuk çıkıyor, beşiktaşı 10 dakikada bitiriyordu. galatasaray haftalar geçtikçe oldukça farklı galibiyetler almaya başlamış devamında şampiyonlar liginde efsanevi maçlarla ilerlemeye devam ediyorduk.
    bu sıralarda hasan şaş doping’den 6 ay ceza bile almıştı. kendi anlatımıyla sadece ‘’aferin’’ içmişti. takıma geçtiğimiz yıllarda gelen taffarel ve popescu ondan sonraki dönemlerde galatasaray’ın hep yeni taffarel ve popescusunu aramasına neden olacaktı. yeni popescu görevini, lecce’ye gittikten sonra emre aşık doldurmuş olsa da devamında almaguer ile başlayan serüven çoğumuzun malumudur.
    tugay artık yeni yeni avrupa yollarına düşmüş, ergün penbe az dakika alıyordu.
    17 mayıs geldi, kupayı aldık, o kupayı alana kadar gerçekten inanmamıştım alacağımıza.. o kadar uzaktı ki, o kadar zordu ki… aldığımız zaman kendi sesimden rahatsız olmamla fark ettim kupayı aldığımızı.
    sonra fatih terim gitti, bu sırada hakan şükür ile arası açıldı… ‘’hocam, nereye gidersen ben de gelirim’’ .. ‘’fiorentina’da sana ihtiyacım olmayacak’’…. daha sonra jip krileri .. vs çıktı
    mircea lucesu muhteşem kadro ile şampiyon olamadığı sene takımda tutulmuş, kiralık futbolcularla şampiyon olduğu sezon takımdan gönderilmişti, hem de fatih terim’e yer açmak için…

    ikinci terim dönemi benim için çok heyecanlı başlamıştı.. felipe ve pinto adında 2 brezilyalı alınıyor, özellikle felipe boş zamanlarında telefon klübesine çalım atıyordu. pinto’da her an patlayabilir, söylentilere göre brezilya’nın en yetenekli futbolcusuydu. hızlıydı, sert şutları vardı ama bizim pino’dan da fazlasını görmedim gerçekten.

    o sezon avrupa kötü gitti, ligde beşiktaş öndeydi, sahi hatırladım o dönem 6 bile yedik fenerbahçeden…
    olsun canları sağolsundu, o arif’in şutu direkten dönmese maç kaç kaç bitecekti acaba… *
    berkant’ı almıştık o sezon başında, gazetelerde yazana baksan şimdinin mesut özil’i…
    ikinci sezon sonlarına doğru fatih hoca bundan sonra galatasaray ceketimi bir daha almamak üzere bırakıyorum dedi.. biraz hüzünlendim, biraz zamanı gelmişti dedim önümüzdeki maçlara baktım.

    geri dönüşlere inanmam, genellikle de pek faydasını göremedik… ancak dönem öyle bir dönem ki riske atacak değil 1 senemiz, 1 günümüz bile yok.

    fatih terim galatasaray için en risksiz hoca alternatifidir.. başarılı olma ihtimali en fazla olandır..

    edit: jose uyardı, low dönemi diye bahsettiğim dönemde hoca lazaroniymiş. **
  • 966
    şampiyonluğa oynuyoruz. 1-1'i yakalamışız. acelemiz yok. dakika 46 on saniye sonra maç bitecek , önüne gelen pozisyonda, dakika 46, 46! ordan oraya ayağını çekmece yok.

    bakın oğlum şimdi, sizin bu maçtan alnınızın akıyla çıkacağınızı biliyorum. gol yememek önemli. evelallah ben size güveniyorum. bu güvencimi boşa çıkarmayın. allah yardımcınız olsun. kalkın, kalkın, kalkın! o sahada ölümüne oynayacaksınız o sahada ölümüne!

    (bkz: 27 nisan 2003 galatasaray adanaspor maçı)

    şimdi böyle konuşan bir teknik direktör nası başarısız olsun? bu hırs hangi hocada vardı? gel kurtar bizi imparator. bu hırs bu azim bu galatasaray sevgisi hiçbir teknik direktörde yok. bizi kurtaracak tek adamsın.
  • 968
    bir kerede 20 futbolcu gönderip 25 yeni futbolcu alınamayacağından eldekilerin verimini artırabilecek bir isimle anlaşmak mantıklıdır. galatasaray'ın ne olduğunu bilmesi ve galatasaray'da daha önce başarıyı yakalamış olması artılarıdır. şu durumumuzda çok önemlidir bence bunlar. türkiye koşulları için en önemlisiyse tırt, naif değil otoriterdir. florya'yı adam edecektir. futbolcuların ruhu terim'in ruhunun önünde diz çökecektir.* lucescu ile birlikte öncelikli istediğim 2 isimden biridir. daha önce adnan polat'ın isteğine rağmen gelmeyip de şimdi geliyorsa ünal aysal'ın planları kafasına yatmış demektir, ki bu da ayrıca önemli bir göstergedir. gelirse hoş gelir.
  • 974
    yolda görsem hocam diye boynuna sarılır, elini öper, poşetleri felan varsa alır ben taşırım. o kadar severim ki anlatamam.

    şu anda bizde olmayan futol aklı fatih terim'de vardır. fatih terim her zaman öğrenmeye çalışır. fatih terim ingilizcesinin sebebi de budur. adam iki dil öğrendi 45 yaşından sonra. o yüzden benim çekincem yok mustafa sarp ya da diğer kazmalarla ilgili.

    fatih hoca göndermeyebilir onları ilk sefer. ama eminim ki istediğini yapmazlarsa direk bağını kopartır takımla onların.

    şahsen benim tek çekincem ünal aysal'ın "ben sabırsız bir adamım" lafı. hem değişiklik için geliyorum diyeceksin hem de sabırsız davranacaksın. bize artık sabırlı yöneticiler, taraftar lazım. sabırsızlıktan zaten bu haldeyiz.

    fatih hoca gelir gelmez orta sahayı düzeltmek için uğraşacaktır. futbolculara acayip kondisyon yükletecektir. başarı için yine her şeyini ortaya koyacaktır. yine ünal aysal'ın dediklerinden " galatasaray yıldızsız olmaz " lafından da transfer bütçesi konusunu kapatabiliriz. başkan alacak oyuncuları kafasında var bu.

    üstelik bülent tulun'u nötralize edecektir fatih terim'in varlığı.

    ama biz ve yönetim arkasında durmazsa, medyaya ezdirirse, fatih hoca gene televizyonlara çıkmak zorunda kalırsa, ne olursa olsun, kim gelirse gelsin teknik direktör katliamı devam edecek. ali dürüst belki bu konuda bir şeyler yapabilir.

    fath hoca gelirse en az 15 bin daha kombine satılır arenada. olimpiyatta ortalama 35 bin kişiye oynamıştık. arena 40 bini geçer diye tahmin ediyorum. aradaki ambiyans farkını siz hayal edin.
  • 975
    tekrar gelmesine karşı olsam bile florya'nın öncelikle toparlanması gerekiyor. taktik teknikten öte bir disipline, düzgün işleyen yapıya kavuşması gerekiyor. ondan sonra teknik, taktik, sistem falan filan gerekiyor.

    florya'nın kapısından içeri girer girmez herkes kendisine çeki düzen verip, hal ve hareketlerine dikkat eder. terim ile bir kaç kere karşı karşıya geldim ve karizması karşısında insan ister istemez toparlanıyor ve kendisine dikkat ediyor. bu tam olarak ondan korkulduğu için değil daha çok saygıyla ilgili. ee tabi birazda çekinmekte var işin içinde. ben sade bir taraftar olarak böyle yapıyorsam futbolcular daha çok dikkat eder.

    gelmesine iyi yönden bakacak olursak elimizde kaliteli oyuncular var, yok değil. arda turan, milan baros, lorik cana, yekta kurtuluş, sabri saroğlu, juan emmanuel culio, bogdan stancu, colin kazım, lucas neill, harry kewell. hatta juan pablo pino. emilliano insua da iyi sayılır. servet çetin ve hakan balta'yı yok farzediyorum. bu futbolculara destek olarak 3-5 tane daha kaliteli isim dahil olursa fatih terim bu kadroyla iyi işler yapabilir. burada doğru isimleri bulabilmektir.

    bizim bu kadar düşmemizin sebebi ise kadromuz içinde uçurumlar olması. bir yanda arda turan, milan baros gibi üst seviye futbolcular varken bir yanda mustafa sarp, barış özbek gibi çok alt seviye futbolcuların olması. aradaki mesafenin çok büyük olması. mesela arda turan ile bogdan stancu arasında çok fazla mesafe yok. arda 1. seviye ise stancu 2. veya 3. seviye. mustafa ve barış ise 5.-6. seviye. bu bakımdan çok dengesiz bir kadromuz var.

    mevcut 1. ve 2. seviye oyuncularımıza destek olarak 2. seviye futbolcular alırsak, belli bölgelerede 1. seviye futbolcular alırsak fatih terim gibi bir teknik direktörün bu kadroyla başarısız olması pek mümkün görünmüyor.

    peki kardeşim güzel yazmışsında neden tekrar gelmesine karşısın diyenler olursa kötü yanlarına hiç girmeyeyim derim. biraz olaylara iyimser bakıp kötü havayı biraz dağıtayım, bu moral bozukluğunu üstümüzden atalım derim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın