fatih terim'i taktik anlamında özetlersek
keyif veren futbol,
atılan bol gol,
yenilen bol gol diyebiliriz.
fakat fatih terim'in kimsenin anlamadığı anlam veremediği huyları kendisini hem antipatik hem de itici yapmaktadır benim gördüğüm bazı huyları şunlardır;
- kötü performans gösteren futbolcu üzerinde inat etmesi ve yapılan haklı eleştiriyi hazmedemeyip eleştiri yapanları düşman olarak görme,
- 2. bir fikre açık olmaması, yenilgi sonrası bu durumu kapatmak için "tüm sorumluluk bana aittir" gibi demode lafları olması,
- türk futbolcu sevdası, yerli ve yabancılardan oluşan takımda yerli oyunculara daha fazla güvenmesi ve bunu her hareketiyle belli etmesi
- kalitesiz yabancıları ya da kalitesiz futbolcuları adam edeceğini zannetmesi, fatih terim'in elinde parlayan futbolcu yaratma düşüncesi
- mehmet ağar'ın kulübe babasının çiftliği gibi girip çıkmasına sebep olması,
- yabancı futbolcu seçmedeki başarısızlığı (hagi'yi fatih terim aldırmamıştır, yönetime liste sunmamıştır, teklif edilmiştir kabul etmiştir)
iyi huyları;
-
galatasaraylı olması ( bu çok şey ifade etmektedir )
- keyif veren futbol oynatması
- gol atmak için ya da maçı kazanmak için gol yemekten korkmaması
- futbol sahası olan her şehirde hemen hemen maça çıktığı için türkiye ligini avucunun içi gibi bilmesi
- taraftarın ne istediğini biliyor olması
- kulübü basamak olarak görmeyip "biz de başarabiliriz" duygusuna sahip olması
- yöneticiler üzerinde de ağırlığının olması
- herkes tarafından saygı duyulması ( türk ve dünya futbolu tarafından )
yarın galatasaray'a gelse aydın yılmaz'ı, sabri'yi, aykut'u %100 5'er yıllık sözleşme yaptırır bunu hepimiz biliyoruz, kewell'dan daha fazla koşmasını da isteyebilir, mehmet battal'ın etrafında kadro da kurabilir, fenerbahçe'den colin kazım'ı da alabilir bu tip şeyler hep fatih terim'e özgüdür, %100 fatih terim'e güvenen kişiler için sevaplarının yanında günahlarının esamesi bile okunmaz.
yazarın tercihi: bana kalırsa her yönden
kalli ağır basmaktadır.