kendisi şanlı
galatasaray tarihi ve türk futbol tarihinin en büyük hocasıdır. her ne kadar kendisini sevsem ve saygı duysam da, belirli dönemlerde 0'dan takım kurmakta sıkıntı çektiğini düşünüyorum. hocam, birinci ve üçüncü döneminde taş gibi takım kurmuş ve başarılı olmuş ancak ikinci ve dördüncü dönemde bizi sıkıntıya sürüklemiştir.
örneğin, 2002-2004 arası kurulan kadro tam bir fiyaskoydu. önemli oyncularımızın (
okan buruk,
emre belözoğlu ve diğerleri) takımdan ayrılması sonrasında kadroda büyük bir boşluk doğdu. hocamız maalesef
ali lukunku, tank gibi bir christian, ahı gitmiş vahı kalmış bir
abel xavier, sakatlıktan kendine gelemeyen bir
elvir baliç, almaguer ve
muhammed sarr gibi topçuları kadromuza dahil etti. sonuç ne oldu diye sorarsanız, üzülerek söylemeliyim ki milyonlarca dolar borç ve başarısızlık.
dördüncü fatih terim döneminin başında ise kadroyu yerli
monchi,
cenk ergün kurdu (tabii ki geçimsiz hocamız
igor tudor'dan aldığı icazet ile). ön liberoya
fernando reges, orta sahaya dinamik
badou ndiaye, ön tarafa fransa
ligue 1'de 20 gol atmış
bafetimbi gomis çekildi ve başarı geldi. igor tudor gittikten sonra cenk ergün ile malesef yollar ayrıldı. 2 sene başarılı olduktan sonra kadronun yaşlanmasından mütevellit yine bir değişim yaşandı. ancak bu değişim pek de istediğimiz şekilde sonuçlanmadı. falcao, seri, n'zonzi, babel gibi futbolcularla anlaşıp koşmayan bir takım yaratıldı ve sonuç yine fiyasko. ertesi sene şampiyonluk kovalasak da takımın koşmaması nedeniyle yine zevk veren bir futbol oynamadık ve şampiyonluk averaj ile kaçtı. geçen yıl yapılan gençleştirme operasyonundan bahsetmiyorum bile, aldığımız neredeyse tüm oyuncular (
victor nelsson ve
sacha boey hariç) fiyasko çıktı ve yeniden yapılanmaya gittik.
sonuç olarak hocamız zaman zaman kadro kurmakta zorlanıyor ve bu başarısızlığa neden oluyor. keşke hocamız kendi kafasına göre değil de danıştığı bir insanla beraber kursaydı bu kadroları.