resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 34201
    federasyon ve rakiplerin istediği gibi gönderilmiştir.

    küçük adamlar arkasında duramamıştır, tarihe not düşülsün; bazı taraftarlarımız tarafından gönderilmesi alkışlanmıştır.

    aslolan tabii ki galatarasay’dır. ama unutulmamalıdır ki; galatasaray’ı galatasaray yapan tarihindeki değerleri ve karakterleridir.

    bu sezon fatih terim’e yapılan organize kötülük kimseye yapılmamıştır ve biz camia olarak, taraftarlar olarak kendi değerimize sahip çıkmadık, sırtımızı döndük.
  • 34204
    burak elmas yönetimi'nin ayrılık kararı aldığı, geçmişte galatasaray'a çok şey kazandırmış, galatasaray'dan da her anlamda çok şey kazanmış, teknik direktör, eski hocamız.

    canaydın dönemi ve son gelişinde de çok şey kaybettirdi.

    fatih altaylı'nın söylediğine göre galatasaray sportif a.ş. yöneticiliğini, orada para yok diye reddetmiş. geçmişte de reddetmiş, dünkü ayrılık görüşmesinde de. aslolan galatasaray'dı ama değil mi?

    https://www.haberturk.com/...-in-futbol-versiyonu

    videoda tüm fatih terim dönemlerini çok iyi özetlemiş. hoca mağdur söylemlerinin ne kadar boş olduğunu anlıyorsunuz.
  • 34205
    kovulmuştur. sabır diye yalvarırıken kovulmuştur. taraftar istemediği için 2021 sezonu ortasında daha oynanacak 18 maç varken, avrupa'da son 16'da iken kovulmuştur. bu kovuluşu sadece ve sadece taraftara yazar. taraftar kalmasını istiyor olsaydı yönetim gönderemezdi.

    kovuluşunun, tek sorumlusu ligin ilk maçlarından beri, avrupa kupası elemelerinden beri ortalığı yangın yerine çeviren, takımın üzerinde anlamsız bir baskı yaratan taraftardır.

    ışıtan gün sadece son taşı atmıştır.

    galatasaray bir dernektir, sahibi yoktur. buna rağmen inanılmaz bir para akışı, inanılmaz bir şöhret vaad eder yönetenine. ışıtan gün veya burak elmas veya yiğit şardan veya albayrak bu sahipsiz güce hükmetmek isteyecektir. hiçbir yöneticinin derdi asla ve asla galatasaray olmayacaktır, onların konusu galatasaray'a ne verecekleri değildir, galatasaray'dan ne alacaklarıdır. hayatın kanunu budur. olay sadece ve sadece maddi kazançtır. galatasaray'a ne verebilirim, galatasaray'a zarar verilmesini nasıl önlerim diyen tek kişiyi, hocalar üstü konumu olan tek kişiyi kovdurmuştur taraftar.

    bundan sonra olacakların tek sorumlusu taraftardır. galatasaray'ın düşeceği ekonomik buhranların tek sorumlusu taraftardır. biraz sabır diye yalvaran fatih terim'i kovdurttular. fatih terim hakkında istifa iması yapan her taraftarın, sene sonu ayrılsın diyen her taraftarın sorumluluğudur galatasarayın düşeceği durumlar.

    hem ekonomist, hem taktisyen, hem de büyük resmi görebilen taraftarımız, galatasaray için fatih terim'in kovulmasının iyi olacağını öngördü ve istediğini aldı. bundan sonra olacaklar içinde kimseyi ama kimseyi suçlamaya hakkı yoktur.

    galatasaray, bundan böyle faith terim gibi birisi çıkana kadar, diğer türk takımları gibi türkiye şampiyonluğu için oynayacaktır ve takriben yüzde 33 oranında şampiyon olacaktır.

    edit: imla
  • 34206
    galatasaray'a kazandirdigi kupalar, yasattigi basarilarla kulubun efsanesi olmustur. faruk suren ve unal aysal'in ilk doneminde prime zamaninin yasamistir. fakat tipki mourinho gibi gunumuz futbolunun gerektirdigi anlayistan uzak kalmistir. benim icin kendisi alex ferguson manchester united icin neyse galatasaray icin odur. ama ayrilik konusunda bu kadar dramatik olmaya gerek yok, burasi galatasaray kulubu. basarili olursan varsin degilsen cekilmek zorundasin. kaldi ki birakin basariyi yaklasik 3 senedir bu takimin guzel futbol adina hicbir sey ortaya koyamadigi cok acik. kendisine bugune kadar yasattigi basarilar icin sonsuz tesekkurler.
  • 34207
    yine ayrılmayı beceremeyişimizin başrolü olmuştur. ne kendisi ne yönetim süreci idare edebildiler. galatasaray taraftarının, terim figürüne yapışarak yaşamasını hep sorunlu buldum (zamanımızın bir hastalığı bu, rte, imamoğlu, kardashianlar, terim liste uzar gider. global dünya öyle büyüdü ve hacimlendi ki onunla yüzleşebilmek için araya hipertrofik bir figür koyması gerekiyor kitlelerin. böylece güçsüzlüklerini biraz hafifletebiliyorlar)

    geldiğimiz noktada 3 yıldır güçlü oyun oynamayan, 2 yıldır sonuç alamayan, 3 aydır maç kazanamayan takımın hocasının görevine son verilmesi şaşırtıcı değil. bu kararı alanların yetersizlikleri ise başka bir tartışma konusu ki gelecek aylarda en çok bunu konuşacağız. olup biteni "vay efsaneye kıydılar" yerine "bu iş olmadı gitti, kalanlarla da olacak gibi görünmüyor" diye yorumlarsak gerçeklikle bağımızı koparmamış oluruz. biliyorum zor. ama gerçek insanı iyileştirir. hoyratça da olsa.

    yolu açık olsun. 19 şampiyonluğundan hemen sonra yazdıklarım orada duruyor
    (bkz: #2663494)
    (bkz: #2807663)
    (bkz: #2850682)

    "ben demiştim" hiç işe yaramayacağı gibi bunları görmek için kahin olmaya da gerek yok. hocanın neden görmediği asıl sorun. değişime direnç derken bunu kastediyorum. olmadığını, kötüye gittiğini kabul etmedi hoca. dolayısıyla elendi.

    yolu açık olsun. kalbi kırık kalmasın. her şekilde taraftar el üstünde tutar onu.
  • 34208
    gönderiliş biçimini kabul etmem asla mümkün değil. evet yeni bir heyecan, yeni bir kan değişikliğinden yanaydım doğru ama siz efsanenizi böyle yollayamazsınız. olmaz.

    haftalardır adamın arkasından iş çevirdiniz, farioli'leri maça getirdiniz, pep'in yardımcısını hocanın yardımcısı yapacağız diye görüştüğünüzü söyleyip, hocanın yerine getirdiniz.

    hocayı karşınıza alıp doğru düzgün bir iletişim şekliyle, diyalogla çözüme gitseydiniz kimse bu kadar tepki göstermezdi. hocaya yapılan ayıptır. hiçbir aklı başına galatasaray taraftarı bu durumu kabul etmez.
  • 34209
    dün itibariyle görevi son bulmuş galatasaray'ın en büyük efsanesi.

    ben bu hayatta bana yaşattıklarından dolayı sadece kendisine besleyebileceğim bir sevgi besledim hep hocaya karşı. ''cimbom sevgisinin adı konamaz, ne kupa büyüklüğü ne şampiyonluk'' gibi bir bestemiz yok bizim. böylesine sözlere de inanmadık hiçbir zaman. başarıları ve kazandığı kupalarla rakip camialara bu besteleri yazdırmış hocadır kendisi. onu en iyi böyle tanımlayabiliriz.

    işte bu başarılarla büyümüş ben ve benim gibi milyonlar bugün üzgün, kırgın ve yarım kalmış...

    şöyle bir gerçek var; gitmesini isteyen ve istemeyen olarak ikiye ayrılmış bir galatasaray taraftarı vardı. gitmesini istemeyen, yani ben ve benim gibi milyonlarcası takım ne sıralamada, pozisyonda olursa olsun hocanın bir gün kendini ve galatasaray'ı olduğu yerden kaldıracağına olan inancını kaybetmeden destekleyecekti. gitmesini isteyen ve elindeki bilimsel verilere göre saygılı bir şekilde açık ve mertçe bunu belli eden herkese ise saygım sonsuz.

    fakat alay eder gibi, sinsice, küfür ederek, hatta ve hatta sırf takımın başında hoca var diye yenilmemizi isteyebilecek kadar küçülmüş kimseye de saygı duymuyorum, hakkımı da helal etmiyorum.

    herkes kendisine yakışanı yapar. kimi aslolan galatasaray'dır diyerek her koşulda takımını destekler, kimi galatasaraylılığını bile askıya alır. kimse merak etmesin biz onlardan değiliz, biz yine buralardayız.
  • 34210
    gönderiliş şekli yanlış bunu kabul ediyorum. yerine konuşulan isim de bence yanlış. ama fatih terim yerine başka hoca olsa 5 kere gönderilirdi şimdiye kadar. yeteri kredi gösterildi bence, yine de sezon sonuna kadar beklenmeliydi.

    diğer yandan hocanın videolarını paylaşıp hocaya destek olan hesaplarda da sürekli paylaşan video şu; "galatasaray bizi iyiyken çağırdı mı?" diye soruyor hoca. vallahi çağırdı.

    lucescu ile şampiyon olup avrupa'da da nefis işler yaparken sizi çağırıp lucescu'yu kovmuştu mesela.

    ünal aysal nefis bir kadro kurup size emanet etmişti mesela.

    vefa olacaksa iki taraflı olmalı. daha nasıl iyi durumda çağıracak galatasaray? şampiyon olacağı hafta hocayı kovup fatih terim'i mi cağırsaydı?

    diğer yandan bu son terim döneminde de transfere ne kadar para harcanmış bakalım. arda bile tüm baskıya rağmen hoca istiyor diye alınmış. 3 senedir berbat futbola rağmen taraftar bir kez olsun hocayı protesto etmemiş. bence yine gayet iyi bir dönemmiş. daha nasıl bir dönem olmalı mesela bir hoca için? türkiye'nin şartları bu, diğer hocalar da benzer şartlarda çalışıyorlar. o yüzden galatasaray iyiyken beni çağırmadı kısmına ben hiç katılmıyorum.
  • 34211
    dördüncü döneminde sadece asli görevini yapamayarak görevinden alınan efsanemiz.

    yönetim hocayı sattı istifa etmeli diyenlerin ve hocayı taraftar olarak kumpaslara yem ettik diyenlerin temel sorunlari anlayamadığı düşüncesindeyim.

    birincisi başkan ve hoca bir projeyle yola çıktı, gayet makul olarak. gelinen noktada avrupa ligi hariç tüm organizasyonlardan havlu atmış (oradan da havlu atacağımız yüksek ihtimal), iki yıldır en basit rakiplerine baskın oynayamayan; yeni transferlerinin formları antrenman ve maç yaptıkça düşen bir galatasaray var elimizde.

    fatih hoca'nin gönderilme sebebindeki haklılık bana göre tek başına bunlar da değil. hoca inatla doğru ve başarılı futbolu oynattığını savundu. tamam oyunu tabiki bizlerden daha iyi biliyor ancak net olanı göremeyecek kadar kör değiliz.

    federasyon ve dış güçlere hocayı taraftar olarak yem etmişiz! hocanin işi takıma futbol oynatmak. 7 maçtır galibiyet alamamissin toplam net atakların sayılı. bir maçta pas oyunu görüyoruz bir maçta uzun toplarla çıkan bir takım. neticede 3 yıllık projenin fatih hoca ile yapılamayacağı görüldü. zaten saha icine motive olabilse şampiyon olup çatır çatır futbolu da oynatirdi. o zaman kimse dış mihraklari konuşmazdı. kendisi de görevinde kalırdı. kaldı ki takımda bedavaya çalışmıyor güzel de maaş alıyordu. ayrıldığı için kendi kafasinda hocayla duygusal anlar yaşayan arkadaşlar gerceklerin farkına varmalilar.

    uefa kupası kazandığımız 1999-2000 serüveni benim çocukluğuma denk geldi. ben fatih terim hayrani olarak büyüdüm. galatasaraylılığı benim için her zaman idol olacaktır. bu gelinen noktada okan buruk'u işaret ederek kendisi dinlenmeye cekilseydi daha çok yakisacagi kanaatindeyim. camiamız için istifa kararı umarım hayırlısı olmuştur.

    düzeltme: yazim hatasi
  • 34212
    galatasaray tarihinin en iyi ve en kötü dönemine imza atmış efsanevi karakter. nasıl ki en iyi döneminde mitolojik bir figüre dönüştüyse, kulüp tarihinin en kötü döneminde de yollar ayrıldi doğal olarak. burada kendi şirketi olsa bu performanslı bir calisanina kac hafta sabrederdi acaba taraftarimiz?
    efsanedir ve çok sevilmektedir orası net zaten.
  • 34213
    dördüncü döneminde satılan ve alınan futbolculardan sonra sadece 11 milyon euro ekside olup %150 vergi artışına rağmen maaş bütçesini 70 milyonlardan 40 milyonlara düşüren teknik direktördür.

    nelsson, cicaldau, morutan, kerem, marcao, boey, mostafa, berkan gibi asetler bırakmıştır.

    para harcadığı konusundaki eleştiriler sadece komiktir. gerçi 18 milyon tl'nin konu kendisi olunca bir anda 3 milyon euro ettiği bir ortamda kime ne anlatabilirsin ki?
  • 34215
    kulübümüze büyük katkıları bulunmuş efsane. kendisinin emekli olma zamanı geldiğinin herkez farkında diye düşünüyorum ama dediğim gibi bunun adı bırakma değil emekli edilme, güzel bir jübile havasıyla olsaydı herşey çok güzel olabilirdi. tabi içeride ne konuşuldu dedikodulardan ibaret biliyoruz, hocanın teknik direktörlükden de üst bir görevi istemediği söylendi, bunun sebebini çok merak ediyorum eğer öyle ise. yukarıdan futbol takımını kontrol edebileceği bir sistem olsaydı ve yerine yine kulübe hizmet etmiş biri gelseydi bu bahsedilen 3 yıllık planın gerçekleşmemesi işten bile değildi.
    (bkz: bülent korkmaz)
  • 34217
    doğru bir kararla galatasaray erkek futbol takımı görevinden alınmış teknik direktör. herkes oldukça duygusal ve galatasaray taraftarının en büyük efsanesinin belki de son kez florya’dan ayrılmasına hem üzgün hem de kızgın. ancak geliyordu gelmekte olan. daha üç gün önce tribünlerin artık hocaya sırtını dönmeye başladığını yaşamadık mı? alınacak sıradaki bir kaç kötü sonuçta bu işin terim istifaya gideceğini hepimiz bilmiyor muyduk? fatih terim görevdeyken elbette başka bir antrenörle arkadan iş yapılması yakışıksız bir durum ancak yine de bu durum kararın doğru olduğu gerçeğini değiştirmiyor. hoca artık takıma sirayet edememeye başladı. oyuncular üzerindeki kontrolünün zayıfladığı ve metal yorgunluğa düştüğü çok barizdi. gönderilme şekline üzülenler var bir de. nasıl gönderilecekti, jübile ile mi? alkışlanarak mı? fatih terim gibi spor alanında hayatı yarışmakla geçmiş birisinin kendi bitişini kabulleneceğini düşünmek sadece iyimserlik. sporcular artık yapamadıklarını kabullenmekte oldukça zorlanan insanlardır. federer neden hala kortlarda? federer’in grand slam kazanma ihtimali var mı? hayır, yok. ama federer bunu kabullenmekte zorlandığı için hala yarışıyor. futbolcuların futbola vedalarına bir bakalım. robben veda edene kadar neler çekti, zorlandı kabul etmekte bu durumu. demem o ki fatih terim gibi birisinden “ben artık yapamıyorum, veda edeyim, bana da jübile yapın.” gibi bir söz duyma ihtimalimiz bence yok. gelelim hocanın takımla bağına. takım üzerinde otoritesi zaten epey zayıflamıştı. üstüne oyuncuların artık kendisine ve sistemine inanmadığını gösteren ruh hallerini hepimiz izliyoruz. bu takım neşeli değil. bu takım eğlenmiyor. kendilerine çizilmiş rollerde mutlu değiller. bunu herkesin gördüğüne eminim. üzülmek doğal, ancak alınan karar gerekliydi.
  • 34218
    olmasa 3.büyük olurduk, kazandığı kupaları çıkarsan trabzonspor'dan hallice olurdun yorumlarını hayretle okuyorum. arkadaşlar hoca olmasa başkası olurdu, 2.döneminde kendisi uğruna lucescu harcanmasa belki şu an aynı yorumlar onun için yapılacaktı. burası spor kulübü fatih terim belli dönemlerde iyi iş yapmış takımı bir yerden alıp öteki yere getirmiştir. galatasaray fatih terim'le var olmadı fatih terimsiz de yok olmayacak.

    en basitinden allah gecinden versin hoca da fani, bir gün ebediyete uğurlanacak bu "olmazsa olmaz" kafası çok tehlikeli.
  • 34219
    10 ocak 2022 tarihi ile galatasaray'daki 4. dönemi sona ermiş olan teknik direktör. 21 aralık 2017 tarihi'nde imza attığı galatasaray'da, 1 haziran 2021-21 haziran 2021 arası galatasaray'daki genel kurul süreci'nden kaynaklı belirsizlikten ötürü 20 günlük ufak bir bekleyişi saymazsak, 10 ocak 2022 tarihi'ne kadar, tam 4 yıl görev yapmıştır. böylece, galatasaray'daki en uzun dönemini de yaşamıştır, birinci dönemini geride bırakarak. bu görev aldığı 4 sezon boyunca, galatasaray'la 2 lig şampiyonluğu, 1 türkiye kupası ve 1 türkiye süper kupası kazanmıştır.

    işin istatistiki ve somut verilerini bir kenara bırakırsak, başarısız geçen 2-3 sezon kendisinin efsaneliğinden, camia içindeki konumundan hiçbir şey götürmez. kimler kimler başarısız oldu. bugüne kadarki bütün emekleri ve hizmetleri için kendisine teşekkür ediyorum. kendisi çoktan galatasaray'ın ingilizce tabirle 'hall of fame' inde en tepelerdeki yerini aldı. bundan sonra kalan hayatında kendisine mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum.
  • 34221
    artık gitmesi gerektiğini düşünenlerdendim fakat planlı bir şekilde bu evre aşılmalı idi. yönetimin son iki günde aldığı hal ve tavır ne yazık ki bu ayrılığı yanlış olduğunu gösterdi. başkan gerçekten yaptığı açıklamalar belirlediği yeni hocayla beraber tamamen hayal kırıklığı oldu. bir takıma yardımcı antrenör olarak anlaştığın adamı daha sonra teknik direktör olarak görevlendirmek yıl 2022'de hele büyük yanlış. fenerbahçe veya beşiktaş yapsa şu an kahkaha atıp izliyor olurduk. geçmiş olsun umarım bizler yanılırız ve başkan gerçekten bir bildiği varmış deriz. hocam sana da her şey için teşekkürler. son dönem olmadı ama her zaman seni saygı ve sevgiyle anacağım. bir daha ki gelişin belki başkanlık olur ne dersin?
  • 34223
    446 sicil numaralı divan kurulu üyemiz, uefa kupası mimarı, efsanemiz olan teknik direktör. sıcağı sıcağına yazmak istemedim. uzun bir yorumlama yazısı olacak.
    1996 yılında başladığı galatasaray kariyerine o sene 3-5-2 formasyonunu uyguladı.
    1997 yılında ise dönem dönem 3-5-2 benzeri 4-3-1-2 ile dönem dönem 3-5-2 i uyguladı.
    1998 yılında yine 3-5-2 bazen 3-4-3 bazen 4-3-1-2 şeklinde sahadaydı.
    1999 yılında yine benzer dizilişler. bu oyunların ortak noktası stoper önünde tek ön libero ile oyun kurulumu fakat daha çok hızlı şok pres direk toplarla bir geçiş oyunuydu. bu konuda uzmanlaşmıştı.
    ikinci dönemini pas geçiyorum.
    3. dönemi yine belli bir pas oyunu oynatmadan direk oyun tercihi vardı.
    4. dönemi ise günceli takip etmek için modern futbol gerekliliğinden pas oyunu oynatmak istedi haklıydı. bu süreçte ekonomik sorunlar kaynaklı da olmak üzere orta sahaya bir sürü oyuncu geldi gitti. hiçbiriyle olmadı. aslında oyun kurulumu hataydı. 2 stoper 1 önlibero ile kurmaya çalışıyorduk. aslında marcao varsa 1+1 şeklinde marcao yoksa 0+1 şeklinde kurmaya çalışıyorduk. bunun dünya çapında örnekleri ise 3+1 veya 2+2 şeklinde oluyor. yani günümüz gerekliliği olan pas oyunu oynamak istiyorsunuz ama bunu eski moda şeklinde yapmaya çalışıyorsunuz. oyun gelişim göstermiyordu. bir değişiklik şarttı.

    fakat hem zamanı, hem şekli (önce yardımcı antrenör getirelim mobingi, yerine başka hocalarla görüşülmesi ) inanılmaz yanlıştı. hem taraftar nezdinde yeni gelen antrenörün hata şansını sıfırladılar, bunun sonucu statta protestolar olacak belki kamplaşmalar ikiye bölünmeler olacak. bunun çözümü başkanın çıkıp şu şu sebeplerden dolayı değişiklik yapmanın iyi olacağını düşündük diye taraftarı ikna etmelidir. ama başkan çıkıp neden gönderdiklerini açıklamanın galatasaray'ın menfaatine olmadığını bu kluübün başkanının kendisi olduğunu divan kuruluna! karşı sorumluluğu alacağını söylüyor. aynı hatayı ünal aysal da yapmıştı.
  • 34225
    dördüncü dönemi sona ermişken kendisi hakkında son kez teknik direktörlüğüne dair entry girdiğim efsanemiz.

    *4. dönemi fecaatlerle dolu geçti. beklenileni veremedi.
    *takım sahada anadolu takımlarına madara oldu.
    *maçlara baskılı başlayıp mıy mıy oyuna dönüp 20. dk.ya yaklaşırken gol yediğimiz maç sayısı bir sezonda hazmedilemeyecek kadar fazlaydı.
    *ilk yarı geriye düştüğümüz maçlarda maç çevirme oranımız çok çok düşüktü.
    *ilk yarı berabere bitip maçın 70. dk.sına kadar tek bir olumlu hamle görmediğimiz maç sayısı çok fazlaydı.
    *ilk yarıları çöpe atmak alışkanlık haline gelmişti.
    *ilk yarı mıy mıy oyunla geride skor veya beraberlikle içeri girildiğinde eskisi gibi "fatih hocam içeride ortalığı dağıtır ikinci yarı iki tane sallarız rakibi son düdükten sonra spyunma odasına kadar kovalarız" olayı 4. dönemde hiç yaşanmadı. bize bunu dedirtemedi.
    *bu sezon avrupa liginde çılgın atan takım ligde ezim ezim ezildi. rakipleri hiç analiz etmedi.
    *duran toplarda en ufak organizasyon göremedik. 120 korner falan sayıldı sanırım luyindama, nelson, vb. uzun isimlerle gol göremedik.
    *sürekli terse traş ederek kendisine takık olan federasyonlarla hakemlerle didişe didişe sezonların en az 5-6 maçını tribinde bitirdi. bunu göz göre göre inatla devam ettirdi.
    *ne ocak ayları bekledik, değişen pek bir şey olmadı.
    *maç sonlarında fecaat açıklamalar yaptı. yönetimlere, hakemlere, federasyona, hatta taraftara bile sallamaya başladı ama o hiç haksız olmadı. bizim uyukladığımız maçlar onun için iyiye gidiş emaresiydi.
    *taraftarın midesini bulandıran ve oyun tarzı galatasaray'ın oynamak istediği futbolla alakası olmayan babel gibi bir adamı bize izletmeyi hep haklı buldu, taraftar buna alışacak dedi.
    *bitik arda'yı sırf kendisinden özür diledi diye aldırdı, bu konuda rahmetli mustafa cengiz'le ters düştü.
    *aldırıp oynatmadığı oyuncular, genç oyunculara süre vermeyip sözleşme yeniletememeler terim'in kötü yönetimi ve inatları ile yaşandı.
    *kendi çıkarlarını kulübün çıkarlarının gerisinde tuttuğu tek dönem 1. dönemiydi. fiorentina'dan sonra hiç bir zaman galatasaray markasının kendisinden üstün olduğunu kabul etmedi. gelişlerinde galatasaraylı fatih olarak gelip boş mukaveleye imza, gidişlerinde ise hep kendini haklı görerek ve başarısızlıklarını kabullenmeyerek ve de "ona haksızlık edildi" mottosu ile giden imparator olarak akıllara kazındı.
    *ikinci döneminde gelişinde takımı bir önceki sezon şampiyon yapan lucescu terim lobisi ile kovuldu. sonuçta lucescu bjk'yi şampiyon yaptı kendisi kovuldu.
    *üçüncü dönem gidişinde hep dış güçler olarak lanse edip kavga ettiği demirören federasyonu ile ahbap oldu. gülücüklü fotoları midemi bulandırmıştı, aslolan galatasaraydır cümlesinin terim için yalan olduğunun dışa vurumuydu.
    *dördüncü gelişinde uslanmıştır inşallah inatları bitmiştir dedik, daha beter inat ve egolarla geldi. rahmetli mustafa cengiz'i çıldırttı. burak elmas da başkan olarak kötü sonuçlara "hocam hayırdır?" deyince terim mağdur oldu.
    *hiç bir zaman yanında kendisine itiraz edip eleştirecek birini barındırmadı.
    *hiç bir zaman galatasaray'ın geleceğini düşünmedi. şayet düşünseydi yanına ileride galatasaray'a kendisi gibi hizmet edip türk bayrağını avrupa'da dalgalandırıp galatasaray adını avrupa'da gümbür gümbür duyurtacak bir yardımcı antrenör yetiştirirdi. yetiştiremese bile en azından terim'den sonra şu gelir dedirtebilmek için bir çaba sarf edebilirdi.
    *altyapı oyuncularını takımdan soğuttu. menajer oyununa gelmeye müsait ve kişiliği oturmamış bu gençleri arma için oynamaya motive edemedi. üstüne üstlük kolay sayılabilecek maçlarda dahi şans vermedi ve küsüp gitmelerinin yolunu açtı. altyapıdan son dönemde parlayarak çıkan oyuncularımızdan emre çolak, semih kaya vb. isimler istikrarsız oldular. son on yılda 6-7 sene terim vardı altyapıdan kaç oyuncu çıkartıp sivriltebildik?
    *üstteki iki madde ile bağlantılı bir madde, hiç bir zaman galatasaray'ın geleceğini düşünmediği için altyapılara özen gösterilmesini yönetimlerden talep etmedi.federasyonla, yönetimlerle takışacağına alt yapıdan 1-2 oyuncu fazla çıkarılması için mücadele etse bugün florya'da ben de desteğe giderdim.

    nitekim hiç kimse galatasaray'dan büyük değildir lafını kanıksayamadı. ünal aysal'ın eleman lafı da evet doğruydu. efsane de olsa hocamız galatasaray'ın bir elemanı ve de maaşlı çalışanı idi. bunlar onun egosunu patlattı.

    son söz olarak galatasaray'a verdiği tüm emekler, her şey için, bize yaşattığı güzel duyguların gönüllerde bıraktığı sevinci için, mutluluk gözyaşlarımız için kendisine can-ı gönülden teşekkür ediyorum. mümkünse kalan ömründe galatasaray'da başkanlık dahil hiç bir görev almamasını temenni ediyorum. galatasaray başkanlığı vizyon görevidir. hocamız adana'nın bağrından kopup gelmiş, enerjisi ve -2000'li yılların öncesi ve hemen sonrasında- taktik bilgisi ile başarılı olmuş bir insandır. bazı görevleri herkes yapamaz, başkan terim galatasaray'a son dönemlerindeki teknik direktör terim'den daha fazla zarar verir.

    bu romantikliği bir kenara bırakarak ve de şu andan itibaren galatasaray ile tekrar masaya oturmayacak bir emekli efsane teknik direktörümüz olarak varsa kulübüne edecek hizmeti, kabulümüzdür. altyapılarda motivasyon, kendi potansiyelinin farkında olma konulu panellerde konuşturulabilir. çok hizmet etmek isterse altyapı hocalığı yapabilir.

    kendisinden şu içeriklerde açıklamalar duyarsak galatasaray'a faydalı olmak isteyen ve de galatasaray çıkarlarını kendi çıkarlarından önde gören biri olduğuna ikna olabilirim;
    *allah uzun ömür versin, galatasaray'da bundan sonra kendisine yakıştırılacak 5. dönem, 6. dönem gibi tüm teknik direktörlüklerden şimdiden istifa ettiği
    *demoklesin kılıcı gibi yeni hocalarımızın tepesinde sallanmayacağı, taraftarın iki maç kötü sonuçtan sonra kendi adını tribünlerde bağırmaması gerektiği
    *kulüp tarafından istendiğinde kulüp için her türlü birikimini teknik direktörlük dışındaki alanlarda kullanıp destek olacağı
    *gelecek yönetimlerin seçim vaadi olmayacağı

    üstteki açıklamaları yaparsa gerçekten galatasaray'ın çıkarlarını düşünne bir galatasaray efsanesi olduğuna kesin ikna olabilirim. kendisine uzun ömürler diliyorum, iyi ki vardı. gönül isterdi ki şampiyonluk yaşayarak kendi iradesi ve arkasında bıraktığı kalifiye teknik ekip, altyapı ve daha nice başarıları olsaydı. ama olmadı, sebebi de kendisinde aramalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın