resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 28401
    lider takımın hocası. takımı, yani kendisi yönetimindeki galatasaray, genelde sezonların ikinci yarısında yükselişe geçiyor. iyi transferler yaptırdı, kadrosunu düzene soktu. kim ne derse desin. isteyen dalga geçsin, isteyen istifasını beklesin. beğenmeyen sayfalarca analiz yazıp cımbızla hatalarını bulsun. şu durumda, ligin en büyük favorisi fatih terim'in galatasaray'ıdır.
  • 28402
    lig lideri olan ve yalnızca 4 5 gün evvel derbi galibiyeti almış hoca kupa maçı kaybetti diye tabiri caizse topa tutuluyor, lol. kazanılan bir maçtan sonra sol frame'de fatih terim'in yanında (50) görelim artık ya, hakikatten ayıp oluyor, sorsan "birlik olalım" vs. dersiniz.

    babel eleştrisine gelelim; malatya maçında gol atıp takımı yarışta tutuyor babel, 12 kilo vermiş bu süreç içinde ama karakter mi koymuş sanki, ne var bunda, sözlükte entry yazanlardan daha mı çok emek vermiş oldu bu adam? hem herkes 8 şampiyonluk sahibi fatih terim'den iyi taktisyen olduğu için terim oyuncusunu kupa maçında oynatıp oynatmaması gerektiğini sormalıydı. zaten kulübede kalmalıydı babel, maç eksiği vs. önemli değil, çok mantıklı. sözlük haklı her zaman olduğu gibi.

    erzurumspor döneminde 10 numara oynamış taylan, oğulcan çağlayan, devşirme stoper donk, linnes ve josemir ikilisi ile ligin ilk yarısında takımını yarışta tutmuş ve ligin en ne yaptığını bilen takımını oluşturmuş fatih terim, fakat ligin yarısı bitmişken yapılmış transferlerle şampiyon olamazsa başarısız olacakmış, hmmm, okey. kadro uyumu, birlikte oynama alışkanlığı vs. önemli değil... fm'de sonuç alamıyorsun devre arası 3-4 adam getirsen.:')

    seçimleri kötü hocanın. doğru. emre akbaba, etebo ve ömer'i özellikle oynatıyor hoca, niye böyle yapıyor bilmiyorum, de bruyne, bernardo, foden'a haksızlık, çürüdüler kulübede, forma adeleti yok yaaaaa! istifa!
  • 28403
    kendi adıma eleştirdiğim şey kupadan elenilmesi değil. bu maçta* rotasyon yapmaması ve tercihleri. babel’in kanatta olmayacağı 2 senedir belli hala kanada atıyor. babel’in kanatta oynatılması ciddi sorun yaratıyor takıma. dünden sonra oynatmaz heralde artık. öte yandan kerem’e bu maçlarda şans vermiyor, luyindama’yı unuttu vs. bunlar eleştirilmeli. ama hocaya dünki maç ciddi doneler vermiştir diye düşünüyorum artık. iyi bir takım görürüz bundan sonra.
  • 28405
    alanyaspor'a (ve genel olarak modern düşünen takımlara karşı - bkz. avrupa takımları) karnesi çok kötü olan hocamız.

    hiç kafa yormuyor gibi, bunu dün akşamki alanya maçından da görebiliriz. aynı takım, aynı taktik. beş maçın dördünde yenilmişsin, ya bu sefer tutarsa.

    yakında alanyaspor ile önemli bir maçımız daha olacak. umarım o maça daha iyi konsantre olur. fenerbahçe'yi yenmek bize sezon hedefi olarak yetmez. kimse bunu unutmasın.
  • 28407
    kulüp takımlarıyla 200 galibiyete en hızlı ulaşan 6.teknik adamdır. 321 maçta 200'ü görmüştür.

    kendisinden hızlı bu barajı aşan 5 isimse:

    5- diego simeone - atletico madrid (319 maç)
    4- jose mourinho - chelsea (309 maç)
    3- oleg romantsev - spartak moskova (307 maç)
    2- jorge jesus - benfica (288 maç)
    1- pep guardiola - manchester city (268 maç)

    liste: https://www.transfermarkt.com/...-/index/galerie/2996
  • 28409
    saha içine odaklan diyoruz da nasıl olacak bu işler? ortada bir sirk dönüyor; başkan, yönetim, yöneticiler sus pus. kulübü ne kadar sevdiklerinden bahsediyorlar; insanın yanında birisi sevdiğine zarar verse, o da kafayı çevirip başka yöne baksa ne manası var bu sevginin?

    yönetim sustuğu için hoca maç sonu cevap veriyor. reaksiyon göstermek istiyor; insan doğasında var bu. yapılan haksızlıklara karşı bir susarsın, iki suarsın, ama bir yerde patlarsın. sonrasında hoca 8-10 maç ceza yiyor; ama biz asıl kusuru hocada buluyoruz.

    fenerbahçe maçından sonra olaylar yaşanıyor. hoca maç sonu gerekli işlemleri başlatacağını anlatıyor. albayrak efendiye soru sorulunca galibiyeti konuşalım, tadını çıkartalım, tüm kulüplerle dostuz gibi açıklamalar yapıyor.

    maddi menfaatlerin her şeyden önce geliyor olabilir. o halde çapın kadar görev al. florya'da oyuncularla tavla oyna, i love you hozam de, maçtan sonra öp, sarıl vs. bu camiayı, bu kulübü temsil eden en üst makamlardan birine sahipsen başka türlü davranmak zorundasın.

    artık ben hocaya bir şey diyemiyorum. zor, gerçekten zor. bir camianın yükünü tek kişinin sırtına yüklemek insafsızlık. bu adam artık antrenörlük kariyerinin de son virajında. yaşı ilerledi hocanın. tüm bu stres, sıkıntıya insan bünyesi ne kadar dayanır bilmiyorum.

    o kadar çok şey var ki. mesela oğulcan örneğinden gidelim. şu ana kadar sessiz kalan bir yönetimi görünce bu çocuk kırılmadı mı, hayal kırıklığına uğramadı mı? kalkıp bu çocuğu tekrar motive etmesini hocadan bekleyeceğiz. oğulcan kötü oynasa hem oyuncuya hem teknik heyete saracağız. ancak sorunun kaynağını kaçırıyoruz.

    veya marcao örneği. adam açıklama yapmak durumunda kaldı. instagram'da ailemi işin içine katmayın dedi. nedir bu kadar kin, öfkenin sebebi? bu kadar özveriyle, beklentilerin çok üzerinde performans ortaya koymuş bir ismimizi neden böyle harcar olduk? bu adam sözleşme uzatmadan gitse yine hocaya saracağız. öncesinde alternatifini bulsaydı falan diye akıl veren çok olur.

    düşündükçe bir ton değişik örnek geliyor insanın aklına. gerçekten iyi sabrediyor. ama bu kadar yalnız bırakıldıkça onun da bazı şeyleri sorguladığına eminim.
  • 28410
    farkında mısınız bilmiyorum ama mevcut siyasi yapı ve onun resmi/gayriresmi bütün kurullarıyla fatih terim savaşı hız kesmeden devam ediyor. peki neden? sadece galatasaray nefretinden mi yoksa başka sebeplerle fatih terim'i güvenilmez biri haline getirip elimine etmeye mi çalışıyorlar? izniniz olursa çok sevdiğim fatih hocam'a bazı sorular sormak istiyorum kendimce. keşke susmasan be hocam. ancak tahminim olayın sadece galatasaray nefreti olmadığı yönünde.

    --- alıntı ---

    habertürk'ten fatih kuşçu'ya konuşan terim, "türkiye'nin çeşitli yerlerinde meydana gelen birçok olaydan haberimiz oldu. ayrım gören çocuk sporcular… cinsel içerikli sohbetler... fiziksel, duygusal ve hatta cinsel taciz olaylarına el koyduk. adli makamlara intikal eden vakalar bile oldu. yargıya intikal etmiş 10'dan fazla olay var, soruşturulan davalar var. bir ihbarda adı geçen bir antrenör şu an firari durumda, yurtdışına kaçtığını duyduk. bu bilgiler, çalışma ve gayretimizi de yükseltti." ifadelerini kullanmıştı. terim'in sözlerinin ardından geçmişte yaşanan olaylara dair detaylar da ortaya çıkmaya başladı.

    --- alıntı ---

    hocam sen 2016 yılında futbol direktörü olarak milli takımda göreve geldiğinde verdin yukarıdaki röportajı. bu röportajda bahsi geçen ve oldukça gizli yürütülen bir çalışma yaptın tff'de. çalışmanın/soruşturmanın kendisi gizli değildi çünkü çıktın açık açık söyledin bunu. altyapılarda antrenör sporcu ilişkisini inceleyeceğiz dedin. ama süreci gizli yürüttünüz. sonra o çalışmalar birden durduruldu, klasörler kayboldu. o klasörlerde ne vardı hocam? daha önce bakanlara danışmanlık yapmış çok tecrübeli bir spor muhabirinin ilef'te derste anlatacak seviyede detayına kadar bildiği klasörlerde neler yazıyordu? kimlerin adı geçiyordu o raporda? yukarıdaki pasajda geçen sayı gerçek sayının kaçta kaçına denk geliyor mesela? bu rapor yayınlanırsa ülkede taş üstünde taş kalmaz diyen kimdi? kimlere dokunuyor o çalışma hocam? kimler seni susturmaya hatta sesini kesmeye çalışıyor?
  • 28411
    ekseriyetle fenerbahçe ve beşiktaş sempatizanlığının olduğunu gördüğümüz yeşilçam gerçeği vardır.
    bu konu nereden geldi aklıma önce onu söyliyeyim. malum son haftalarda galatasaray aleyhine organize ve profesyonel olmuş ekip bizleri sindirmek adına yapmadığı şey kalmadı gibi. bunu yapan kurum ve kuruluşlardaki insanların ise gençliği ve hatta çocukluğu o bahsettiğim sinemalara denk geliyor. sinemanın rolünün o dönem için çok fazla olduğunu düşünüyorum. bundan dolayı 90 öncesi doğan ve galatasaray taraftarı olan kişilere saygım daha fazladır(90 öncesi için derwall’i ayrıca ele almak gerekir.).
    bugün galatasaray taraftarı, o dönemlere göre çok fazla ve bunda hiç şüphesiz fatih terim’in katkısı çok ama çok büyük. dün fatih terim’in galatasaraylı yaptığı çocuklar belki bir 10 yıl sonra artık yönetici durumunda olacak ve gerçek galatasaraylılar adaletli bir şekilde yöneteceklerdir. bundan en ufak şüphem yok. çünkü galatasaraylı olmak bunu gerektirir.
    bugünkü hak arayışımızın sahadaki figürü olan, gelecekte adaletine muhtaç olduğumuz insanları galatasaraylı yapan fatih terim’e kendi adıma teşekkür ederim.
    zira ülkenin oligarşik düzenindeki baş fenerbahçe kongre üyesi, bilmem kaç dönemdir tff başkanları ya beşiktaşlı ya da fenerbahçeli. hatta yardımcı(altını çiziyorum buranın) senelerdir aynı. merkez hakem kurulu başkanlığına gelen kişiler her zaman adaleti kaymış kişiler. tahkim kurulları ve disiplin kurullarını oluşturan kişilerin ait olduğu camia zaten belli. bu güruhla savaşmak zor. ta yeşilçamdan bugüne kadar olan propaganda çeşitlerini anbean izliyoruz, takip ediyoruz. her bir adaletsizliği 1 cm ile göstersek bile buradan ay’a yol olur.
    adaletten her şaşıldığında ise insanların sinir uçlarıyla oynandı, oynamaya devam ediyorlar. sonra ağzından tükürükler saçarak yorum yapan ağız ishali olmuş kişiler prim yapar hale geldi.
    ne noktaya geldiğimizi şöyle özetleyebiliriz: önceden fenerbahçe’nin medyadaki kanaat önderi kemal belgin veya ömer üründül iken şimdi rıdvan dilmen, ahmet ercanlar, serdar ali, demirkol, emre bol gibiler oldu. önceden galatasaray’ın medyadaki kanaat önderdi hıncal uluç veya levent tüzemen iken şimdi evren turhan, rasim ozan kütahyalı gibiler oldu. acı ama gerçek.
    arada hala iyi yorum yapabilen tek tük insanlar var ancak onları da dinleyen yok gibi zaten.
    yazar notu: telefondan göremediğim imla hataları veya anlatım bozukları için kusura bakmayın.
  • 28413
    taraftarımızın kimisinin çok eleştirdiği kimisinin ise çok övdüğü hocamız. bu kadrodan ligin ilk yarısında maksimum verimi pek söylenemez. tabi bunda bazı sakatlık, cezalılar ve de corona etkili oldu ama yine de ben elindeki malzemeyi oldukça verimli kullandığını düşünmüyorum. ama bu özelliğinden dolayı hocayı kesinlikle eleştirmiyorum. çünkü hocamız kötü olan oyuncuyu kazanmaktan çok iyiysen oynarsın kötüysen oynamazsın mentalitesine sahip bir insan. ben bunda futbolu bırakalı 36 yıl olması ve bu sürenin neredeyse tamamına yakınını teknik direktörlük yaparak geçirmesine bağlıyorum. yani söylemek istediğim şey şu ki hocamız artık yaşı belli bir kemal erdi. öyle oyuncunun dır dırıyla uğraşmak vay efendim onun sorunlarıyla ilgilenmek gibi bir takım saha dışı faktörler ile uğraşacak durumu yok. bu yüzden asıl tartışılması gereken konu yapılan transferler de oyuncu seçimi. artık yönetim mi menajerlerle beraber oyuncu seçiyor yoksa scout ekibi mi alınabilecek oyuncuları belirliyor bilmiyorum ama hocanın çalışma sistemine uygun isimlerinin takımın bünyesine katılması gerektiği kanısındayım.
  • 28417
    bu gozler skor 1-1’ken “bu mac hocaya yazar” dedigini bugun gordu. tarihe not dusmek icin mac basligindaki entryleri birkac yil sonra okuyacak olursaniz simdiden ozet geceyim. cok entryli bir baslik oldu da o yuzden.

    ozet: zemin, kar, tipi, balcik, mac saati, erteleme, hava durumu, federasyon, camur olan tarafta kale, temiz olan tarafta kale, muslera canin sagolsun, juventus maci vb aklima bir cirpida gelenler. anlik gol, pozisyon belirten disindaki entrylerin hemem hemen hepsinde bu anahtar sozcuklerden birini gorebilirsiniz.

    hocayi melek olan israfil ile karistiriyor olmayasiniz la?

    (bkz: 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı)
  • 28418
    (bkz: 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı)

    gelen son dakika golümüze en çok hocam için sevindim. şu zeminde ilk yarı efsane futbol oynattı, 2. yarı ortada pozisyon yokken fernando muslera'nın hatasıyla skor 1-1'e geldi, sonrasında neredeyse hepsi doğru olan 5 oyuncu değişikliğiyle gereken müdahaleyi de yapmış oldu. maçtaki 2 golümüzde direkt payı olan isimlerin ömer bayram, mohamed mostafa, kerem aktürkoğlu ve henry onyekuru isimleri olduğunu da düşünecek olursak maçın yıldızı yine hocaydı.

    buna rağmen maçı kazanamasak suçlu yine kendisi olacaktı; ne bu maçı bugün oynatan federasyon, ne 9 yıldır zemine çare bulamayan yönetimler, ne takımdaki eksikler, ne şanssızlık. yine "terim'e yazar"cılar ortalığı ayağa kaldıracaklardı ki ilk 11'in açıklandığı saniyeden penaltıyı kazandığımız ana kadar hiç durmadan devam ettiler zaten mesailerine.

    şimdi ortada inanılmaz zorlu fikstürde 6'da 6 yapmış ve liderlik koltuğuna oturmuş bir takım var. hal böyle olunca insan bekliyor ki hocaya övgüler düzülsün ama gelgelelim hoca hiçbir mecrada hak ettiği övgüleri alamıyor. sağlık olsun, kimse vermiyorsa ben vereceğim hocanın hakkını. allah seni başımızdan eksik etmesin hocam.

    ha bu arada;

    fatih terim'e yazar.
  • 28421
    saha içinde aldığı kararlar, saha dışındaki tavırlarından bağımsız; türk spor tarihinin medyası, siyasetçileri, kulüpleri ile oluşturulmuş en şaibeli sezonunda (2020-2021 spor toto süper lig sezonu) galatasaray’ı yarışta hem de lider olarak tutan teknik direktör. sağ yanağına gelen tokat için sol yanağını da çeviren bir yönetim varken hem de.

    ülkenin her bir kurumu fikir birliğine varmış tüm güçleri ile 8 yıldır kupa kaldıramamış sözde büyük camiayı şampiyon yapma gayretindeyken, kendisinin ihtiyacım var dediği adamı 11 milyon euroyu masaya koyup alabilecek maddi güce ve ilişkilere sahip varlıklı rakip kulüp başkanına rağmen, mısır’dan getirdiği 23 yaşındaki bir adam, ilişkileri ile getirdiği portekizli bir çocuk, league 1’de dahi vatan hasreti çekecek kadar aileden biri yaptığı nijeryalı bir gençle bütün ülkeye kafa tutuyor.

    işin ilginç yanı siyasetinden sporuna bu kadar organize ve kuvvetli bir yapı hala kendisinden korkuyor. utanmasalar ve ona gönülden bağlı taraftardan korkmasalar, bir yolunu bulup hapse atacaklar.

    ben kendisinden razıyım. isterse sezonu 6. bitirsin. kafasını dik tutup, tek başına camiasını taraftarını koruyor ya, o yeter.

    kendisine bir şey olması durumda muhtemelen galatasaray’a kendini toparlayamayacağı bir 10 sene yaşatacaklar bunlar.
  • 28425
    aslında 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı başlığına yazmak daha doğru olurdu, ama buraya yazmak istedim. nasıl ki bazı maçlarda kendisinin hataları yüzünden kaybettik diyorsak bu maçta da hakkını vermemiz gereken hocamız. maçta zorlu hava şartlarını fırsata çevirdik. sahanın en ağır olduğu yer olan göbekteki etobo ayağında top tutmadan bu zeminde olması gerektiği şekilde top dağıttı. ortada etobo, mohammed, luyindama ve marcao gibi fizikli oyuncular topu ayaklarında mümkün olduğunca az tutarak oynarken teknik oyuncular da göbekten uzak bölgelerde kullanıldı. orta sahadaki teknik oyuncularımız bile göbeğe sadece pres için gelirken top bizdeyken kanatlara veya rakip ceza sahasına yakın pozisyon aldı. maçta daha önce olmadığı kadar şut çektik. hepsi de benzer şekilde üst direğin altına doğru sert vuruşlardı. maç öncesinde bu vuruş için özellikle hazırlanıldığını düşünüyorum. oynamasına genel olarak karşı olsam da babel bu oyun için en ideal oyuncuydu. hoca rakipten bağımsız olarak zemine özel taktik hazırlamış. onyekuru ve emre akbaba oyuna girdiğinde bu zemin için yanlış değişiklikler olduklarını düşündüm. ama onyekuru zemine takılan şutu dışında bu zeminde dans pistinde gibi rahattı. penaltı atılırken zeminin vuruş kalitesini etkilemesinden korkuyordum, ama mohammed kalenin ortasına sert bir vuruş yaparak en doğru tercihi yaptı. bu havada yapılmaması gereken tek hareket muslera'nın yediğimiz golde topa çıkmasıydı. normalde o topa çıkması doğru olabilir, ama karlı havada çok riskli bir çıkış oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın