resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 27055
    maç 70 dk bizim istediğimiz gibi gidiyor. kalecin saçma sapan gol yeyip maça ortak ediyor rakibi. bilerek geç yaptığı değişiklikten gönderilmesi isteniyor. valla bu sözlüğün ismi anti fatih terim diye değiştirilmesi gerekiyor. sırf fatih terim aleyhine olay olunca yazan kişiler var.

    sezon başındaki kadroya yakın kadroyu yakaladığı ilk kadro ile aynı futbolu oynatmış efsanemizdir. halen modern futbolu oynatmadığı söyleniyor o yapmadığı değişiklikler pas oyununu oynayabilmek içindi. futbol cahili, anti fatih terimciler bunu görmeden sallamaya devam ediyor.

    yönetim ortalık dolaşmazken halen bütün eleştirileri alıyor ya taş olsa çatlar.
    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
  • 27056
    "formsuz", "emekliliği gelmiş", "konsantre olamamış" hali ve adam gibi transfer yapılmamış kadrosuyla; 18 transfer yapmış, gerek sözlükte gerekse sosyal medyada öve öve bitirilememiş fenerbahçe'nin 1 puan gerisinde olan hocamız. okan buruk'un başakşehir'inin 3, bir dönem kendisine örnek gösterilen sergen yalçın'ın beşiktaş'ının da 6 puan önünde.
  • 27058
    güzel futbol için eldeki kadroya bakalım : geçen hafta lig sonuncusu ankaragücü karşısında dahi mücadele edemeyen bir takıma sahibiz. ilk 11 için size göre 3 bana göre 5 oyuncuya ihtiyacı olan kadroya sahiptir.

    hocayı ipe çekmeden önce veya bu takım niye top yapamıyor demeden önce kadronun eksik ve yetersiz olduğunu düşünmemek, kadroyu cilalayıp hocayı boklamak galatasaraylılık ilkesine, ahde vefaya aykırıdır. bu takım artistik topçulara sahip, bunlarla top oynanmaz, yürüyerek boşa dahi kaçamıyorlar. iki kez boşa kaçsalar üçüncü de kaçamıyorlar.

    bu akşam (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı) emre kılınç, arda ve yorulana kadar artist topçularla bir şekilde kazanıldı. evet hoca topun olduğu yerle ilgileniyor yardımcıları hocayı uyarmıyor çok geç oyuncu değiştiriyoruz. birisi hocayı uyarmalı.

    mücadele nedir bilmeyen, yaşlı ve eksik kadrosu ile kendisine bol şans diliyorum.
  • 27059
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçında ve diğer maçlarda değişiklikleri neden geç yaptığı belli olan teknik direktör.
    sahadaki takım iyi oynuyor. gole kadar uzaktan şutlar hariç pozisyon yok. kaleci boşa çıkıyor, üstüne bir de kolay bir gol yiyor. sonrasında yorulan takıma 5 takviye yapıyorsunuz ve beşi de etkisiz kalıp, pas hataları yapıyor. gole yemesek en fazla 2-3 değişiklik olacaktı. hatta emre ve feghouli ikilisinden biri pozisyonlarını gol yapsa zaten maç bitecekti. hoca gayet iyi bir takım çıkarttı ve o da farkında elinde hepi topu 12-13 oyuncu var. ocak ayına bir şekilde atacak takımı. o yüzden vay efendim 70'den sonra takım düşüyor, rakip baskı yaratıyor falan şuan için hikaye.
  • 27060
    geçtiğimiz hafta takımca geri çekilip skora yattığımız maçta dakika 89' da emre kılınç yerine oyuna emre akbaba' yı aldı.

    (bkz: 31 ekim 2020 galatasaray ankaragücü maçı)

    bu hafta takımca geri çekilip skora yattığımız maçta dakika 90' da emre kılınç yerine oyuna emre akbaba' yı aldı.

    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)

    puan kaybı yaşayınca yazmak istemediğim için yazıyorum hocam yedeklerde donk gibi bir azman varken, kafa vursun diye emin bayram varken, mücadele etsin koşsun diye linnes, şener filan varken (norveçli daha içe kayar) niçin ne zihinsel ne fiziksel olarak savunma yapmaya uygun olmayan emre akbaba' yı oyuna alıyorsun cidden çok merak ediyorum. çocuğun zaten fiziği hiç bir zaman iyi değildi. top filan tutan, saklayan bir isim hiç bir zaman olmadı. öyle ince paslar vs. atan, takımı kontraya çıkaracak biride değil. yorulmuş halinde bile olsa emre kılınç kadar tempoda yapamaz. mücadele gücü düşük, hava toplarında bir etkisi olamaz. cidden hiç bir mana bulamıyorum kapandığımız maçlarda son 3 dakika gol yemeyelim diye emre akbaba' nın oyuna girmesini... hadi geçen hafta ankaragücü çok tehdit etmiyor diyelim ama bugün sivas forvete 4-5 tane siyahi salmışken donk kenarda oturup, babel gibi top tutabilecek biri çıkarken cidden emre' nin oyuna alınması çok garibime gitti. neyse hocam senin bir bildiğin vardır...
  • 27061
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı'nda 2-0 a kadar doğru oynattı takımı. arda, emre kılınç, belhanda, feghouli, babel beşlisi rakip sahaya konuşlandığımızda çok etkili oluyorlar. pas becerileri yüksek olduğu için hem topla katetme konusunda dezavantajları ortadan kalkıyor, hem de rakip için sinir bozucu oluyorlar. 2-0 dan sonra sivas mecburen saldırmaya başladı ve biz hemen sindik. işte burada devreye girmesi gereken kişi fatih terim'di ama golü yiyene kadar izlemekle yetindi. sonrasında yaptığı değişiklikler ise sanki yapmış olmak için yapılmış değişikliklerdi.

    bence fatih hoca kafasında teknik direktörlüğü bitirmiş. taraftara sözüm var diye bırakamıyor. yönetim de terim'i gönderecek basireti gösteremiyor.
    sezon sonuna kadar bu çile sürecek gibi gözüküyor.
  • 27062
    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
    bugün zaman zaman 4 3 3 oynatıp başarılı olan teknik direktörümüz. babel, arda ve soso ileri üclüsü bence babel dışında işledi. arda ve feghouli'yi (zaman zaman kılınç ile yer degistiler) dış yerine içlerde kullandi ve daha modern bir yerlesim sergilemis oldu takimimiz. tebrik ediyorum. harika bir 3 puan aldik.
  • 27063
    bir taraftar olarak kendisinden tek istediğim değişiklik yapıp yapmamasından ziyade son bölümlere de oynanan maçın büyük bölümünde nasıl oynuyorsak onu yansıtması olan teknik direktörümüz. bizim olayımız değişiklik değil bence takım son bölümde çok fazla geriye yaslanıyor ben bunun kondisyondan ziyade oyun planından ve psikolojiden kaynaklandığını düşünüyorum. kendisinin de bu durumu düzelteceğine inancım tam. bugünkü galibiyet için bir taraftar olarak çok teşekkür ediyorum kendisine.

    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
  • 27064
    bu kadar eleştirildiği sezonda bile içerdeki alanya maçında etebo gereksiz yere atılmasa, hakem attığımız nizami golü iptal etmese takımı ligin zirvesindeydi, şu an ise liderin 1 puan gerisinde. ayrıca biz hariç ligin zirvesindeki 3 ekiple de (başakşehir, fb, alanya) oynadık.

    saracchi'nin yokluğunda emre taşdemir'e solda güvenmesi önemliydi, güveni boşa çıkmadı. orta saha 6 numaramız olmadığı için taylan'dan 6 numara yarattı ve oldukça verim alıyor. taraftarın kafasında bitirdiği babel'den de verim almaya başladı. sezona iyi başlamayan feghouli'yi yine kızağa çekti ve döndüğü ilk maçta* kendisinden verim aldı. futbol hayatı bitti denilen arda turan'ı yeniden futbola döndürdü.

    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı'nda 70 ile 80. dakikalar arası hariç çok iyi top oynadık. oldukça etkili, istekli ve organizeydik. bulduğumuz iki gol de çok güzel hazırlanmıştı.

    öyle ya da böyle fatih terim bu ligin en değerli hocası. istediği deplasmandan istediği şekilde çıkmasını biliyor. kendisini takımı verdiği zamanlarda takım bir anda ivme yakalıyor. kritik hiçbir anda hata yapmıyor. son 3 senede avrupa kupası maçlarını saymazsak kaybettiğimiz bir tane bile önemli maç yok. ihtiyacımız olan her maçı çıkıp alıyoruz. örneğin dün 7 kasım 2020 fenerbahçe konyaspor maçı'nı erol bulut resmen elleriyle ismail kartal'a verdi. daha doğrusu ismail kartal'a yenildi. uzun sezonda tecrübesiz hocaların defoları daha da ortaya çıkacaktır.

    bu yüzden fatih terim çok önemli. şu anda tüm rakiplerin tek korktuğu isim fatih terim galatasaray'da.
  • 27065
    sivasspor maçına çok başarılı bir planla çıkmış teknik direktör. önde basmak veya geride beklemek yerine orta blok presi yaptı. böylece hem de yaşlı takımın kondisyonunu ekonomik kullandı hem de sivasspor'un kontra ataklarını kesti. sivas orta sahada yeteneksizlikten ötürü pas bağlantılarını kuramayınca çok hata yaptı ve bu hatalardan biri ilk yarıda gol oldu. bu taktik birçok deplasmanda isleyebilir ama şunu unutmamak lazım birçok takım topu komple bize bırakacak, böyle bir durumda kompex bir set hücumuna ihtiyacımız olacak.

    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
  • 27066
    bir konuda dikkatimi çeken bir şey oldu. fenerbahçe, sivas gibi zor deplasmanlardan çıktığımızda belhanda, feghouli ve bir çok futbolcu hocanın verdiği taktiklere, bir hafta boyunca çok iyi çalışıldığına dikkat çekiyor. demek ki hoca zor deplasmanlar üzerinde çok duruyor, hem rakipleri derin analiz ediyor hem de oyunculara baya bir taktik veriyor. bunu tüm lig maçlarında uygulayan hocalar (prandelli gibi) futbolcuları boğarken neredeyse hiç uygulamayan hocalar(hamza hamzaoğlu gibi) farklı sorunlarla karşılaşıyorlar. fatih hocanın bu ayarı çok iyi tutturduğunu düşünüyorum. sonuca ulaşıp ulaşmamasından bağımsız.
  • 27067
    kazanırken de gördüğümüz yanlışları söyleyelim... 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçında galatasaray konsantre başladı, altmışlı dakikalara kadar da oyunu kontrol etti ancak, sivasspor baskı kurmaya başladıktan sonra sahaya müdahale etmekte gecikti. ayrıca top tamamen rakibe geçmişken ve kontra atak arıyorken yavaş oyuncu diagne'yi alması hiçbir işe yaramazdı, yaramadı da... oğulcan'ı diagne'nin yerine alıp, onu savunma arkasına kaçırma planı skoru arttırmak için daha gerçekçi olacaktı. ayrıca yine galatasaray'ın tek bir duran topu bile iyi kullanmadığını izledik.
    koç terim, bu alanlarda gelişim sağlarsa galatasaray daha güçlü bir takım olacak.
  • 27069
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı için genel kanı ilk 70 dakika iyi oynadığımız yönünde. katılmıyorum. kötü değildik ama sadece istediğini almasını bilen bir deplasman takımıydık. tabi ki bu kupa kazandıracak bir özellik. küçümsemiyorum.

    ama bu maç için negatif yönleri yazmak gerekirse;
    1) kesinlikle güçlü bir oyun planımız yok. gollerimiz bireysel beceriyle geldi. çalışılmış, zoru kolay gösteren gol atmayalı epey oldu. mesela omar gibi sürekli bindiren güçlü bi bekimiz var, defalarca koşu atti adam, bir defa sıfıra indiremedik. oyuncumuzun potansiyelinden faydalanamıyoruz. bu sadece bir örnek...
    2) rakip, sahasında golü olmayan, çok sayıda eksiğiyle hafta içi avrupa kupasından çıkmış ve bitkin bir takım. hücum pres yapamadık. oyunu rakip yarı sahaya yıkamadık malesef. top sivas'a her geçtiğinde geri koştuk.
    3) 70'den sonra yorgun sivas bile bizi fizik kondisyon olarak ezdi. azıcık tempo yaptılar ve tüm defolarımız ortaya çıktı. bu fizik kondisyon seviyesi büyük tehlike.
    4) değişiklikler hatalıydı. belhanda sakatlığı sebebiyle daha fazla zorlamamak için çıkarıldı diyelim, çünkü çıktığı dakikalarda çok diri görünüyordu, emre'nin oyundan alınıp arda'nın sahada kalması hataydı. emre mücadeleci, çabuk bir oyuncu. aynı zamanda da yaratıcı. sahada olmalıydı. babel diagne değişikliği de hatalıydı. oyun diagne'ye uygun bir yapıda değildi. babel yorulduysa girmesi gereken isim oğulcan'dı. feghouli değişikliği ise doğruydu. ancak şunu söylemek lazım, gol geliyorum diye bağırdı. değişiklikler için çok geciktik.
    5) duran toplar yine kanayan yaramız.

    velhasıl takımın gelişmesi gerekiyor. kazanırken de eleştirmek lazım. bu futbol ile şampiyonluk gerçekten zor.
  • 27070
    galatasaray futbol takımının başında çıktığı resmî maçlarda 300. galibiyetini almış olan teknik direktörümüz.

    2018-2019 sezonundan itibaren giderek yükselen, fatih terim’i eleştirme adı altında hakaretlere varan saplantılı yorumlar bu sezon* doruk noktasına ulaştı ve bundan sonra ne yaparsa yapsın, kimileri için asla geriye dönüşü olmayacak.

    sivasspor ile oynuyoruz*. sivasspor, sözlüğümüzde sıklıkla övülen -bunu da hak eden- bir takım. hatta uefa avrupa ligi maçlarının ardından, meşhur “makasın açılması” geyiğine atıfta bulunarak, üzerinden fatih terim eleştirisi yapılan bir ekip. geçtiğimiz sezon azımsanmayacak bir süre ligi lider götürmüş, şampiyonlar ligi potasının son hafta dışında kalarak doğrudan uefa avrupa ligi’ne kalmış bu takımı, deplasmanda, çokça pozisyon da kaçırdığımız bir maçta 1-2 mağlup ediyoruz. maç sonunda fatih terim başlığına giriyoruz, “modern futbolun gerekliliklerini yerine getiremiyor, bir an önce yollarımızı ayırmalıyız.” cümlesini görüyoruz. yahu zaten her fırsatta, anlam verilemez bir hınçla yerin dibine sokma gayretleriniz gözlerimizi kanatıyor, bari böyle bir maçın ardından kininizi yutun. yukarıda değindiğim gibi öyle bir penaltı, bir defans hatası ile gol atıp üstüne yatılan bir maç falan da değil. ilk yarıda emre kılınç ve babel, ikinci yarıda feghouli son anda doğru hamleyi yapabilseler kopup gidecek bir müsabaka. ilk yarıda marcao’nun bireysel hatası sebebiyle sonuçlanan penaltı ve sonraki pozisyon hariç sivas’ın tehdidi yok. ikinci yarı 10 dakikalık, 1 gol yemeyle sonuçlanan zaman dilimi hariç üstün olduğumuz bir maç. eleştirilebilir tek nokta oyuncu değişikliğinde biraz geç kalınması olabilir. bunun dışında gayet etkili oynadığımız zorlu bir deplasmandan, güzel bir galibiyet ile dönüyoruz. keyfini sürmek yerine, “fatih terim’e nereden çakarım?” düşüncesiyle artık beyin yakan yorumlar klavyelere akıyor.

    başakşehir, manchester united’ı yeniyor, başlıkta maçtan ve takımlardan çok yine o meşhur makas muhabbeti, fatih terim yerine okan buruk gelsin geyiği vs. tabi bir yandan da -yine haklı olarak- başakşehir güzellemelerini okuyoruz. buna kaybettikleri leibzig ve psg maçları da dahil. galatasaray bu başakşehir’i kendi sahasında 0-2 mağlup ediyor. mağlup ederken rakibe doğru dürüst pozisyon vermiyor, en etkili oyuncusuna adım attırmıyor, 10-15 dakikalık aralık hariç maçın üstünlüğünü elinde tutuyor. dönüyoruz, üzerinden aylar geçen maç için “iyi ki o zaman oynamışız, sezonu yeni açmışlardı, form tutmamışlardı.” deniyor. galatasaray sezonu 4 ay önce açtı da haberimiz mi yok? başakşehir sil baştan takım mı kurdu? şampiyon olan kadroyu mu dağıttı? tüm soruların cevabı hayır. ama o maçtan sonra sessizliğini koruyanlar, aylar sonra çıkıp o maça istinaden yine hoca’ya sallıyor.

    fatih terim’in kafasında kurguladığı kadroyu %80-90 oynatabildiği maçların hemen hepsinde (kale, omar, luyindama, marcao, saracchi, taylan, emre, belhanda, arda, feghouli, falcao/babel/diagne) üstün bir şekilde galip geldik. ki bu dizilişte kaleciler yedek, en önemli mevkide oynayan taylan ve emre orijinal pozisyonlarının dışında oynuyor. aslında hücumcu bir orta saha olan taylan’dan maksimum defansif katkı, aslında kanat olan emre’den iç orta sahada maksimum verimi alıyorsun. eksik gedik kadroyla, standart bir hocanın elinde şu anki beşiktaş’ın durumunda olacağın yerde, zirve ile maçlarını oynamış, zor deplasmanların bir kısmını bitirmiş halde liderin ensesindesin ama takımın hocası, elinde onlarca formasyonu deneyebileceği, tonla alternatifi olan erol bulut’un taç hocası kadar takdir edilmiyor. takdiri geçtik, her an, her saniye dayak yiyor.

    açıkçası ben bundan daha aşağı seviyelerde bir sezon açılışı bekliyordum. hem ilk haftalardaki zorlu ve sıkışık fikstür, hem de eksik mevkiler yüzünden kadro formasyonunun geç oturacağını düşünüyordum. ligdeki yerimiz çok şükür iyi sayılır. üzücü olan avrupa’dan elenmemiz. galatasaray, adı ne olursa olsun, bir uefa organizasyonu içerisinde mutlaka yer almalı.

    osman şenher edasıyla “daha bu takıma muslera gelecek, emre akbaba form tutacak, diagne golleri sıralayacak, yapmayın, bu çocuklar pırlanta gibi.” naifliğiyle yazmak isterdim ama öyle ipe sapa gelmez şekilde eleştiriliyor ki insanda artık ne sabır kalıyor, ne sağduyu. ne yazık ki bu mecrada, üzülerek söylüyorum, hoca’ya apaçık bir şekilde düşmanlık besleyen bir kitle var. bir olur, iki olur, mağlubiyetten sonra sinirle yazılır vs. anlaşılır ama hiçbir temel dayanağı olmayan yorumları haftanın yedi günü buraya döşemek art niyet sınırlarını çoktan aşan bir durum.
  • 27071
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçını ilk yarı alan adamdır ama 2. yarıda verecek kişi kendisiydi. 80'e kadar oyuncu değiştirmemek bagıra bagıra golü cagırmak her galatasaray taraftarının anlamadıgı bir durum.

    ve yapılan değişikliklerini maça hiçbir etki etmemesi. etebo, ömer bayram, diagne ve özellikle emre akbaba maça neden girdi anlayabilen varsa, mantığı ile bana anlatabilir... bu adamların hiçbiri ayagında top tutamayan pasor olmayan fizik olarak da o kadar iyi durumda olmayan adamlar. maçı 3-2 kaybedeceğimizi düşünüyordum ben. neyse ki okan ayakta tuttu takımı.

    diage'nin ayağına top gelmedi. zaten pek topa giden biri bile değil. hava topuna bile sıçramaya tenezzül etmeyen biri. etebo'nun ayağına 3 kere top geldi 3'ünü de yanlış kullandı. pas hatası yaptı.

    ömer diye fizik olarak diri bir adam adam fakat ayagı tahta olan, at gözlüğü ile maça çıkan, sadece aldığı topu dümdüz ileri sürmesiyle bildiğimiz bir adam. bana göre tek artısı faul alabilmesi. hadi onu bir nebze anlayabiliyorum.

    fakat emre akbabayı hiç anlamadım. bu arkadaş fizik olarak hiçbir zaman ileri bir seviyede olmadı. ayağına gelen hemen her topu ezer ya da biri gelir alır. klas oyuncudur ama kendisi skor lehimizeyken top tutacak ve maçı alacak biri değil. zaten girdikten sonra ayağına hiç top gelmedi bile. sprint atan biri de değil kendisi.

    ayrıca oyuna oğulcan'da girdi o da bir şey yapamadı ayagına bir kere top geldi taç çizgisinde topu da kaptırdı.

    sonuç olarak maçı kazanmamız mucizeydi. ben oyuncu değişikliklerini şöyle okudum. biri girsin, diğeri çıksın maksat zaman geçsin. çünkü taktiksel hiçbir anlamı yoktu.

    yıl 2021 olmusken hala ezbere değişiklikler yapıyoruz hala belli bir dakika var hocanın kafasında oyuncu değiştirecekken onu bekliyor. hala forvet alıp forvet sokuyor orta saha alıp orta saha sokuyor. ne oyun için şablon değişiyor ne de diziliş.

    kapanırken emre taşdemir acayip bocalayan hata yapmaya çok müsait bir arkadaş. onu da 90 dakika nasıl sahada tuttu anlamadım.

    mactan galip cıktık ama unutulmaması gereken de bir şey var, şans biraz bizim yanımızdaydı. ama en çok eleştirilmesi gereken hocadır. başaksehir'e karşı kapanan takım nerede, sivas'a karşı kapanan takım nerede. arada ucurumlar var.

    ve en önemli konu 2 gün önce maç oynayan takım fizik olarak galatasaray'ı eziyor. ya biri bunu artık insanlara anlatsın.
  • 27072
    huysuzluklarıyla mustafa cengiz'i yedi... geçen sezon ben başarısız oldum diyemedi, taraftarı yönetimin üzerine saldı. sağolsun taraftar da hiç sorgulamadı... hele bir de ali koç fenerbahçe'nin geleceğini yok etmek pahasına 2 transfer yapınca... zaten mustafa cengiz rahatsız, muhtemelen son yaşanan herşey yolunda krizinde sikerim böyle aşkın ızdırabını dedi. kulübü yiyicilere teslim edecek o kararı aldi.

    gelecek yönetimin her icraatinin vebali benim için kendisindedir. metin öztürk, ozan korkut, burak elmas... düzgün bir ismin çıkıp da aday olacağını sanmıyorum. keşke olsa... neyse zaten yeni yönetimin ilk işi fatih terim'i yemek olur. hiç bir yönetim 3 sezon terim'in kaprisini çekmez. tabi hoca hakkında emin olduğum bir şey varsa ne komisyon yer ne de yedirir. ahlakından zerre şüphem yok. bu da yiyicilerin önünde büyük engel. bu gün kim aday olursa olsun hocaya övgüler dizecek ama hepsi de biliyor ki terim büyük yük. ilk fırsatta kurtulmak major plan.

    aslında terim'in ipini çeken de galatasaray taraftarı oldu. hiç teknik direktör olarak yerini hatirlatmadık. sağolsun hocada da öyle bir ego var ki durmayı asla bilmiyor. her seferinde sınırları daha da zorluyor.

    tebrikler, mustafa cengiz'e ne haliniz varsa görün dedirtmek pahasina başarısızlığının üzerini örttü... ha başkan devam etmeli mi? hastalığı teşhis olduğu gün istifa etmesi gerektiğini yazdım. zaten iktidarını da kaybetti. bunda hastalığının payı büyük. hiç bir teknik direktör tarihte galatasaray baskanlık makamına mustafa cengiz yönetimindeki kadar saygısızlık yapamamıştır. makam resmen ayaklar altına alındı. bu sebeple artık cengiz'i de desteklemiyorum. yine de iyi başkandı, kendini değil galatasaray'ı düşünüyordu. bu gün ellerini ovuşturanlara bakınca içim kararıyor.

    malesef taraftar ne olursa olsun mustafa cengiz gitsin diye düşünüyorsa sebebi hocadır.yönetime açtığı anlamsız savaştır. ibra krizinde galatasaray taraftarının bütünleşip lisecilere karşı durması birilerinin sesini kesmişti. terim bu butünleşmeyi yok etti. şu an ortam düzgün bir adayın lisecilerin karşısına çıkması için uygun değil. elleri güçlendi. psikolojik olarak biz demiştik özgüvenindeler. velhasıl hoca uzlaşmaz, anlaşmaz tavrıyla galatasaray'i da yaktı, kendini de....
  • 27073
    galatasaray'ın yaşayan efsanesidir, nice kupalar kazanmıştır, imparatordur vs.

    fatih terim düşmanı ilan edilmemek için bunları yazmak elzemdir çünkü yazmadığın zaman inkar edilmişsin sayılıyorsun. gerçeklerin farkındayım, hoca olmasa bu kadar şampiyon olamazdık. belki avrupa kupamız olmayabilirdi. kendisi has galatasaraylıdır falan filan...

    şimdi izninizle eleştiriye geçeyim:

    hoca kendisini acayip derecede büyük görüyor. hakkıdır büyük görsün ama yerini de bilmeli. kendisi başkanlarla sürekli bir yarış halinde ve başkanlık makamını, kendi başarılarını ve büyüklüğünü kullanarak küçük düşürüyor. basın toplantılarında sürekli takımın başkanlarına(ünal aysal ve mustafa cengiz) laf atarak el aleme koz veriyor. galatasaray'ın kendi iç meselelerini sürekli kamuoyuyla paylaşıyor ve bu sayede taraftarı arkasına alarak tabir-i caizse hodri meydan diyor. 4. gelişinin imza töreninde "galatasaray'dan bir şekilde koparılıyorum. eğer koparılmasaydım belki bambaşka şeyler konuşuyor olurduk" tarzı bir şey söylemişti ama kendisi galatasaray'dan koparılmadı, hoca kendisini galatasaray'dan sürekli koparıyor. daha doğrusu kopartıldı diye gösteriyor. ünal aysal döneminde kendisi gemileri yakmasaydı gitmezdi. keza şimdi de sürekli "taraftara sözüm olduğu için gitmiyorum" demeye getiriyor. ya anlamıyorum hocam, hadi tamam geçmişte eleman kelimesine kızdın; şimdi niye sürekli ona buna laf atıyorsun? sürüyle transfer yapılırken de kötü bir oyun vardı, transfer yapılmadığında da kötü bir oyun var. başkanın mustafa cengiz aylardır kanserle savaşıyor, kemoterapi görüyor, ciddi ameliyatlar geçiriyor ama birde sen kalkıp ekstra olaylar çıkarıp stres altına alıyorsun herkesi. başkanının yanında dur, en azından bu süreçte kamuoyu önünde biraz daha yapıcı ol vs... yani bunları yapmak varken neden sürekli yangına körükle gidiyorsun anlamıyorum hocam. vazgeçmediğim bir hayalim var diyorsun ama bak şampiyonlar ligine gidip, tek gol atıp geri geliyorsun. geçen sene ligde 6. oluyorsun. bak demek ki sende başarısız oluyorsun hocam, hatasız değilsin. hani derler ya kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına da yapma diye. sen ise başarısızlığını toprağa gömüp, başkalarının başarısızlıklarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorsun.

    gücün yettiğince takımın başında kalmanı istiyorum. inşallah hayallerine, hayallerimize de ulaşırız ama kaç yaşına gelmişsin be hocam biraz daha ılımlı yaklaş artık. taraftar sürekli ha gitti ha gidecek endişesiyle yaşıyor çünkü bunu düşündürten sensin. bugün yarın anlaşamadığın x bir başkan gidecek ve yerine gelecek olan başkanla da en az onun kadar anlaşamayacaksın. senin sayende başkanlar güzel bir cv yapıyor evet ama o başkanların sana dokunan yararlarını da göz ardı etme. yani etmemelisin diyeyim de sözlük yazarlarımızın "hocaayaa emir mi veriyorsun" demesinin önüne geçeyim.
  • 27075
    2 senedir her türlü kepazeliğinde (forvetsiz sezona başlamak, ortasaha alamamak, arabistana kadar gidip çin kulübü yöneticilerine teşekkür edip gelmek, 3 kuruş için rakibine oyuncu kaptırmak, hakemler tarafından doğranırken gıkını çıkarmayıp hocaya ceza aldıracak laflar söylemek zorunda bırakmak, her yenilgide mikrofonlardan kaçmak ama 1 galibiyette mobeselere konuşmak vs) arkasında olduğu yönetimi, muhtemelen artık dibi gördüğü ve efektifliği kalmadığı anda seçime gitme kararı aldıkları için yemiş olarak kabul edilen kıymetli hocamız. seçim için çok bile geç kalmıştır galatasaray.
    biz transfer taraftarı değiliz, bu kulübün her şeyinde yanındayız. 34 35 yaşındaki rakip transferleriyle gaza gelmiyoruz. fakat artık ortada kulübün menfaatlerini koruyamayan, ve allah acil şifalar versin, kanser hastalığıyla mucadele veren bir başkan var. muhtemelen başkan eskisi gibi sağlıklı olsaydı işler farklı olurdu.
    yeni gelecek yönetime şimdiden mesaj, galatasaray taraftarı en kalabalık güruh türkiyede. fatih hocayla iyi anlaşmaya bakın, yoksa ipiniz çekilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın