2018-2019 sezonunda
ajax'ı şampiyonlar ligi yarı finaline taşımış teknik direktör. kendisi türkiye'ye gelseydi öyle 2 aya falan gönderilmezdi. siz türkiye'yi hiç tanımamışsınız.
önce bir yabancı olduğu için bir kısım taraftar ve basın tarafından kılıçtan geçirilirdi; "ne başarısı var, ismi duyulmamış" falan gibi. çünkü yabancı, televizyona çıkan adamın sokakta onunla karşılaşma ihtimali yok, vur vurabildiğin kadar o yüzden. yerli olsa öyle değil ama durum, formsuz deyip geçerler. çünkü göt korkusu var, yarın bir gün karşılaşırlar falan, aman. aman ali rıza bey ağzımızın tadı bozulmasın. ya kariyeri boyunca formsuz olan yerli teknik adamlar var. kötü değiller, formsuzlar.
sonra bir isim takılırdı. yabancı bu adam, saygı çerçevesinde eleştirilecek hali yok, bir etiket yapıştırılmalı, çünkü aşağılık kompleksi bunu gerektirir. güzel isimler takıldı bugüne kadar gelen yabancılara; kondisyoner, altyapı hocası, slim it, emekli artığı, yeniköy kasabı, futboldan anlamayan gitarist gibi. daha aklıma gelmeyenler vardır da bu kadarı yeter herhalde.
takımı iyi de oynasa sıkıntı var, mesela rakibe 5 atıp sahadan sildiği maçtan sonra "bir de b planını görmek lazım" denir, "bu takım hiç geriye düşmedi" denir, "bu takım hocasız da oynar zaten" denir. adamın iyi olduğunu kabul etmeyip, giydirmek için her türden bahane bulunur.
yani bu adam buraya gelse öyle hemen gönderilmezdi, önce bir kapıya kadar geçirilirdi, itibarı zedelenirdi, ondan sonra gönderilirdi.