367
maçtan önce hepimizin beklentileri vardı, herkes defalarca kez oynatmıştı maçı kafasında. sahaya çıkacak futbolculara teker teker dualar edilmiş, onlardan beklentiler sıralanmıştı. sizler bizim kalbimizin kazananlarısınız ne olursa olsun denmişti. hayaller güzeldi, beklentiler gerçeğe kavuşacaktı. maç başladı, beklediğimiz şekilde, baskıyla. gol gelmedi. kontrataktan golü buldular, denedik, sakin kaldık, oyun sistemini bozmadan inatla sabırla oynadık. sinirlenmeden, korkmadan, acaba demeden. çok acaip goller kaçırdık, ama selçuk’a dayanamadı top ve onların 1 numarasının parmaklarının ucundan sıyrılıp ağlarla buluştu. golden henüz 10 saniye sonra çok net kaçırdık, 1dakika sonra daha net pozisyonunu kaçırdık, olmadı atamadık. ama geliyordu gol, o baskı sonuç verecekti, tribün de inanmıştı. olmadı atamadık. yedik. bitti. futbol adına her şeyi yapmamıza rağmen yapamadık atamadık. girmedi kaleye. geçemedik kalecilerini, olmadı yani yapamadık. her istatistikte önde olmamıza rağmen, rezil etmemize rağmen olmadı.
ağladım maçtan sonra, neden diye sordum onlarca kişiye, cevap alamadım. neden sorusuna cevabımız yoktu bugün. cevabı olan varsa paylaşsın ki az da olsa rahat nefes alayım. geçen sene çok ağladım, hatta geçen yıl bu zamanlarda küme düşücez diye ağlamıştım, küme düşmek-puan farkı 2 oldu diye ağlamak. çok fark var be arasında çok. geçen yıl maç skorlarından bağımsız takımdakilere sinirimden ağlamıştım, ruhsuzluklarından, çaba göstermemelerinden, kazanmayı benim kadar bizim kadar istememelerinden dolayı. bu seferki ise bambaşkaydı, üzüldüm çokça, takımdakilerin çabalarının boşa gitmesine, bugün sırf biz üzüldük diye üzüleceklerinden dolayı. sırf istediklerini yapamadılar diye, sırf kalpleri kırıldı diye, kalbimiz kırıldı diye. sinirlenecek kimse yok takımda, ellerinden geleni yaptılar. benim kadar istediler benim dilediğim kadar mücadele ettiler. ama” iyiler mutlaka kazanır” sözü gerçekleşmedi bugün, gerçekleşemedi. bize hep böyle denmemiş miydi. iyi bizdik, en iyisi en doğrusu en hak edeni bizdik. ama olmadı, söz “iyiler sonunda mutlaka kazanır” şeklinde değil miydi ama. son bugün değildi belki de son’un tarihi 22 nisandan sonrası olmalı belki de. playoffu çıkaran şeref yoksunlarına, bugünkü sonuca deli gibi sevinen ligtv+federasyona cevabı vermek aslanlarımızın görevi, benim gönlümün iyileri onlar, her biri teker teker.
derbiyi kazanamadık diye
şampiyonluk gitti zannetme..
üstünüzdeki forma güç verir size
hakkını verin sadece...
unutmayın iyiler “sonunda” mutlaka kazanacak.
ağladım maçtan sonra, neden diye sordum onlarca kişiye, cevap alamadım. neden sorusuna cevabımız yoktu bugün. cevabı olan varsa paylaşsın ki az da olsa rahat nefes alayım. geçen sene çok ağladım, hatta geçen yıl bu zamanlarda küme düşücez diye ağlamıştım, küme düşmek-puan farkı 2 oldu diye ağlamak. çok fark var be arasında çok. geçen yıl maç skorlarından bağımsız takımdakilere sinirimden ağlamıştım, ruhsuzluklarından, çaba göstermemelerinden, kazanmayı benim kadar bizim kadar istememelerinden dolayı. bu seferki ise bambaşkaydı, üzüldüm çokça, takımdakilerin çabalarının boşa gitmesine, bugün sırf biz üzüldük diye üzüleceklerinden dolayı. sırf istediklerini yapamadılar diye, sırf kalpleri kırıldı diye, kalbimiz kırıldı diye. sinirlenecek kimse yok takımda, ellerinden geleni yaptılar. benim kadar istediler benim dilediğim kadar mücadele ettiler. ama” iyiler mutlaka kazanır” sözü gerçekleşmedi bugün, gerçekleşemedi. bize hep böyle denmemiş miydi. iyi bizdik, en iyisi en doğrusu en hak edeni bizdik. ama olmadı, söz “iyiler sonunda mutlaka kazanır” şeklinde değil miydi ama. son bugün değildi belki de son’un tarihi 22 nisandan sonrası olmalı belki de. playoffu çıkaran şeref yoksunlarına, bugünkü sonuca deli gibi sevinen ligtv+federasyona cevabı vermek aslanlarımızın görevi, benim gönlümün iyileri onlar, her biri teker teker.
derbiyi kazanamadık diye
şampiyonluk gitti zannetme..
üstünüzdeki forma güç verir size
hakkını verin sadece...
unutmayın iyiler “sonunda” mutlaka kazanacak.