• 106
    maçkoskop
    kadro:
    muslera _top gelmedi oynamasa da olurdu _
    ufo; defansın mustafa sarpı 1
    semih kaya; kahraman 8
    gökhan zan ( zavallı futbol fakiri) 1
    hakan balta(üşüdü acıdım) -2
    melo( hırlamaya her zaman kemik yok) 5
    selçuk(teşekkürler oynadığın futboldan iğrendim. dua et mustafa sarp kovuldu) -5
    engin baytar( galatasaray’da oynadığına kendisi bile inanamıyor) -2
    emre çolak( aşının tesiri geçti galiba) -2
    riera( sen futbolu biliyorsan, seni oynatan adam da biliyorsa ortada kesin bir kazık var) -4
    elmander( çabuk uyum sağladı, türk olmuş, sahtekarlığa başlamış) -2

    zurnanin zirt dediği an:
    galatasaray’ın kazandığı penaltı; net penaltı değil, adamın eline çarpıyor ama elle oynama yok. daha sonra sabri’nin pozisyonunda elle topu kurtarma var ama penaltı yok. dandik penaltı verilirken bir şey yoksa, verilmeyince de ağlamak yok. elmander de çaktırmadan pislik yapmaya kalktı, gerek yoktu.
    -
    varil:
    selçuk inan; mide bulandırıcı bir futbol oynadı. ne yalan söyleyeyim, onca attığı gole, onca asistine rağmen futbolunu beğendiğimi söylemedim, tek bir isabetli pas yapamadan maçı tamamladı. ilk oynadığı maçlar böyle olsaydı, ikinci yarıyı göremezdi. bir iki maç sonra farkına varılırsa kulübeye oturur.
    -
    gladyatör:
    semih kaya; maçın demiyorum, galatasaray’ın kahramanıdır. bağıra bağıra servet’le değiştirmeseydik şu an 6. sıradaydık. takımın en büyük futbolcusu olmasında fatih terim’in hiç payı yok. söke söke formayı aldı, ufo’nun bile kötü oyunu sayesinde görünmüyor.
    -
    borozanci:
    ilker meral; verdiği ve vermediği penaltı tam tersti. kötü bir hakem izledik. maçın kötü olması için elinden geleni yaptı. oyuncular da yardım etmeyince yönetimi bu.
    -
    bir soru – bir cevap:
    önümüzdeki maçlara bakalım mı?
    bakalım; futbolun içinde bunlar var, saha kötü, 3 günde bir maç oynuyoruz, hakem bizi sevmiyor, şansımız yok, ayakkabı sıktı, kılım döndü. gerçek bu, langırt liginin langırt maçlarını oynuyoruz. galatasaray şu ana kadar oynadığı bütün maçları kaybedebilirdi veya kazanabilirdi. bundan sonra bütün maçlarını kazanabilir veya kaybedebilir. ne var ki bu futbolcular ilk çıktığı avrupa maçında hezimet yerler.
    -
    imparator:
    futbol tanrılarının sevgili peygamberi, kendiliğinden oluşan şartlarla takımı tıkır tıkır işleyen duruma getirmişti. ligin en çok gol atan takımıyız, istim üstündeyiz. tamamı kötü takımlardan oluşan ligimizde eh işte diyebileceğimiz durumdayız. sen kalk forvete yiğit’i, necati’yi al, kazım’ı gönder. takım kötü oynayıp kazanınca dokunma, iyi oynayıp kazanamadığı zaman al eline tırpanı. acı, gökhan’ı oynat hocam yazıktır. kimse sana dokunamıyor nasılsa, bu takım senin.
    -
    ordakiler:
    büyük galatasaray taraftarı, her maç kendini aşıyor. sayıları ne olursa olsun, ister az ister fazla bir takımın yanında nasıl olunur en iyi örneklerini veriyorlar.
    -
    analiz:
    şimdi berabere kaldı, vak vakları ürkütmek istemiyor. kazayla yenilseydi de, mehmet özdilek deseydi ki- galatasaray maçından önce en iyi futbolcumu transfer ettiler, dengemi bozdular, golcüsüz sahaya çıktım, motivasyonum kayboldu bu yüzden yenildim- % 100 haklıydı. geçen yıl emenike’nin fener’e karşı oynamamasıyla necati’nin oynamaması bana gör aynı şeydir. tff delikanlı olsa, 58. maddenin spor müsabakalarının sonucunu direk etkilemeye teşebbüs suçunu işledi kanaatine varıp küme düşürse ben sesimi çıkarmazdım.

    bu işin idari boyutu, necati’nin transferi, yiğit’le beraber galatasaray’ın dengesini bozmuştur. devre arasında gelip de kalıcı olmuş, iyi oynamış, tarihe olumlu yönde geçmiş tek bir futbolcu yoktur. üstelik takımın en etkili bölgesi forvet iken, forvette değişiklik yapmak tokken lokantaya gitmek gibi bir şeydir.

    bugün ilginç bir futbol oynama stili seyrettik hakan balta sayesinde. soğuk bir futbolcu olduğunu biliyorduk ama bu bir deyim sanıyorduk. meğerse keşime manasında soğukmuş. donarak oynama nasıl olur bize gösterdi. pozisyonlarda bildiğin donuyordu işte. en son yaptığı isabetli ortayı hatırlamıyorum. ben bu konuda nankör bir taraftar olduğumdan, bu sene hiç olmadı diyorum.

    hoca kötü oynadığını bizlere söylemiyor. maçtan sonra da 1-1 başarı dedi. bize söyleyecek söz bırakmadı. koskoca galatasaray, ligin en kötü futbolunu oynayan bir takıma karşı 7 kişi bile oynasak ne yazar. sanki 11 kişiyle tek bir şut atmış, tek bir pozisyona girmiş gibi. futbolcuların hocası gibi değil de babası gibi sanki. oynatmadığı futbolcuya içi parçalanıyor. göreceksiniz birkaç maç sonra servet’i tekrar oynatacak. gökhan’a acımış, sahaya sürmüş. madem gökhan’a acıdın oynatacaksın, kaleye geçir, stopere muslera’yı koy. daha verimli olmazlarsa şerefsizim. hatta maçın sonlarında sercan’ı sokarken muslera’yı çıkarsa çok daha fazla pozisyona girerdi.

    sercan hayatının en büyük futbolunu 3 gün önce bursa’ya oynamıştı. daha iyi oynaması için 5 sene bekleyecektik hocam 3 gün değil. aleyhimize döşenmiş mayın gibi. patlasa bile bizim elimizi ayağımızı parçalayacak.

    bana rahat yok, 2000 senesinde doyamadığım takımı bir daha ne zaman seyrederim bilmiyorum. futbol tanrısı beni cezalandırıyor, mutlaka nefret ettiğim biri formamızı giyiyor. orhan ak’lar, cihan’lar, bülent akın’lar la uğraşarak geçti koskoca 2000 li yıllarım. sonrasında mustafa sarp beni verem etmişti, servet kısmi felç geçirtti beynime. tam kurtuldum derken necati takıma dahil edildi. gömdüğüm baltamı yeniden çıkarttım, artık onu kovana kadar uğraşacağım. istesem maça giderdim, gitmedim. son yıllarda tiksindiğim futbola melo azıcık da olsa döndürmüştü. semih kaya ile coşmaya da başlamıştım ki, necati’nin transferiyle geçen yıl ki muduma geri döndüm.

    içimde en ufak bir kuşku yok ki bu sene takım şampiyon olacak. avrupa’nın en kötü takımlarının oluşturduğu ligimizde şampiyonluk sırası bizde. istediği kadar yenilseler bile yine şampiyon olacaklar. beni ötesi düşündürüyor, keşke türk futboluna sıkı bir ceza verseler de 5 sene edirne’yi göstermeseler. bütün yabancı futbolcuları kovsak, eldekilere de asgari ücretten ödeme yapsak. sakatlandıklarında sigorta hastanesine göndersek. mevcut bütün idarecilere de ömür boyu stadyumlara sokmasak. yeni bir gaz, yeni bir kanla yeniden başlasak her şeye. eminim her takımın bir messi’si olur. aksi, yani bu galatasaray’ın, şampiyonlar liginde kafa takımlardan biriyle deplasmanda oynayacağı bir maçı düşünün. düşünün de bu gece uykularınız kaçsın, korkulu rüya görün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın