2501
2. dönemi ve en azından ekrandan göründüğü kadarıyla yıkılmaz egosuyla benim antipatimi kazanmış insandır. ancak 3. gelişi ve birkaç aylık süreçte bir takım aydınlanmalar oldu.
öncelikle, ünal aysal'ın kendisi hakkında terim'le hiç konuşmam olmadı yüksek egolu, dediğim dedik bir adam bekliyordum ama tam aksine vizyon konusunda tamamen örtüştük gibi ifadeler kullanması dikkatimi çekmişti. 3. döneminde aldığı ciddi radikal kararlar taşların yavaş yavaş yerine oturmasını sağladı. milli takım'ın geri 4'lüsünden en az 2 oyuncuyu kulübeye çekerek emre çolak, semih kaya hatta bir yere kadar aydın yılmaz denemeleri başarılı ya da başarısız son derece radikal adımlardı. yapılan yabancı transferleri de bir vizyon göstergesi oldu. özellikle yaşları ve kaliteleri itibariyle muslera ve eboue transferleri çok önemliydi. sezon başında tek forvetli kalabalık orta saha sistemini oyuncuların form durumlarına göre değiştirip 4-4-2'yi uygulayarak statükocu olmadığını gösterdi. takımı başarıya ulaştıran yolda bunlar son derece önemli hamleler.
sözün özü, takım yapılanmasında teknik direktör kadar vizyon sahibi bir yönetimin de ne denli önemli bir rol oynadığını görmemizi sağladı fatih hoca. çok değil bir kaç sene önce canaydın döneminde takımın başında yine o vardı. ve biz petrelerden, tamaslardan, bratulardan konuşuyorduk. gelinen bu süreçte bu sezon ligi en üst sırada bitirsek de bitirmesek de, playofflardan galip çıksak da çıkmasak da 3. dönemine umduğumdan çok daha iyi bir başlangıç yapmıştır. başarılıdır. helal olsundur.
öncelikle, ünal aysal'ın kendisi hakkında terim'le hiç konuşmam olmadı yüksek egolu, dediğim dedik bir adam bekliyordum ama tam aksine vizyon konusunda tamamen örtüştük gibi ifadeler kullanması dikkatimi çekmişti. 3. döneminde aldığı ciddi radikal kararlar taşların yavaş yavaş yerine oturmasını sağladı. milli takım'ın geri 4'lüsünden en az 2 oyuncuyu kulübeye çekerek emre çolak, semih kaya hatta bir yere kadar aydın yılmaz denemeleri başarılı ya da başarısız son derece radikal adımlardı. yapılan yabancı transferleri de bir vizyon göstergesi oldu. özellikle yaşları ve kaliteleri itibariyle muslera ve eboue transferleri çok önemliydi. sezon başında tek forvetli kalabalık orta saha sistemini oyuncuların form durumlarına göre değiştirip 4-4-2'yi uygulayarak statükocu olmadığını gösterdi. takımı başarıya ulaştıran yolda bunlar son derece önemli hamleler.
sözün özü, takım yapılanmasında teknik direktör kadar vizyon sahibi bir yönetimin de ne denli önemli bir rol oynadığını görmemizi sağladı fatih hoca. çok değil bir kaç sene önce canaydın döneminde takımın başında yine o vardı. ve biz petrelerden, tamaslardan, bratulardan konuşuyorduk. gelinen bu süreçte bu sezon ligi en üst sırada bitirsek de bitirmesek de, playofflardan galip çıksak da çıkmasak da 3. dönemine umduğumdan çok daha iyi bir başlangıç yapmıştır. başarılıdır. helal olsundur.
