1724
birebirde üyesi olan kimseyi şahsen tanımadığım, fakat üniversite yıllarından beri yaklaşık 9 senedir kendimi hem mensubu olarak hem de dışında gördüğüm oluşum (bkz: nasıl yani?)
2003 yılıydı, odtü'de bölüm girişine astıkları bir yazıyı görmüştüm, tanışma toplantısı olacaktı. tabi serde sağlam galatasaralılık var, gittim toplantıya ki benim gibi insanlar tanıyayım, omuz omuza vereyim onlarla. bir iki toplantı sonrası nedense o zamanki kadroya çok kanım ısınamadı, yürümedi diyelim. o zamandan hatıra bir ultraslan-üni kartı, bir odtülü aslanlar poları ve bir de maalesef kaybetmiş olduğum ultraslan-odtü atkım vardı onlardan.
odtü'deki bu arkadaşlar sayesinde bir de foruma üye olmuştum, o gün bu gündür az yazan çokça takip eden bir konumdayım forumda. insanların yazdıklarından görebildiğim kadarıyla, çok kaliteli insanlar da barındırıyor içinde, her ne kadar azınlıkta olsa da problemli insanlar da. fakat unutmamak gerekir ki herkesin çabası galatasaray, yanlışları da olsa böyle bir oluşumu tu kaka etmemek gerekir kanaatimce.
tribündeki hislerimse yine girişte belirttiğim gibi, onların içinde de bulunmak istemem, onlarsız bir tribün de düşünemem. prensip olarak stada gittiğimde sustuğum zaman takıma ihanet etmiş gibi hissediyorum, bu nedenle devamlı tezahüratlara eşlik ederim, ezberimde olmayan tezahürat yok gibidir, bu konuda ultraslan ile omuz omuza veririm. ama iş maçı yaşamaya geldiğinde, işte orada ayrılıyoruz. her ne kadar son dönemde iyileşme emareleri görülse de, bir koltuğa 3 kişi çıkıp şuursuzca tezahürat yapmanın bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
ha maçlari üzerimdeki ultraslan montumla izlerim, ultraslan atkısıyla icabında maça geldiğim de olur. galatasaray tribünlerinin tek ve güçlü bir taraftar grubu olması fikri de her zaman sıcak gelmiştir bana, fakat unutmamak gerekir ki ultraslan galatasaray'a hizmet için vardır ve var olmalıdır sadece ve sadece.
2003 yılıydı, odtü'de bölüm girişine astıkları bir yazıyı görmüştüm, tanışma toplantısı olacaktı. tabi serde sağlam galatasaralılık var, gittim toplantıya ki benim gibi insanlar tanıyayım, omuz omuza vereyim onlarla. bir iki toplantı sonrası nedense o zamanki kadroya çok kanım ısınamadı, yürümedi diyelim. o zamandan hatıra bir ultraslan-üni kartı, bir odtülü aslanlar poları ve bir de maalesef kaybetmiş olduğum ultraslan-odtü atkım vardı onlardan.
odtü'deki bu arkadaşlar sayesinde bir de foruma üye olmuştum, o gün bu gündür az yazan çokça takip eden bir konumdayım forumda. insanların yazdıklarından görebildiğim kadarıyla, çok kaliteli insanlar da barındırıyor içinde, her ne kadar azınlıkta olsa da problemli insanlar da. fakat unutmamak gerekir ki herkesin çabası galatasaray, yanlışları da olsa böyle bir oluşumu tu kaka etmemek gerekir kanaatimce.
tribündeki hislerimse yine girişte belirttiğim gibi, onların içinde de bulunmak istemem, onlarsız bir tribün de düşünemem. prensip olarak stada gittiğimde sustuğum zaman takıma ihanet etmiş gibi hissediyorum, bu nedenle devamlı tezahüratlara eşlik ederim, ezberimde olmayan tezahürat yok gibidir, bu konuda ultraslan ile omuz omuza veririm. ama iş maçı yaşamaya geldiğinde, işte orada ayrılıyoruz. her ne kadar son dönemde iyileşme emareleri görülse de, bir koltuğa 3 kişi çıkıp şuursuzca tezahürat yapmanın bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
ha maçlari üzerimdeki ultraslan montumla izlerim, ultraslan atkısıyla icabında maça geldiğim de olur. galatasaray tribünlerinin tek ve güçlü bir taraftar grubu olması fikri de her zaman sıcak gelmiştir bana, fakat unutmamak gerekir ki ultraslan galatasaray'a hizmet için vardır ve var olmalıdır sadece ve sadece.
