• 3516
    dolmuyor olmasının sebebi yönetimin çapsızlığıdır, bu kadar net. galatasaray, bugün bu ülkenin sayılı markalarından/değerlerinden birisidir. ancak bu düzeyde yönetilmemekte, sadece idare edilmektedir.

    şampiyonluğa giderken oynanan kritik maçlarda, derbilerde ya da ciddi avrupa kupası maçlarında o stat, siz istemeseniz de dolar. mesele, sezon ortalamasını o düzeyde tutabilmek, yani diğer maçlarda da en azından 40-45 bin bandının altına düşmemektir. bunu sağlamak da, yönetimin işidir.

    öncelikle, malı satan niteliğinden önce fiyatıdır. uygun fiyatla pazarladığınız ürün, daha niteliklisinden bile 1-0 önde başlar. stadı doldurmanın birinci yolu da buradan geçer. 26 kasım 2011 galatasaray sivasspor maçı gibi sıradan bir maç için 4. kategori biletine biçilen 60tl'lik bedel ile, şu hep boş kalan ve boş kaldıkça da stadın ses olarak değilse bile görüntü olarak atmosferinin içine eden ülker/doğu alt tribününe bu çekilen 125tl'lik fiyat, kimse kusura bakmasın, gelirlerse ekime, gelmezlerse kasıma hesabıdır.

    bu noktada, hava yolu şirketlerinin uyguladığı önceden rezervasyon ile ucuz bilet almaktan tutun, akaryakıt şirketlerinin 4 defa 100tl alıma puan/bonus vs verdikleri promosyonlara kadar benzer modeller bu işe de adapte edilebilir. ama işte her şeyden önce, bu hantal, umursamaz idareci profilinden arınmamız gerekir. bu işe kafa yoracak, biraz outside the box düşünme becerisine sahip bir ekip ile çok ciddi artışlar sağlanabilir seyirci sayısında.

    50 küsür bin kişiyi senede 20 küsür sefer bir araya getirmek demek, kabaca bir hesapla, yaklaşık milyon kişiye hizmet vermek demektir. hitap ettiğiniz kişi sayısı yılda bir milyonun üzerinde ise eğer, orada müşteri memnuniyeti denen şey karşınıza çıkar. milyon tane insanın sadece takım sevgisini sömürerek, eşşek gibi gelsin, eşşek gibi gitsin derseniz, yarın öbür gün karda kışta yirmi bin kişiyi bile nah bulursunuz. nasıl geleceğinden nasıl gideceğine, stadyumda iken ne yiyip ne içeceğine kadar düşünmek zorundasınızdır halbuki. ama her gelene bir daha mı, tövbe dedirtmek kulübümüz için bir gelenek haline gelmiştir maalesef. rahatınızı bırakın, can güvenliğinizi bile düşünmezler sağ olsunlar. metroda yürürken çocuk mu var, hanım mı var bakmadan hardcore küfür eden hayvanoğluhayvanları o tribünlere sokmamak için bir çabaları yoktur. bulmaca çözer gibi uğraşarak bulduğunuz yerinizde oturan sığırı kaldırmak için kavga etmeniz, sinirinizin oynaması gerekir. acıkmak, susamak gibi lüksleriniz yoktur. yarım litrelik suyu damacana fiyatına, el kadar sosisli sandviçi, 1.5 iskender fiyatına kitlerler adama. müşteri memnuniyeti konusunda, deveye diken, insana s.ken gerek prensibi benimsenmiştir.

    her maç 50 bin kişiye oynar bu takım. şampiyonluğa giderken de oynar, gazozuna oynasa da oynar, fark etmez. işin ciddiyetinin farkına varılıp, yapılması gerekenler yapılırsa, oynar. ama süslü isimlerle kurulan, belediye hesabı eşi dostu doldurduğunuz o stadyum bilmem ne komiteleri ile olduğu olacağı budur işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın