2011-12 Türkiye Süper Lig 4.Hafta Maçı
20:00 Ali Sami Yen Arena
2 - 0
  • 220
    galatasaray – eskişehirspor : 2-0

    yine içerde, yine galip galatasaray ve galibiyet güzel şey. ne tuhaf bir galatasaray taraftarının “galibiyet güzel şey” demesi. ya ne olacaktı ki? gençliğimde işler böyle değildi işte. anadolu takımlarına hele ki içerde puan vermek pek olacak iş değildi, böyle alıştık biz. hele ’96 galatasaray’ından sonra alışkanlık arttı tabii. geçen sezon ki travmayı daha iyi çözümleyebiliyorum şimdi.

    galatasaray yine 4-3-3 başladı. sayılar takılan bir adam olmadığım için bunun aslında orta saha üçlüsünün alanı serbest paylaştıkları, forvetin içine girmeye çalıştıkları bir oyun şekli olduğunu bilmek lazım. bunun mutlaka fitbol literatüründe isimleri vardır, saha içinde önemi yoktur.

    eskişehirspor güçlü ve sert bir takım. sezon başında yaşadıkları sarsıntıları atlatmış gözüküyorlar. ancak nasıl bir futbol görüşü varsa kulüpte, bülent uygun yerine skibbe geldi. 180 derece farklı tipte hocalar olduğunu söylemeye gerek var mı? ancak es-es hala skibbe takımı değil. bu aşamada olması da güç zaten.

    biz galatasaray’a bakalım. takım her geçen gün bir şeyleri düzelterek devam ediyor. bu maçta savunmada neredeyse hiç pozisyon vermeden oynadı mesela. bunda en büyük etken orta sahanın engin’le daha dinamik hale gelmesi ve ujfalusi’nin savunmayı yönetmeye başlaması. savunmanın güvende olmasıyla orta sahada daha rahat oynayabiliyor. yani orta saha savunmayı, savunma orta sahayı direkt etkiliyor.
    melo ve inan gün geçtikçe daha uyumlu oynamaya, kimin gidip kimin kalacağına daha kolay karar vermeye başladılar. zaman ilerledikçe otomatik hale gelecektir.
    melo’nun topa sert ve hırslı futbolu inan’ı da etkiliyor, orta sahada birlikte kavga veriyorlar. topu da iyi kullandıkları için orta sahayı tamamen ele geçirmemizi sağlıyorlar.

    takımda hala yavaş hareket etme, boşa çıkmama sorunu sürüyor. çünkü, kanatlardaki iki adam riera ve kazım henüz istenen düzeyde değil. kazım maça tutuk başlıyor, sonra performansı artıyor. riera ise hala güçsüz.

    güç demişken, takım çok güçlenmiş geçen seneye göre. eskiden kendi omuz atıp yere düşenler gitmiş, yıkılmayan omuzlar gelmiş. dün maçın hakemi bir çok kez omuz omuzalarda aleyhimize yanlış karar verdi. takım öyle güçlenmiş ki, emre çolak bile.
    hele ujfalusi. mehmet yıldız’ın en büyük özelliği gücü, ama dün hiçbir omuz omuzayı ujfalusi bırakmadı mehmet’e. ujfa, sadece gücüyle oynayan bir oyuncu değil, sezgileri de, pozisyon bilgisi de çok iyi, hızı da mehmet’ten fazla. bu sebeple hep üstün oynadı mehmet’e karşı.

    takımda üç oyuncu var ki, mevkilerinin bütün gereklerini yerine getirebiliyorlar. inan, melo ve ujfalusi. takımı dikine ortadan bölen hatta olmaları çok önemli, bir de santraforun bütün gereklerini yerine getiren bir oyuncumuz olsa takım çok daha iyi olacak. bununla birlikte elmander gücüyle, azmiyle takıma çok şey kattı dün. kazım ve riera’nın formlarını bulması ve hatta engin’in form tutmasıyla takımın çehresi çok değişecek.

    dün fatih hoca bazı oyuncuları uzun süre değiştirmedi, aldığı oyuncuları bazıları beğenmedi. ama unutmamak lazım, oyun 2-0 ve hala oyun üstünlüğü bizdeyken ve kritik oyuncular düşüş göstermemişken, bazılarını takım sırtında taşıyabilir.
    örneğin kazım özellikle ikinci devre oldukça düzelmesine rağmen riera etkisiz oynamaya devam etti. hoca 86’ya kadar değiştirmedi, yerine de emre çolak’ı aldı. ikisi de hocanın oyuncularını kazanmak için yaptıklarından. giren de çıkan da.
    engin de çok yoruldu ve kramp girdi, bu yüzden çıktı. sahanın her yerini gezen adamdı çıkana kadar. kuvvetlendiğinde santrfor arkası oynayabilecek bir oyuncu. takımda engin’den daha iyi top taşıyabilecek oyuncu yok. henüz bunları yapmak için tam hazır olmadığı için, fazla top taşımadı, daha fazla pas yaptı.
    hakkındaki en büyük soru işareti, arıza bir adam olmasıydı. oyundan çıkarken fatih hocaya “kusura bakma” demiş, iyi bir işaret.

    başta da dediğim gibi, takım gün geçtikçe ilerliyor. iki yıldır kaybolan özgüven geliyor yavaş yavaş. pazar günkü ankaragücü önemli bir fırsat. deplasmanda alacağımız galibiyet takımın güvenini arttıracaktır. aslında karabük deplasmanında da kazanırdık eğer muslera atılmasaydı, bu hafta gereğini yapma zamanı.
    takım diğerlerine bakıldığında puan olarak geride olabilir, ama bütün maçı kendi ceza sahası üzerinde oynayıp kazanmaktan daha önemlisi, oyunu zorlayarak kazanmak, böylesi bir oyunda puan kaybedilse de olur ama özgüvenimize zarar verir.

    şikecileri kurtarmak için kurulan play-off tezgahı hiç hesapta olmayan bir şekilde galatasaray’ın elini rahatlattı. sonuçta yeni kurulan bir takımız. fatih hoca da denemelerini rahatça yapabiliyor.

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın