2011-12 Türkiye Süper Lig 4.Hafta Maçı
20:00 Ali Sami Yen Arena
2 - 0
  • 1
    biletler yarın satışa çıkıyor. biletixteki fiyat katagori resmine göre doğu batı üst tribünler ve kale arkaları orta tribünler geçen maç 60 tl olanlar şimdi 100 tl. fiyatlar ve biletixteki resimler arasında bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum yada acayip zam gelmiş.

    edit: biletix oturma planını kaldırdı sitesindede.

    http://www.galatasaray.org/...rlig/haber/11142.php

    --- alıntı ---
    eskişehirspor maçı biletleri satışa çıkıyor

    galatasaray'ın spor toto süper lig'de 26 eylül 2011 pazartesi günü oynayacağı eskişehirspor maçı biletleri 22 eylül 2011 perşembe günü saat 11.00'de biletix'ten aşağıda belirtildiği şekilde satışa sunulacaktır.

    bilet satış önceliği:

    - satışlar, 22-23 eylül 2011 tarihlerinde sadece gsbonus sahiplerine yapılacaktır.

    - genel satış ise 24 eylül 2011 cuma gününden itibaren başlayacaktır.

    - maç günü stat gişlelerinden saat 17.00'den itibaren bilet satışı başlayacaktır.

    - metro ile stada ulaşım hizmeti saat 17.00 itibari ile verilecek, stad giriş turnikeleri de saat 17.00'de hizmete başlayacaktır.

    - sınırlı sayıda olan engelli biletleri, maç günü stad gişelerinden (aslanlı yol ve güney tribün önü) engelli belgesi / kartı gösterilerek temin edilebilir.

    eskişehirspor maçı bilet fiyatları şu şekildedir:

    tribün biletix gişe maç günü
    stat gişe fiyati

    kategori 1 400 tl 387 tl

    kategori 2 300 tl 287 tl

    kategori 3 250 tl 237 tl

    kategori 4 150 tl 137 tl

    kategori 5 100 tl 87 tl

    kategori 6 60 tl 53 tl

    kategori 740 tl 35 tl

    kategori 8 - rakip takım 40 tl 35 tl

    --- alıntı ---
  • 3
    --- alıntı ---

    duyuru: stada ulaşım

    stadyum geliştirme grubu’na iletilen çok sayıda e-posta tek tek okunmakta ve farklı konu başlıkları altında haftalık raporlar halinde kulübümüzün icra yetkisine sahip komitelerine çözüm önerileri ile birlikte iletilmektedir.

    bu kapsamda sizlerden gelen yoğun taleplerin yanı sıra, bizlerin de yakından şahit olduğu ve birebir yaşadığı ulaşım sıkıntılarını kısmen de olsa hafifletmek amacı ile iett’nin taraftarlarımıza özel otobüs tahsis etmesi uygulamasının devam ettirilmesi yönündeki önerimizi içeren raporumuz ilgili komiteye geçtiğimiz hafta iletilmiştir.

    yöneticilerimizin konuya gösterdiği hassasiyet sonucunda bu sezon samsunspor maçı ile başlayan bu uygulama, 26 eylül 2011 pazartesi günü oynanacak eskişehirspor maçında da devam edecektir. konu ile ilgili gerekli detaylar resmi internet sitemizden ayrıca açıklanacaktır.

    saygılarımızla,

    stadyum geliştirme grubu

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...irme/haber/11149.php
  • 11
    ilk gol anı cep telefonuna takıldı aşağıdaki linkten izlenebilir. bununla birlikte golün sevinci ile "gökhan zan attı gökhan zan" diye sevinen benim. o an kendimde değildim sanırım, diyeceğim ama videonun ilerleyen saniyelerinde aynı şeyi ikinci kere söylediğimi fark ettim ve derin düşünceler içindeyim şimdi. savunma anlamında az pozisyon verip toparlandığımız bir maçtı sanırım.

    http://www.facebook.com/...?v=10150380453431318
  • 12
    melo melo o o o melo melo

    ligin 4. haftasında, ayın 26'sında, arena'da, ligin en formda takımlarından es es'i ağırladı galatasaray ve 2-0 gibi temiz bir skorla da sahadan galip ayrıldı.

    bu sene, her maçta olduğu gibi bu maçta da iyi başladık, iki oyuncu haricinde. sabri sarıoğlu, gökhan zan. maçın ilk dakikalarında sabri'nin kanadından gelen ortayı saçma bir vuruşla rakibe teslim etti gökhan, ardından kendi hatasını telafi etti ama o pozisyonda o hata olmaz. aradan çok geçmedi ki, bu sefer de orta saha civarlarında kafasıyla ıska geçti topu ve es es'li futbolcu bir anda bomboş pozisyon yakaladı. allah'tan ujfa var yanında da toparladı hatalarını. keza sabri, 4-5 tane güzelim atağı harcadı, bunların üstüne de haliyle baya mırıldanmalar oldu tribünlerde fakat buna rağmen oyundan kopmayıp toparlaması önemliydi.

    kamara'nın da içine messi kaçtı bir ara arkadaş, sol kanattan yardıra yardıra ceza sahasına kadar girdi. sağ taraftan kullanılan duran topu da katarsak, bu bi' kaç pozisyon dışında eskişehir'in başka pozisyonu yoktu maçta.

    selçuk, geldiğinden beri trabzonspor'daki haline oranla çok daha hırslı ve istekli, net biçimde görülüyor bu. takıma katılışıyla birlikte - net biçimde görülen başka bir şey de, antrenmandaki duran top çalışmalarının etkinliği - duran toplardaki etkinliğimiz net biçimde arttı. senelerdir az çekmedik şu duran toplardaki etkisizlikten. engin baytar da dünün iyilerindendi. kazım'a bir şey demiyorum, sağı solu belli olmaz onun şimdi. hakan balta desen, uzun zaman sonra şansımızın yardımıyla attığımız ikinci goldeki şutu çok iyiydi, bir iki iyi pozisyonu onun da var fakat bana top gelmesin diye dua ediyor resmen maç boyunca sol kanatta, yalandan bir iki koşuyor falan o kadar. idare edeceğiz artık ilk transfer dönemine kadar. oyuna sonradan giren emre çolak hakkındaki görüşlerim hala aynı bu arada, sol kanatta bir iki hareket falan yaptı ama, olcan'dan fazlası olamaz.

    oyunu rakip sahaya yığmak istedik genel olarak, en önemli özelliğimiz de bu baskılı futbolumuz olacak fatih terim'le. hedef o. yavaş yavaş da istenilen seviyeye geliniyor. aykut'a en yakın 2 adam zan ile ujfa, maçın neredeyse tamamında, takım her hücuma çıktığında, birbirlerini kontrol ederek orta sahaya kadar geldi mesela. geçen sene schuster de denemişti bu taktiği fakat tam oturtamamıştı ve bol bol gol yiyordu o zamanlar beşiktaş.

    elmander de dün fena değildi, baros'u pek aratmadı fakat çoğu pozisyonda forvet çok boş kaldı, elmander yalnız kaldı. bu takımın yedek oyuncusu olacak adam değil baros.

    baros ile elmander yan yana oynasa, hayat bayram olsa olma mı be?

    gelelim pitbull'a..

    öncelikle maşallah diyerek başlayalım. yüz bin kere maşallah. aranan ön liberodan çok daha fazlası. tribünü ateşlemek mi? her hareketiyle. rakibi bezdirmek, mücadele? hat safhada! takım arkadaşlarının hatalarını süpürmek? kusursuz. ve dahası ve dahası.. attığı goller ve pitbull sevinci de ekstraları.

    bu adam, bedeli ne olursa olsun sezon sonunda bonservisiyle alınmalı. eve gelince izledim, adam maç içerisindeki üçlüde tezahürata eşlik ediyor resmen ağzı döndüğünce, tribüne koysan en çok o bağıracak. sene sonunu beklemekten vazgeçtim, şimdiden alınsın bonservisi!

    melo'nun gol sevinci olay olmuş bu arada. eleştiricekler ya illa, bulacak bir şey bulamadılar melo'da, gol sevincine sataşmalar başladı. beklenir. konuşan konuşsun, fazla takmamalı.

    bu arada melo'nun gol sevincinin neden öyle olduğunu da bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim. melo'nun oğlu, melo'ya hep "pitbull" diye hitap edermiş, o da türkiye'ye geldiğinde zaten "bana 'pitbull' deyin" demişti. samsunspor maçından önce de oğlu; "gol atarsan pitbull gibi sevin baba" demiş melo'ya, ve o da onu yapıyor o gün bugündür. uğurlu da geldi, her maç yazıyor. kısa bir bilgi olsun bu da.

    maçtan önce alpaslan dikmen anıldı, es es taraftarı da alpaslan dikmen tezahüratlarıyla destek oldu, gözden kaçmasın bu güzel ayrıntı da.

    maçın genelinde, bir kaç tezahürat haricinde çok silik bir tribün vardı (bu arada şu son zamanlarda söylenen yeni tezahürat tutmaz, en azından futbol maçlarında tutmaz. tam nevizade'lik beste o.) , hele güney tribünü, tam felaket. es es taraftarı 2-0'dan sonra bandoyla birlikte skora aldırış etmeden baya coştu, yalan yok, beğenirim es es taraftarını, bando falan, eşlik edesi geliyor insanın. e memleket takımı bir de :) bülent uygun zamanında, bir de şu şike olaylarıyla adam gibi sempati falan bırakmamıştı tabi, o ayrı.

    arena'daki tribünlere ayrı bir yazı ile daha detaylı biçimde değineceğim..

    son olarak, çok önemli bir konu. kale arkalarındaki engelli tribünlerinin yerleri. tam bir skandal. maçı izlemelerini, sahayı falan görmelerini geçtim, karşı tribünü zor görüyorlar. ille kale arkasına alacaksınız o arkadaşları madem, ya adam gibi, onlara özel, rahatlıkla görebilecekleri bir yer yapın, ya da batıya falan alın, ne bileyim bulun bi' çare. yemin ederim içim cız etti dün onları öyle görünce. sadece durdular oldukları yerde, bir çoğu izleyemedi maçı..

    http://jaimelesport.blogspot.com/...o-o-o-melo-melo.html
  • 14
    nerden başlasam nasıl anlatsam, çok karmaşık bir 2 günün sonunda pek de keyifli olmayarak izleyebildim maçı. bir hafta öncesine saralım zamanı; antalya'dan çok sevdiğim dayım gelecekti. "yeğen" dedi (dayı mode on :)) "arena'da maç varsa izleyelim." olmaz mı, tam da geldiğinin ertesi günü eskişehir maçı var. tamam dedim dayı, sen merak etme, gideriz. benim zaten kombinem var, bir tane bilet almak kafi. perşembe biletler gs bonuslulara öncelikli satışa çıktı, e bende de var gs bonus, alırım dedim rahat rahat. ama ne mümkün. biletix denen rezillikten bilet almak deveye hendek atlatmaktan daha zor. taraftar numarasının girildiği ekranı aşamadım bir türlü. ne yaptıysam olmadı, telefon zaten düşmüyor. neyse ki öğlen capitol civarında bir işim vardı, gitmişken uğradım capitol biletix'e bileti aldım. operasyon tamamdı, pazartesi dayımı arena'da ağırlayacak olmanın mutluluğu ile işe döndüm.

    hafta sonu geldi, pazar sabahı aslan parçam can'ın ateşli haliyle uyandık. bütün gün yandı yavrucak, 39'lara çıktı ateşi. mecburen akşam acile götürdük. boğazında ve biraz da sağ kulağında enfeksiyon var dedi doktor. antibiyotik ve ateş düşürücü şuruplarla eve döndük. o gün dayım da istanbul'a inmişti. ertesi gün maç günü. işe hazırlıklı geldim, akşam maça gidecek gibi ama aklım evde. can nasıl oldu merak etmekten maçı filan düşündüğüm yok. gelen haberler hiç iyi değil. ateşi düşmüyor, akşam maça gitmesek mi ki? dayıma nasıl söylesem durumu? aradım, dedim dayı böyle böyle, akşam maçı evde seyretsek mi? çok daha iyi olur yeğen demesiyle derin bir oh çektim. derken evden başka bir bomba haber geldi; can düştü başını kalorifere vurdu. apar topar koştum eve maça zaten gidemeyecekmişiz. yemişim maçı can'ımdan değerli mi? gittik yine acile, doktor baktı neyse ki önemli bir şey yoktu. 24 saat takip edin, kusma-bulantı vs olursa getirin dedi. döndük eve. dayım da eve gelmiş, hoş geldin beş gittin derken yavaş yavaş maç havasına girelim dedim. açtım tv'yi, o da ne?? yayın yok... kullandığım sistemin üyeliği bitmiş. hay bin kunduz! evdekiler maça gidin diyor ama bilet iş yerinde, saat olmuş 19:00, mümkün değil yetişemeyiz. digiturkwebtv'den maçı satın alayım dedim. digiturk üyeliğim ile oluşturduğum bir üyeliğim vardı, onunla alayım maçı dedim ama aksilik orada da buldu beni. saçma sapan hatalar verip işlem yapmama izin vermedi. dedim bu işte bir iş var, bu maçı seyretmememiz gerekiyor sanırım. ama dayıya da ayıp olacak... yeni bir üyelik oluşturup maçı satın aldım. bu arada saatler de 19:50 olmuştu. ucu ucuna yetiştik maça. bilgisayarı da tv'ye bağladık mı tamam derken bir de baktım ki görüntü rezalet. mozaikleniyor, hemen sd görünüme geçtim, nispeten daha iyi ama tam ekran seçeneği yok, saçma sapan bir görüntü ile maçı izledik. bu kadar hikayeden sonra maça gelirsek:

    hazırlık maçlarından sonra izlediğim en iyi galatasaray'dı. savunmada servet'in yokluğu her haliyle belli oluyordu. savruk servet yerine gladyatör ujfalusi geçince savunma toparlanmış göründü. sabri ait olduğu mevkide daha iyi görünürken, hakan balta da gün geçtikçe iyiye doğru yol alıyor görüntüsü içindeydi. bunda riera'nın etkisi olduğunu söylemek mümkün. ön alanda yaptığı baskı ile arkaya fazla iş düşmemesine ve bu sayede hakan'dan beklenen bindirmelerin gelmesine yardımcı oluyor riera. netekim ikinci gol, hakan'ın sağ ayağından çıkan şutun direkten dönmesi ile oldu. gökhan zan da yanında çakma ayıboğan yerine harbi ayıboğan olunca çok sırıtmadı. golünü attı ama kritik bir iki hatası var ki ujfa olmasa yine sıkıntıya girebilirdik. ujfa demişken; sezon başında forlan-reyes-ujfalusi üçlüsü için ispanya'ya gidip sadece ujfa ile dönen yönetime 3'ün 1'i diye yüklenenlere nazire yaparcasına faydalı olmaya devam ediyor. sağ bekte gösterdiği performanstan sonra bu maçta da ligin güreşçilerinden mehmet yıldız'a göz açtırmadan hiçbir pozisyonda ezilmeden işini yaptı. aykut'un rahat bir maç çıkarmasını sağladı. yanına iyi bir stoper daha koyabilirsek kaleciye ihtiyacımız kalmaz neredeyse.

    orta sahada yeri garanti olan selçuk ve melo'nun yanında denenen sabri ve eboue'den sonra sıra baytar'daydı. henüz fizik olarak hazır olmasa da hem sabri'den hem de eboue'den daha uygun olduğunu gösterdi bu bölgeye. maçı tamamlayamamasında fiziksel olarak yeterli seviyede olmamasının etkisi büyük. hazır olduğunda o bölgenin banko adamı olabilir. pitbull'a söylenecek laf bulmak çok zor. kiralık bir oyuncunun takımı bu kadar benimsemesi, bu kadar sahiplenmesi görülmüş müdür ben bilmiyorum. adamım benim bu sene forma almayacaktım ama bu adam bana forma aldıracak gibi ve ilk defa hayatımda formaya futbolcu ismi yazdıracağım.

    kazım ilk 3 maçtan daha derli toplu bir görüntüdeydi. özellikle savunmadaki müdahaleleri çok yerindeydi ama hücumda biraz daha toparlaması şart. riera'nın da henüz uyum sürecini atlatamamış olması nedeniyle, ilerideki tek forvet oynayan adam hep yalnız kalıyor. kanatlarımız işlemediği için uçamıyoruz. bu da zamanla aşılacaktır.

    maçın orta bölümünde oynanan oyun 96-2000'lerden esintiler sunuyordu. toplu rakibin başında biten 3 kişi ve sahanın her bölümünde yapılan pres ile kazanılan toplar iyi kullanılmaya başlayınca daha rahat maçlar seyredebileceğiz. temponun bütün maça yayılabilmesi için biraz daha sabretmemiz gerekiyor. yorulduğu için oyundan çıkmak isteyen oyuncuları ısrarla oyunda tutan terim belli ki onları zorlayarak kondisyonlarını artırmak istiyor. skor üstünlüğü de olunca bunu yapmak rahat tabi, bir şey demek düşmez bize.

    şimdi deplasmanda kazanma zamanı. ilk iki deplsamanda alınan kötü sonuçlardan sonra ankaragücü'nü yenip içeride bursa maçı ile zirveye doğru yol almaya başlamak lazım. captano'nun da dediği gibi; şikecileri kurtarmak için uydurulan play-off zırvası bizim işimize yarayacak bu gidişle. yeniden yapılanma senemizde bu piyangoyu iyi değelendirmek lazım.

    http://thisisthebesttillwedobetter.blogspot.com/...0-eskisehirspor.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın