1009
senelerdir futbolun içinde olmasına rağmen fenerbahçe'nin büyük olmadığını anlayamamış şahsiyettir kendileri.
efendim; ben 8 yaşımdan beri yani 1993-94 sezonundan beri türk futbolunu ve avrupa futbolunu yakından takip ederim, fanatik galatasaraylıyım, demirciye sorarsın "neden demircilik yapıyorsun" diye, "babam da demirciydi" der. benim babam da galatasaraylı. onun galatasaray gol attığında "aslanlarım benim" diye bağırdığı bir evde büyüdüm ve galatasaraylı oldum. babam başka takımı tutsa da, ben yine galatasaray'ı tutar mıydım, bilemiyorum, zaten bilmek de istemiyorum.
ezeli rakip olması nedeniyle, fenerbahçe'yi hiç sevmedim ve gıcık oldum. nefret seviyesinde değildi tabi ki bu, ta ki bu seneye kadar. bu sene şike soruşturmasından sonra yaşananlar beni iyice nefret ettirdi. 2010-2011 sezonunun 2. yarısında birçok maçta ve 2009-2010 sezonunun son haftasından önceki birkaç maçta şike yaptıklarını, karşılarına çıkan takımların defans oyuncularını ve özellikle kalecilerini bağladıklarını, ülkede yürümedik yer bırakmayan taraftarları da adları gibi biliyor bence. ancak şu an yaşananlar, şike soruşturmasının hiç ortaya çıkmaması durumunda yaşanacak olanlardan daha mide bulandırıcı. yöneticilerin tutumları, kulüpler birliği başkanlarının pişkince destek çıkmaları, futbolcularının, teknik adamlarının kendi emek hırsızlıklarından değil de olmayan alın terlerinden bahsetmeleri, kurtarmak adına dansöz gibi kıvıran, saçma sapan uygulamalar çıkararak gündem değiştirmek isteyen bir federasyonun varlığı... tüm bunlar o kadar mide bulandırıcı ki, ben böyle ezeli rakip falan istemiyorum artık.
bunun için, fenerbahçe büyük falan değildir, kimse bana anlatmasın, fenerbahçe çirkeftir ve çirkef kalacaktır.
efendim; ben 8 yaşımdan beri yani 1993-94 sezonundan beri türk futbolunu ve avrupa futbolunu yakından takip ederim, fanatik galatasaraylıyım, demirciye sorarsın "neden demircilik yapıyorsun" diye, "babam da demirciydi" der. benim babam da galatasaraylı. onun galatasaray gol attığında "aslanlarım benim" diye bağırdığı bir evde büyüdüm ve galatasaraylı oldum. babam başka takımı tutsa da, ben yine galatasaray'ı tutar mıydım, bilemiyorum, zaten bilmek de istemiyorum.
ezeli rakip olması nedeniyle, fenerbahçe'yi hiç sevmedim ve gıcık oldum. nefret seviyesinde değildi tabi ki bu, ta ki bu seneye kadar. bu sene şike soruşturmasından sonra yaşananlar beni iyice nefret ettirdi. 2010-2011 sezonunun 2. yarısında birçok maçta ve 2009-2010 sezonunun son haftasından önceki birkaç maçta şike yaptıklarını, karşılarına çıkan takımların defans oyuncularını ve özellikle kalecilerini bağladıklarını, ülkede yürümedik yer bırakmayan taraftarları da adları gibi biliyor bence. ancak şu an yaşananlar, şike soruşturmasının hiç ortaya çıkmaması durumunda yaşanacak olanlardan daha mide bulandırıcı. yöneticilerin tutumları, kulüpler birliği başkanlarının pişkince destek çıkmaları, futbolcularının, teknik adamlarının kendi emek hırsızlıklarından değil de olmayan alın terlerinden bahsetmeleri, kurtarmak adına dansöz gibi kıvıran, saçma sapan uygulamalar çıkararak gündem değiştirmek isteyen bir federasyonun varlığı... tüm bunlar o kadar mide bulandırıcı ki, ben böyle ezeli rakip falan istemiyorum artık.
bunun için, fenerbahçe büyük falan değildir, kimse bana anlatmasın, fenerbahçe çirkeftir ve çirkef kalacaktır.