• 198
    maçkoskop
    kadro:
    muslera 2
    sabri 0
    ufoluji 5
    gökhan -1
    hakan balta -2
    melo 8
    aboue -4
    selçuk 3
    baros 0.5
    riera 0.75
    kazım 0

    zurnanin zirt dediği an:
    -mustafa sarp’ın vuramadığı topun gol olması, golü kendisi atmış gibi sevinmesi, ikinci yarıda oyundan çıkması, galatasaray taraftarından küfür yemesi.
    varil:
    -aboue; fildişli olmasa, arsenal’den transfer edilmese, normal bir futbolcu demeye bin şahit ister. zayıflamış sumo güreşçisini andırıyor.
    gladyatör:
    -melo; pitbull, takımda futbolcuya benzer tek futbolcu. büyük maç futbolcusu, 5 maça kalmaz, galatasaray efsanesi olur.
    borozanci:
    -kuddisi müftüoğlu; var mı yokmu belli değildi. demek ki iyi yönetim gösterdi. futbolcular hakemin işini kolaylaştırdı. hakemlik en ufak bir olay olmadı. nerdeyse düdük çalmadan maçı tamamladı.
    bir soru – bir cevap:
    arena ne zaman tıklım tıklım olur?
    fener maçı hariç hiçbir maç bu stadyum dolmaz.
    imparator:
    ligin en kötü takımına karşı, arena’da tek santraforla oynamak neyin nesidir? her zaman gök tanrı yapacak değil değişikliği. beraberlik golü gelince, mecburiyetten elmander’i soktu, arkadan goller geldi. ölüsü olan bir gün ağlarmış, delisi olan her maç. kulübede hocamız değil, delimiz var artık.
    -
    ordakiler:
    -oradakiler için durum çok vahim. maça gittiğime bin pişman oldum. büyük maç haricinde de kolay kolay bir daha gitmem. sradyumdan çıkış 2 dakika, maç bittikten tam 1.5 saat sonra kendimizi metroda bulabildik. tünelde, istasyon haricinde durdu, bu sezon mutlaka birileri metroda ölecek. havasızlıktan geberiyorduk, 40 yaşından büyükler, eğer 30 lira otopark parası vermeyi göze almayıp, devlete güvenerek metroyla dönerim diyorsa sakın maça gitmesin. maça yaya olarak giriş çıkış yok. tek yol metro, yani yerin altındaki yürüyen mezar. bunun dışında tribündeki seyirci takımın çok kötü oyununa rağmen maçtan kopmadı. büyük boşluklar olmasına rağmen, dolu olan yerler üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdi.
    analiz:
    takımın geçen seneden tek farkı, mustafa sarp yerine pitbull’un oynamasıydı. hücumu hiç düşünmeyen bir takıma karşı, takım alışılmış, üzerine yapışmış berbat oyununu oynuyordu. sanki baros’un bilerek kötü oynaması, kovulması, çekip gitmesi üzerine kurulmuştu oyun. tek başına kalmış, zavallı baroş, formsuzluğunun da etkisiyle kaybolup gitti. orhan ak’lı, cihan haspolatlı’lı takımın, sahaya 4 forvetle, hakan, ümit, hasan kabze, necati ilk 11 iyle çıktığı maçları hatırlarım. koskoca fatih terim, arena’da, samsunspor’a karşı bile sadece baros’la gol arıyor, akıl alacak gibi değil.
    takım durarak oynuyor, orta sahada tek pas bağlantısı yapan futbolcu melo. selçuk inan, beklediğimiz büyük oyunlarını bakalım ne zaman ortaya koyacak? servet çetin’siz bir maça çıktık, kendisini hiç aramadık, rahat olsun. üstelik kendisi gibi diğer kazmanın, kazmalık yapmasına rağmen. sabır edelim, duacı olalım, servet biraz daha istirahat etsin, hayırlısıyla gökhan zan’da takımdan ayrı çalışmalara başlayınca takım ideal defans düzenine kavuşmuş olur. sabri kontenjan senatörü gibi oynadı. dağlara taşlara şut çekmedi, kötü orta yapmadı, çünkü hiç orta yapmadı. olmasa da olurdu, maçtan sonra üçlü çektirerek günü tamamladı. takımın tek galatasaraylı futbolcusu olarak kredisini sürdürdü.
    hakan balta beklenen ruhsuz futbolunu oynadı. geçen hafta çağlar’ı gördükten sonra sol tarafımızın balta ile ruh çağırmasına razıyız. önüne transfer edilen riera, arda’nın tek bacağı bile etmez. takım gol atmak için her hangi bir taktik üretemiyor. bu yüzden gol kişisel becerilere kalmış. nitekim uzaktan melo’nun muhteşem şutu tabelayı değiştirdi.
    hastalık devam ediyor, kaleye gelen ilk topun gol olması hastalığı. muslera bir ilk yarı maçlarını tamamlayıp en azından bir tur atması, futbolcuları tanıması lazım. mustafa sarp’ın futbolcu olmadığını biri ona söyleseydi, o gölü yemezdi. ne yapsın, normal bir futbolcu o pozisyonda soluna doğru şut çekerdi o da kurtarırdı. o pozisyon dışında top gelmedi, kendisine verilen pasları ise en çabuk şekilde pas olarak kullandı. ne var ki ufoluji’ye verdiğinde sorun yok da, gökhan zan’a pas verirse saatli bomba.
    galatasaray iğrenç futbol oynadığı bir maçı 3-1 kazandı. maçtan hiç zevk almadım, bir de maçtan sonra metroda kalbim sıkıştı, maça gitmeyen, uzakta olan, arena’da ah bende olsam diyen varsa sakın üzülmesin. ben eşek gibi pişman oldum maça gittiğime. geçen hafta 2-0 yenildik, bu maç 3-1 yendik. bana göre bu maçta çok daha kötü oynadık. bu gidişle bu sezon çok az gol atarız, servet ve gökhan’la da gol yemeden bir maçı bitirmemiz çok zor.
    futbol dilenmeye devam, belki bir daha ki maç duamız kabul olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın