1715
bir teknik direktör. öyle derinlemesine analiz mektubu yazar gibi değil de, kendisine şunları şunları söylemek istiyorum, belki okur;
yok sayko engin yok sorunlu kazım yok efendim deli melo.. hepsi düzelir, hepsi hallolur ona şüphem yok; ama sen en güzel yıllarımın, en güzel finallerimin teknik direktörü olarak 60 yaşına girmişsen sevgili hocam, imparatorluğa, sinyor terim'liğe erişmiş, milli takıma futbol anlamında büyük bir saygınlık kazandırmışsan, kusura bakma ama adına dostluk maçı denen bir özel maçta böyle çıldırmaya hakkın yok!.. yunan futbolcuların dostça davranmadığı açık; fakat daha yeni 1. kaptan olarak sahaya çıkarttığın futbolcunun hatası yüzünden ve onun gözü önünde ve hatta herkesin gözü önünde böyle agresifleşemezsiniz. biliyorum sabri evladınız gibi; ama aslında en yakınımızdakilere herkesten daha fazla saygı göstermek gerektiği düsturunu size öğretmek haddimize düşmediğine göre; üstelik bu konuda seminer verecek kadar düzeyli olduğunuz açıkken bu gerginliğin sebebi nedir sayın hocam?
sabri'nin her şeyi aynı anda yapmak isterken hiçbir şey yapamayan bir çocuğa benzediğini herkesten iyi bildiğiniz halde, ona ümit milli takımın kaptanıyken oynadığı 10 numaralı, sakin ve akıllı sabri'yi telkin edeceğiniz halde yedek kulübesinde sinirden çıldırmak, dövünmek nedir hocam? ve üstelik tam göremedim ama medyada yer alan "gözlük fırlatma" hadisesi ne demek sevgili hocam? gören de adam şampiyonlar ligi finalinde yüzde yüzlük pozisyonu kaçırdı sanacak. kendi üstün çabasıyla, zar zor kaptığı topları panikle olumsuz kullandı her zamanki gibi sabri; zaten bir olumlu kullanabilseydi arda'dan önce gitmişti ispanya'ya, ondaki kondisyon ve çabukluk arda'da olsaydı en az bir uefa kupamız daha olabilirdi şimdi.
acaba morinho gibi takımı ateşleme taktiği olarak mı yapıyorsunuz diyeceğim; ama hazırlık maçı olduğundan bu ihtimal çok düşük geliyor. e artık siz de o 15 yıl önceki siz olmadığınıza göre... neden bu gerginlik? biliyorum ve eminim ki neşeli, babacan ve bilge bir futbol insanı olarak antrenmanlarda buna uygun davranıyorsunuz; ama lütfen artık maçlarda da aynı özenle daha sakin olun hocam. çünkü sizden alacağı enerjiyle sahada yüksek voltajla gezinen futbolcular istemiyoruz. elbette hırslı ve baskıcı bir anlayışla futbol oynayan ve topla oynamaktan zevk alan coşkulu bir galatasaray takımı istiyoruz ve bunun için her şeyden önce daha kontrollü olun lütfen. bunu şunun için söylüyorum, takım bir gün şampiyonlar ligi kupasını kaldırdığında, o özel ve eşsiz anda, başka bir teknik direktörü takımın başında görmek sizi orada görmek kadar anlamlı olmayacak. en azından eşi dostu, babası, dedesi, amcası, ninesi galatasaraylı bir taraftar olarak benim ve çevrem için durum böyle. saygılar, hürmetler değerli hocam.
yok sayko engin yok sorunlu kazım yok efendim deli melo.. hepsi düzelir, hepsi hallolur ona şüphem yok; ama sen en güzel yıllarımın, en güzel finallerimin teknik direktörü olarak 60 yaşına girmişsen sevgili hocam, imparatorluğa, sinyor terim'liğe erişmiş, milli takıma futbol anlamında büyük bir saygınlık kazandırmışsan, kusura bakma ama adına dostluk maçı denen bir özel maçta böyle çıldırmaya hakkın yok!.. yunan futbolcuların dostça davranmadığı açık; fakat daha yeni 1. kaptan olarak sahaya çıkarttığın futbolcunun hatası yüzünden ve onun gözü önünde ve hatta herkesin gözü önünde böyle agresifleşemezsiniz. biliyorum sabri evladınız gibi; ama aslında en yakınımızdakilere herkesten daha fazla saygı göstermek gerektiği düsturunu size öğretmek haddimize düşmediğine göre; üstelik bu konuda seminer verecek kadar düzeyli olduğunuz açıkken bu gerginliğin sebebi nedir sayın hocam?
sabri'nin her şeyi aynı anda yapmak isterken hiçbir şey yapamayan bir çocuğa benzediğini herkesten iyi bildiğiniz halde, ona ümit milli takımın kaptanıyken oynadığı 10 numaralı, sakin ve akıllı sabri'yi telkin edeceğiniz halde yedek kulübesinde sinirden çıldırmak, dövünmek nedir hocam? ve üstelik tam göremedim ama medyada yer alan "gözlük fırlatma" hadisesi ne demek sevgili hocam? gören de adam şampiyonlar ligi finalinde yüzde yüzlük pozisyonu kaçırdı sanacak. kendi üstün çabasıyla, zar zor kaptığı topları panikle olumsuz kullandı her zamanki gibi sabri; zaten bir olumlu kullanabilseydi arda'dan önce gitmişti ispanya'ya, ondaki kondisyon ve çabukluk arda'da olsaydı en az bir uefa kupamız daha olabilirdi şimdi.
acaba morinho gibi takımı ateşleme taktiği olarak mı yapıyorsunuz diyeceğim; ama hazırlık maçı olduğundan bu ihtimal çok düşük geliyor. e artık siz de o 15 yıl önceki siz olmadığınıza göre... neden bu gerginlik? biliyorum ve eminim ki neşeli, babacan ve bilge bir futbol insanı olarak antrenmanlarda buna uygun davranıyorsunuz; ama lütfen artık maçlarda da aynı özenle daha sakin olun hocam. çünkü sizden alacağı enerjiyle sahada yüksek voltajla gezinen futbolcular istemiyoruz. elbette hırslı ve baskıcı bir anlayışla futbol oynayan ve topla oynamaktan zevk alan coşkulu bir galatasaray takımı istiyoruz ve bunun için her şeyden önce daha kontrollü olun lütfen. bunu şunun için söylüyorum, takım bir gün şampiyonlar ligi kupasını kaldırdığında, o özel ve eşsiz anda, başka bir teknik direktörü takımın başında görmek sizi orada görmek kadar anlamlı olmayacak. en azından eşi dostu, babası, dedesi, amcası, ninesi galatasaraylı bir taraftar olarak benim ve çevrem için durum böyle. saygılar, hürmetler değerli hocam.