12
--- alıntı ---
yılların efes pilsen’i tapdk’nın kararıyla anadolu efes oldu. bazı gazeteler haberi efes pilsen kendine önerilen isimlerden anadolu efes’i seçti şeklinde verdi ama sağlık olsun, biz onları böyle sevmedik zaten. çok acaip geliyor gönül verdiğim efes pilsen’e anadolu efes demek, dilim dönmüyor. malum yasa ilk çıktığında twitter’dan kendi çapımda isim önersinde bulunmuştum, ilk aklıma gelen isim anadolu efes’ti. hatta ben olayı daha da ileri taşıyarak kulübün merkezini izmir’e taşımasını, ülke çapındaki bütün sponsorluklarını çekmesini falan da yazmıştım. bu tip tepkilerle belki efes pilsen’in ülke basketboluna kattıkları gözle görünür hale gelirdi. milli takım bazında ilk büyük turnuva başarımız ülkemizde düzenlediğimiz 2001 avrupa basketbol şampiyonası ikinliği. o takımın temeli efes pilsen alt yapısı ve orda parlamış oyuncular. biraz daha geriye gidersek erman kunter’in fransa’daki avrupa basketbol şampiyonasında çeyrek final oynamış takımını görürüz ki, bu takımın da temel yapı taşları efes pilsen kaynaklıdır. geriye dönüp baktığımızda milli takım ne zaman başarılı olduysa efes pilsen’in de başarılı olduğu dönemlere denk gelir, son dönem hariç. son dönemin günahları ortada, başka zaman değiniriz o konuya.
takip edenler bilir yasa çıkınca efes pilsen’e ismini değiştirmesi konusunda tebligat çekildi. kulübün önünde iki seçenek vardı ya ismini değiştirecek yada 40 yıllık gelenek kapısına kilit vuracaktı. efes pilsen tapdk’ya 2 isim önerdi, yine takip edenler bilir tapdk bu isim önerilerine tam 2,5 ay önce dönmeliydi ama resmen salladılar. sonunda anadolu efes isminde karar kılındı. bu süreç ne kadar uzarsa o kadar kötü çünkü ortada bir belirsizlik oluyor. oyuncular sahaya konsatre olamıyor, yöneticiler önlerini göremiyor. amaç yasanın gereğini yerine getirmek olsa, amaç üzüm yemek olsa isim mevzusu 1 haftada çözülürdü. aslında amaç türk basketboluna katkı olsa isim mevzusu ortaya bile çıkmazdı ama neyse.
bazen düşünüyorum, tuncay özilhan olsam napardım? ben ya kulübü farklı bir lige taşımanın yolunu arardım, yada bütün faaliyetlerimi sonlandırıp yurt dışında bir kulübe sponsor olurdum. mesela efes pilsen partizan gibi bir yapıyla euroleague’de yine yer alırdım. bir insan düşünün hayali olan bir takım kuruyor. bu takım ilk 3 yılında betonda antrenman yapıyor, tahta potalarla! bir klisenin bahçesini kiralıyorlar ve bütün zorluklara göğüs gerip imkansızlıklarla, rakiplerle mücadele ede ede bugünlere geliyor. geçmişten bugüne rakiplerine göz atalım, müessese kulüplerine bakalım. eczacıbaşı, paşabahçe, tofaş, ülker.. hangisi var bugün? herkes kolayı seçti, tuncay özilhan ve ekibi ülkeye koraç kupası ve avrupa’nın en büyük kupasında 2 final four getirdi. bütün bunların karşılığı kapatılma tehditli isim değişikliği mi? sevdiğim gazeteci bir arkadaşımla konuştum ilk yasa çıktığında, şirketlerinin her sene futsal ligine katıldığını ama efes pilsen’in bu sene sponsorluğunu çekmesiyle turnuvanın düzenlenemediğini söyledi. bu küçücük bir tepkiydi, devamı gelse gerçekten ülke sporu ağır darbe alır. 2 genç arkadaş bundan 40 yıl önce bir hayal kuruyor, gidip dünyayı izliyorlar takım yapılarını ele alıyorlar ve daha sonra evlatları gibi emek verdikleri efes pilsen’i kuruyor. bu adamlara kurdukları takımın bir taraftarı olarak teşekkür ediyorum, teşekkürler sayın tuncay özilhan ve sayın pano natof.
herkes 95 olaylı aris finalini, 96 koraç kupasını, 2000 ve 2001 final four üçüncülüklerini unutmuş olabilir ancak biz gerçek taraftarlar unutmadık. efsane efes pilsen’i unutmadık ve asla unutmayacağız. adı ne olursa olsun bizim için efes pilsen, artık daha yüksek sesle efes pilsen.
--- alıntı ---
http://boyalialan.com/2011/05/12/anadolu-efes/
yılların efes pilsen’i tapdk’nın kararıyla anadolu efes oldu. bazı gazeteler haberi efes pilsen kendine önerilen isimlerden anadolu efes’i seçti şeklinde verdi ama sağlık olsun, biz onları böyle sevmedik zaten. çok acaip geliyor gönül verdiğim efes pilsen’e anadolu efes demek, dilim dönmüyor. malum yasa ilk çıktığında twitter’dan kendi çapımda isim önersinde bulunmuştum, ilk aklıma gelen isim anadolu efes’ti. hatta ben olayı daha da ileri taşıyarak kulübün merkezini izmir’e taşımasını, ülke çapındaki bütün sponsorluklarını çekmesini falan da yazmıştım. bu tip tepkilerle belki efes pilsen’in ülke basketboluna kattıkları gözle görünür hale gelirdi. milli takım bazında ilk büyük turnuva başarımız ülkemizde düzenlediğimiz 2001 avrupa basketbol şampiyonası ikinliği. o takımın temeli efes pilsen alt yapısı ve orda parlamış oyuncular. biraz daha geriye gidersek erman kunter’in fransa’daki avrupa basketbol şampiyonasında çeyrek final oynamış takımını görürüz ki, bu takımın da temel yapı taşları efes pilsen kaynaklıdır. geriye dönüp baktığımızda milli takım ne zaman başarılı olduysa efes pilsen’in de başarılı olduğu dönemlere denk gelir, son dönem hariç. son dönemin günahları ortada, başka zaman değiniriz o konuya.
takip edenler bilir yasa çıkınca efes pilsen’e ismini değiştirmesi konusunda tebligat çekildi. kulübün önünde iki seçenek vardı ya ismini değiştirecek yada 40 yıllık gelenek kapısına kilit vuracaktı. efes pilsen tapdk’ya 2 isim önerdi, yine takip edenler bilir tapdk bu isim önerilerine tam 2,5 ay önce dönmeliydi ama resmen salladılar. sonunda anadolu efes isminde karar kılındı. bu süreç ne kadar uzarsa o kadar kötü çünkü ortada bir belirsizlik oluyor. oyuncular sahaya konsatre olamıyor, yöneticiler önlerini göremiyor. amaç yasanın gereğini yerine getirmek olsa, amaç üzüm yemek olsa isim mevzusu 1 haftada çözülürdü. aslında amaç türk basketboluna katkı olsa isim mevzusu ortaya bile çıkmazdı ama neyse.
bazen düşünüyorum, tuncay özilhan olsam napardım? ben ya kulübü farklı bir lige taşımanın yolunu arardım, yada bütün faaliyetlerimi sonlandırıp yurt dışında bir kulübe sponsor olurdum. mesela efes pilsen partizan gibi bir yapıyla euroleague’de yine yer alırdım. bir insan düşünün hayali olan bir takım kuruyor. bu takım ilk 3 yılında betonda antrenman yapıyor, tahta potalarla! bir klisenin bahçesini kiralıyorlar ve bütün zorluklara göğüs gerip imkansızlıklarla, rakiplerle mücadele ede ede bugünlere geliyor. geçmişten bugüne rakiplerine göz atalım, müessese kulüplerine bakalım. eczacıbaşı, paşabahçe, tofaş, ülker.. hangisi var bugün? herkes kolayı seçti, tuncay özilhan ve ekibi ülkeye koraç kupası ve avrupa’nın en büyük kupasında 2 final four getirdi. bütün bunların karşılığı kapatılma tehditli isim değişikliği mi? sevdiğim gazeteci bir arkadaşımla konuştum ilk yasa çıktığında, şirketlerinin her sene futsal ligine katıldığını ama efes pilsen’in bu sene sponsorluğunu çekmesiyle turnuvanın düzenlenemediğini söyledi. bu küçücük bir tepkiydi, devamı gelse gerçekten ülke sporu ağır darbe alır. 2 genç arkadaş bundan 40 yıl önce bir hayal kuruyor, gidip dünyayı izliyorlar takım yapılarını ele alıyorlar ve daha sonra evlatları gibi emek verdikleri efes pilsen’i kuruyor. bu adamlara kurdukları takımın bir taraftarı olarak teşekkür ediyorum, teşekkürler sayın tuncay özilhan ve sayın pano natof.
herkes 95 olaylı aris finalini, 96 koraç kupasını, 2000 ve 2001 final four üçüncülüklerini unutmuş olabilir ancak biz gerçek taraftarlar unutmadık. efsane efes pilsen’i unutmadık ve asla unutmayacağız. adı ne olursa olsun bizim için efes pilsen, artık daha yüksek sesle efes pilsen.
--- alıntı ---
http://boyalialan.com/2011/05/12/anadolu-efes/