384
ali ece, kanat atkaya, bülent timurlenk, uğur meleke gibi akıl tayfası geri planda kalıp; reha muhtar, rıdvan dilmen, şansal büyüka, ahmet çakar geri kafalı adamlar tarafından yönetildikçe her şeyi manipüle edecekler, ediyorlar da.
reyting uğruna yapmayacakları şebeklik olmayan, futbolun kitabını yazmış gibi; kendi bildiklerinden farklı bir şey deneyen herkesi eleştiren, kötü durumdaki bir kulübün üzerinde akbaba misali gezerek, "bir tekme de biz nasıl vururuz" diye düşünmekten etrafa salya saçan bu geri kafalı herifler, galatasaray'ı çok ciddi bir şekilde etkilemiştir son yıllarda. daha da trajik olan, malesef bu adamları izleyip gaza gelen tonla galatasaray taraftarı olması.
korunamıyoruz bu mikroptan. rijkaard geliyor, sabır yeminleri ediyoruz, arkasında duralım diyoruz; fakat bu adamların "4-3-3 de neymiş, b planı yok, türk futboluna uygun değil" gibi argümanları yüzünden o arkasındaki taraftar da , yönetim de vazgeçiyor savunmaktan.
tıkıyamıyoruz kulaklarımızı. her aldığımız yabancı futbolcu itin götüne sokuluyor, galatasaray taraftarının saçlarını beyazlatan yerliler göklere çıkartılıyor. biz yine onlara kanıyoruz. lincoln, keita, misimovic, elano, dos santos "ilk kurbanlar" olarak gönderiliyor; mustafa sarp, hakan balta, barış özbek takımda kalıyor.
bıktım sizin her kariyerli yabancı teknik direktörün başarısız olup gitmesinin ardından büründüğünüz zafer havasından. tiksiniyorum, utanıyorum sizin kendinizi ilah sanmanızdan. rijkaard, del bosque, aragones, schuster geldi geçti "türk futboluna uymadılar" diye. siz çok biliyorsunuz ya her şeyi, ne gerek var bu adamlara? o yüzden 100 senedir tek kupayı galatasaray getirdi memlekete, o yüzden avrupa ülkelerinde bizim ligin özeti bile verilmiyor.
galatasaray şu adamlara inat, kulaklarını tamamen tıkayıp şampiyonluklar yaşayamazsa, gözlerim açık gidecek. daha önce de yaptık bunu ama, hiç olmadığı kadar iştahlı istiyorum bu kez. "hayır kardeşim siz bir bok bilmiyorsunuz, al işte kanıtı" dercesine bir şampiyonluk... lütfen galatasaray.
reyting uğruna yapmayacakları şebeklik olmayan, futbolun kitabını yazmış gibi; kendi bildiklerinden farklı bir şey deneyen herkesi eleştiren, kötü durumdaki bir kulübün üzerinde akbaba misali gezerek, "bir tekme de biz nasıl vururuz" diye düşünmekten etrafa salya saçan bu geri kafalı herifler, galatasaray'ı çok ciddi bir şekilde etkilemiştir son yıllarda. daha da trajik olan, malesef bu adamları izleyip gaza gelen tonla galatasaray taraftarı olması.
korunamıyoruz bu mikroptan. rijkaard geliyor, sabır yeminleri ediyoruz, arkasında duralım diyoruz; fakat bu adamların "4-3-3 de neymiş, b planı yok, türk futboluna uygun değil" gibi argümanları yüzünden o arkasındaki taraftar da , yönetim de vazgeçiyor savunmaktan.
tıkıyamıyoruz kulaklarımızı. her aldığımız yabancı futbolcu itin götüne sokuluyor, galatasaray taraftarının saçlarını beyazlatan yerliler göklere çıkartılıyor. biz yine onlara kanıyoruz. lincoln, keita, misimovic, elano, dos santos "ilk kurbanlar" olarak gönderiliyor; mustafa sarp, hakan balta, barış özbek takımda kalıyor.
bıktım sizin her kariyerli yabancı teknik direktörün başarısız olup gitmesinin ardından büründüğünüz zafer havasından. tiksiniyorum, utanıyorum sizin kendinizi ilah sanmanızdan. rijkaard, del bosque, aragones, schuster geldi geçti "türk futboluna uymadılar" diye. siz çok biliyorsunuz ya her şeyi, ne gerek var bu adamlara? o yüzden 100 senedir tek kupayı galatasaray getirdi memlekete, o yüzden avrupa ülkelerinde bizim ligin özeti bile verilmiyor.
galatasaray şu adamlara inat, kulaklarını tamamen tıkayıp şampiyonluklar yaşayamazsa, gözlerim açık gidecek. daha önce de yaptık bunu ama, hiç olmadığı kadar iştahlı istiyorum bu kez. "hayır kardeşim siz bir bok bilmiyorsunuz, al işte kanıtı" dercesine bir şampiyonluk... lütfen galatasaray.