674
şimdiye kadar yazdıklarımdan başka sadece 4 şey yazacağım.
1- hayatımda hiç bir zaman hakemle işim olmamıştı. hakem hatasıyla çok maç kaybettiğimizi, kazandığımızı gördüm. en güvendiğim, en sevdiğim hakem ise fırat aydınus'tu. iki senedir takıma, hocalara, hagi'lere söylemediğim laf kalmadı, bir takım nasıl tere yağdan kıl çeker gibi mahvedilirin en büyük dersini gösterdi. yüzlerce kamera varken, pozisyonlarda direk hata yapmazlardı, ofsaytlar, goller, penaltılar, fauller, hepsi kara kaplı kitaba, aziznameye uygun olacaktı. şu fenerbahçe'nin o galatasaray'ı yenmesine imkan yoktu. ilk yarım saatte takımın iki stoperine olmayan faullerden sarı kart göstererek, savunmanın direncini kırdı. fenerbahçe'nin tek silahı alex'in 2 duran toptan birini gol yaptırdığını en iyi fırat biliyordu. özer hurmacı yerine, 1-0 mağlupken kadıköy'de ayhan olsaydı, hakeme koyduğu göğüsten sonra direk kırmızıydı, ve muhtemel bir hezimet yerine bir kez daha yenilerek köpeklere maskara olmaya devam ettirdi. tam bir o.ç. imişsin fırat aydınus, en sevdiğim hakemdin, şimdi ilk ve tek nefret ettiğim hakemsin, kına yak.
2- böyle maçlarda yabancılara asla güvenmem. hatta ben olsam hiç birini oynatmam. maçın sonunda fırat aydunus'un üzerine fener forması atıp atılmış. galatasaray başkanından beklediğim hareketi yapmış. teşekkürler milan baros. galatasaray kaptanının yapmadığı, yapamayacağı direnişi yaptığın için, galatasaraylılığını tescil ettiğin için, yenildiğine ağladığın için.
3- arda turan, galatasaray kaptanı uzun bir aradan sonra, uzun yıllardan sonra, arene'daki ilk fener maçında, takım 1-0 galipken, olası bir hezimete katkıda bulunması, tarihe geçmesi muhtemelken oyuna girer firmez, maç oynanırken, gökhan gönül'le şakalaşıp sarıldın, konuştun ya. benim için bittin oğlum, şimdi git mesut özil'den daha büyük futbolcu ol. şimdi git emre belezoğlu'yla, semih'le, gökhan gönül'le kadeh tokuştur. galatasaray kaptanı, o maçtan mağlup çıkarmıydı, adam olsaydı, kaptan olsaydı.
4- daha 1 ay önce, her maçı 120 dakika oynayan kewell, en güzel duygularımızın amına koyup, takımda kalan kewell. emekli orgeneral kewell. ayakta duramayan, 10 metre şut atamayan bitik kewell, bir önceki maçın yıldızı pino'ya tercih edilen eski büyük futbolcu kewell, bir daha gözüm görmesin lan seni, defol hıyar. sen varsın diye kim bilir hangi futbolcuyu izleyemedik, alamadık. tek başına koca takımın amına koydun, hem de hiç hissettirmeden. ilk geldiğinde yazdığım yazı şahidimdir, seni ben hiç sevmedim zaten.
yılan, çakal, akbaba ormanda gezintiye çıkmışlar, kamplumbağaya sen de gel demişler. bir şimşek,bir gök gürültüsü başlamış. yılan; beyler birazdan yağmur başlayacak, ben araziye uyup, şuşu kayanın dibine kıvrılırım bana bi bok olmaz. çakal; valla ben bir şimşek daha çıkarsa, şu tepeye çıkar bir kovuk bulurum kendime. akbaba; en kolay benim işim uçar gider, saklanır yırtarım. kamplumbağaya sormuşlar, sen ne yapacaksın diye. ulan bende sizi adam sanıp, sizle beraber yola çıkmıştım. demiş.
hagi; sana ilk defa bu maç kızamıyorum. arda'yı, kewell'i adam sanıp 1-0 galip takıma soktuğun için.
1- hayatımda hiç bir zaman hakemle işim olmamıştı. hakem hatasıyla çok maç kaybettiğimizi, kazandığımızı gördüm. en güvendiğim, en sevdiğim hakem ise fırat aydınus'tu. iki senedir takıma, hocalara, hagi'lere söylemediğim laf kalmadı, bir takım nasıl tere yağdan kıl çeker gibi mahvedilirin en büyük dersini gösterdi. yüzlerce kamera varken, pozisyonlarda direk hata yapmazlardı, ofsaytlar, goller, penaltılar, fauller, hepsi kara kaplı kitaba, aziznameye uygun olacaktı. şu fenerbahçe'nin o galatasaray'ı yenmesine imkan yoktu. ilk yarım saatte takımın iki stoperine olmayan faullerden sarı kart göstererek, savunmanın direncini kırdı. fenerbahçe'nin tek silahı alex'in 2 duran toptan birini gol yaptırdığını en iyi fırat biliyordu. özer hurmacı yerine, 1-0 mağlupken kadıköy'de ayhan olsaydı, hakeme koyduğu göğüsten sonra direk kırmızıydı, ve muhtemel bir hezimet yerine bir kez daha yenilerek köpeklere maskara olmaya devam ettirdi. tam bir o.ç. imişsin fırat aydınus, en sevdiğim hakemdin, şimdi ilk ve tek nefret ettiğim hakemsin, kına yak.
2- böyle maçlarda yabancılara asla güvenmem. hatta ben olsam hiç birini oynatmam. maçın sonunda fırat aydunus'un üzerine fener forması atıp atılmış. galatasaray başkanından beklediğim hareketi yapmış. teşekkürler milan baros. galatasaray kaptanının yapmadığı, yapamayacağı direnişi yaptığın için, galatasaraylılığını tescil ettiğin için, yenildiğine ağladığın için.
3- arda turan, galatasaray kaptanı uzun bir aradan sonra, uzun yıllardan sonra, arene'daki ilk fener maçında, takım 1-0 galipken, olası bir hezimete katkıda bulunması, tarihe geçmesi muhtemelken oyuna girer firmez, maç oynanırken, gökhan gönül'le şakalaşıp sarıldın, konuştun ya. benim için bittin oğlum, şimdi git mesut özil'den daha büyük futbolcu ol. şimdi git emre belezoğlu'yla, semih'le, gökhan gönül'le kadeh tokuştur. galatasaray kaptanı, o maçtan mağlup çıkarmıydı, adam olsaydı, kaptan olsaydı.
4- daha 1 ay önce, her maçı 120 dakika oynayan kewell, en güzel duygularımızın amına koyup, takımda kalan kewell. emekli orgeneral kewell. ayakta duramayan, 10 metre şut atamayan bitik kewell, bir önceki maçın yıldızı pino'ya tercih edilen eski büyük futbolcu kewell, bir daha gözüm görmesin lan seni, defol hıyar. sen varsın diye kim bilir hangi futbolcuyu izleyemedik, alamadık. tek başına koca takımın amına koydun, hem de hiç hissettirmeden. ilk geldiğinde yazdığım yazı şahidimdir, seni ben hiç sevmedim zaten.
yılan, çakal, akbaba ormanda gezintiye çıkmışlar, kamplumbağaya sen de gel demişler. bir şimşek,bir gök gürültüsü başlamış. yılan; beyler birazdan yağmur başlayacak, ben araziye uyup, şuşu kayanın dibine kıvrılırım bana bi bok olmaz. çakal; valla ben bir şimşek daha çıkarsa, şu tepeye çıkar bir kovuk bulurum kendime. akbaba; en kolay benim işim uçar gider, saklanır yırtarım. kamplumbağaya sormuşlar, sen ne yapacaksın diye. ulan bende sizi adam sanıp, sizle beraber yola çıkmıştım. demiş.
hagi; sana ilk defa bu maç kızamıyorum. arda'yı, kewell'i adam sanıp 1-0 galip takıma soktuğun için.