749
senelerce kazma vurulmasını bekledik. ha bugün ha yarın derken seneler geldi geçti. bu seneler geçip giderken de askerlik geldi çattı. hep dua ettim "allahım ben askerdeyken veda etmeyelim ali sami yen'e, yeni stadın açılışın da orada olmam lazım allahım" dedim. sağolsunlar stadyum işi uzadıkça benim askerlikte uzadı. askerliğimi ona göre yapmak istiyordum. tabi bunda okulunda etkisi oldu. neyse zaman akıp giderken "ulan a.q. bunların stad felan yapacakları yok ben en iyisi gidip geleyim tertip olarak olmasa da yaş bakımından dede gibi gitmeyelim" dedim. zaten okulda bitmişti gidiverdim. kısa dönem yani 6 ay askerlik yaptım. bunların 6 ayda stadı yapacak halleri yoktu ya. zaten olimpiyat stadı araya girince projeler geri planda kalmıştı. askerlik bitti biraz da ah olimpiyatta maç oynamaya devam ettik. sonra tekrar geri geldik ali sami yen'e. seneler yine geçti ve en sonunda yeni stadyum yapıldı ali sami yen'e veda vakti geldi. ama bende heyecandan çok üzüntü vardı. ister senelerdir kazma vurulacak denerek oyalanmamızdan kaynaklandı diyin ister veda sezonumuzda takımın halinden diyin. yeni stadın sevincini bile tam olarak yaşayamadım. veda ederken böyle bir takım olmamalıydı o ali sami yen'in çimlerinde. sanki ona inat yenildi bu takım o çimlerde. şimdilerde keşke bu sene askere gitseydim de bu vahim durumun en azından canlı şahidi olmasaydım diyorum. ne diyim bize bunları yaşatanın "dahi anlamındaki de" ile birlikte allah belasını versin.
(bkz: seni yıkacak dozerin)
(bkz: seni yıkacak dozerin)