57
23 ocak 2011 galatasaray sivasspor maçı'nda gördüğüm kadarıyla söylüyorum:
alkışlarıyla,
güney tribünün önünde oynayan hücum oyuncularımızı; ya da kalecimiz ve defans oyuncularımızı motive eden.
ıslıklarıyla,
rakip takım kalecisi ve hücum oyuncularına baskı uygulamaya çalışan tribündür.
şahsi kanaatim, takıma destek; bağırıp şarkılar söylemeyle değil; ıslık ve alkışın yerli yerinde kullanılması ile olur...
tezahüratların, bestelerin, şarkıların da etkisi azımsanamaz. ama bunu yapan tribünlerimiz zaten mevcut.
güney tribün bunu başarır ve bu alışkanlığı getirirse çok iyi olur çok da güzel olur.
rakip takım hücuma kalkıyor, top kapıyor; biz hala tezahüratlar yapıyor, şarkılar söylüyoruz...
ıslıklama; o adamlara o sahayı dar etme alışkanlığı kazanmamız lazım...
güney tribün bunu çok iyi yapıyor en azından...
ve bunun azımsanmayacak bir önemi var.
alkışlarıyla,
güney tribünün önünde oynayan hücum oyuncularımızı; ya da kalecimiz ve defans oyuncularımızı motive eden.
ıslıklarıyla,
rakip takım kalecisi ve hücum oyuncularına baskı uygulamaya çalışan tribündür.
şahsi kanaatim, takıma destek; bağırıp şarkılar söylemeyle değil; ıslık ve alkışın yerli yerinde kullanılması ile olur...
tezahüratların, bestelerin, şarkıların da etkisi azımsanamaz. ama bunu yapan tribünlerimiz zaten mevcut.
güney tribün bunu başarır ve bu alışkanlığı getirirse çok iyi olur çok da güzel olur.
rakip takım hücuma kalkıyor, top kapıyor; biz hala tezahüratlar yapıyor, şarkılar söylüyoruz...
ıslıklama; o adamlara o sahayı dar etme alışkanlığı kazanmamız lazım...
güney tribün bunu çok iyi yapıyor en azından...
ve bunun azımsanmayacak bir önemi var.