764
geldiğinden beri ne kendi mevkiğinde oynayabildi, ne de doğru-düzgün pas yapan adamlarla oynayabildi. belli ki ülkeye de alışamadı. buna rağmen ne basın önünde hocasını eleştirdi, ne takım arkadaşlarına küfretti, ne de saha içinde rakibine tekme atmaya kalktı.
duygusallığı bir kenara bırakırsak, hagi'nin antrenörlük yeteneğinin galatasaray seviyesinde olmadığı bir gerçek. ancak bu noktada suçlu hagi'den çok adnan polat'ın deyimiyle işinde çok başarılı olan bulunmaz hint kumaşı adnan sezgin'in başında bulunduğu futbol şubesidir. lincoln sorunlu, keita sorunlu, elano sorunlu, misimovic sorunlu... uzar gider bu böyle.
öte yandan bu isimler sorunlu lanse edip takıma herşeyini vermemekle itham eden bu yöneticiler ve onların yandaşı medyaya göre ise servet, mustafa, barış gibileri takıma herşeyini verir. servet kendine güvenilmediği için sorunludur ve basın önünde konuşması normaldir, mustafa fanatik galatasaraylı olduğu için saha içinde takım arkadaşına küfür edebilir ya da barışın rakibine tekme atması galatasaraya yakışır.
sonuç olarak artık galatasarayda bir gelenek oluştu. sorunlar baş gösterdiğinde önce antrenörler sonra da yabancı yıldızlar sorumlu tutuluyor. içerdeki yeniçeri ocağı ve basını kışkırtmaları başarısız yöneticilerle birleşince lincolnün, keitanın, elanonun ya da misimovicin günah keçisi ilan edilmesi kaçınılmaz oluyor. ne diyelim bir yıldızdan daha doğru dürüst faydalanamazken asıl cezalandırılması gerekenler floryanın 5 kapısındanda girmeye devam ediyor!!!
duygusallığı bir kenara bırakırsak, hagi'nin antrenörlük yeteneğinin galatasaray seviyesinde olmadığı bir gerçek. ancak bu noktada suçlu hagi'den çok adnan polat'ın deyimiyle işinde çok başarılı olan bulunmaz hint kumaşı adnan sezgin'in başında bulunduğu futbol şubesidir. lincoln sorunlu, keita sorunlu, elano sorunlu, misimovic sorunlu... uzar gider bu böyle.
öte yandan bu isimler sorunlu lanse edip takıma herşeyini vermemekle itham eden bu yöneticiler ve onların yandaşı medyaya göre ise servet, mustafa, barış gibileri takıma herşeyini verir. servet kendine güvenilmediği için sorunludur ve basın önünde konuşması normaldir, mustafa fanatik galatasaraylı olduğu için saha içinde takım arkadaşına küfür edebilir ya da barışın rakibine tekme atması galatasaraya yakışır.
sonuç olarak artık galatasarayda bir gelenek oluştu. sorunlar baş gösterdiğinde önce antrenörler sonra da yabancı yıldızlar sorumlu tutuluyor. içerdeki yeniçeri ocağı ve basını kışkırtmaları başarısız yöneticilerle birleşince lincolnün, keitanın, elanonun ya da misimovicin günah keçisi ilan edilmesi kaçınılmaz oluyor. ne diyelim bir yıldızdan daha doğru dürüst faydalanamazken asıl cezalandırılması gerekenler floryanın 5 kapısındanda girmeye devam ediyor!!!
