127
gökmen abi beşiktaş ile oynanan bir maçla jübile yapmıştı. akademi adı verilen bulgar takımı ile gökmen abi'nin jübilesinden bir kaç gün önce yapılan sezon açılışında oynamıştık. evet 1-0 yenildik.
bu gökmen abi konusunda kısa bir süre önce #510067 nolu entryimde şöyle bir şey yazmıştım;
-----alıntı-----
başka bir önemli detay gökmen abi;
yeri gelmişken iki kelam edelim. ayıdır mayıdır ama hiç bir eski hakem, futbolcu veya taraftardan gökmen abi'nin gereksiz yere terbiyesizlik yaptığına ilişkin anekdot duyamazsınız. delirtirsen ibiğini sökerdi fakat anlamsız hareketlerde bulunmaz ve böyle bir şey olduğunda da daima karşısında olurdu. zaten gökmen abi'yi kızdırmaya kimsenin götü yemezdi. iddia ediyorum, galatasaray'da oynamış en kuvvetli futbolcudur. rambo yusuf bile ondan sonra gelir. işte bu olayda hakemin önüne geçen ve futbolcular dahil olmak üzere herkesi saha dışına sepetleyip hakemi daha kötü durumdan kurtaran büyük centimen gökmen abi'dir.
bir detay daha;
bu maç gökmen abi'nin sondan bir önceki maçıdır. bize büyük mutluluk ve sevinçler yaşatmış gökmen abimiz bu maçtan bir kaç gün sonra fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçında resmi olarak son defa galatasarayımız ile sahaya çıkıp aktif futbol hayatını noktaladı. şimdilerde tv de sergilediği profil ile sevilmeyen birisi haline geldiğinin farkındayım ama ne yapayım, elimde değil, ben hala seviyorum bu adamı.
-----alıntı-----
tabi centilmen kelimesi oraya biraz ironi katsın diye idi. çünkü bilindiği üzere lakabı ayı idi abimizin ama şunda ısrarlıyım; gökmen abi haketmeyen kimseye bulaşmayan bir adamdı. zaten kimse de onun bulaşmasına neden olacak bir şey yapmaya cesaret edemezdi o ayrı. türk futbolunda hiç kimseden gökmen özdenak hakkında çok kötü bir anekdot anlattığına şahit olamazsınız. sadece maç içinde kazanma hırsı ile sert oynardı. buna rağmen çok fazla kırmızı kart gördüğünü veya oyundan atıldığını hatırlamıyorum. (önceden kart yoktu) hafızama kazınmış en önemli kırmızı kartı doğan babacan'ın tribünlerden sahaya atlayan biri tarafından tek yumrukta yere düşürüldüğü maçta, maçın ilk 10.dakikasında gördüğü kırmızı karttır. galatasaray'a büyük haksızlıklar yapılıyordu. buna rağmen her hangi bir sezonda gördüğü kırmızı kart sayısının üçü geçtiğini de hiç hatırlamıyorum. ben bunları yazdım orhan cebe nihat özbirgül doğan babacan filan. daha da yazıcam.
kısacası çok uzun yıllardır şampiyon olamamış bir takıma, oynadığı futbol ile bir çok taraftar kazandırmış adamdır. senelerce büyük paralar teklif edilmesine rağmen hiç sağı solu oynamadı ve galatasaray'da futbolu bıraktı. bence istese iki üç yıl daha futbol oynardı. zamanına göre en profesyonel yaşayan adamlardan birisi idi. (evet çapkındı biraz ama beslenme ve idman olayı için söyledim bunu) beslenmesine çok dikkat eder ve idmanlarda inanılmaz çalışırdı. allah vergisi fizikle yapmazsa günah olurdu zaten.
bir şey daha,
akıllara kazınsın diye sık sık tekrarlıyorum. bana göre türkiye liglerinde kafa ile en çok gol atmış futbolcudur. top ayağına gelirse denize yollama ihtimali vardı ama kafasına gelirse gol olma ihitimali çok fazlaydı. attığı gollerin çoğu kafa iledir.
73 te dolmabahçe de atletico madrit'e koysaydı kafayı dünyanın da türkiye'nin de tarihi değişecekti.
bu gökmen abi konusunda kısa bir süre önce #510067 nolu entryimde şöyle bir şey yazmıştım;
-----alıntı-----
başka bir önemli detay gökmen abi;
yeri gelmişken iki kelam edelim. ayıdır mayıdır ama hiç bir eski hakem, futbolcu veya taraftardan gökmen abi'nin gereksiz yere terbiyesizlik yaptığına ilişkin anekdot duyamazsınız. delirtirsen ibiğini sökerdi fakat anlamsız hareketlerde bulunmaz ve böyle bir şey olduğunda da daima karşısında olurdu. zaten gökmen abi'yi kızdırmaya kimsenin götü yemezdi. iddia ediyorum, galatasaray'da oynamış en kuvvetli futbolcudur. rambo yusuf bile ondan sonra gelir. işte bu olayda hakemin önüne geçen ve futbolcular dahil olmak üzere herkesi saha dışına sepetleyip hakemi daha kötü durumdan kurtaran büyük centimen gökmen abi'dir.
bir detay daha;
bu maç gökmen abi'nin sondan bir önceki maçıdır. bize büyük mutluluk ve sevinçler yaşatmış gökmen abimiz bu maçtan bir kaç gün sonra fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçında resmi olarak son defa galatasarayımız ile sahaya çıkıp aktif futbol hayatını noktaladı. şimdilerde tv de sergilediği profil ile sevilmeyen birisi haline geldiğinin farkındayım ama ne yapayım, elimde değil, ben hala seviyorum bu adamı.
-----alıntı-----
tabi centilmen kelimesi oraya biraz ironi katsın diye idi. çünkü bilindiği üzere lakabı ayı idi abimizin ama şunda ısrarlıyım; gökmen abi haketmeyen kimseye bulaşmayan bir adamdı. zaten kimse de onun bulaşmasına neden olacak bir şey yapmaya cesaret edemezdi o ayrı. türk futbolunda hiç kimseden gökmen özdenak hakkında çok kötü bir anekdot anlattığına şahit olamazsınız. sadece maç içinde kazanma hırsı ile sert oynardı. buna rağmen çok fazla kırmızı kart gördüğünü veya oyundan atıldığını hatırlamıyorum. (önceden kart yoktu) hafızama kazınmış en önemli kırmızı kartı doğan babacan'ın tribünlerden sahaya atlayan biri tarafından tek yumrukta yere düşürüldüğü maçta, maçın ilk 10.dakikasında gördüğü kırmızı karttır. galatasaray'a büyük haksızlıklar yapılıyordu. buna rağmen her hangi bir sezonda gördüğü kırmızı kart sayısının üçü geçtiğini de hiç hatırlamıyorum. ben bunları yazdım orhan cebe nihat özbirgül doğan babacan filan. daha da yazıcam.
kısacası çok uzun yıllardır şampiyon olamamış bir takıma, oynadığı futbol ile bir çok taraftar kazandırmış adamdır. senelerce büyük paralar teklif edilmesine rağmen hiç sağı solu oynamadı ve galatasaray'da futbolu bıraktı. bence istese iki üç yıl daha futbol oynardı. zamanına göre en profesyonel yaşayan adamlardan birisi idi. (evet çapkındı biraz ama beslenme ve idman olayı için söyledim bunu) beslenmesine çok dikkat eder ve idmanlarda inanılmaz çalışırdı. allah vergisi fizikle yapmazsa günah olurdu zaten.
bir şey daha,
akıllara kazınsın diye sık sık tekrarlıyorum. bana göre türkiye liglerinde kafa ile en çok gol atmış futbolcudur. top ayağına gelirse denize yollama ihtimali vardı ama kafasına gelirse gol olma ihitimali çok fazlaydı. attığı gollerin çoğu kafa iledir.
73 te dolmabahçe de atletico madrit'e koysaydı kafayı dünyanın da türkiye'nin de tarihi değişecekti.