• 298
    önünden yürüyerek geçerken sanki konuşacakmış gibi olur benimle. yeni açık tarafından yürür insanlar genelde. her seferinde dururum, kafamı kaldırıp bakarım. sanki yüzü yukarıda bana bakıyormuşcasına olur. birden aklıma maçlar, arkadaşlar gelir. işim aceleyse bile dururum kısa da olsa. saygı göstermeden olmaz. dile gelir, elinin tersini çarpar mabet.

    yukarıdan arabayla geçiyorsam zaten her seferinde gözümü alamam, bakmaya doyamam. kasım kasım kasılır o zaman mabet, "gel" der. maç gününü hesaplarım hemen. gülümserim. oradadır, gitmeyecektir, bekleyecektir.

    izinden eve dönerken ki gibi heyecanlanırım maç günleri. yüreğim atar. dışarıda bira içmek varken bir an evvel içeri girmek isterim. yakın olmak, temas etmek, tensel şeyler işte. maç biter, gitmek zordur. izin dönüşü evden ayrılmak gibidir. dönecek, geleceksindir ama daha 15 gün vardır. ben izinden dönerken eşime allaha emanet olun derim hep. gitmek var dönmemek var, hakkını helal et derim. eşim de bana sen de helal et der, dönmek var bulmamak var der. "sus" derim, "tövbe de" derim. o da susar, hep ağlarım evden ayrılırken. zor oluyor.

    şimdi elimizdeki proje nisan ayında bitiyor ve ben de izine nisan'dan önce gelemiyorum. ölmez sağ kalırsak nisan ayından sonra yani izin. eee? şimdi dönüp bulamayacak mıyız yani?
App Store'dan indirin Google Play'den alın