17
aman aman blog okuru değilim. aceto ve fd'ye düzenli bakarım, ofiste çok canım sıkılırsa biy üzerinden birkaç yazı okurum. zaten bence asıl sorun blog mevzusunu acaip sevmek yada tiksinmek değil. buraları okuyan arkadaşların bazıları blogları öyle bir yere koyuyorlar ki sanırsın doğarken kulağına blogspot diye üflendi.
işte benim hakkaten tiksindiğim bu arkadaşlar. bunlar yazılarını beğendikleri bloggerları/blogları öyle bir ilahlaştırıyor ki hani biri ters bişey dese kafa göz dalacak. oraya yazılan herşey kesin doğru. bunu da gerçek hayata taşıyınca mantara bağlanıyor tabi. en basitinden 2 hafta önce aceto, "pino medrano sirkine gitsin" dediği için özür diledi. bu adamlar da hata yapabilir. sen bi oku sonra kendin bi yorumla. ama yok. her yorum veya analiz doğru olacak. böyle her yazılanı deli şeyini beller gibi kullanınca adamı blog mevzusundan soğutuyorlar. işte rinus michels futbolun tanrısı, cruyff (i harfi ile yazmadım kızmayın) da peygamberi. rijkaard, guardiola vs de onun halifeleri. gerard, lampard modern orta saha. maradona fenomen (ki hakkaten öyle), george best az içse ortalığı yıkardı (iyi ki de az içmemiş) vs. yolda, maçta, nevizade'de bi dünya tiplerden görüyorsunuz. bu durum aynı bi dönem kızların barbour'u üniforma yapması, f1 pilotlarının giydiği ayakkabılardan alması, yurdum gencinin beyaz bere-atkı ikilisi ile uyuyup sabah onla evden çıkması gibi bişey. sonra da haliyle lanet ediyor adam.
bu durum bence interneti, internet demiyim de forum, sözlük, tweeter gibi platformları hayatının tepesine koymaktan kaynaklanıyor. sabah akşam facebook'da status update yapıp tweetleyen adam blogu mevzusunu da ilahlaştırır. sonra da sabah akşam box to box. hep aynı örneği veririm; 96 senesinde internet bu kadar yaygın olsaydı fatih terim devre ortasını zor görürdü. baksanıza hagi daha 2. haftasında sorgulanıyor.
ha bu blogger arkadaşların suçu değil, yapacak bi şeyleri de yok. ama toka'ya katıldığım bir nokta var. okuyup araştırarak yazmak eyvallah ama o günün şartlarını bilmediğiniz sürece hep eksik kalacak bişeyler. herşeyi tam biliyor modunda yazmak bana çok gerçekçi gelmiyor. tarih öğretmeni örneği verilmiş (veren arkadaşın nickini hatırlamıyorum kusura bakmasın). bir yerde doğru örnek ama tarih kesin bilgiler içerir, en azından biz öyle sanarız. tarih öğretmeni de bu bilgileri size anlatır, sene sonunda da dandanakan savaşı kaç yılında oldu diye sınav yapar. en fazla tanzimat iyi gitseydi ne olurdu diye yalandan yorum yapar. ama sen burda 70'lerin hollandasını anlatıyorsan; o takımı seyretmiş gibi yapma. yada 18 yaşındaki bir arkadaş galatasaray tribünleri 2000'den sonra çok bozuldu demesin. birader sen 8 yaşındaydın, en fazla youtube'da video görmüşsündür. nerden biliyosun o zamanki tribünleri?
sonuç olarak çokça blog okuyucularının, az olarak da blog yazarlarının bence hata olan bu hareketleri yapması, insanı blog mevzusundan soğutuyor. ama denilen doğru istemiyosan açıp okuma. zaten dediğim gibi benim sorunum blog değil, "baba feanor blogunda ne yazmış, süper döktürmüş" diye ortalarda dolaşan elemanlar.
edit : oha lan, tanzimat yerine tazminat yazmışım. piiiyyyyy...
işte benim hakkaten tiksindiğim bu arkadaşlar. bunlar yazılarını beğendikleri bloggerları/blogları öyle bir ilahlaştırıyor ki hani biri ters bişey dese kafa göz dalacak. oraya yazılan herşey kesin doğru. bunu da gerçek hayata taşıyınca mantara bağlanıyor tabi. en basitinden 2 hafta önce aceto, "pino medrano sirkine gitsin" dediği için özür diledi. bu adamlar da hata yapabilir. sen bi oku sonra kendin bi yorumla. ama yok. her yorum veya analiz doğru olacak. böyle her yazılanı deli şeyini beller gibi kullanınca adamı blog mevzusundan soğutuyorlar. işte rinus michels futbolun tanrısı, cruyff (i harfi ile yazmadım kızmayın) da peygamberi. rijkaard, guardiola vs de onun halifeleri. gerard, lampard modern orta saha. maradona fenomen (ki hakkaten öyle), george best az içse ortalığı yıkardı (iyi ki de az içmemiş) vs. yolda, maçta, nevizade'de bi dünya tiplerden görüyorsunuz. bu durum aynı bi dönem kızların barbour'u üniforma yapması, f1 pilotlarının giydiği ayakkabılardan alması, yurdum gencinin beyaz bere-atkı ikilisi ile uyuyup sabah onla evden çıkması gibi bişey. sonra da haliyle lanet ediyor adam.
bu durum bence interneti, internet demiyim de forum, sözlük, tweeter gibi platformları hayatının tepesine koymaktan kaynaklanıyor. sabah akşam facebook'da status update yapıp tweetleyen adam blogu mevzusunu da ilahlaştırır. sonra da sabah akşam box to box. hep aynı örneği veririm; 96 senesinde internet bu kadar yaygın olsaydı fatih terim devre ortasını zor görürdü. baksanıza hagi daha 2. haftasında sorgulanıyor.
ha bu blogger arkadaşların suçu değil, yapacak bi şeyleri de yok. ama toka'ya katıldığım bir nokta var. okuyup araştırarak yazmak eyvallah ama o günün şartlarını bilmediğiniz sürece hep eksik kalacak bişeyler. herşeyi tam biliyor modunda yazmak bana çok gerçekçi gelmiyor. tarih öğretmeni örneği verilmiş (veren arkadaşın nickini hatırlamıyorum kusura bakmasın). bir yerde doğru örnek ama tarih kesin bilgiler içerir, en azından biz öyle sanarız. tarih öğretmeni de bu bilgileri size anlatır, sene sonunda da dandanakan savaşı kaç yılında oldu diye sınav yapar. en fazla tanzimat iyi gitseydi ne olurdu diye yalandan yorum yapar. ama sen burda 70'lerin hollandasını anlatıyorsan; o takımı seyretmiş gibi yapma. yada 18 yaşındaki bir arkadaş galatasaray tribünleri 2000'den sonra çok bozuldu demesin. birader sen 8 yaşındaydın, en fazla youtube'da video görmüşsündür. nerden biliyosun o zamanki tribünleri?
sonuç olarak çokça blog okuyucularının, az olarak da blog yazarlarının bence hata olan bu hareketleri yapması, insanı blog mevzusundan soğutuyor. ama denilen doğru istemiyosan açıp okuma. zaten dediğim gibi benim sorunum blog değil, "baba feanor blogunda ne yazmış, süper döktürmüş" diye ortalarda dolaşan elemanlar.
edit : oha lan, tanzimat yerine tazminat yazmışım. piiiyyyyy...