15
her kulübün taraftarlarının bir ya da bir kaç tribün grubu vardır. hepimizin bildiği gibi bu gruplar yönetimce desteklenirler.
bazen yönetim bu gruplara savaş açar. bu savaş kanlı da olabilir. örnek vermek gerekirse, güven sazak fb'ye başkan seçildiğinde dereağzı tesislerinde o zamanki bazı fb taraftarlarının bizzat başkanın adamları tarafından sopalanması. bu olayı eskiler bilir. bu, istanbul için bir örnek.
anadoludan bir değişik örnek ise mersin idman yurdu taraftarlarıyla ilgili. bir dönem şeytanlar grubuyla imparatorlar diye bir grup fena halde kapışmışlardı kendi aralarında. hatta bir gaziantep bşbspor maçında bu iki grup hem de deplasmanda birbirlerine girmiş, çok sayıda yaralanan olmuş, polis tarafından göz altılar olmuştu. olaya bizzat şahit olmuştum. iş nedeniyle gaziantep'teydim, maça gitmiştim ve o zamanlar mersin'de ikamet ediyordum. yılını tam hatırlamıyorum ama bu bahsettiğim olay en az 7/8 senelik olay.
bu iki değişik örneğin de olma sebebi tribündeki rant olaylarıydı.
şimdi ultraslan'a bakacak olursak, malesef bazılarının kişisel çıkarları -açıkçası para kazanma olayları- öne çıkmaktadır.
yaşım itibariyle (40 yaşındayım), akran olduklarım var ve çokça onlarla tribün yapmışlığım var. daha ultraslan kurulmamışken tivoli meydanında ingilizlerle sebo reis ve bir çok başka arkadaşla omuz omuza cenk etmişliğim var. marifet diye anlatmıyorum bunları. ama o zamanlar ben sadece o maça (bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal) gidebilmek için arabamı satmış, evden çıkıp tekrar geri gelmem bana tam 1500 amerikan dolarına mal olmuştu. etrafımda gördüğüm bir çok arkadaşınsa o paraya kendi paraları olarak asla sahip olamadıklarını biliyordum.
o çok eleştirip beğenmediğimiz ultraslan'ın kafa adamları o zamanlarda vardı, şimdide varlar.
olay derin devlet diye adlandırdığımız şekle bürünmüştür. günümüzde hiç ama hiç kimse stadımızda (bkz: ali sami yen) ultraslandan habersiz pankart açamazken alternatif tribün grubu kurmaktan mı bahsediyoruz? söz konusu bile değil! çok fena olur sonu.
beğenir ya da beğenmezsiniz, galatasaray tribünlerinin tek taraftar oluşumu ultraslan'dır.
ben şahsım adına o'na alternatif oluşum yapmak yerine sahip çıkıyorum. hiç bir alt grubunun kayıtlı üyesi değilim, ama şunu söylüyorum; galatasaray'lıyım, ultraslan'ım. belki ben fazla romantik bakıyorum ama benim düşüncelerim bu. şu ana kadar tek deplasmana bile beraber gitmedim. gidersek kendi arkadaş grubumuzla beraber gittim. tek bir bilet dahi almadım, kendi paramla aldım. bu son belirtmeleri, hakkımda "sen de nemalanıyorsundur birader" düşüncesi olmasın diye yazdım.
nihayetinde, hepimizin ortak paydası galatasaray. galatasaray sözlük tribün grubu yapabiliriz. pankartımız olabilir. illa emanet taşımamız, cenk yapmamız gerekmez. bunun içinde gereken tek şey yapmak istemektir.
not : son olarak, bu başı sonu belli olmayan yazı için özür dilerim. malum burada (afganistan) şu an saat 02:00, sabahları 06:00'da kalkıyoruz, uykusuzluk var alkol var. (u: az daha durursam "öpücem abi moduna geçebbilirim)
ekleme : yok yazmazsam eğer rahat edemem, arkadaş kendimden şüphe ettim. acaba mı dedim! ben afganistan'da tribün grubu kurduk mu yazmışım? var olanı koru, elindekinin değerini bil demeye çalışmışız! ya neyse, kime ne anlatıyoruz....
#503974 nolu yazısında arkadaş ayakta alkışlamış ve alkışlatmış! yetmez, amuda kalk ok?
bazen yönetim bu gruplara savaş açar. bu savaş kanlı da olabilir. örnek vermek gerekirse, güven sazak fb'ye başkan seçildiğinde dereağzı tesislerinde o zamanki bazı fb taraftarlarının bizzat başkanın adamları tarafından sopalanması. bu olayı eskiler bilir. bu, istanbul için bir örnek.
anadoludan bir değişik örnek ise mersin idman yurdu taraftarlarıyla ilgili. bir dönem şeytanlar grubuyla imparatorlar diye bir grup fena halde kapışmışlardı kendi aralarında. hatta bir gaziantep bşbspor maçında bu iki grup hem de deplasmanda birbirlerine girmiş, çok sayıda yaralanan olmuş, polis tarafından göz altılar olmuştu. olaya bizzat şahit olmuştum. iş nedeniyle gaziantep'teydim, maça gitmiştim ve o zamanlar mersin'de ikamet ediyordum. yılını tam hatırlamıyorum ama bu bahsettiğim olay en az 7/8 senelik olay.
bu iki değişik örneğin de olma sebebi tribündeki rant olaylarıydı.
şimdi ultraslan'a bakacak olursak, malesef bazılarının kişisel çıkarları -açıkçası para kazanma olayları- öne çıkmaktadır.
yaşım itibariyle (40 yaşındayım), akran olduklarım var ve çokça onlarla tribün yapmışlığım var. daha ultraslan kurulmamışken tivoli meydanında ingilizlerle sebo reis ve bir çok başka arkadaşla omuz omuza cenk etmişliğim var. marifet diye anlatmıyorum bunları. ama o zamanlar ben sadece o maça (bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal) gidebilmek için arabamı satmış, evden çıkıp tekrar geri gelmem bana tam 1500 amerikan dolarına mal olmuştu. etrafımda gördüğüm bir çok arkadaşınsa o paraya kendi paraları olarak asla sahip olamadıklarını biliyordum.
o çok eleştirip beğenmediğimiz ultraslan'ın kafa adamları o zamanlarda vardı, şimdide varlar.
olay derin devlet diye adlandırdığımız şekle bürünmüştür. günümüzde hiç ama hiç kimse stadımızda (bkz: ali sami yen) ultraslandan habersiz pankart açamazken alternatif tribün grubu kurmaktan mı bahsediyoruz? söz konusu bile değil! çok fena olur sonu.
beğenir ya da beğenmezsiniz, galatasaray tribünlerinin tek taraftar oluşumu ultraslan'dır.
ben şahsım adına o'na alternatif oluşum yapmak yerine sahip çıkıyorum. hiç bir alt grubunun kayıtlı üyesi değilim, ama şunu söylüyorum; galatasaray'lıyım, ultraslan'ım. belki ben fazla romantik bakıyorum ama benim düşüncelerim bu. şu ana kadar tek deplasmana bile beraber gitmedim. gidersek kendi arkadaş grubumuzla beraber gittim. tek bir bilet dahi almadım, kendi paramla aldım. bu son belirtmeleri, hakkımda "sen de nemalanıyorsundur birader" düşüncesi olmasın diye yazdım.
nihayetinde, hepimizin ortak paydası galatasaray. galatasaray sözlük tribün grubu yapabiliriz. pankartımız olabilir. illa emanet taşımamız, cenk yapmamız gerekmez. bunun içinde gereken tek şey yapmak istemektir.
not : son olarak, bu başı sonu belli olmayan yazı için özür dilerim. malum burada (afganistan) şu an saat 02:00, sabahları 06:00'da kalkıyoruz, uykusuzluk var alkol var. (u: az daha durursam "öpücem abi moduna geçebbilirim)
ekleme : yok yazmazsam eğer rahat edemem, arkadaş kendimden şüphe ettim. acaba mı dedim! ben afganistan'da tribün grubu kurduk mu yazmışım? var olanı koru, elindekinin değerini bil demeye çalışmışız! ya neyse, kime ne anlatıyoruz....
#503974 nolu yazısında arkadaş ayakta alkışlamış ve alkışlatmış! yetmez, amuda kalk ok?