10
kimseye alternatif olmaya gerek yok, kendimiz olsak yeter. bu konu ile ilgili bu sözlükte en 5 6 tane başlık okudum, 2 gün sol framede kalır daha sonra unutulur gider. toka’nın dediği kadar umutsuz olmaya gerek yok. onun çizdiği çizgide olmaya da belki gerek yok, her deplasmana her branşın maçlarına gitmeye gerek yok. olayı bu kadar abartıp milletin gözünü korkutmaya da gerek yok. reislerin olduğu ast üst ilişkilerinin konuşulduğu bir oluşuma da gerek yok. sopa yeme, emanet olması, sağlam göt olması gibi durumlara da gerek yok
kendi paralarımızla aldığımız biletlerimiz ile gidip maç izleyen gönülden bu takımı karşılıksız seven mantıklı yürekli adamlara ihtiyaç var.
siz bir oluşum içindesiniz diye kimse gelip kimseyi dövemez, o verdiğiniz örneklerin çoğu 2 3 kişinin tartaklanmasından ibarettir. siz 15 20 kişi birlik olup arkasında durabiliyorsanız taleplerinizin sorun yok demektir. (tecrübe ile sabittir)
yine toka’nın dediği gibi zirvelerde, içki sohbetlerinde konuşulursa bu konular temenni olmaktan öteye gitmez maalesef. sadece oluşum üzerine bir toplantı yapılır, herkes ne düşündüğünü söyler, olur olmaz ayrı bir konu ama en azından sözlüğün ve gsuser’lerin gündeminden de çıkar.
bu işler de samimiyet, sabır inat, çok önemlidir. (tecrübe ile sabittir) sözlükte iki yazı yazıp sonra unutulan bir konu olmaktan çok önemlidir. bir gruba üye olmak, onun devamlılığı sağlamak, tavır alabilmek, arkasında durabilmek iki yazı yazıp sonra unutulan bir konu olmaktan çok önemlidir. takımda, statta, yönetimde, teknik kadroda sorun olduğu zaman konuşulması gereken bir konu olmaktan çok önemlidir.
yeni oluşum isteyen herkes godot’u bekler gibi aslantepe’yi bekliyor. sadece sanal ortamda tartışmaya devam ettiğiniz sürece sami yen’deki çürümüşlüğü de yanımızda aslantepe’ye taşıyacağız.
son söz toka’ya fransa’nın cezayir’i sömürgeleştirmesi sırasından jean paul satre sessiz kalan fransız aydınlarına şöyle seslenir; “ hepimiz katiliz, bu savaşı yargılıyoruz ama hala cezayirli savaşçılarla dayanışma cesareti gösteremiyoruz.” o halde hepimiz katiliz.
kendi paralarımızla aldığımız biletlerimiz ile gidip maç izleyen gönülden bu takımı karşılıksız seven mantıklı yürekli adamlara ihtiyaç var.
siz bir oluşum içindesiniz diye kimse gelip kimseyi dövemez, o verdiğiniz örneklerin çoğu 2 3 kişinin tartaklanmasından ibarettir. siz 15 20 kişi birlik olup arkasında durabiliyorsanız taleplerinizin sorun yok demektir. (tecrübe ile sabittir)
yine toka’nın dediği gibi zirvelerde, içki sohbetlerinde konuşulursa bu konular temenni olmaktan öteye gitmez maalesef. sadece oluşum üzerine bir toplantı yapılır, herkes ne düşündüğünü söyler, olur olmaz ayrı bir konu ama en azından sözlüğün ve gsuser’lerin gündeminden de çıkar.
bu işler de samimiyet, sabır inat, çok önemlidir. (tecrübe ile sabittir) sözlükte iki yazı yazıp sonra unutulan bir konu olmaktan çok önemlidir. bir gruba üye olmak, onun devamlılığı sağlamak, tavır alabilmek, arkasında durabilmek iki yazı yazıp sonra unutulan bir konu olmaktan çok önemlidir. takımda, statta, yönetimde, teknik kadroda sorun olduğu zaman konuşulması gereken bir konu olmaktan çok önemlidir.
yeni oluşum isteyen herkes godot’u bekler gibi aslantepe’yi bekliyor. sadece sanal ortamda tartışmaya devam ettiğiniz sürece sami yen’deki çürümüşlüğü de yanımızda aslantepe’ye taşıyacağız.
son söz toka’ya fransa’nın cezayir’i sömürgeleştirmesi sırasından jean paul satre sessiz kalan fransız aydınlarına şöyle seslenir; “ hepimiz katiliz, bu savaşı yargılıyoruz ama hala cezayirli savaşçılarla dayanışma cesareti gösteremiyoruz.” o halde hepimiz katiliz.