120
ısrarla bu maç hakkıda yorum yapmaktan kaçınıyordum ama ekşi'de bir yazı gördüm tam olarak duygularıma tercüman olmuş. buyrun;
--- alıntı ---
yine gökhan gönül, emre belözoğlu, lugano, selçuk şahin gibi topçular insanlıktan çıkacak.
yine gökhan gönül hakemin her kararında el kol sallayacak, tribünleri tahrik edecek.
yine sürpriz bir çirkef adam çıkıp maçı gerecek. geçen seneki için bakınız: cristian baroni
yine bir hakem çıkacak, tribünler sahaya inmesin diye her taktir hakkını fener lehine kullanacak.
yine alex yerlerde gezecek, frikikler, penaltılar alacak.
yine fener haksız bir gol bulacak, ve bu gol hiç konuşulmayacak.
yine fenerliler bizim topçuları dövecek, hakem izleyecek.
yine tribünlerden koro halinde küfürler edilecek.
yine fener maçın başında gol bulacak.
yine fener maçın sonunda da gol bulacak.
yine fener maçın ortasında da gol ya da goller bulacak.
yine ayhan hayatının en saçma topunu oynayacak.
yine arda kendi takımının aleyhine çalışacak.
yine bizim topçular haksız sarı kartlarla sindirilecek
galatasaray yenerse: yok öyle bir ihtimal ama diyelim ki oldu. aziz yıldırım, aykut kocaman ve takımın yarısı gider. seyirci sahaya dalar, geçen yılki trabzon maçına benzer, hatta daha trajik olaylar yaşanır. volkan demirel gol atanları döver. tüm hafta boyunca basında hakem yerden yere vurulur.
bu maç 49 ihtimalli bir maç. bu ihtimallerin üçü 0-1, 1-1, 1-2 galatasaray galibiyetleri. diğer 46 ihtimal fenerin galip gelebileceği skorlardır.
yazmam gereken bir husus daha var. ali sami yen'deki her maç öncesi basında barış ve kardeşlik naraları kol gezer. futbolun bir oyun olduğu, kazanmanın değil dostluğun önemli olduğu vurgulanır. daha hakem ismi bile belli değilken aralarında anlaşmışlar gibi bütün fenerli yorumcular sıraya dizilir. bütün muhtemel hakemleri aralarında paylaşarak yorumlarlar. hiçbiri "şu hakem yönetsin" demez, onların görevi yönetecek kişiyi belirlemek değil, paylarına düşen hakemi karalamak ve etki altına almaktır. yoğun baskıdan bunalan mhk maça en tecrübeli hakemi atamaya karar verir. hakem ismi belli oılunca bu defa fener medyası 2'ye bölünür. iyi polis-kötü polis. iyi polisler hakemi överler, dürüstlüğünden dem vururlar ama arada bir de aba altından sopa gösterirler. kötü polisler ise sürekli hakemi yerden yere vurur. daha oynanmamış maçta hakemin fener aleyhine haksız penaltı verdiğini bile iddia ederler. zaten hakem tecrübeli hakem, bu tip gerilimli maçların nasıl "idare edileceğini" bilir. maçı sürekli durdurur, kadıköy'de olsa fenerli topçulara asla ve asla veremeyeceği basit kartları galatasaraylılara çatır çatır çıkarır. yine kadıköy'de olsa galatasaraylılara çatır çatır vereceği basit kartları ali sami yen'de fenerlilere vermez. derken bir bakmışsın maç bitti. ya 0-0 ya da arada biri atmışsa onun lehine 1-0. kadıköy'deki maçlar öyle mi? fener medyası 2 hafta önceden başlar ortamı germeye. kimsenin aklına dostluk, barış, kardeşlik gelmez. kazanmak her türlü mübah sayılır. muhtemel hakemi ağızlarına almazlar. bir dikkat edin, fener'in deplesman maçlarına, gerek avni aker, gerek inönü gerekse ali sami yen olsun, hep tecrübeli hakemler atanır. kadıköy derbilerine ise acemi hakemler verilebiliyor. yani bir hakem ilk kez derbiye çıkacaksa, veya daha önce bir trabzon derbisi yönetmiş de ilk kez istanbul derbisine çıkacaksa bu hep kadıköy'de olur. basın sürekli kadıköy'deki fener egemenliğini, hem de çok çirkin, spor ahlakına sığmayacak tarzda işler. mesela beşiktaş galatasaray'a 6 sezondur ali sami yen'de yeniliyor, son 12 yılda ise sadece 1 galibiyeti var, 11 de yenilgisi var. bundan çok kimsenin haberi bile yoktur. çünkü medya bunu işlemez. beşiktaş fener'i hep yeniyorken de basın bunu işlemezdi, bir ara fener beşiktaş'ı hep yenmeye başladı, hemen haber oldu: fener x maçtır kazanıyor, fener böyyük takım oldu, beşiktaş'ı hep yeniyor vs. penaltı noktasına yapılan sondajın bile onlar için haber değeri yoktur. bu sene yine böyle olacak, kadıköy maçı için savaş tamtamları çalacak. ikinci yarıdaki aslantepe maçında barış naraları atılacak.
--- alıntı ---
*
--- alıntı ---
yine gökhan gönül, emre belözoğlu, lugano, selçuk şahin gibi topçular insanlıktan çıkacak.
yine gökhan gönül hakemin her kararında el kol sallayacak, tribünleri tahrik edecek.
yine sürpriz bir çirkef adam çıkıp maçı gerecek. geçen seneki için bakınız: cristian baroni
yine bir hakem çıkacak, tribünler sahaya inmesin diye her taktir hakkını fener lehine kullanacak.
yine alex yerlerde gezecek, frikikler, penaltılar alacak.
yine fener haksız bir gol bulacak, ve bu gol hiç konuşulmayacak.
yine fenerliler bizim topçuları dövecek, hakem izleyecek.
yine tribünlerden koro halinde küfürler edilecek.
yine fener maçın başında gol bulacak.
yine fener maçın sonunda da gol bulacak.
yine fener maçın ortasında da gol ya da goller bulacak.
yine ayhan hayatının en saçma topunu oynayacak.
yine arda kendi takımının aleyhine çalışacak.
yine bizim topçular haksız sarı kartlarla sindirilecek
galatasaray yenerse: yok öyle bir ihtimal ama diyelim ki oldu. aziz yıldırım, aykut kocaman ve takımın yarısı gider. seyirci sahaya dalar, geçen yılki trabzon maçına benzer, hatta daha trajik olaylar yaşanır. volkan demirel gol atanları döver. tüm hafta boyunca basında hakem yerden yere vurulur.
bu maç 49 ihtimalli bir maç. bu ihtimallerin üçü 0-1, 1-1, 1-2 galatasaray galibiyetleri. diğer 46 ihtimal fenerin galip gelebileceği skorlardır.
yazmam gereken bir husus daha var. ali sami yen'deki her maç öncesi basında barış ve kardeşlik naraları kol gezer. futbolun bir oyun olduğu, kazanmanın değil dostluğun önemli olduğu vurgulanır. daha hakem ismi bile belli değilken aralarında anlaşmışlar gibi bütün fenerli yorumcular sıraya dizilir. bütün muhtemel hakemleri aralarında paylaşarak yorumlarlar. hiçbiri "şu hakem yönetsin" demez, onların görevi yönetecek kişiyi belirlemek değil, paylarına düşen hakemi karalamak ve etki altına almaktır. yoğun baskıdan bunalan mhk maça en tecrübeli hakemi atamaya karar verir. hakem ismi belli oılunca bu defa fener medyası 2'ye bölünür. iyi polis-kötü polis. iyi polisler hakemi överler, dürüstlüğünden dem vururlar ama arada bir de aba altından sopa gösterirler. kötü polisler ise sürekli hakemi yerden yere vurur. daha oynanmamış maçta hakemin fener aleyhine haksız penaltı verdiğini bile iddia ederler. zaten hakem tecrübeli hakem, bu tip gerilimli maçların nasıl "idare edileceğini" bilir. maçı sürekli durdurur, kadıköy'de olsa fenerli topçulara asla ve asla veremeyeceği basit kartları galatasaraylılara çatır çatır çıkarır. yine kadıköy'de olsa galatasaraylılara çatır çatır vereceği basit kartları ali sami yen'de fenerlilere vermez. derken bir bakmışsın maç bitti. ya 0-0 ya da arada biri atmışsa onun lehine 1-0. kadıköy'deki maçlar öyle mi? fener medyası 2 hafta önceden başlar ortamı germeye. kimsenin aklına dostluk, barış, kardeşlik gelmez. kazanmak her türlü mübah sayılır. muhtemel hakemi ağızlarına almazlar. bir dikkat edin, fener'in deplesman maçlarına, gerek avni aker, gerek inönü gerekse ali sami yen olsun, hep tecrübeli hakemler atanır. kadıköy derbilerine ise acemi hakemler verilebiliyor. yani bir hakem ilk kez derbiye çıkacaksa, veya daha önce bir trabzon derbisi yönetmiş de ilk kez istanbul derbisine çıkacaksa bu hep kadıköy'de olur. basın sürekli kadıköy'deki fener egemenliğini, hem de çok çirkin, spor ahlakına sığmayacak tarzda işler. mesela beşiktaş galatasaray'a 6 sezondur ali sami yen'de yeniliyor, son 12 yılda ise sadece 1 galibiyeti var, 11 de yenilgisi var. bundan çok kimsenin haberi bile yoktur. çünkü medya bunu işlemez. beşiktaş fener'i hep yeniyorken de basın bunu işlemezdi, bir ara fener beşiktaş'ı hep yenmeye başladı, hemen haber oldu: fener x maçtır kazanıyor, fener böyyük takım oldu, beşiktaş'ı hep yeniyor vs. penaltı noktasına yapılan sondajın bile onlar için haber değeri yoktur. bu sene yine böyle olacak, kadıköy maçı için savaş tamtamları çalacak. ikinci yarıdaki aslantepe maçında barış naraları atılacak.
--- alıntı ---
*