• 104
    maç haftası medyada, fenerbahçe'den gökhan gönül, emre belözoğlu, hatta niang'ın sakatlık haberleri çıkacaktır. fakat maç saati hepsi sahada olacaktır.

    maç haftası medya ve fenerbahçe tarafı tansiyonu olabildiğince yükseltecektir. takımlar sahaya çıktığında istiklal marşı 45-60 saniye geç başlatılacaktır,maksat galatasaray o stadın ağırlığını hissetsin taraftarla yüz yüze temas kursun.

    arda,sabri,baros gibi kolay gaza gelen oyuncuların üstüne oynanacaktır.lorik cana oynarsa hakeminde yardımıyla atılma ihtimali %90'dır.

    biliyorum okudun ve için karardı ama 10 yıldır olan bu, kabul etmek gerekir'ki adamlar bu maçlara bizden daha iyi hazırlanıyor.spor yazarından,normal hayatta beyefendi gördüğümüz yöneticileri dahil. ne yönetim, ne teknik ekip, ne de futbolcular bana ümit veriyo inşallah yanılırım, yanılmasamda seviyoruz
    işte varmı diyeceğin...
  • 108
    geçen sene burada henüz yazar değilken ekşisözlükte bir arkadaşın yazısı baya bi duygulandırmıstı beni. alttaki yazılarda aynen oradan alıntıdır.

    galatasaraylılar yıllardır şöyle der fenerbahçe hakkında
    "adamların bizi yenmekten başka gündemleri yok.."

    doğrudur. 2000 yılında galatasaray uefa'yı almışken, sami yen'de johnson'un frikiğiyle yenip haddinden fazla sevinmeleri, 2002'de 6 gol attıkları galatasaray'ın 26 puan gerisinde ligi 6. bitirmelerine aldırmadan o yılı yad etmeleri bu işin göstergesi.

    lakin galatasaray da işi gücü bırakıp fener'i kadıköy'de yenmeyi, 6-0''ı unutturacak bir skor almayı hedeflemeli. zira bu iş travmaya dönüştü bile.

    akıl mantık düzeyindeki bütün sözlü argümanları kullandık ve tükettik bu 9 senede.

    biz de beşiktaş'ı 6-0 yendik ne var?
    olimpiyat'ta 5 çekmedik mi fener'e?
    önemli olan avrupa...
    hakem olmasaydı...
    yenilsen de seviyoruz...

    artık karın doyurmuyor. bu acziyetimi fenerliler de duysun, halimize gülsün istiyorum, arzu ettikleri de buymuş zaten, olsun. işi gücü bırakın başkan, bunu düşünün. kadıköy'de uefa'yı kaldırmak inanılmaz bir duygu olur eyvallah. 30 puan farkla şampiyon olursun, ligi gol yemeden bitirirsin. hepsi delice lezzet verir insana, ki normal zamanda bunların herhangi birisi fenerbahçe galibiyetinden bin kat daha kıymetlidir.
    ama sen 9 senedir başı önde ayrılıyorsan o stattan, 9 maçta 4 gol atıp 24 gol yemişsen, artık girecek trip kalmamışsa kadıköy sonrasında; işi gücü bırakır kadıköy'de fener'i nasıl yenerim sorusunu çözmeye odaklanırsın başkan. senin de gerçekten başka gündemin olmaz.

    geç ligin geri kalanını hatta uefa'yı, kadıköy'de final ihtimalini. adnan polat bu akşam demeli ki "2009-2010 yılı fikstürünün çekileceği güne kadar takvimimi yırtıyorum. kadıköy'deki maçın tarihi belli olana kadar, elinizden gelenin en iyisini yapın. ama o maçı kazanmadığınız sürece her başarınız eksik kalır." bir sene boyunca her gün 6-0'lık skorbordun, dünkü maçın, kadıköy'den başı eğik çıkan cimbom'lu futbolcuların resimlerini gönderir futbolculara. şu anki galatasaray taraftarının halet-i ruhiyesini ve hatta bin beterini yaşatır. fikstürün çekildiği gün "bu maçı kazanırsanız şampiyonluk priminin %50 fazlasını veriyorum, yenilirseniz sezon primlerinin yarısını kesiyorum" der. öyle bir kenetlenirsin ki, o maçın 2500 biletini "kadıköy'e 10 sene sonra dönüşümüzü görecek 2500 şanslı" diye çekilişle satarsın. o gün kadıköy'e giderken takım otobüsü ve taraftar konvoyu peş peşe gider. öyle bir hava yaratırsın, her bir oyuncu 9 kasım 2008'deki maçta her yenen golden sonraki umutsuzluğa düşmekten utanır.

    yaparsın bunları, yine yenilirsin belki futboldur neticede. ama bu sefer gerçekten daha iyisini denedim dersin.

    buraya kadar ki kısım 9 kasım 2008 fenerbahçe galatasaray maçından bir gün sonra yazılan kısmın alıntısıdır. alttaki metin ise 25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray macından önce yazılmış yine aynı arkadasın metinidir.*önceki kısmın devamı niteliğinde.

    gün geldi. yapmadık bunları. adam antep'e alex'i götürmedi, göz göre göre üç puanı bıraktı bu maçın hatrına. biz ise bekliyoruz. olsun. bir yıldır; hatta on yıldır bu günü bekliyoruz. daha doğrusu şöyle, "oo artık çok bekledik.." dediğimiz anda baktık ki gerçekten çok uzun zamandır bekliyormuşuz. suçun yarısı bizde belki, bu beklemenin sancı yaratmayacağını düşündük ilk yıllarda. bu baskıyı mayıs 2001'de kafamıza taş-bok-ot-yumurta yağan maçta yaratmalıymışız. düşünemedik. muhtemelen bu kadar uzun süreceğini sanmadığımızdan. ama gün harbiden geldi...

    arda candır, rijkaard şahtır, kewell canciştir, baros kraldır, nonda kobradır..eyvallah. ama biliniz ki bu hafta sonu alınmayacak bir galibiyet, her şeyi yavan hale getirecektir. olacaksa 0-40 yenelim isterim. kaçan 41.'ye de üzülürüm, açgözlüyüm alabildiğine. ama olmuyorsa da talebim şudur ki, 90+2'de sabri'nin götüne çarpıp girsin o top fener'in tek kale oynadığı 90 dakikanın sonunda. sikmişim haticeyi, bugün bana netice lazım. o skor tabelasının fotoğrafını cep telefonumuza arka plan yapmak için geberiyoruz; bilmem farkında mısınız?

    ayhan hariç hiçbiriniz yaşamadınız 6-0'ı. yarınız kadıköy'ü görmediniz bile. stres, gerilim ayağı yapmayın allahaşkına. bu maçı istiyoruz olm. farkında mısınız 15 senedir, fenerli rambo'dan ötesine yakışmayan bir bayrak dikme mevzusuyla avunuyoruz. eski başkanımız çerçeveletmiş odasına asmış souness'in resmini. yenerseniz ne kadar derinine yazacağız sizi kalbimizin, anlasanıza.

    total futbol istemiyorum, geleceğin galatasaray'ını, hakem faktörünü, verilmeyen penaltı konuşmayı istemiyorum bu gün. özlediğim, unuttuğum bir resmi; kadıköy'de kazanmış bir galatasaraylı nasıl güler onu görmek istiyorum arda'nın yüzünde. kadıköy'de galibiyet görememiş cimbomluları toplasak bugün, devler ligi'nde tanju'nun takımıyla kafaya oynar. öyle birikti. hadi allahaşkına.

    unutmuyoruz biz, kafaya takıyoruz. 6-0'ı 4-0'ı, 4-1'i saniye saniye hatırlıyoruz. öte yandan fener'e beş çekişimizi, olimpiyat'ta hat-trick yapan hakan şükür'ü de unutmuyoruz. ribery'e o kollarını kanat gibi açıp koştuğu gol sevincinin hatrına hiiiç mi hiç kızamadık, kadıköy'de 4-1 yenerken fener'i tugay'ın çotank diye doksana taktığı frikiği de, nonda'nın boş kaleye yuvarladığı kafa golünü de unutmayacağız. yenerseniz hiç bir zaman unutulmayacaksınız. sonunda bayrak mayrak dikmeyin santraya istemem. efendi gibi çıkın, efendi gibi yenin gelin. maçın başında vurun birbirinizin omuzlarınıza, "hadi beyleaar" diye bağırın alkışlayarak. biz unutmayacağız o günü, ne olur siz de unutmayın..
  • 110
    ekşisözlükte bile yakın tarihin en heyecansız ne anlamsız derbisi olarak görülmeye başlanmış maçtır. bütün galatasaraylılar nasılsa yenileceğiz modundalar. fenerbahçeliler de bundan hafif haz duyuyor olsalar da bir rahatsızlıkta duyuyorlar. biz burada ''yenileceğiz kardeşim herşey ortada'' diye yazıp eksi oy manyağı olsakta her ne kadar herşey gün gibi ortada. 26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçında ki balın onda biri bizde olmadığı için en efendi bir skorla yenilelim ve uzatmadan gelelim. ne yapayaım yani bu maçla ilgili sanırım 5.entarim ve hepsi de eksilenmiş. bu maçta ben fark yemekten kor-ku-yo-rum. siz istediğinzi kadar benim gibi düşünenlerin galatasaraylılığını sorgulayın. burada ki 133 entariyi o gün maça çıkacak futbolculara göstermek lazım ki belki..... aman ya boşver göstersek ne olur...
  • 111
    ''artık fenerbahçeli defans oyuncuları bile ileriye çıkıp gol arıyor''

    şu cümle meshur 6-0 lık maçta melih gümüşbıçak tarafından söylenmiş, demin özetleri izlerken dikkat ettim. bu cümleyi okutacaksın bizim futbolculara ve o maçın özetini, aslında 10 yılın özetidir o maç. böyle böyle işleyeceksin kafalarına taraftar olarak ne hallere düştüğümüzü, ne büyük eziyet çektiğimizi. ondan sonra işini önemini kavrar çıkar yeneriz belki 11. senede.
  • 112
    bu macla ilgili sozlukte olan kosullanmis caresizlik havasi beni gercekten de cok sinirlendiriyor.

    24 ekimde yenilebiliriz, 24 ekimde 6 tane de yiyebiliriz ama bugun daha 5 ekim. 19 gun var maca. yasanan bu karamsarlik neden anlamadim herkes mi totem yapiyor?

    sonuc olarak; 19 gun sonra, cikip mucadele edecegimiz, sonucunu bugunden sikseler bilemecegimiz karsilasmadir. kazanana her mac oldugu gibi 3 puan veriyorlar.

    bir not daha; derbiyi kazanamadin diye sampiyonluk gitti zannetme diye bagiran taraftari ozledim ben. bu ne amk?
  • 117
    bu maçı galatasaray' ın kazanacağına dair inancın yoksa bunu içinde tut. '' yenilceksek efendi bir skorla yenilelim, işe güce gitmemek için bahane bulalım. '' gibi komik, kendimizi küçük düşürücü şeyler düşünmeyelim, söylemeyelim, yazmayalım. sen sadece desteğini ver. baktın takım kötü oynuyor, maçın önemine yakışır şekilde mücadele etmiyor, o zaman efendice, doğrusu neyse o şekil protestoda bulun, eleştirini yap. ayrıca maça daha 3 hafta var neredeyse. şimdiden yenilgi havasına girersen maç günü olası bir yenilgi sonrası en ufak bir söz hakkın olmaz. çünkü sen daha taraftar olarak yenilgiyi baştan kabullenmişsin.
  • 118
    şu an içlerinden biri olmaktan şu güne kadar hep mutluluk ve gurur duyduğum*galatasaray taraftarının psikolojini anlamaya çalışmama neden olan 19 gün sonra oynanacak ve sonucunda yenene her maç sonucunda olduğu gibi 3 puan verilecek maç. evet aynı yenilgileri, aynı sevinçleri, herşeyi aynı yaşadığım insanların daha sezon başından ''11 sene olcak oğlum, kesin yenilcez yine, izlemiyorum bu yıl maçı nasıl olsa sonuç hep aynı'' ve en kötüsüde ''fark yemesek bari, yine bi 6-0 olmasa lan'' dediğini duydukça dahada sinirlendiren maç. hatta artık fenerbahçe taraftarının bile galatasaray taraftarının artık bu vazgeçmiş halinden sıkılması sıkıyor asıl insanı. adamlar bize destek olup gaz vermeye çabalarken bizim şimdiden 11. yıl kutlamalarını sessizce izlememiz beni kızdıran. biliyorum artık klişe geliyor biçoğumuza bunları duymak da söylemek de. ama neyin vazgeçişi bu, neden bu kadar yılmışız ve neden takımımızın arkasında durmaktan bu kadar çekiniyoruz onu anlayamıyorum. güveniyorsanız ikna yeteneğinize anlatın.
  • 120
    ısrarla bu maç hakkıda yorum yapmaktan kaçınıyordum ama ekşi'de bir yazı gördüm tam olarak duygularıma tercüman olmuş. buyrun;

    --- alıntı ---

    yine gökhan gönül, emre belözoğlu, lugano, selçuk şahin gibi topçular insanlıktan çıkacak.

    yine gökhan gönül hakemin her kararında el kol sallayacak, tribünleri tahrik edecek.

    yine sürpriz bir çirkef adam çıkıp maçı gerecek. geçen seneki için bakınız: cristian baroni

    yine bir hakem çıkacak, tribünler sahaya inmesin diye her taktir hakkını fener lehine kullanacak.

    yine alex yerlerde gezecek, frikikler, penaltılar alacak.

    yine fener haksız bir gol bulacak, ve bu gol hiç konuşulmayacak.

    yine fenerliler bizim topçuları dövecek, hakem izleyecek.

    yine tribünlerden koro halinde küfürler edilecek.

    yine fener maçın başında gol bulacak.

    yine fener maçın sonunda da gol bulacak.

    yine fener maçın ortasında da gol ya da goller bulacak.

    yine ayhan hayatının en saçma topunu oynayacak.

    yine arda kendi takımının aleyhine çalışacak.

    yine bizim topçular haksız sarı kartlarla sindirilecek

    galatasaray yenerse: yok öyle bir ihtimal ama diyelim ki oldu. aziz yıldırım, aykut kocaman ve takımın yarısı gider. seyirci sahaya dalar, geçen yılki trabzon maçına benzer, hatta daha trajik olaylar yaşanır. volkan demirel gol atanları döver. tüm hafta boyunca basında hakem yerden yere vurulur.

    bu maç 49 ihtimalli bir maç. bu ihtimallerin üçü 0-1, 1-1, 1-2 galatasaray galibiyetleri. diğer 46 ihtimal fenerin galip gelebileceği skorlardır.

    yazmam gereken bir husus daha var. ali sami yen'deki her maç öncesi basında barış ve kardeşlik naraları kol gezer. futbolun bir oyun olduğu, kazanmanın değil dostluğun önemli olduğu vurgulanır. daha hakem ismi bile belli değilken aralarında anlaşmışlar gibi bütün fenerli yorumcular sıraya dizilir. bütün muhtemel hakemleri aralarında paylaşarak yorumlarlar. hiçbiri "şu hakem yönetsin" demez, onların görevi yönetecek kişiyi belirlemek değil, paylarına düşen hakemi karalamak ve etki altına almaktır. yoğun baskıdan bunalan mhk maça en tecrübeli hakemi atamaya karar verir. hakem ismi belli oılunca bu defa fener medyası 2'ye bölünür. iyi polis-kötü polis. iyi polisler hakemi överler, dürüstlüğünden dem vururlar ama arada bir de aba altından sopa gösterirler. kötü polisler ise sürekli hakemi yerden yere vurur. daha oynanmamış maçta hakemin fener aleyhine haksız penaltı verdiğini bile iddia ederler. zaten hakem tecrübeli hakem, bu tip gerilimli maçların nasıl "idare edileceğini" bilir. maçı sürekli durdurur, kadıköy'de olsa fenerli topçulara asla ve asla veremeyeceği basit kartları galatasaraylılara çatır çatır çıkarır. yine kadıköy'de olsa galatasaraylılara çatır çatır vereceği basit kartları ali sami yen'de fenerlilere vermez. derken bir bakmışsın maç bitti. ya 0-0 ya da arada biri atmışsa onun lehine 1-0. kadıköy'deki maçlar öyle mi? fener medyası 2 hafta önceden başlar ortamı germeye. kimsenin aklına dostluk, barış, kardeşlik gelmez. kazanmak her türlü mübah sayılır. muhtemel hakemi ağızlarına almazlar. bir dikkat edin, fener'in deplesman maçlarına, gerek avni aker, gerek inönü gerekse ali sami yen olsun, hep tecrübeli hakemler atanır. kadıköy derbilerine ise acemi hakemler verilebiliyor. yani bir hakem ilk kez derbiye çıkacaksa, veya daha önce bir trabzon derbisi yönetmiş de ilk kez istanbul derbisine çıkacaksa bu hep kadıköy'de olur. basın sürekli kadıköy'deki fener egemenliğini, hem de çok çirkin, spor ahlakına sığmayacak tarzda işler. mesela beşiktaş galatasaray'a 6 sezondur ali sami yen'de yeniliyor, son 12 yılda ise sadece 1 galibiyeti var, 11 de yenilgisi var. bundan çok kimsenin haberi bile yoktur. çünkü medya bunu işlemez. beşiktaş fener'i hep yeniyorken de basın bunu işlemezdi, bir ara fener beşiktaş'ı hep yenmeye başladı, hemen haber oldu: fener x maçtır kazanıyor, fener böyyük takım oldu, beşiktaş'ı hep yeniyor vs. penaltı noktasına yapılan sondajın bile onlar için haber değeri yoktur. bu sene yine böyle olacak, kadıköy maçı için savaş tamtamları çalacak. ikinci yarıdaki aslantepe maçında barış naraları atılacak.

    --- alıntı ---
    *
  • 123
    biliyorum bu 10 yıllık yenilgiler serisi tabiki mevcut kadroya bağlanmamalı fakat; eğer bu adamların içinde birazcık galatasaraylılık, biraz onur varsa çıkıp fenerbahçeyi darmadağın etmesi gerek lakin, beni korkutan hadise #496555 no'lu entryde yatıyor. galatasaraylı futbolcuların içinde samimiyet yok, ne oynadıkları top, ne verdikleri demeçler , teknik, taktik, mental aklınıza ne geliyorsa herkes günü kurtarma çabasında, şimdi arda turan da yok hoş olsa da fenerbahçe maçlarında çok etkisiz oynuyordu şimdiye kadar, sadete gelirsek malesef bu maçla ilgili hiçbir umudum yok, camiada bu kadar kaos yaşanıyorken yerli kalitesiz oyuncuların çokluğu, yaşanan sakatlıklar bu sefer de elimiz boş dönecekmişiz gibi hissettiriyor. herkes gibi benim de isteğim hislerimde yanılmam.
  • 124
    öncesinde her iki takımın da sakatlık haberleriyle sarsıldığı maçtır.
    fenerbahçe için (bkz: selçuk şahin)
    galatasaray için (bkz: arda turan)
    futbolun adaletine bak anasını satayım yazarken yüzüm kızardı ulan.

    tanım2: geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de yerinde izleyeceğim, takımımdan en azından mücadele beklediğim kazanmayı en azından istediklerini görmek istediğim maçtır.

    tanım 3: fenerbahçe spor kulübünün futbolcularımıza ve biz taraftara eziyet çektireceği tünelde kavga çıkartacağı 5 saat tribünün boşaltılmayıp aman suyla birbirimizi boğmayalım diye tuvaletlerdeki suların bile kesileceği bir diğer maçtır.

    tanım 4: alex de souzanın karısının 2500 kişiye hareket çekip sonra kocasını yollayıp centilmen galatasaray taraftarının övülmesine 17 hafta kalan maçtır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın