• 2276
    takım kimyası dışında en sorunlu olan mevkisi orta sahanın ortasıdır. mutlaka yapılmıştır daha önceden ama bu işe bir de ben el atmak istiyorum.

    beşiktaş'ta fabian ernst ve mehmet aurelio'ya ek olarak genç necip uysal o mevkiyi neredeyse mükemmel kılıyor. benim en çok beğendiğim orta saha hattıdır bu. ernst ve aurelio da ön libero kategorisinde oynuyor fakat özellikle ernst, teknik özellikleri üst düzey olan bir oyuncu. bu sayede guti'ye destek verdiği gibi guti olmadığı zaman da guti rolüne soyunabiliyor. aurelio hala aynı aurelio, kararında sert, kene gibi yapışıyor rakip oyuncuya. necip ise ayrıca daha çevik bu iki isimden, genç olmasının da avantajı var tabi ki.

    fenerbahçe'de beğensek de beğenmesek de* emre belözoğlu mevkisindeki en iyi yerli futbolcu diyebiliriz. kendisine eşlik edebilecek selçuk şahin, cristian baroni ve arada sırada gördüğümüz üzere mehmet topuz var ki tüm bu oyuncular türkiye şartlarında diri ve ayakta kalabilecek isimler. bu adamların hiçbiri "ön libero" değil hani, daha ziyade orta sahanın ortasında oynayan oyuncular. hadi baroni'yi modası geçtiği için bir kenara bırakalım, ne kadar dalga geçsek de selçuk şahin kendisine görev verildiğinde yerine getiren bir isim, markaj konusunda başarılı, bir de kısa pasları çabuk düşünebiliyor.

    trabzonspor'a bakacak olursak selçuk inan ve gustavo colman oldukça dengeli bir orta saha hattı oluşturuyor. ikisi de hücum ve defans konularında yetenekli ve mevkilerinin hakkını veren oyuncular. buna ek olarak doğrudan skora katkı da yapabiliyorlar. bu iki isim de ön libero değil, çok yönlü oyuncular. üzerine bir ceyhun gülselam var joker olarak. bu isimler teknik kapasite ve fizik gücü olarak birbirlerine benzerlik gösterdiğinden kimse kimsenin açığını kapatmıyor, üzerine yardımlaşarak oynuyorlar.

    bursaspor'da bile ivan ergic olsun hüseyin çimşir olsun oldukça iyi isimler. şöyle iyi, ergic çok sağlam bir oyuncu mesela, gizli oyun kurucu gibi oynuyor, ileriyi besliyor, arada kendi çıkıp gol atıyor, uzun pasları etkili. hüseyin ise tam bir hırçın ön libero profili çiziyor. yıllardır türkiye'de oynayan tecrübeli bir isim ki teknik kapasitesinin kısıtlı olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek ama haddine olmayan işlere el atmayarak, sadece görevini yaparak bu eksiğini fazlasıyla devre dışı bırakıyor. güvenilir ve garanti isimler. daha ziyade oyun kurucu gibi oynayan insua'nın açıklarını gayet iyi kapatıyorlar.

    galatasaray'a gelirsek bizim en büyük eksikliğimiz, bir ernst, emre, colman ve ergic'imizin olmayışı. lorik cana var ama artık rijkaard'tan mı yabancı sorunundan mı bilemiyorum, bir türlü oturtamadık kadroya. oysa taşıyıcı oyuncu profiline en çok uyan isim kendisi. kendisine eşlik edebilecek tek isim ayhan akman olarak öne çıkıyor. ayhan akman hırsıyla ve tecrübesiyle o mevkiye uygun gibi dursa da ağır, teknik kapasitesi kısıtlı ve üzgünüm ama oyun zekası düşük olan bir oyuncu. mustafa sarp ise; diyorum ve cümlemi bitiriyorum. sabah sabah sarp konuşmayalım.

    bu görüşüm destek bulur mu bilemiyorum ama neden barış özbek o mevkiye daha fazla adapte edilmiyor acaba? birincisi kendisi hala genç, eğer rijkaard ile iyi bir diyalog kurarlarsa hala öğrenecek birçok şeyi var. ikincisi ise fiziksel yeterliliğinin ayhan'dan kalır yanı yok, hatta belki daha bile diri ve kesinlikle çok daha hızlı. üçüncüsü teknik, evet ahım şahım bir tekniği yok ama işte şimdi buraya dikkat, kendisinin yeteneksiz durumuna düşmesindeki en büyük sebep haddine olmayan işlere kalkışması, çalım, uzun menzilli orta, uzaktan şut gibi, oysa mevkisinin gereklerini tam olarak kavrasa barış özbek gerçekten iyi bir partner orta saha olur. lorik cana zaten defansif yükü taşıyacak ve mevkisinin gereklerini çok iyi bilen bir isim. fakat oyun kurucu olan misimovic ile cana arasındaki köprüye barış özbek'i monte edebilirsek gerçekten mükemmel olur.

    bu yüzden ayhan ile sarp yan yana gelince çürük tahta izlenimi veriyorlar. kimin kimi taşıdığı, kimin ne olduğu belli bile değil. "oynuyorlar" işte...

    ben barış özbek'in potansiyeli olduğu düşünüyorum. ayrıca çok da gerizekalı biri olduğu düşüncesinde değilim. sadece keyfine göre değil, takım sistemine göre top oynamasını öğrenmeli. musa çağıran ve ayhan akman da alternatif olarak kadroda bulunabilir. özellikle de musa çağıran'ın bizim necip uysal'ımız olmasını hayal ediyorum.

    neyse işte futbolcuları oldukları gibi ele alırsak elbette herkesin eksikleri var, fakat teknik adamlık görevi aynı zamanda bir eğitim öğretim ise, özellikle de taktisel anlamda ve genç oyuncular için, bence elimizde bu malzeme fazlasıyla mevcut.

    biraz barış özbek'i savunma entrysi gibi oldu ama ne yazık ki futbolda yaşlı, ağır, oyun zekası ve teknik kapasitesi düşük oyunculara yer kalmadı. değişim şart. değişim mümkün değilse eğitim şart. eğitim de ancak bazı kesimler için mümkündür.

    (u: mesela bir servet, bir ayhan, bir zarp şu dakikadan sonra pek bir şey öğrenmez, yıllardır aynı adamlar, genç ve söz dinleyecek isimlere eğilmek gerek)
App Store'dan indirin Google Play'den alın