• 159
    galatasaray futbol takımında en önemli eksiğin moral motivasyon olduğunu bizlere göstermiş maçtır. ikinci yarıda futbolcular "siktiredin hocayı mocayı, çıkıp top oynayalım" diyince, rijkaard'ın saha kenarında neeskens ile birlikte yaptığı animasyon orta oyunu tadında kalmıştır.

    4-3-3 yine yalan dolandı. servet ile neill'i arkada bırakıp bekleri çıkardık ve yine 2-4-4 olduk. ilk yarıda geriden başlayan oyun ile birlikte bol pas ve yara yara rakip onsekize girme çabası da meyvelerini vermekte gecikmedi. dakka 30, tık forvet sakat. hep diyoruz, bu kadar çok paslı oynamaya çalışırsan rakip takım seyretmez. kırarlar kolunu bacağını, sonra ağlarsın şu kadar futbolcum sakat diye. hele bir de eksik transfer politikası ve bu futbolcu profili ile bu haltı işlemeye kalkarsan sakatın yerine koyacak adam bulamazsın. ayrıca senin antreman ve kondüsyon problemin olduğu da takımın halinden ve sakatlıklardan anlaşılıyor zaten.

    karpaty 4-5-1 ile çıktı. olay belli. çanakkale geçilmez oynıycaz, kontrada yakalarsak hızlı ve yetenekli üç adamla gol bulabilirsek bulucaz. buldu da adamlar. ha, buldukları iki golde ali turan nam-ı müstear çöp adam'ın hatası binbeşyüz. gel de sabri'yi sevme. gel de sabri'yi arama. sabri'nin ayakkabısını taşıyamaz bu çöp adam. bir de frank rijkaard isimli ecrin-i mecnun 90 dakika bu adamı mecburiyetten sahada tuttu. hep sözlüğü hatırladım. 90 dakika boyunca, ali turan bize gelirken sözlükte övgü dolu şeyler yazan kardeşlerimi andım. götümüzü yırttık bu takımın sağ beki yok diye, aldıkları yedeğe bak. adam aslında sağ bek değil gerçi. koy sağ beke süs bitkisi diye kullan.

    iki gol girince ikinci yarı hoca taktik filan yalan oldu. geride, duran toplar bile kaleci aykut tarafından kullanılıp ileriye dolduruldu. uzun toplar ve kişisel beceriler işi 2-2'ye getirdi. çocuklar futbolculuklarını gösterdiler. ha arda yine şişti ve bu nedenle sol kanada düştü iş. kewell muhteşem oyununu sergileyip rakiplerin belini kırınca baros ta gereğini yaptı.

    unutmadan; ikinci gol neill'indir. rakip defanstan dönen top orta sahaya doğru akara girdi. bir an şaşıran karpaty'liler topa doğru koşmaya başlasalar da, neill hepsinden uzak olduğu mesafeden topa doğru yaptığı insanüstü deparla topa rakiplerden önce yetişip kewell'e şişirdi. kewell ile baros'ta gereğini yaptılar.

    ikinci yarıda; belgrad maçında basan ısıran, adamın mna koyan galatasaray vardı sahada. arda nın şişmesi ve sağ bek sorunu olmasa dört gol olurdu o maçta dört gol.

    gelelim tribünlere;

    birincisi; hani sağda solda yazılıyor ya "gs stor'a gittim, oradaki çalışanlara sordum, en çok satılan pembe forma'ymış" diye. kuyruklu yalan. bu sefer belgrad maçından bile az sayıda idi pembiş forma'lı sayısı. çekirdekçi taraftarın bile çoğunluğu sarı-kırmızı idi. allah mı duydu sesimizi ne, parçalı forma giyen insan sayısının en çok olduğu maçtı. tribünler boğulmuştu sarı-kırmızı'ya. sahada koşup duran, on tane cam bardakta sütlü-kahve vardı.

    ikincisi; maçın başında kapalı ve eski açık çok güzel tribün yapmaya başladı. 2-0 olunca kapalıdaki tayfa ulan 5'lik olucaz galiba psikolojisi ile çöküntüye uğradı ama eski açık bozmadı ayarı. kapalı'da tayfa çökünce önce birbirlerine daldılar. geleneksel ikiyüzlülükleri gereği henüz bir yerlerden emir almadıkları için takıma tepki gösterenleri ezip çekirdekçilere döndüler. gerçi sonunda durum 2-2 olunca takımı yuhalayıp ıslıklayarak küfür edenler göt oldular, tayfa'ya fazla iş düşmedi. hele bir de 3-2 veya 4-2 olsaydı süper olacaktı. tayfa varken küfür kafir protesto sizin neyinize olm. orada küfür veya protesto olacaksa onu da gerekli yerlerden icazet alıp tayfa yapar. siz kimsiniz! haddinizi bilin uleyn renkli kostümlüler.

    2-1'den sonra canlandı herkes. hele 2-2'de küfürbazlar göt olunca tribün zirve yaptı ama olmadı. sağ kanat yetersiz kalınca boğuntu üçüncü golü çıkaramadı.

    işimiz zor. daha sezon başlamadan söyledim, bu sene orta sıralara oynayacağımızı ve sakat sayımızın inanılmaz ölçüde fazla olacağını. uefa filan hayal zaten. frank rijkaard'ı geçen sezonki fenerbahçe maçından sonra yollasalardı hem galatasaray'ın istikbali bambaşkaydı, hem de geçen sezon şampiyon bizdik. bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayıydık ama kaçtı o gemi. yapacak bir şey yok. bu satten sonra ise kim gelirse gelsin kuş konduramaz. taraftar bu durumu anlayarak gelmeli tribüne.

    ben tayfa'yı günahım kadar sevmem ama doğru yaptımı desteklerim. hep söylüyorum, bizimki kardeş kavgası. tayfa tribünde bu küfür eden ıslıklayan protesto eden cemaate daldığı müddetçe yanındayım. ha iki gün sonra icazeti alır kendisi başlarsa o işlere külahları değişiriz o başka.
    kimse kendi kendine durumdan vazife çıkarmamalı. galatasaray her sezon şampiyon olacak veya kupa alacak diye bir şey yok. ben de adnan polat yönetiminden ve yaptıklarından, rijkaard'dan filan memnun değilim ama böyle küfür kafir protesto'nun kimseye bir faydası yok. aksine takıma zararı var. en azından tebiyesizlik ulan. yanında karşı cinsten arkadaşı ile gelen insanlar bile ağız dolusu küfrediyor futbolculara. yuh artık. biz taraftarız, bizim işimiz desteklemek. adamlar milyonlar kazanıyor diye onları kıskanıp intikam almaya çalışmak değil. her hangi bir aksilik olursa yetkilileri gereğini yapar kimse merak etmesin. galatasaray'ın orta sıralara oynaması ise aksilik veya başarısızlık değildir. şartların gereğidir. canın küfür etmek istiyorsa siktir git başka yerde yap. ali sami yen'de yapma.

    öhm.. uzadı mı! uzadı. daha yazacak şeyler var ama başka başlık altına artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın