1816
maç sonrası öfke kusma amaçlı bir yazı değil bu yazdıklarım. dün sözlüğe bakmaya da gerek duymadım, zaten yeni yeni maç sonu röportajlarını izliyebiliyorum. her neyse konuya gelip, neler yapılabilir gözüyle baktığımda:
bu takımın çok eksiği var. hangisi nasıl kapatılacak bilemiyorum. mustafa sarp-baris ozbek-ayhan akman'üçlüsü hepimizin malumu. ancak teknik heyet, geçen sene de bu sene de bu üçlüden en az birini oynattı sürekli. bunun nedenini fizik güçleri, çünkü alternatif türk oyuncuların fiziki yapısı yetersiz ve oynatılınca defansif yönden zayıflıyor takım diye düşünülebilir. ancak bu yanlış bir önermedir. dünkü maçta* da görüldüğü gibi bu üçlü birlikte oynasa da bol bol pozisyon veriliyor. onun için öncelikle bu anlayıştan kurtulmak lazım. bu üç futbolcu sezonda zorunlu hallerde en fazla 3-4 maçta oynatılacak kapasitede futbolcular. bu üçlü hakkında fazla bir şey söylemeye gerek yok her şey ortada, kapasiteleri bu daha fazla bir şey beklemek yanlış olur. teknik heyetin bunu göremediğini iddia etmek aptallık olur herhalde.
şu an baros-kewell-elano-pino-cana-neill olmak üzere muhtemel ilk onbirde oynayacak 6'yabancı oyuncu var. adnan polatın söylediği 5 yabancı'dan ikisi geldi hadi kewell'ı da katalım gelenler arasına, en az 2 oyuncu daha gelecek. zaten pino ve kewell'ın maçbaşı imzalanan sözleşmelerine baktığımızda sürekli ilk 11 oynayacaklarını söylememiz imkansız. gelecek iki oyuncudan en az biri defans yapmayı da bilen oyunu tüm yönlü oynayacak bir orta saha olmalı. şu an ki oyun, takım halinde ileri-geri iki yönlü oynayamamamız bu ihtiyacı haykırıyor zaten. diğer transfer ise sonraki günlerde olası ihtiyaca göre kaleci veya defans olarak şekilleneceğini düşünüyorum. tabi elano'nun gitmeyecek olması senaryosu ile söylüyorum bunları. bu arada musa çağıran'ı da fazla umut bağlamadan ama unutmadan da değerlendirmeliyiz.
bu takım için tek ve en büyük korkum bu sene de takım oyunu oynayamamamız olur. umarım teknik heyet birşeyler düşünüyordur. zira sonuna kadar arkasında durduğum rijkaard hakkında ilk defa acaba? düşünceleri kafamda dolaşmaya başladı.
bu takımın çok eksiği var. hangisi nasıl kapatılacak bilemiyorum. mustafa sarp-baris ozbek-ayhan akman'üçlüsü hepimizin malumu. ancak teknik heyet, geçen sene de bu sene de bu üçlüden en az birini oynattı sürekli. bunun nedenini fizik güçleri, çünkü alternatif türk oyuncuların fiziki yapısı yetersiz ve oynatılınca defansif yönden zayıflıyor takım diye düşünülebilir. ancak bu yanlış bir önermedir. dünkü maçta* da görüldüğü gibi bu üçlü birlikte oynasa da bol bol pozisyon veriliyor. onun için öncelikle bu anlayıştan kurtulmak lazım. bu üç futbolcu sezonda zorunlu hallerde en fazla 3-4 maçta oynatılacak kapasitede futbolcular. bu üçlü hakkında fazla bir şey söylemeye gerek yok her şey ortada, kapasiteleri bu daha fazla bir şey beklemek yanlış olur. teknik heyetin bunu göremediğini iddia etmek aptallık olur herhalde.
şu an baros-kewell-elano-pino-cana-neill olmak üzere muhtemel ilk onbirde oynayacak 6'yabancı oyuncu var. adnan polatın söylediği 5 yabancı'dan ikisi geldi hadi kewell'ı da katalım gelenler arasına, en az 2 oyuncu daha gelecek. zaten pino ve kewell'ın maçbaşı imzalanan sözleşmelerine baktığımızda sürekli ilk 11 oynayacaklarını söylememiz imkansız. gelecek iki oyuncudan en az biri defans yapmayı da bilen oyunu tüm yönlü oynayacak bir orta saha olmalı. şu an ki oyun, takım halinde ileri-geri iki yönlü oynayamamamız bu ihtiyacı haykırıyor zaten. diğer transfer ise sonraki günlerde olası ihtiyaca göre kaleci veya defans olarak şekilleneceğini düşünüyorum. tabi elano'nun gitmeyecek olması senaryosu ile söylüyorum bunları. bu arada musa çağıran'ı da fazla umut bağlamadan ama unutmadan da değerlendirmeliyiz.
bu takım için tek ve en büyük korkum bu sene de takım oyunu oynayamamamız olur. umarım teknik heyet birşeyler düşünüyordur. zira sonuna kadar arkasında durduğum rijkaard hakkında ilk defa acaba? düşünceleri kafamda dolaşmaya başladı.