abdul kader keita

geldiğinde herkesin ondan bekledikleri vardı. açık açık söyleyelim bazı maçlardaki yüksek performansıyla beklentinin üzerine de çıktı. insanüstü bir kişi olarak görünüyordu. kapalı'nın önünden ribery'den sonra onun gibi geçen olmamıştı. sırtında solbekleri taşıyarak attırdığı gollerle bize büyük zevk veriyor, takıma da puanlar kazandırıyordu. geldiğinde gece hayatı çok diye eleştiriler de vardı. ama hiçbir zaman böyle çıkmadı karşımıza. taklacı popito hayatımıza rüya gibi girmişti. ama bugün uykudan uyanan herkes rüyanın bittiğini öğreniyordu. kader keita birkaç yüzbin euro karla katar'ın al sadd takımına satılmıştı. geçen sezon takıma sıradan bir teknik direktör değil, koskoca bir sistem getiren takımımızda o sisteme uygun 1, bilemedin 2 oyuncu vardı. geniş düşünüldüğünde keita müthiş bir yetenekti ama zaman zaman yaptığı hareketlerle hem takım oyuncusu olamıyor, hem de takımını yalnız bırakabiliyordu. takımımız onun yeteneklerine karşın agresifliğini göstererek onu satma kararı aldı.

bütün sezon söylendiği gibi sistem iyiydi ama henüz hiçbir belirti görülmedi. bu transferin tek bir açıklaması da budur. yoksa bu isimin satılması önce arap kardeşlerimizi sonra da çubuklu hipinoları sevindirir. öbür yandan da bu takımda hala bazı isimler duruyorsa keita'ya da haksızlık edilmiş olur. biz böylece bir kez daha dürüstlüğü seçiyoruz. yine türkiye standartlarının çok üstünde bir iş yapıyoruz. ama bu sistemi seneye uydurabilecek miyiz? sıradan bir 442 ile açık ara şampiyon olacak takım bu sistemde ısrar edip koskoca ülkeyi kendine uydurabilecek mi? hakemlerden federasyona, rakiplerden basına, taraftardan takıma her şeyi 1 senede başarmak kolay olacak mı? biliyoruz galatasaray bu ülke futbolunu 10 sene önce değiştirdi. yine değiştirir. ama bu iş bu kadar kolay olacak mı?

ligde thomas doll, muhsin ertuğral, frank rijkaard gibi isimler mi yoksa bülent uygun, rıza çalımbay, mesut bakkal gibi isimler mi başarılı olacak? sahalar kazılarak şampiyonluğa yürünülen bu ülkede hakemin veremediği cezayı kendisi veren keita gönderilerek doğru karar mı verildi? rakibin döve döve yenildiği bu ligde, rakibine faul yapınca elinden tutup kaldıran takımlar başarılı olabilecek mi? eskişehir stadında elano blumer pancar tarlasında pas yapabilecek mi? tüm bunlara verilecek yanıt evet ise barış özbek bu takımda neden duracak?

mükemmeli arama yolunda işimiz çok zor. yönetim çok riskli bir karar verdi. artık taraftarın yumruğunu rakibe indiren değil, kongrelerdeki beyaz saçlıların istediği bir takımımız olacak. tenis, golf gibi sporlara ilgi duyan kesimin futbola girmeye devam ettiği günümüzde taraftarın yumruğuna kimsenin ihtiyacı yok. zaten sponsorlar tarafından parsellenmiş uçuk renkli formaları uğur tütüneker'e giydirmezler. umarız bu kulübün bir senesi daha kaybolmaz ve takımımız şampiyonluklara yürür. yoksa takımımız hem maddi hem manevi olarak büyük kayıplar verebilir. dileriz bu kulüp bu ülke futbolunu yine değiştirir.

güle güle kader keita

son olarak da ;
la la la lay lay lay, saldır serdar özkan !

http://armaninpesindeyiz.blogspot.com/...ule-kader-keita.html