14782
kendisi hakkında olumlu olumsuz bir sürü eleştiri yapılan teknik direktörümüz. saha dışına hiç gelmeden benim takımla ilgili geleceğe dair beklentilerimin düşük olmasının sebebi tamamen saha içinde yaşadıklarımız.
- okan buruk geldiğinden beri 4-2-3-1 formasyonunda sahaya çıkarıyor takımı. bu formasyonda iken de takımın olabildiğince ileri çıkmasını istiyor. ileride yüksek baskı yapılsın, direkt hücuma çıkılsın, gerekirse mesafe fark etmeksizin uzun vurulup çıkılsın.
- kanatlar ve bekler de 70 metre git gel yapmak zorunda kalıyor. bunu şu ana kadar başarabilen iki kişi boey ve barış oldu haliyle. barış'ın sağ, sol her yerde oynamasının sebebi de bu. okan buruk ise ziyech, tete, zaha'dan bunu yapmasını istedi. doğal olarak olmayınca günün sonunda tekrar kerem-barış kanatlarına döndük.
- forvet arkasında oynayan oyuncunun sürekli ceza sahasına girmesi isteniyor. okan buruk'un ilk sezonunda ilk başta joao pedro'nun ısrarla istenmesinin sebebi de buydu muhtemelen. hoca ısrarla üç merkez orta sahalı bir düzen yapmıyor çünkü kafasında hep forvetin arkasını doldurmak var. bundan kesinlikle vazgeçmiyor.
- bu sırada koca orta sahayı sadece iki oyuncu kaplıyor. beklerin de ileri çıktığı düzen de tüm yük bu orta saha oyuncularına kalıyor. kenar oyuncularının da ileri çıkmasıyla takımın boyu inanılmaz uzuyor. stoperler sürekli uzun vuruyor. böyle bir düzen içerisinde iki tane kante olsa anca kotarırsınız yani. torreira sürekli arkayı toplamak zorunda kalıyor ama o da bir yere kadar. o yüzden kendisinin yürüyecek hali kalmıyor.
- geride organize olan ve iyi kontraya çıkan takımlarda topu kolayca kapıp bu orta sahayı ve defans hattını kolayca geçiyor. bitik anadolu takımlarına bile bu yüzden pozisyon veriyoruz. bu takım bu sezon 12 maçta tam 20 gol yemiş vaziyette. takım savunması önce ki iki sezona göre felaket halde. boey'un gidişi buna en büyük sebep bence. tek bir oyuncu takım savunmasının önemli bölümünü oluşturuyormuş.
- stoperler ileri çıkınca ve kendilerine kimse destek olmayınca en ufak hata bile pahalıya patlıyor. rfs maçında sanchez bile yeterli olmadı. sanchez dışında da bu oyuna uygun stoper yok takımda. nelsson'dan orta saha çizgisine kadar çıkmasını, oyun kurmasını, uzun vurmasını isteyince olmuyor tabi.
- sıkıştığı tüm maçlarda 4-2-4'e dönüyor takım. 4-4-2 denerek hata yapılıyor bence çünkü direkt 4-2-4 oluyor takım. bu düzen de gene orta saha iki oyuncuya kalıyor tabi. değişen çok bir şey olmuyor aslında. şimdi osimhen-icardi-batşu hattına sahipken ve hepsi sağlıklıyken de çift forvet oynamak zorunda kalacaksın. bunun denemesini de kasımpaşa maçında yaptı okan buruk ve başarısız oldu. osimhen her maç uzunları toplayıp, pres yapıp, topu ileride tutacak mecbur yoksa sıkıntı oluyor.
- bu takım topu tamamen aldığında ne yapacağını bilmiyor. ileride organize bir hücumdan ziyade yetenekli oyuncuların kendi uyumları ve üstün çabalarıyla iş yapılıyor. icardi ceza sahası çizgisine yakın inanılmaz bir kafa vuruşu yapıyor, osimhen göğüsüyle asist yapıyor, ziyech bilmem kaç metreden vuruyor vs. dikkat ederseniz favori maçlarda bile stoperler sürekli uzun vuruyor. ileride ki hücum oyuncularını arkaya kaçırmaya çalışıyorlar çünkü sistem bu. okan hocanın rfs maçı sonrası osimhen yorumu da bu yüzden. osimhen şuan bu takım için can simidi.
kendisi 3. sezonunun başında ve bu yazdığım sıkıntıların hepsini en iyi döneminde bile yaşıyordu bu takım. şampiyonluklarda katkısı kaçınılmaz ama 300 milyonluk kadro ile avrupa'da rezil olacaksak sırf şampiyonluk için kulübün geleceğini çöpe atmaya gerek yok. bitik anadolu takımlarını, türkiye ligini çok fazla büyütüyoruz.
anadolu takımları hiç olmadığı kadar berbat halde ve bu sayede hem galatasaray hem fenerbahçe rekor üstüne rekor kırıp durdu. ismail kartal 99 puan topladı bu ligde, bir sürü rekoru alt üst etti. prag, kopenhag, molde, young boys, rfs. hiçbirine oyun olarak üstünlük kuramadı galatasaray. bayern maçları dışında bu takımın avrupa'da iyi top oynadığı maç yok neredeyse. kaldık bi bayern maçlarında sonrasını görmüyoruz ama.
yani bu takım avrupa'da rezil olup 300 milyonluk kadroyla demirspor'a, kayseri'ye şov yapmayı başarı olarak görecekse dediğim gibi hakikaten bu kadar maliyetli kadro kurmaya gerek yok.
- okan buruk geldiğinden beri 4-2-3-1 formasyonunda sahaya çıkarıyor takımı. bu formasyonda iken de takımın olabildiğince ileri çıkmasını istiyor. ileride yüksek baskı yapılsın, direkt hücuma çıkılsın, gerekirse mesafe fark etmeksizin uzun vurulup çıkılsın.
- kanatlar ve bekler de 70 metre git gel yapmak zorunda kalıyor. bunu şu ana kadar başarabilen iki kişi boey ve barış oldu haliyle. barış'ın sağ, sol her yerde oynamasının sebebi de bu. okan buruk ise ziyech, tete, zaha'dan bunu yapmasını istedi. doğal olarak olmayınca günün sonunda tekrar kerem-barış kanatlarına döndük.
- forvet arkasında oynayan oyuncunun sürekli ceza sahasına girmesi isteniyor. okan buruk'un ilk sezonunda ilk başta joao pedro'nun ısrarla istenmesinin sebebi de buydu muhtemelen. hoca ısrarla üç merkez orta sahalı bir düzen yapmıyor çünkü kafasında hep forvetin arkasını doldurmak var. bundan kesinlikle vazgeçmiyor.
- bu sırada koca orta sahayı sadece iki oyuncu kaplıyor. beklerin de ileri çıktığı düzen de tüm yük bu orta saha oyuncularına kalıyor. kenar oyuncularının da ileri çıkmasıyla takımın boyu inanılmaz uzuyor. stoperler sürekli uzun vuruyor. böyle bir düzen içerisinde iki tane kante olsa anca kotarırsınız yani. torreira sürekli arkayı toplamak zorunda kalıyor ama o da bir yere kadar. o yüzden kendisinin yürüyecek hali kalmıyor.
- geride organize olan ve iyi kontraya çıkan takımlarda topu kolayca kapıp bu orta sahayı ve defans hattını kolayca geçiyor. bitik anadolu takımlarına bile bu yüzden pozisyon veriyoruz. bu takım bu sezon 12 maçta tam 20 gol yemiş vaziyette. takım savunması önce ki iki sezona göre felaket halde. boey'un gidişi buna en büyük sebep bence. tek bir oyuncu takım savunmasının önemli bölümünü oluşturuyormuş.
- stoperler ileri çıkınca ve kendilerine kimse destek olmayınca en ufak hata bile pahalıya patlıyor. rfs maçında sanchez bile yeterli olmadı. sanchez dışında da bu oyuna uygun stoper yok takımda. nelsson'dan orta saha çizgisine kadar çıkmasını, oyun kurmasını, uzun vurmasını isteyince olmuyor tabi.
- sıkıştığı tüm maçlarda 4-2-4'e dönüyor takım. 4-4-2 denerek hata yapılıyor bence çünkü direkt 4-2-4 oluyor takım. bu düzen de gene orta saha iki oyuncuya kalıyor tabi. değişen çok bir şey olmuyor aslında. şimdi osimhen-icardi-batşu hattına sahipken ve hepsi sağlıklıyken de çift forvet oynamak zorunda kalacaksın. bunun denemesini de kasımpaşa maçında yaptı okan buruk ve başarısız oldu. osimhen her maç uzunları toplayıp, pres yapıp, topu ileride tutacak mecbur yoksa sıkıntı oluyor.
- bu takım topu tamamen aldığında ne yapacağını bilmiyor. ileride organize bir hücumdan ziyade yetenekli oyuncuların kendi uyumları ve üstün çabalarıyla iş yapılıyor. icardi ceza sahası çizgisine yakın inanılmaz bir kafa vuruşu yapıyor, osimhen göğüsüyle asist yapıyor, ziyech bilmem kaç metreden vuruyor vs. dikkat ederseniz favori maçlarda bile stoperler sürekli uzun vuruyor. ileride ki hücum oyuncularını arkaya kaçırmaya çalışıyorlar çünkü sistem bu. okan hocanın rfs maçı sonrası osimhen yorumu da bu yüzden. osimhen şuan bu takım için can simidi.
kendisi 3. sezonunun başında ve bu yazdığım sıkıntıların hepsini en iyi döneminde bile yaşıyordu bu takım. şampiyonluklarda katkısı kaçınılmaz ama 300 milyonluk kadro ile avrupa'da rezil olacaksak sırf şampiyonluk için kulübün geleceğini çöpe atmaya gerek yok. bitik anadolu takımlarını, türkiye ligini çok fazla büyütüyoruz.
anadolu takımları hiç olmadığı kadar berbat halde ve bu sayede hem galatasaray hem fenerbahçe rekor üstüne rekor kırıp durdu. ismail kartal 99 puan topladı bu ligde, bir sürü rekoru alt üst etti. prag, kopenhag, molde, young boys, rfs. hiçbirine oyun olarak üstünlük kuramadı galatasaray. bayern maçları dışında bu takımın avrupa'da iyi top oynadığı maç yok neredeyse. kaldık bi bayern maçlarında sonrasını görmüyoruz ama.
yani bu takım avrupa'da rezil olup 300 milyonluk kadroyla demirspor'a, kayseri'ye şov yapmayı başarı olarak görecekse dediğim gibi hakikaten bu kadar maliyetli kadro kurmaya gerek yok.