resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 14526
    sanki hafta içi tottenham ile oynayacakmış gibi rotasyonun dibine vuran, buna rağmen bireysel kalitelerle 3-0'ı bulup, sonrasında evinde 3-0'dan maçı verdiren bir garip teknik adam.

    sanırım davinson ve torreira'nın olmazsa olmaz olduğunu görmüştür. bu adamlar sakat değilse oynamak zorundadır. illa ki dinlendireceksen, onu da bir zahmet konferans ligi ayarındaki rfs maçında yapacaksın.

    dünkü maçın ikinci yarısı okan buruk adına skandaldır ama kendisi hatamı gördüm tamam tamam diyip, sonra hakeme ve yoğun fikstüre geçirmiştir. ya hadi bırakın abi bu işleri. senin şampiyonluk yolundaki rakiplerin de aynı fikstürü oynuyor hatta bu sezon deplasmana gidiyor.

    kendini odaya kapat da düşün bakalım 3-0'dan evinde maçı nasıl verdin, nasıl demirbay'a 90 dakika sabrettin, jelert'i bir ara sol açık nasıl oynattın, orta sahamızı bomboş bıraktın, otur düşün bakalım. galatasaray tarihinin en pahalı kadrolarıyla anadolu takımlarına yaptığın şov olayı da dün itibariyle patladı. yazık.

    (bkz: 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçı)
  • 14527
    oyuncu değişikliği konusunu bir türlü çözemeyen hocamız. ilk senesinden beri oyuncu değişikliklerinde sorun yaşıyoruz. nasıl olur da bu kadar sıkıntı yaşar anlamıyorum ama durum bu. ya geç yapıyor ya yanlış yapıyor ya da yavaş yapıyor ve o esnada gol yiyoruz.

    hocam, lütfen artık gönül alma işlerini bırak. o üzülür mü, bu üzülür mü gibi dertlerin olmasın. demirbay yerine berkan’ı at sahaya mesela. mertens’i her maç 90 dakika izleme. yani rekorlarla şampiyon olan hocaya da bunları biz anlatmayalım lütfen ya. kendini de bizi de üzme şu değişiklik zaafıyla. lütfen artık şu ders alınsın.
  • 14528
    medya gazıyla evimizde 2 puan vermemize sebep oldu. kimse kusura bakmasın 4-4-2 de 3-5-2 sistemi de galatasaray futbol takımı için hayali dizilişler. osimhen-icardi ikilisi oynayacak diye üzerinde deneme yapılmamış sistemlerle maçları çöpe atmanın manası yok. ya çıkar osimhen'i oynat ya icardi'yi yap tercihini. 4-4-2 sevdasına ne zaman düşse sonu istisnalar hariç sonu fecaat ile bitiyor. madem ikisini oynatacaksın skoru eline alınca oynat. son 30 dakika oynat bir deneme yanılma süresi olsun. maçları riske ederek bu tür dizilişlerle oyun kazanamayız.

    çoğu kişi 28 eylül galatasaray kasımpaşa maçında sorunu geç gelen veya yanlış yapılan oyuncu değişikliklerinde bulmuş asıl sorun bu değil. sorun yanlış olan oyuncu değişikleri değil başlarken yaptığı tercihleri ve dizilişleriydi. ilk yarı attığımız 3 golünde oynadığımız oyunla alakası olduğunu düşünen yoktur sanırım. hoca öyle bir kurgu hatası yaptı ki 3-0 öne geçmemize rağmen maçı tutamadık.

    okan hoca iyi giden takıma adeta çomak soktu. ikamesi olmayan oyuncularla denenmemiş sistemle intihar etti. mesela kasımpaşa, sanchez'in oynamadığını görünce sevinçten havalara uçmuşlardır. kasımpaşa'nın dersine çalıştığı o kadar belliydi ki topu oyuna nelson'un sokmasını istediler daha doğru sokamamasını. ilk 20 dakika resmen adamlar bize kendi yarı alanlarında 3 pası nadir yaptırdılar. nelsson gibi topu oyuna sokma becerisi olmayan adamla hadi oyuna başladı birde bunun yanına sineksiklet jelert'i koydu sağ taraf felç oldu. orta sahayı'da sara-demirbay ikilisine vererek ne yapmayı umuyordu çok merak ediyorum. abartısız söylüyorum bu yapılan yanlışlarla yenilmemiz mucize oldu.

    medya'ya çok fazla kulak asıyor. bunu yapmamalı. galatasaray'ın çok geniş kadrosu falan yok. bunu kulağına kim üfürüyor ama öyle bir şey yok. santrafor hattı hariç galatasaray kadrosunda hiçbir oyuncunun ikamesi yok.
  • 14529
    28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçı üzerinden eleştirileri abartmamak lazım..

    kaldı ki bu takım arada rotasyonda yapacak. herkes tutturmuş abdulkerim-nelsson ikilisi ile maça mı çıkılır diyor. unutulan şu bu ikili ile şampiyon olduk geçen sezon. evet bu oyunun stoperi sanchez ama yeri geldiğinde de bu ikiliyi kullanacağız. sadece nelsson ile oynarken "b" planı yapılması lazım.

    oyun içinde nelsson ileri uzun oyna, forvetleri kaçıralım mantığı kısır bir denklem.

    hocanın diğer hatası da ikinci yarı torreira ve kaanı oyuna almayarak yaptı. halbuki oyun bizim elimize gelmişti ama oyunu tutmak yerine tam tersi rakibe verdik. bu seçimleri sabaha kadar eleştirebiliriz. yalnız dediğim gibi bunu ölçülü yapmak gerekiyor.

    önümüzde yenilgiler de olacak beraberlikler de olacak. taraftar profilimizi yapıcı eleştirilere yoğunlaştırmamız lazım. sezon genelinde 100 maçın 90'ını kazanan bir hocadan bahsediyoruz.

    o yüzden eleştirilerimizi yıkıcı değil yapıcı yapmamız elzem.
  • 14530
    son zamanlarda günü gününe tutmayan teknik direktör.

    teknik, taktik konuşulur orası ayrı da beni hepsinden de daha fazla rahatsız eden konu kazandığımız maçlardan sonra özellikle hakemler iyiydi derken kaybettiğimiz her maçtan sonra da suçlayacak yer araması. mesela feneri 3-1 yendiğimiz maçta hakem her yere düşene faul çalıp bir de penaltıyla sıvamışken hakem çok iyi yönetti dedi, 5-0'lık beşiktaş maçından sonra leş gibi oynatması dışındaki her unsura salladı; zaha, ziyech, hakem vs.

    geçen sezonda hakemler illallah ettirmişken yabancı hakem konusu gündeme gelince türk hakemlerine güveniyoruz yabancı hakeme gerek yok demişti hem de erden timur'un söylemlerine ters düşerek.

    artık kibir mi diyelim, vasatlık mı diyelim bilemiyorum ama kenarda galatasaray'ı temsil edemeyen bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum. fatih terim egosunun yanında bunlar çoluk çocuk kalabilir ama onun kadar davranışlarının altını doldurmaya yaklaşabilen ikinci bir isim de yok. terim kenarda birilerine sallıyorsa galatasaray lehine haklı olarak sallar, dikkati başka yana çevirmek için değil. yine terim futbol kültürünün uyuşmadığı isimleri taraftarın önüne atmaz, kimsenin haberi bile yok iken devre arası yolları ayırır önüne bakar takımı şampiyon yapar.*

    terim geri gelsin diye demiyorum ama ikinci terim olarak görünen okan'ın içimizde kalan bir "buruk"luktan ötesi olabileceğini de maalesef sanmıyorum.
  • 14532
    son basın toplantısında yine oyuncu ismi vererek bazı isimlerin standartları altında kaldığını belirtti. oyuncuların kötü oynadıkları doğru ancak ortada bireysel başarısızlıktan ziyade kollektif bir problem vardı. bu kadar oyuncunun kötü olduğu ortamda maalesef kendini eleştirmeli. okan hoca uzun bir zamandır saha dışıyla çok ilgili. beşiktaş maçı öncesi olimpiyat stadı, bu maçta öncesindeki haklı olsa bile fikstür isyanı falan gibi konularla bence maç öncesi konsantrasyonu bozuyor. bununla beraber maç içinde fazla agresifleşme eğilimi var. ayrıca basın toplantılarında fazla gergin. son toplantıda jelert sorusuna, sen ne gördün diye iki kere soruyor. valla biz göremedik jelert’i kanatta. bir stoper arasında bir bloklar arasında dolaştı durdu,orta yapan bekleri kah izledi kah arasından koştu. valla hocanın sıkıntısı ne bilmiyorum ama kafasını saha içine vermediği her maç olmayacak şeyler oldu. lütfen hocam tekrar konsantre ol, çünkü sen konsantre olunca çok iyiyiz.
  • 14535
    düşük kalitede bir ligde hocalık yapan antrenörümüz. hal böyle olunca ligde harcayabileceği bir kredi olmuyor büyük takım hocalarının. 2 senedir topladığı puanlar hocanın büyük başarısı ancak ligin de kalitesi ve seviyesini göz ardı etmemek gerek. bu sebeple bir puan kaybına yangın yapılıyor ya eleştirisi pek geçerli değil bence. 23-24 sezonunda 99 puan toplayan takım şampiyon olamadı, bu gerçeği de unutmamak lazım.

    galatasaray futbol takımı 3-0 önde olduğu maçı kaybetmemeli. 2006-07 sezonu arda turan’ın yıldızlaştığı iç sahadaki konyaspor maçında da 3-1’den 3-3’e getirmişti rakip skoru, ha keza 15-16 sezonunda rize 90+ larda attığı 2 golle bizi 4-3 yenmişti. ve tabi ki benim o dönem yaşamadığım bir hasan vezir skandalı var. bu maçta o maçlar arasındaki yerini aldı.

    transfer sezonu bitti, artık sevabıyla günahıyla ihale hocanın üzerinde. torreira-davinson’un ikamesi yok, kanatların da ikamesi an itibariyle yok. ama rotasyon eleştirisi en temelinde davinson-torreira oynamalı üzerinden dönüyor. bu oyuncuların her maç 90 dakika oynayamayacağını kabul etmeliyiz ancak bir 30 dakika da oynabilmeliler zor giren maçlarda. elinde kaliteli ve maliyetli bir kadro var hocanın ama bazı oyuncuların ikamesi yok. bunun olması da normal, rodri’nin de yediği yok ancak hocalık da bu anlarda ortaya çıkmalı. o mevkinin oyuncusu yoksa oyunu değiştirmeli hocalar.

    4-4-2 bu takımın üzerine sıkılan bir limon canım hocam. bu takımın düzenli bir şekilde 442 oynamaya gücü yok. ha keza mertens’in haftada 3 maç oynamaya da gücü yok. osimhen icardi oynamalı ve bu senin hiç kullanmadığın bir düzeni oynatman anlamına geliyor ancak osimhen’e onay verdiğin gün bu gibi durumların gerçekleşeceğini kabul etmen gerekiyordu. kısayol bulunacak da bir durum yok, ne yapılması gerekiyor belli.

    2024-25 sezonu başlayalı 2 ay oldu heralde. kaybettiğin bir süper kupa ve bir şampiyonlar ligi parası var. bunları da trajik ve yara verici şekilde kaybettin, böyle hissettirdin taraftara. bunu normalleştirmenin gereği yok. maç kaybedilebilir ancak bu 2 kaybı biz üzücü şekilde kaybettik. artık kazanman lazım, iyi oynayarak kazanman lazım ki üstüne koy bir şeylerin, koltuğunu sağlam galatasaray’ı yukarıda tut.
  • 14536
    45 dakikalık teknik direktördür.

    maç düdüğü ile sahadaki oyuncuların enerjisini izlersiniz. sonra ikinci 45 dakikalık periyot başlar ve buna şunlar dahildir: ilk yarının 5 dakikalık uzatma, devre asındaki 15 dakikalık mola, ikinci yarının ilk 25 dakikası. kendine geldiğinde maç süresi 70.dakikadadır.

    oyun planı, oyuncu değişiklikleri, değişikliklerin zamanlaması, bireysel oyuncu hazırlığı konularında vasatın altında teknik direktördür.

    geçtiğimiz sezon oynanan: kopenhag, bayern münih, sparta prag, fenerbahçe maçları bu tespitlerin örnekleri ile doluydu. bu yıl kaldığı yerden devam etmektedir: beşiktaş, young boys -her iki maç dahil- ve kasımpaşa maçları da bu yıl olan örnekleri.

    zamanında sacha’yı çıkartıp, boey’i alan ve maç sonunda ‘terse hızlı top atan bir bek istedik, rakibin defansını dengesiz yakalamak istedik’ diyen teknik direktörden geldiği yeri anlamakta güçlük çekiyorum. türkiye ligi’nde şu hali yeter de artar; avrupa’da ise başarıya özlem duyar dururuz.

    muhabir müsveddeleri kendisinden memnun olacak ki dün oynanan kasımpaşa maçından sonra kendisine sorulması gereken şu 2 soruyu sorma cesareti gösterememiştir:

    1) ilk yarı için çok tempolu bir galatasaray’dan söz ettiniz: sara, osimhen ve icardi’nin bireysel meziyetleri ile goller buldunuz. abdülkerim’in sık sık kademe hatası yaptığı ve önde yakalandığı, demirbay’ın orta sahada istasyon olamadığı, nelsson’un oyunu kurmada yavaş kaldığı anlar maç önü planınıza dahil miydi?
    2) ikinci yarı isabetli şut atamamış takımınız hakkında oyunun neden bu noktaya geldiği hakkında neler söylemek istersiniz? sara’nın yanına torreira değişikliği yerine demirbay’ı oyunda tutarak oyun anlamında neyi planlamıştınız.

    okan buruk, yeni jenerasyon fatih terim’dir. ufak su birikintisinde herkes yüzebilir, önemli olan ayaklarınız yerden kesildiğinde yüzüp yüzemediğinizdir.
  • 14537
    ilk yarıda 3-0 oynarken de geriden çıkışlarımız, set oyunumuz, oyun kurulumumuz gibi şeyler iyi değildi ki zaten belli oluyordu nelsson topu alıp bekliyor veya muslera alık alik bakıyordu sahaya nereye atsam diye. skoru yapan ileri oyuncularımızın maçı out-class etmesiydi.

    sakatlık ve değişiklik ile oyunumuzda hiçbir şey olmadığı, olmayacağı gün yüzüne hemen çıktı. ne top kapabildik ne top yapabildik ne de oyun kurabildik. tamamen teslim ettik kasımpaşa’ya ki onlar da bu durumu gördükçe iştahlandı. boşuna değil o “milyon euroluk oyuncuların da baskı görebileceğini gösterdik” açıklamaları.

    sen aciz duruma düşürürsen kendini basit takımlar bile hevesleniyor ve oyununu oynama cesareti gösteriyor. futbol bu. yorgun olabilirsin, sakat veya eksik olabilirsin ama rekortmen sampiyon bir takım olarak aciz olamazsın. düşersen üzerine gelen çok olur. mental ve oyun olarak berbat bir ikinci yarı çıkardık. bitse de gitsek modumuzdan da bir güzel faydalandılar.
  • 14538
    sayesinde sürekli ofsayt yediğim biricik hocamız.

    kendisini istifaya davet etmek nankörlük ya da şımarıklık değil galatasaray genlerinden gelen bir kültürdür. ben türkiye liginde şampiyon olmak istemiyorum. avrupa'da yürüyemeyeceksek hiç bir anlamı yok. keza ''türk olmayan takımları yenmek.'' düsturuyla kurulmuş bir takımı tutuyorum. umarım ilk yarı 3 attığımızdan dolayı iyi oynadığımızı düşünmüyordur. tek forvetle takım savunması yaptıramıyorken iki forvetli çıkarak takım savunmasını nasıl sağlayacağı konusunda şüpheler tavan. kendisi ise türkiye liginde pata küte saldırarak orta sahayı boş bırakarak aldığı sonuçların hülyasında asıl soruna odaklanmaktan uzak. dün papaz pilav yemedi. yine ligimizde pilavı yeriz, dün bir kazaydı. fakat şu dünya paralar ligimiz için mi döküldü şu oyunculara? büyük problem burada yatıyor.

    not: istifa etmesini bir iki maçlık sonuçlardan bağımsız istiyorum. uzun süreçteki kötü dizilim, sürekli yediğimiz kontra ataklar, önde top kapacağız diye arkada bıraktığımız boşluklar nedeniyle (yani oyun kurgusu nedeniyle) istiyorum.
  • 14540
    bence lucas torreira'yı alsın pamuklara sarsın. şu platformda iki senedir yalvarırcasına yazdım " torreira'nın alternatifi yok " diye. en az beş entrym var bunla ilgili. ama kendisine göre " 12 kişi " ile oynamış olacaktık orta saha alsak. demirbay-sara orta sahasının son derece yumuşak kalacağını göremeyen herhangi bir galatasaray'lı yokken teknik heyet ne yazık ki göremedi. nitekim 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçında tüm korkularımız gerçek oldu. ama sen yine de ısrarla demirbay'ı oyunda tuttun. rotasyon konusunda eleştiremem fakat değişiklikler ve zamanlamaları konusunda çok defa sınıfta kalıyorsun. ve tekrar söylüyorum. allah korusun torreira sakatlanıp 2 ay oynamazsa jelerti mi o bölgeye koyacaksın çok merak ediyorum.
  • 14544
    sözlükte tekrar yazmama sebebiyet vermiş hoca. galatasaray teknik direktörü. muhtemelen suyun karşı tarafınında etki ajanlarıyla birlikte bir sinerji ortaya çıktı. galatasaray taraftarının içinde birikmiş kin ve nefreti yellediler. tamam eleştiri zaten olacaktı ama dozu saçmalama boyutuna çıkmayacaktı belki.

    ama yaşı 20-25 güruh ile, bizim gibi 40 görmüş ve bizden biraz daha şerbetlilerin oluşturduğu birtakım köşeler var. yaşları genç olanların fikriyatını açık ve net bir şekilde önemsemiyorum çünkü hayata bakış açıları net bir şekilde olgunlaşmamış ve ayakları yere basmayan fikirleri futboldaki tecrübeleriyle birleştirmeleri sonucu bir "istifa" dalgası kopuyor iki gündür.

    yaşları ilerlemiş abilerimizde her şeyi çok bildikleri için ne dersek doğrudur diyerek, vur patlasın çal oynasın.

    bu grupları arasındaki aklı selim insanları tenzih ediyorum. nedir o aklı selim? aklı selim; fitne zamanı esen rüzgarın dinmesi bekler ve dilini tutar, sabreder.

    galatasaray'da eleştiri kültürü var diyerek saçma sapan bir argüman ortaya çıktı. bu argümanın altını zibilyon tane şeyle doldurdular. işin ucu sadece keyfe göre kaçtı. fatih terim'in futbol bilmediği, erden timur'un hiçbir şey yapmadığı, rahmetli mustafa cengiz'in şunu bunu, okan hocanın hiçbir şey oynatmadığı.

    kasımpaşa beraberliği sonrası, kasımpaşa'nın teknik sorumlusunun izahatı, okan hocanın ciner'in takımının oyun şablonunu ilk yarı darmadağın ettiğini ortaya koydu. 45 dakikada 1 pozisyon. kaçırdığım varsa internetin azizliğine uğradığım anlara denk gelmiş olabilir.

    alıntı: "biz beraberliğe değil, 3 golden sonra yenen 3 gole ve değişikliklerin yanlışlığına bağırıyoruz!" siz kimsiniz? siz kimsiniz derken küçümseme anlamında değil tabii ki sonra kavga ortamı oluşturmayalım. sallai zorlama hissetmiş, baba öyle, osimhen, yunus, sara. omurga sallanınca beklenen şey hiç olmazsa oyunu tutmaktı. üç aşağı beş yukarı oyunu oynayacak şablon devam etse de, beklenen olmadı, haliyle goller gelmeye devam etti.

    hoca eleştirilerini sıraladı, kendisi dahil. hoca en son yediği darbelerden sonra 6'da 6 yaptı.

    yakın zamandan çok kısa bir tur yapalım. arne nottingham'a, angelotti las palmas'a, kel öğrencisine, flick bilmem kime abuk subuk oyunlarla maç bıraktı, simeone keza öyle, gasperini'nin yaptığı planlar tutmadığında genelde perişan olması vs. bu adamların insan oldukları anlamına gelir ki işin güzel tarafı da bu.

    bir başka açı; okan buruk 2 sezon şampiyon oldu, rakipleri olacak tipler kaç hoca değiştirdi? var mı sayan? hadi bunun içine trabzon ve başakşehir'i de ekle. say baştan kaç olacak? yazık emeğe yazık. bu kadar kolay insan harcamamak lazım.

    kerem aktürkoğlu'nu söve söve gönderdik, kimi dinine, kimi bilmem neyine, kimi sahada yaptığı top kayıplarına (kişiliğinden ziyade yaptığı kayıplara ben de kızdım ama gittiğinden beri tüm maçlarını izledim) ama geldiğimiz noktada ne kadar özlediğimizi de eminim ki herkes itiraf edecektir.

    bir başka açı; saçma sapan bir muhabbet ama hocayı gönderdin! kimi getireceksin? güya ilişkimiz olduğu konuşulan fransa'dan doue denilen bir tipi bile alıp getiremediler, çok muhteşem ilişkileriyle. kimi getireceksin hoca diye? kimi? bu kadar elde edilmiş kazanımları bir anda elinin tersiyle itip kime emanet edeceksin takımı? 70'ini geçmiş fatih terim'e mi? hocalık vasfı kalmamış poşettino'ya mı? yoksa boştaki sarri'ye mi? kim?

    elde 2 sezonun içinden geçmiş hocası var, bir beraberlik sonrası bu kadar tantananın dönmesine ancak ikiyüzlülük derim, kusura bakmayın. siz kıymet bilmiyorsunuz derim. hani adamın özel hayatına varana kadar laf etme cesaretini kim kendinde buluyor, bu da işin başka boyutu.

    siz paralel evrende oyunu hocadan daha iyi okumaya devam edin, kenardan göremediklerini, takımla 24 saatini geçirmesini, idmanda kimin ne verdiğini ne vermediğini, eldeki malzemeyi hoca sizden daha iyi bilmiyor tabii ki.

    aa dur! eleştiri kültürü değil mi?!
App Store'dan indirin Google Play'den alın