36175
bir tane 6 numara bir tane de defansif kanat alsa kış transfer dönemine kadar kendini çok rahat idare edecek bir kadroya sahip olan takım.
erden timur rashica’yı almayıp tete ve zaha’yı transfer edince çok sinir olmuştum. zaten beni erden timur’dan soğutan da zaha, tete ve ndombele transferleri olmuştu.
galatasaray’ın bugün hala sıkıntısını çektiği şey bu transferlerin yarattığı sorunlardır.
takımın torreira yanına transfer yapması gerekiyordu. ama bu beyefendi transferin son gününe kadar bekleyip vecino’yu almaya kalktı. taraftar tepkisi çuğ gibi olunca da futbolu kafasında bitirmiş ndombele’yi alın size orta saha diye elimize tutuşturup devre arasında da oraya müdahele etmeyip koskoca sezonu torreira’ya tek başına oynattı.
ayrıca galatasaray’ın zaha ve tete’ye hiç ihtiyacı yoktu. bunlar bekine yardıma gelerek defansı rahatlatan adamlar değiller. ama rashica öyle bir futbolcuydu.
ee siz barış, zaha, ziyech, tete, kerem gibi futbolcuları kanatlara koyup 4-2-3-1 ya da 4-4-2 oynamaya kalktığınızda bu 4–2-4’e evriliyor. ee zaten torreira orta sahada tek başına oynuyor. ediyor sana 4-1-4.
herkes fatih terim’in 2011-12’deki 4-4-2’sini konuşur ama terim o sezon sağ kanata da sol kanata da engin baytar ve emre çolak gibi sağ iç orta saha ve sol iç orta saha olan oyuncuları çekmişti. sık sık geriye koşup beklere acayip destek oluyordu bu ikili. ayrıca elmander ciğersiz bir futbol ortaya koyup durmadan orta sahaya desteğe gelip atak yediğimizde oyunu adeta 4-5-2’ye çeviriyordu. buna ek olarak melo ve selçuk’un oyunu çift yönlü kontrol etmeleri ve melo’nun da gerektiğinde üçüncü bir stoper olarak ujfalusi ve semih’in arasına yerleşip defansı beşlemesi gibi destekleyeci püf noktaları olan bir taktiğimiz vardı.
bizim şu an elimizdeki kadro ise daha çok 4-3-3’e müsait. ama elimizde yeterli orta saha yok. torreira’nın yanına 1 tane 6 numaramız olsa her şey bambaşka olurdu.
erden timur rashica’yı almayıp tete ve zaha’yı transfer edince çok sinir olmuştum. zaten beni erden timur’dan soğutan da zaha, tete ve ndombele transferleri olmuştu.
galatasaray’ın bugün hala sıkıntısını çektiği şey bu transferlerin yarattığı sorunlardır.
takımın torreira yanına transfer yapması gerekiyordu. ama bu beyefendi transferin son gününe kadar bekleyip vecino’yu almaya kalktı. taraftar tepkisi çuğ gibi olunca da futbolu kafasında bitirmiş ndombele’yi alın size orta saha diye elimize tutuşturup devre arasında da oraya müdahele etmeyip koskoca sezonu torreira’ya tek başına oynattı.
ayrıca galatasaray’ın zaha ve tete’ye hiç ihtiyacı yoktu. bunlar bekine yardıma gelerek defansı rahatlatan adamlar değiller. ama rashica öyle bir futbolcuydu.
ee siz barış, zaha, ziyech, tete, kerem gibi futbolcuları kanatlara koyup 4-2-3-1 ya da 4-4-2 oynamaya kalktığınızda bu 4–2-4’e evriliyor. ee zaten torreira orta sahada tek başına oynuyor. ediyor sana 4-1-4.
herkes fatih terim’in 2011-12’deki 4-4-2’sini konuşur ama terim o sezon sağ kanata da sol kanata da engin baytar ve emre çolak gibi sağ iç orta saha ve sol iç orta saha olan oyuncuları çekmişti. sık sık geriye koşup beklere acayip destek oluyordu bu ikili. ayrıca elmander ciğersiz bir futbol ortaya koyup durmadan orta sahaya desteğe gelip atak yediğimizde oyunu adeta 4-5-2’ye çeviriyordu. buna ek olarak melo ve selçuk’un oyunu çift yönlü kontrol etmeleri ve melo’nun da gerektiğinde üçüncü bir stoper olarak ujfalusi ve semih’in arasına yerleşip defansı beşlemesi gibi destekleyeci püf noktaları olan bir taktiğimiz vardı.
bizim şu an elimizdeki kadro ise daha çok 4-3-3’e müsait. ama elimizde yeterli orta saha yok. torreira’nın yanına 1 tane 6 numaramız olsa her şey bambaşka olurdu.
