1559
başında barcelona'nın mevcut sisteminin oluşmasındaki en büyük etkenlerden biri olan frank rijkaard ve yardımcılarının olması sebebiyle malesef barcelona, hatta altyapısı da barcelona altyapısı sanılmaktadır. frank rijkaard barcelona'yı bu hale getimiş olabilir, oyun sistemimiz barcelona'nınki ile aynı olabilir, hatta barcelona'dan oyuncu da alabiliriz ama lakin ki barcelona değiliz. barcelona altyapısı bile yılda bir kaç oyuncu çıkarabilirken, bizim altyapımızdan her çıkan oyuncuya yıldız muamelesi yapmamız şuan için sadece ütopyadır*. bu teknik heyet daha sadece 1 sezon geçirdi. hepimizin imrendiği barcelona'ya biraz benzemek istiyorsak alınan kararları anlamaya çalışmamız gerek.
gelelim transfer mevzusuna. galatasaray futbol takımımız yeni bir yapılanmaya gitmektedir. görülen odur ki ilk hedef, transfer sezonu ilerledikçe oyuncuların fiyatları artmadan yurt içi transferi en kısa zamanda bitirip, takımdaki dünya kupasındaki yabancıların performansları da izlenip karar verildikten sonra kalan eksiklere göre de yabancı transferini şekillendirmek. iç transferde de sakatlıklar yüzünden kaybedilen puanlar ve takım üzerinde sakatlıklardan dolayı oluşan baskıdan dolayı ilk etapta takımdaki sakatlık riski yüksek olan oyuncularla yollar ayrılmaktadır. harry kewell da malesef ki bu operasyona kurban gitmiştir. henüz resmi açıklamalar yapılmasa da takımdan ayrılması düşünülen yerli oyunculardan murat akça, semih kaya ve uğur uçar çok ağır sakatlıklar geçirdiler. benzer şekilde emre güngör de müzmin sakat ve oyun içinde kritik bireysel hatalar yapabilen bir oyuncu. takımının bankosu mehmet topal 5 milyon avro ederken, emre güngör* ve uğur uçar'ın söylenilen paralara* gönderilmesi zaten büyük başarıdır. ayrıca murat, serdar, erhan ve semih gerek kiralık olarak gerekse takımla beraber oldukları dönemlerde hem fizik hem de mental olarak yeterli görülmeyerek takasta kullanılmıştır. unutmayalım ki sol bek hakan balta, stoper olan emre güngör, murat akça ve semih kaya'ya tercih edilmektedir. erhan şentürk'ün de takımın hücum hattında yedek bile olamayacağı aşikardır. en çok tartışılan, serdar eylik'in de orduspor'da yaptıkları ortadadır. ayrıca hem bu oyuncuların önleri açılmıştır hem altyapıdan yeni gelecek yeteneklere şans doğmuştur hem de takıma en gerekli mevkilerden birine* alınabilecek en iyi yerli oyuncu* alınmıştır. mehmet topuz veya ismail köybaşı gibi oyunculara 8-10 milyon avro* gibi bedeller ödenirken, yani yerli transfer piyasası karaborsa havasındayken bu transferi yapabilmek başarıdır. yine sakatlık sorunu göz önünde bulundurularak sercan yıldırım'dan vazgeçilip mustafa pektemek alınmak isteniyor. makul şartlarda alınırsa o da yerinde bir transfer olacaktır. bir de barış özbek'i udinese'nin istediği söyleniyor. yönetimin onu da gökhan inler'i istemeye giderken çiçek ve çikolata şeklinde kullanması çok yerinde olacaktır.
özet olarak, bu oyuncuların** takımda kalması gerektiğini savunan varsa, onlara yaser yıldız, alparslan erdem, serkan çalık gibi örnekler vermem yerinde olacaktır.
gelelim transfer mevzusuna. galatasaray futbol takımımız yeni bir yapılanmaya gitmektedir. görülen odur ki ilk hedef, transfer sezonu ilerledikçe oyuncuların fiyatları artmadan yurt içi transferi en kısa zamanda bitirip, takımdaki dünya kupasındaki yabancıların performansları da izlenip karar verildikten sonra kalan eksiklere göre de yabancı transferini şekillendirmek. iç transferde de sakatlıklar yüzünden kaybedilen puanlar ve takım üzerinde sakatlıklardan dolayı oluşan baskıdan dolayı ilk etapta takımdaki sakatlık riski yüksek olan oyuncularla yollar ayrılmaktadır. harry kewell da malesef ki bu operasyona kurban gitmiştir. henüz resmi açıklamalar yapılmasa da takımdan ayrılması düşünülen yerli oyunculardan murat akça, semih kaya ve uğur uçar çok ağır sakatlıklar geçirdiler. benzer şekilde emre güngör de müzmin sakat ve oyun içinde kritik bireysel hatalar yapabilen bir oyuncu. takımının bankosu mehmet topal 5 milyon avro ederken, emre güngör* ve uğur uçar'ın söylenilen paralara* gönderilmesi zaten büyük başarıdır. ayrıca murat, serdar, erhan ve semih gerek kiralık olarak gerekse takımla beraber oldukları dönemlerde hem fizik hem de mental olarak yeterli görülmeyerek takasta kullanılmıştır. unutmayalım ki sol bek hakan balta, stoper olan emre güngör, murat akça ve semih kaya'ya tercih edilmektedir. erhan şentürk'ün de takımın hücum hattında yedek bile olamayacağı aşikardır. en çok tartışılan, serdar eylik'in de orduspor'da yaptıkları ortadadır. ayrıca hem bu oyuncuların önleri açılmıştır hem altyapıdan yeni gelecek yeteneklere şans doğmuştur hem de takıma en gerekli mevkilerden birine* alınabilecek en iyi yerli oyuncu* alınmıştır. mehmet topuz veya ismail köybaşı gibi oyunculara 8-10 milyon avro* gibi bedeller ödenirken, yani yerli transfer piyasası karaborsa havasındayken bu transferi yapabilmek başarıdır. yine sakatlık sorunu göz önünde bulundurularak sercan yıldırım'dan vazgeçilip mustafa pektemek alınmak isteniyor. makul şartlarda alınırsa o da yerinde bir transfer olacaktır. bir de barış özbek'i udinese'nin istediği söyleniyor. yönetimin onu da gökhan inler'i istemeye giderken çiçek ve çikolata şeklinde kullanması çok yerinde olacaktır.
özet olarak, bu oyuncuların** takımda kalması gerektiğini savunan varsa, onlara yaser yıldız, alparslan erdem, serkan çalık gibi örnekler vermem yerinde olacaktır.